Dünya Ekonomisi Ara 1. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
ABD göç politikalarına getirdiği sınırlamaları hangi tarihte gevşetmiştir?
Büyük Bunalım döneminde |
2. Dünya Savaşı'ndan sonra |
Vietnam Savaşı'ndan sonra |
1920'li yıllarda |
Soğuk savaş sona erdiğinde |
1920'li yıllarda ABD göç politikasına bazı sınırlamalar getirmiştir. 1921 yılında göçlerle ilgili kota getiren ilk yasa kabul edilmiştir. Bu dönemde Japonların ve Çinlilerin ABD'ye göç etmeleri yasaklanmıştır. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ABD'nin göç politikası tekrar esneklik kazanmıştır. Kotalar kaldırılmıştır. Akrabalıklara ve mesleki özelliklere dayalı kabuller arttırılmıştır. Asya kökenli göçlere yeniden izin verilmiştir. Böylece nitelikli elemanların ABD ekonomisine katkılarını arttırmaya yönelik politikalar benimsenmiştir. Doğru cevap B'dir.
2.Soru
I. Soğuk savaşın bitmesiyle birlikte Afrika’da yandaş hükümet bulmak ihtiyacı, dolayısıyla yardım vermek için politik sebepler ortadan kalktı.
II. Doğu Avrupa, Çin, Vietnam, Filistin gibi Batı için daha önemli yeni yardım alanları ortaya çıktı.
III. Yardım veren ülkelerin kamu bütçeleri zayıfladı, yardım kapasiteleri azaldı.
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri dış yardıma bel bağlayan ülkelere yardım kapılarının gittikçe kapanma sebeplerindendir?
Yalnız I |
I ve II |
II ve III |
Yalnız III |
Hepsi |
Bütün seçenekler dış yardıma bel bağlayan ülkelere yardım kapılarının gittikçe kapanma sebeplerindendir
3.Soru
1996 yılı verilerine göre dünyanın en borçlu ülkesi aşağıdaki ülkelerden hangisidir?
Brezilya |
Meksika |
Endonezya |
Çin |
Rusya |
1996 yılı verilerine göre dünyanın en borçlu ülkesi 180 milyar dolarlık borcu ile Brezilya’dır. Brezilyayı 157 milyar dolarlık borcuyla Meksika, 129’ar milyar dolarlık borçlarıyla Endonezya ve Çin, 125 milyar dolarlık borcu ile Rusya izlemektedir.
4.Soru
Ülkeler arasındaki geri kalmışlığın nedenleri göz önünde bulundurulduğunda aşağıda yer alan açıklamalardan hangisi sorunun kökenine ilişkin daha kapsayıcı bir açıklama içermektedir?
Irklar arası farklılıklar |
Toplumlarının dini inançları |
İçinde bulunulan coğrafya |
Emperyalizm |
Sermaye yetersizliği |
Bir devletin sınırlarını genişletmesine, başka ülkeleri gerek siyasi, gerek ekonomik, gerek kültürel kontrolü altına almasına emperyalizm denir. Sömürgecilik faaliyetleri ile sanayi birikimi için gerekli olan sermaye birikimini sağlayan Batı Avrupa devletleri sanayi kapitalizmi için uygun örgütlenme biçimi olan ulus devlet yapısına diğer ülkelerden daha önce geçmiş ve ekonomisinin ihtiyaçları doğrultusunda dünyanın ekonomik yaşantısına yön vermiştir. Doğru cevap seçeneğidir.
5.Soru
Sanayi Devrimi aşağıdaki ülkelerden hangisinde başlamıştır?
İtalya |
İngiltere |
Fransa |
Amerika Birleşik Devletleri |
İspanya |
İngiltere’de sanayi devriminin başlaması ve verimlilik artışı;
Tarımsal ve sınai üretimdeki artış ve verimli topraklara göç eden İngiliz vatandaşları aracılığı ile anavatana gönderilen kaynaklar İngilizleri dünyanın en zengin toplumu hâline getirmiştir. Böylece nüfusun kaynaklar üzerindeki baskısı teknolojinin gücüyle, yani insan zekâsının bulduğu yeni üretim, iletişim ve ulaşım yöntemleri ile cevaplandırılmış olmaktadır. Doğru cevap B'dir.
