Din Sosyolojisi Final 3. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Rappa’ya göre, aşağıdakilerden hangisi kamusal alanın boyutlarından biri değildir?
İnsan faaliyetlerinin oluşturduğu metafor alanıdır. |
Her türlü ilişki ve tartışmaların yapıldığı mekandır. |
Kamusal alan insanlar arası iletişim ve karşılıklı etkileşimin gerçekleştiği alandır. |
Özel alan ve kamusal alan birbirine dönüşebilen alanlardır. |
Gerek devlet gerekse devlet dışı oluşumların politikalarının gerçekleştirildiği alandır. |
Kamusal, özelde olabilecek olmayan demektir. “Özel”de olabilecek iken kamusal olan ise, aslında kamusal değil, devletleştirilmiş olandır. Dolayısıyla kamusal ancak özelin sınırları içerisine giremeyecek, özel tarafından doldurulması mümkün olmayan bir varlık kazanmaktadır. Rappa da kamusal alan karamının boyutlarını şu şekilde açıklamaktadır: (1) Kamusal alan insanlar arası iletişim ve karşılıklı etkileşimin gerçekleştiği alandır. (2) İnsan faaliyetlerinin oluşturduğu metafor alanıdır. (3) Taraflar arasında farklı tarz ve biçimlerde gerçekleşen bilgi bilgi alışverişlerinin yapıldığı mekandır. (4) Her türlü ilişki ve tartışmaların yapıldığı mekandır. (5) Gerek devlet gerekse devlet dışı oluşumların politikalarının gerçekleştirildiği alandır.
2.Soru
Halk dini kavramına ilişkin aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Dinî kuruluşların veya ilahiyatçıların söylemlerinin yanında dinin gelenek içinde aldığı biçimini tanımlar.
|
Paralel din olarak da tanımlanır.
|
Resmi söylemlerin dışında bazı inanç ve uygulamaları da içermektedir.
|
Halk dini ve kitabi din birbirinden tamamen farklıdır.
|
Yaşanan dinin iç-içe geçmiş iki katmanından biridir.
|
Yaşanan din kitabi din ve halk dini olmak üzere iç içe geçmiş iki katmandan oluşmaktadır. Halk dini kuruluşların veya ilahiyatçıların söylemlerinin yanında dinin gelenek içinde aldığı biçimini tanımlamaktadır. Halk dini resmi söylemlerin dışında bazı inanç ve uygulamaları da içermektedir. Bu nedenle paralel din olarak da tanımlanmaktadır. Ancak halk dini kitabi dinden tamamen farklı değildir.
3.Soru
Küreselleşme kavramını “modern dünya-sistemi” ile tanımlayan kişi aşağıdakilerden hangisidir?
Immanuel Wallerstein
|
Anthony Giddens
|
Roland Robertson
|
Zygmunt Bauman
|
Karl Marks
|
Sosyal bilimlerde tartışılan teorilerden ilki Immanuel Wallerstein’a aittir. Wallerstein, küreselleşme kavramını “modern dünya-sistemi” ile tanımlamaktadır.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi sosyo-kültürel yapının dini inanç üzerindeki etkisini gösterir?
Şükür için hatim merasimi yapılması
|
Teravih namazı kılınması
|
Regaib gecesi otuz rekatlık namaz kılınması
|
İğrenç olan şeylerin yenmesi caiz olmaması
|
Mezarda yatan kişilerden yardım dilemek
|
A, B, C sosyo-kültürel yapının din üzerindeki etkilerinden ibadetle ilgilidir. D toplumsal kurumların etkisiyle ilgilidir. Toplumlar Müslüman olurken kendi inançlarının bir kısmını yeni dinlerine taşımışlardır. Bazı taşlara, ağaçlara, dağlara kutsallık atfetmek, mezarlarda yatan şahısların ölmüş ruhlarından yardım dilemek bunun örneğidir. Dolayısıyla ölmüş kişiden yardım istemek inançla ilgilidir.
5.Soru
Avrupa Birliği temel olarak hangi küreselleşme düzleminin içinde yer almaktadır?
