Osmanlı Devleti’nin diplomasi alanındaki en önemli adımları II.Mahmut zamanında atılmıştır. Reisülküttaplığa bağlı Tercüme Odası kurulmuş, Divan-ı Hümayun tercümanlarının Fener Rumlarından seçilmesinden vazgeçilmiştir.

2. Dünya savaşın galipleri olan ABD, Sovyetler Birliği, İngiltere, Fransa ve Çin’in ortaklaşa yöneteceği ve son sözü söyleyeceği bir global teşkilat modeli hayata geçirildi. Bu şekilde, 1942’de, aslında Mihver devletlerine karşı savaşan Müttefik Cephesi’ne tüm dünya ülkelerini kapsama iddiasındaki Birleşmiş Milletler adı verildi. Bu iddia savaş sonrası dönemde gerçek olacak ve Birleşmiş Milletler dünyada bugün sayıları 200’e yaklaşan tüm ülkelerin üye olduğu bir kuruluş hâline gelecekti.

Eski Yunan’da diplomasi çeşitli şekillerde uygulanmıştır. İlk diplomatlar diyebileceğimiz habercilerin mitoloji tanrıları ve özellikle tanrıların habercisi Hermes
tarafından korunduğu varsayılırdı.

Bir müzik terimi olan ve İtalyanca concerto kelimesinden gelen “konser” diplomaside 16. yüzyıldan itibaren ahenk veya uyum anlamında kullanılmaktaydı.

Diplomasi Sanatı adlı eserin yazarı diplomat François de Callières'dir. Doğru cevap A'dır.

Hitler Wilhelmstrasse’deki dışişleri bakanlığı hakkında hiç de fazla sempati beslemiyordu. Bakanlığı “entelektüel çöplük” diye niteliyor, diplomatlara “sadece huzur zamanlarında işe yarayan Noel Babalar” diyordu. Ancak, Nazi diktatörü kısa zamanda eski ekolden diplomatların yararlı olabileceklerini keşfetti.

Osmanlı Devleti’nin Avrupa’da geri çekilmeye başlamasının dönüm noktalarından
olan 1718 Pasarofça Antlaşması’dır. Doğru cevap B'dir.  

Machiavelli’nin en tanınan eseri
Prens yanında Titus Livy’nin İlk On Kitabı Üzerine Söylemler ve Floransa’nın
Tarihi adlı kitapları diplomasi hakkında
düşüncelerinin en önemli kaynaklarıdır. Doğru cevap B'dir.

17. yüzyılda 13. Louis'nin başbakanı Kardinal Richelieu ilk defa savaştaki düşmanlarla olduğu kadar barıştaki dostlarla arada sırada değil, sürekli müzakere halinde olunması fikrini ortaya attı.

Soruda yer verilen ifade Türk Dil Kurumu'nun Türkçe Sözlüğünde yer verilen tanım olarak geçmektedir. Bu bağlamda doğru seçenek C seçeneğidir.

Doğru seçenek A şıkkıdır.

İngilizlere gelince; ilk önceleri sadece Roma’da temsilci bulunduran İngiltere ilk olarak 1505 yılında, daha önce Londra’da büyükelçilik açmış olan İspanya’ya mukim elçi göndermiştir. 

Osmanlı İmparatorluğu’nda Tanzimat sonrası Batılılaşma çabaları çerçevesinde diplomaside Avrupa ilke ve uygulamalarının kabul edilmesinde başrolü imparatorluğun 1856’da Paris Andlaşması’yla resmen Avrupa Konseri’ne kabul edilmesi oynamıştır.

Türk Dil Kurumunun Türkçe Sözlüğünün diplomasi tanımı ‘uluslararası ilişkileri düzenleyen antlaşmalar bütünü; yabancı bir ülkede ve uluslararası toplantılarda ülkesini temsil etme işi ve sanatı; bu işte çalışan kimsenin görevi, mesleği; bu görevlilerin oluşturduğu topluluk’ şeklindedir. Doğru cevap D'dir.

Hitler Wilhelmstrasse’deki dışişleri bakanlığı hakkında hiç de fazla sempati beslemiyordu. Bakanlığı “entelektüel çöplük” diye niteliyor, diplomatlara “sadece huzur zamanlarında işe yarayan Noel Babalar” diyordu. Ancak, Nazi diktatörü kısa zamanda eski ekolden diplomatların yararlı olabileceklerini keşfetti.

Aman İslam ülkesine girmek isteyen bir kişi veya orduya müsaade, güvence vermek anlamını taşımaktadır. Doğru cevap A'dır. 

1926’da Milletler Cemiyeti’ne kabul edilen Weimar Cumhuriyeti Almanya’sına bir daimi üyelik verilmiştir. Ama Nasyonal Sosyalistler iktidara geldikten sonra 1936’da aynı Almanya, 1934’te üyelikten çıkan İtalya ve Japonya’yı izleyerek Cemiyet üyeliğinden ayrılmak suretiyle bu uluslararası kuruluşun sonunu hazırlamıştır.

Modern diplomasinin ilk temelleri Rönesans döneminde atılmıştır. Şehir devletlerine hükmedenler diğer devletlerin günlük politikalarını izlemeye büyük önem vermekteydi. Bu nedenle elçilerin gönderdikleri raporlar, son derece ayrıntılıydı ve belirli standartlaşmış usullere göre yazılırdı. Bu dönemde mukim elçileri tanımlamak için büyükelçi terimi kullanılmaya başlamış, akreditasyonlarının kesin biçimde saptanması, talimatlarının dikkatle yazılması gibi uygulamalar yaygınlaşmıştır. Papalar 16. yüzyıl başlarına kadar diğer ülkelere elçi göndermemekte, sadece elçi kabul etmekteydi. Papalar elçileri bir arada kabul eder ve görüşürdü, merasimlerde elçiler bir grup hâlinde oturtulurdu. Bu şekilde, kordiplomatik kavramı ilk defa Papalık sarayında ortaya çıktı.