6.Soru
Nüfus artışını ve nüfus yoğunlaşmasını ekonomik ve sosyal kalkılmanın en önemli faktörü sayan görüş aşağıdakilerden hangisidir?
Pronatalist |
Nüfus Projeksiyonu |
Çevreci |
Merkantilizm |
Klasik |
Pronatalist: Doğum yanlısı, doğumların artırılmasını savunan görüş. Doğum yanlılarının en önemlisi Fransız filozof Auguste Comte’dur. Comte savunduğu Pozitivist düşüncede nüfus artışını ve nüfus yoğunlaşmasını ekonomik ve sosyal kalkılmanın en önemli faktörü sayar.
7.Soru
New York’ta yapılan BM Genel Kurulunda sekiz hedef olarak ilan edilen BKH(Binyıl Kalkınma Hedefleri) hangi yıl kabul edilmiştir?
1980 |
1985 |
1990 |
2000 |
2010 |
Başa çıkılması gereken felaketlerin büyüklüğü, 2000 ve 2015 yılları arasında, Binyıl Kalkınma Hedefleri (BKH) olarak ifade edilen sekiz hedefe ulaşabilmek için, dünya ülkeleri arasında o güne kadar görülmemiş bir iş birliğine neden olmuştur (UN, 2015).2000 yılının Eylül ayında New York’ta yapılan BM Genel Kurulunda sekiz hedef olarak ilan edilen BKH(Binyıl Kalkınma Hedeeri) aşağıda sıralanmaktadır: 1. Açlık ve fakirliğin kökünü kurutmak 2. Temel eğitime evrensel erişim 3. Cinsiyet eşitliği ve kadınların dâhil edilmesi 4. Çocuk ölümlerini azaltmak 5. Anne sağlığını arttırmak 6. HIV/AIDS, sıtma ve diğer hastalıklarla savaşmak 7. Çevresel sürdürülebilirliğin elde edilmesi 8. Kalkınma için küresel ortaklık geliştirmek
8.Soru
Gelişmiş ekonomileri yakalama aşamalarında, inovasyon ve ürün dizaynında tam yeterlilik hangi durumda sağlanmaktadır?
Sanayileşme öncesi |
İlk FDI dönemi |
Parça ve bileşenlerin içselleştirilmesi |
Yetenek ve teknolojinin içselleştirilmesi |
İnovasyonun içselleştirilmesi |
Küresel bir lider şeklinde inovasyon ve ürün dizaynında tam yeterlilik sağlanması inovasyonun içselleştirilmesi aşamasında gerçekleşmektedir. Doğru cevap E seçeneğidir.
9.Soru
İçinde bulunduğumuz yüzyılda gıda, enerji ve endüstriyel ham maddelerin karşılanmasında dünya kapasitesinin yetip yetmeyeceği sorusunu akla getiren en önemli gelişme aşağıdakilerden hangisidir?
Doğal kaynakların azalması |
Nüfus artışı |
Suç oranının artması |
Araç sayısının artması |
Küresel ısınma |
Nüfus artışının devam etmesi içinde bulunduğumuz yüzyılda gıda, enerji ve endüstriyel
ham maddelerin karşılanmasında dünya kapasitesinin yetip yetmeyeceği sorusunu akla
getiriyor.
10.Soru
Aşağıdaki seçeneklerden hangisi ABD'nin tam uzmanlaştığı alanlardan birisidir?