İletişimde Küreselleşme
|
Ekonomik Küreselleşme
|
Kültürel Küreselleşme
|
Politik Küreselleşme
|
Küreselleşmede Ekolojik Boyut
|
Birlik içerisinde yer alan ülkelerin genel politikalarını da belirlemekte, Birlik içinde öne çıkarılan ilkeler temel standartlar haline gelmektedir. Bu ülkeler, devletlerarası ilişkiler ve tüm politikalarında standart hâline gelen ilkeleri uygulamaya çalışmaktadırlar. Dolayısıyla Avrupa Birliğide böyle bir yapılaşmadır.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi tarihsel süreçte kamusal alanın oluşumunda katkısı olan toplumsal sınıflardan biridir?
Ruhban sınıfı
|
Monarklar
|
Soylular
|
Derebeyleri
|
Burjuvazi
|
Kamusal alanın oluşumunda, burjuvazinin göz ardı edilmeyecek bir yeri vardır. O dönemde Batı’da yeni bir kent-soylu sınıfı olan burjuvazi ortaya çıkmıştı. Burjuvazi sınıfı ekonomik bakımdan elde ettikleriyle de görünürdü. Bu çerçevede burjuvazinin en büyük endişelerinden birisi de sahip olduğu ekonomik birikimlerin monarklar tarafından müsadere edilmesiydi. Dolayısıyla monarkların konumunun zayıflaması, burjuvaziyi sevindirecek bir durumdu. Burjuvazinin genel desteği ile edebi kamu oluştu ve edebi kamuda şairler, yazarlar, entelektüeller var oldu.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi/hangileri sosyo-kültürel yapının din üzerindeki etkisine örnektir?
I) Ölmüşlerin ruhlarından yardım dilemek
II) Hatim merasimleri
III) Helallik istemek
Yalnız I
|
Yalnız II
|
Yalnız III
|
I ve II
|
II ve III
|
Sosyo-kültürel yapının din üzerindeki etkilerini inanç, ibadet ve diğer toplumsal kurumlar olmak üzere üç açıdan incelenebilir. Bu bağlamda toplumlar Müslüman olurken kendim inançlarının bir kısmını yeni dine taşımışlardır. Bazı taşlara, ağaçlara, dağlara kutsallık atfetmişler ya da mezarda yata şahısların ölmüş ruhlarından yardım dilemek buna örnek olarak verilebilir. Diğer bir yandan dinin temel uygulamaları olan ibadetler de bir ölçüde sosyo-kültürel yapıdan etkilenirler. Bu bağlamda ibadetlerin yapılma biçimi yeni usullere bağlanır ya da ibadet olarak düşünülen yeni uygulamalar ortaya çıkar. Günümüzde Ramazan ayının vazgeçilmez ibadetlerinden biri olan hatimler esas olarak Hz. Muhammed’in hayatında bireysel olarak yapılıyordu. Ancak hatimler daha sahabe ve tabiin zamanında toplu icra edilen merasimler haline gelmiştir. Dolayısıyla ölmüşlerin ruhlarından yardım dilemek ve hatim merasimleri sosyo-kültürel yapının din üzerindeki etkisine örnektir. Helallik istemek ise dinin, gündelik yaşam üstündeki etkisine örnektir.
8.Soru
I) Sekülerizm karşıtlığı
II) Tavizsiz akide
III) Ahlaki prensipler
IV) Dini bir otorite
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri Batı’da ortaya çıkan ve dünyayı reddeden yeni hareketlerin özellikleridir?
I ve IV
|
II ve IV
|
I ve III
|
II ve III
|
I, II, III ve IV
|
Batı’da ortaya çıkan ve dünyayı reddeden yeni hareketlerin özellikleri şunlardır; sekülerizm karşıtlığı, tavizsiz bir akideye ve ahlaki prensiplere sahip olmaları ile dini bir otoritelerinin olmasıdır.
9.Soru
Seçeneklerden hangisi kamusal alanda sivillik tartışmalarının çıkmasına neden olmuştur?