Mali hizmetler |
Kimya |
Elektronik |
Kimya |
Havacılık |
Küreselleşme çağında üretim hiyerarşisi yeniden yapılanmıştır. Bu süreçte Almanya; kimya, havacılık, bilgisayar programları, ABD; mali hizmetler, otomobil, Japonya ve Güney Doğu Asya ülkeleri; elektronik, otomobil vs. gibi alanlarda tam uzmanlaşmıştır. Doğru cevap A seçeneğidir.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi dünya gıda arzı ve talebindeki dalgalanmaların temel nedenlerinden biri olamaz?
İklim değişikliği |
Enflasyon |
Enerji kaynakları ve girdi kaynaklarındaki fiyat artışları |
Nüfus artışı |
Gıda ürünlerinin alternatif kullanım alanlarının gelişmesi |
Dünya gıda arzı ve talebindeki dalgalanmaların temel nedenlerini doğal nedenler ve iklim değişikliği, enerji kaynakları ve girdi kaynaklarındaki fiyat artışları, nüfus artışı, gıda ürünlerinin alternatif kullanım alanlarının gelişmesinde aramak mümkündür.
12.Soru
Artırımsal yeniliklerle ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi doğrudur?
Sistematik bir araştırma-geliştirme çabası sonucunda ortaya konabilir |
Bütün ekonomik etkinlik alanlarında sürüp giden küçük küçük yeniliklerdir |
Ekonominin hemen hemen bütün etkinlik alanlarını etkiler |
kömüre dayalı termik santral teknolojisi kullanılır |
Özellikle ekonomide yapısal değişiklikler meydana getirir |
Bütün ekonomik etkinlik alanlarında sürüp giden küçük küçük yeniliklerdir. Uzun dönemde ortaya çıkan kümülatif etkileri üretkenlik artışları ve kalitedeki gelişmeler açısından önemlidir ama etki alanları yalnızca mevcut ürün kuşakları ve mevcut ürün yöntemleri ile sınırlıdır. Bir başka deyişle artımsal yenilikler, yeni mal ve hizmet kuşakları ya da yeni üretim yöntemleri doğurmazlar.
Artımsal yenilikler için organize ya da sistematik bir ARGE etkinliğinin olması bir ön koşul değildir. İşletmenin her kademedeki elemanı, süreç içinde böylesi yenilikler yaratabilir ya da işletme dışında satın alınan patentlerden yararlanmak mümkündür.
Artımsal yenilikleri uygulayabilmek, kurumsal yapıda büyük değişiklik yapmayı, çalışanların niteliğini önemli ölçüde değiştirmeyi ya da geniş çaplı yatırımları gerektirmez.
13.Soru
Hangi olay klasik düşünürlerin nüfusla ilgili düşüncelerinin merkantilistlerden farklı olmasında rol oynamıştır?
Rönesans |
Reform |
Sanayi Devrimi |
Büyük Buhran |
II. Dünya Savaşı |
XVIII. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak yayılmış olan sanayi devriminin yol açtığı üretim ortamı, klasik düşünürlerin nüfusla ilgili düşüncelerinin merkantilistlerden farklı olmasında rol oynamıştır. Üretim sürecinde emeği desteklemek üzere artan enerji ve makine kullanımı, gereksinim duyulan emeğin niteliğini de değiştirmiştir. Bir yandan makinelerle ikâme edilen emeğin kırsal alanlarda işe yaramaz hâle gelmesi bir yandan da üretim sürecinin nitelikli ve eğitimli emek gerektirmesi, zenginliğin kaynağının sayıca bol emek değil, beceri sahibi emek olduğu görüşünün yükselmesinde rolü
olmuştur. Doğru cevap C'dir.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi orta doğu OPEC üyesi ülkelerden biridir?
İsrail |
Libya |
Suudi Arabistan |
Cezayir |
Katar |
OPEC üyelerinin çoğu Orta Doğu’da (İran, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Irak), Kuzey ve Batı Afrika (Cezayir, Nijerya, Gabon ve Libya) ve bir kaçı ise (Endonezya) Güney Afrika’da ve Güney Amerika’dadır (Venezüella ve Ekvator)
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kalkınmanın başlıca bileşenlerinden birisi değildir?