Modern ulus-devletin homojen ve tektipçi yapısı
|
Aydınlanma Dönemi düşünürleri
|
Yunan felsefesinin önemli isimleri
|
Batı toplumlarındaki farklı ideolojilere saygı anlayışı
|
Modern ulus-devletlerde demokratikleşme
|
Devlet organizasyonunu oluşturan halk ve genel umum, aslında hem borçların hem de bankaların asıl sahibidir. Fakat bilhassa modern zamanlarda devlet, halktan bağımsız, kendinden menkul bir anlam da kazanmıştır. Bu çerçevede devletin, halkın kendisi için oluşturduğu bir organizasyon olduğu gerçeğinden mesafe alınarak, özelde kamu alanının tek belirleyicisi ve sahibi olarak da görülmüştür. Bilhassa modern-ulus devletin homojen ve tektipçi yapısı, kamusal alanda da tek bir ideoloji, düşünce ya da felsefî görüşün hâkim hâle gelmesine ve farklılıklara izin verilmemesine sebep olmuştur. İşte kamusal alan tartışmalarının en önemli boyutunu tam da bu nokta oluşturmaktadır.
10.Soru
Hangisi küreselleşmenin boyutlarındandır?
Modernliğin Küreselleşmesi |
Glokalleşme |
Küresel Dünya Düzensizliği |
Kültürel Küreselleşme |
Modern Dünya Düzensizliği |
Küreselleşme çok boyutlu ve karmaşık ilişkiler ağına sahiptir. Bu açıdan kavramı, sadece bir boyutuyla tanımlamak eksik olacaktır. Bu boyutlar, küreselleşmenin bütüncül bir şekilde ele alınmasını sağlayacaktır. Bu boyutları, ekonomik, politik, kültürel, iletişim ve ekolojik küreselleşme olarak sınıflandırmak mümkündür.
11.Soru
Hangisi elektronik karşılıklı bağımlılıktan (internet gibi) yola çıkarak dünyayı “küresel bir köy” olarak tanımlamaktadır?
Marshall Mcluhan
|
David Harvey
|
Roland Robertson
|
Zygmunt Bauman
|
Jonathan Friedman
|
Mcluhan’a göre elektronik karşılıklı bağımlılık (internet gibi), dünyayı“küresel bir köy” olarak yeniden oluşturmaktadır. “Küresel köy” ifadesi, hem dünyayı yeni imajlarla inşa etmekte, hem de tümüne erişilebilir oranlarda küçültmektedir.
12.Soru
“İslâm dini, animist ve putperest inanç ve uygulamaların yer aldığı geleneksel Mekke toplumunda şiddetli tepkilerle karşılaşmış, Peygamber’in önderliğinde on yıllık bir mücadele, sadece Hicaz yöresinin değil, hemen hemen bütün Arabistan’ın yeni dini, sosyo-kültürel, ekonomik ve siyasal oluşumun nüfuz dairesine girmesi ile sonuçlanmıştır.” Bu olay dinin hangi özelliğini yansıtmaktadır?
Toplumsal değişimin temel etkeni olan
|
Toplumsal değişimi yavaşlatan
|
Toplumsal değişime takviye olan
|
Toplumsal değişim engelleyen
|
Toplumsal değişimi bütünleyen |
Toplumsal değişimin temel etkeni olarak dine İslamiyet bağlamında bakılacak olursa, görülür ki İslâm, büyük karizmatik önder olarak Hz. Muhammed’in 23 yıllık peygamberlik döneminde giriştiği hareketle Medine’de Ashabı ile birlikte inşa ettiği sosyal sistem ve yapıda değişimin temel etkenidir. Ataların geleneksel dinine ve dünya görüşüne karşı yeni bir ruh, inanç ve hayat tarzı ortaya çıkartmıştır. Arabistan’da toplumun dini, sosyal, kültürel, siyasal, ekonomik, ahlaki, hukuki bütün alanlarında etkili olmuştur.
13.Soru
Şiddet ve terör olaylarında dini inanç ve sembollerin başlıca rolü aşağıdakilerden hangisidir?
Eylemcileri cesaretlendirmek
|
Araçsallık ve eylemleri meşrulaştırma
|
Eylemler için hedef belirleme
|
Eylem stratejileri belirleme
|
Eylemin etkisini artırmak
|
Şiddet ve terör olaylarında dini inanç ve sembollerin başlıca rolü eylemleri meşrulaştırmaktır.
14.Soru
1930 yılında ABD’ye taşınan Wallace D. Fard’ın kurduğu ve “ilk insan siyahtı ve siyahlar Arabistan-Mısır coğrafyasında yaşıyorlardı. Beyaz ırk sonradan ortaya çıkmıştı ve kıyamet beyaz ırkın üstünlüğünün sona ermesi demektir.” inancını paylaşan yeni dini hareket hangisidir?
Hare Krişna
|
Yehova Şahitleri
|
Mormonlar
|
İslam Milleti
|
Tanrı’nın Çocukları
|
1930 yılında ABD’ye taşınan Wallace D. Fard’ın kurduğu ve “ilk insan siyahtı ve siyahlar Arabistan-Mısır coğrafyasında yaşıyorlardı. Beyaz ırk sonradan ortaya çıkmıştı ve kıyamet beyaz ırkın üstünlüğünün sona ermesi demektir.” inancını paylaşan yeni dini hareket, İslam Milleti’dir.
15.Soru
I. Farklı tarzda insanların ortak mekanıdır.
II. Doğayı da ortak mekân olarak içine alır.
III. Her şey herkes tarafından görülebilir.
IV. İnsanlar arası etkileşim vardır.
Yukarıdaki maddelerin hangileri kamusal alanla ilgili doğru bilgi içerir?
I ve II
|
II, III ve IV
|
II
|
I, II ve III
|
I, III ve IV |
Rappa’ya göre kamusal alan kavramının beş farklı boyutu vardır. Bunlar;(1) Kamusal alan insanlar arası iletişim ve karşılıklı etkileşimin gerçekleştiği alandır. (2) İnsan faaliyetlerinin oluşturduğu metafor alanıdır. (3) Taraflar arasında farklı tarz ve biçimlerde gerçeklesen bilgi alışverişlerinin yapıldığı mekandır. (4) Her türlü ilişki ve tartışmaların yapıldığı mekandır. (5) Gerek devlet gerekse devlet dışı oluşumların politikalarının gerçekleştirildiği alandır. Bu boyutlara baktığımız zaman, kamusal alanın öncelikle farklı düşünce, inanç, felsefi görüş, düşünce ve tarza sahip insanların ortak mekânı olduğu anlaşılmaktadır. İnsanlar arasında iletişim ve bundan daha önemlisi etkileşim kamusal alanda sağlanabilmektedir. Kamu alanında görünen her şeyin herkes tarafından görülebilir ve duyulabilir. Ancak kamusal alan insanların üzerinde hareket ettikleri sınırlı bir mekânı ve organik yaşamın genel durumunu oluşturan yeryüzü ya da doğayla aynı değildir. Daha çok insan eseri bir dünyada birlikte yaşayanlar arasında olup biten meselelerle olduğu kadar insan elinden çıkma şeylerle, insan faaliyetleriyle ilgilidir.
16.Soru
Aşağıdaki ifadelerden hangisi liberal kamu anlayışı ile örtüşmemektedir?
Herkesin kabullenmesini sağlayan değersel bir ‘iyi’ fikrinin tespiti ve sabitleştirilmesine karşıdır.
|
Aşkın, yani vahyi ya da dini bir ahlakilik ya da iyilik düşüncesi ve önerisini kabul edemez.
|
Tüm iyileri temsil edecek nötr ve objektif bir ahlak görüşünü savunur.
|
Aşkın y da vahyi bir ‘iyi’ için referans ta bulunmamayı insanı için bir ön koşul olarak kabul eder.
|
Dini kaynaklı ‘iyi’lere kapalıdır. |
Liberal kamu anlayışı özünde liberal özellikleri taşımaktadır. Liberal kamu anlayışı erkesin kabullenmesini sağlayan değersel bir ‘iyi’ fikrinin tespiti ve sabitleştirilmesine karşıdır. Tüm iyileri temsil edecek nötr ve objektif bir ahlak ve ‘iyi’liğin olması söz konusu değildir. Dolayısıyla dini kaynaklı ‘iyi’lere kapalıdır. Aşkın ya da vahyi bir ‘iyi’ için referans ta bulunmamayı liberal kamunun insanı için bir ön koşul olarak kabul eder. Ancak bu anlayış, aşkın, yani vahyi ya da dini bir ahlakilik ya da iyilik düşüncesi ve önerisini kabul edemez.
17.Soru
Aşağıdaki durumların hangisi terör eylemi gönüllüsü bir birey oluşmasına neden değildir?
Sürtüşme ve çatışmanın sürekli olduğu çevreler
|
Kurban edilmişlik algısı
|
Otoriteye karşı direnç
|
Eğitim seviyesinin yüksek olduğu çevreler
|
Şiddetin günlük hayatın parçası olduğu sosyal ortamlar
|
Eğitim seviyesinin yüksek olduğu çevrelerde saldırganlık ve çatışma güdülerinin bastırılması ve törpülenmesi mümkün olduğundan bu tarz eğilimler diğerine oranla daha az görülmektedir.
18.Soru
Din, toplumun bünyesine dahil olup kökleştiğinde hangi kültürün bir parçası haline gelir?
Çağdaş kültür
|
Meta kültür
|
Geleneksel kültür
|
Gündelik kültür
|
Yerel kültür
|
Din gündelik hayattaki en önemli öğelerden bir tanesidir. Din, bir kere toplumun bünyesine dahil olup kökleştiğinde geleneksel kültürün bir parçası olur. Ama aynı zamanda din popüler kültürün de önemli bir parçası haline gelebilir. Çünkü popüler kültür meta haline getirebildiği her şeyi kullanma eğilimindedir. Din de kolaylıkla bir tüketim nesnesi, ticari bir amaçla kullanılabilecek bir meta haline getirilebilir.
19.Soru
Daha çok boş zaman faaliyetlerine veya tüketim eylemlerine yönelik olarak belirli üreticiler tarafından bir meta olarak ortaya konulan, dolayısıyla elde edilmesi için belirli bir ücret ödenen ve hızla değişiklik gösteren kültür biçimine ne ad verilir?
Geleneksel kültür
|
Meta kültür
|
Kitle kültürü
|
Eğlence kültürü
|
Popüler kültür
|
Daha çok boş zaman faaliyetlerine veya tüketim eylemlerine yönelik olarak belirli üreticiler tarafından bir meta olarak ortaya konulan, dolayısıyla elde edilmesi için belirli bir ücret ödenen ve hızla değişiklik gösteren kültüre, popüler kültür adı verilir.
20.Soru
Şiddet ve terör olgusuna bir yurttaş, ideolog ve güvenlik uzmanı olmaktan ziyade bir araştırmacı olarak yaklaşma eğiliminde olan ve şiddetle doğrudan karşı karşıya gelen güvenlik kuvvetlerinden veya konuya taraf olan aktörlerinkinden farklı bir bakış açısı üreten yaklaşım hangisidir?
Akademik/bilimsel yaklaşım
|
Devletçi/resmi yaklaşım
|
Medyatik yaklaşım
|
Şiddet yanlısı muhaliflerin yaklaşımı
|
Genel yaklaşım
|
Şiddet ve terör olgusuna bir yurttaş, ideolog ve güvenlik uzmanı olmaktan ziyade bir araştırmacı olarak yaklaşma eğiliminde olan ve şiddetle doğrudan karşı karşıya gelen güvenlik kuvvetlerinden veya konuya taraf olan aktörlerinkinden farklı bir bakış açısı üreten yaklaşım, akademik/bilimsel yaklaşımdır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