Araştırma ve geliştirme |
Bilimsel altyapının oluşturulması |
Teknolojik altyapının oluşturulması |
İnsan kaynaklarının eğitimi ve gelişimi |
Dış ticarette korumacılık |
1974’te global farklılıklara gelişmekte olan ülkelerin bir tepkisi olarak “Yeni bir uluslararası ekonomik düzen” isteği gündeme geldi. Bilim ve Teknoloji konusunda 1995’te yeni bir uluslararası ekonomik düzen kararları şu yönelimlere yer verdi:
• Az gelişmiş ülkelere, teknolojik araştırma ve geliştirme uygulamalarına daha çabuk bir biçimde erişme olanağı vermek,
• Az gelişmiş ülkelerde yerel araştırma-geliştirme başlatabilmek,
• Hem gelişmiş dünyanın araştırma çalışmalarını kararlılıkla az gelişmiş ülkelerin ihtiyaç ve sıkıntılarına doğru yönlendirmek hem de onların öz yeterliliklerini geliştirmek.
Bununla birlikte 1980’li yıllarda hâkim görüş; her dış kaynak gibi, teknoloji transferinin de ancak ulusal çabalara eklenecek bir yardımcı olduğudur. Öyleyse, gelişmekte olan ülkeler kendi başlarına karar verip kaynaklarının önemli bir kısmını kalkınma yolunda bilim ve
teknolojiye ayırmak zorundadır. Kalkınmanın başlıca üç bileşeni şunlardır: Araştırma ve Geliştirme (ARGE), bilimsel ve teknolojik altyapı ve insan kaynaklarının eğitimi ve gelişimi. 21. yüzyılda bu hedefe ayrılacak GSMH’nin en az yüzde biri gerçekçi bir rakamdı.
16.Soru
"Komprador" kelimesinin tanımı aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Üretim ve mübadele araçlarının topluma mal edilmesini öngören doktrinlere verilen addır. |
Üretim araçlarıyla, bunların üretimi için gerekli olan ham madde ve araçları, yani makinaları ve fabrikaları mülkiyetlerinde bulunduranların meydana getirdiği sınıfı tanımlar. |
Hâli vakti iyi, zenginliği diğerlerine göre fazla olan sermaye sahiplerine denilmektedir. |
Bir devletin, sınırlarını genişletmesine, başka ülkeleri gerek siyasi, gerek ekonomik, gerek kültürel kontrolü altına almasına denir. |
Avrupa’da 16.yy’dan 18.yy’ın ortalarına kadar uygulanan iktisat politikasına denir. |
Komprador: Marksistler, günümüzde yabancı işletmelerle iş birliği yapan ve ortaklık kuran yerli iş adamlarına ülkedeki iş gücünü yabancılar lehine istismar ettikleri gerekçesiyle komprador adını vermektedirler. Ayrıca hâli vakti iyi, zenginliği diğerlerine göre fazla olan sermaye sahiplerine de komprador denilmektedir.
17.Soru
Aşağıdakilerden hangisi gelişmekte olan ülke/bölgeler arasında değildir?
Latin Amerika |
Kuzey Avrupa |
Asya |
İslam Dünyası |
Kara Afrika |
Gelişmekte olan ülkeleri gruplara ayırmak oldukça güç bir olgudur. XX. yüzyılda hızını arttıran bağımsızlık kazanımlarına bağlı olarak sayıları gün geçtikçe artmaktadır. Bazıları hükümdarlık aşamasında kalmışken (Suudi Arabistan, Fas), bazıları Cumhuriyet aşamasına varmışlardır. Kimisi tutucu, kimisi ilerici yönetimlere sahipken, kimisinde tek parti kimisinde ise çok parti uygulaması bulunmaktadır. Bunca çeşitliliğe rağmen kabaca bir gruplama yapmak mümkündür. Gelişmekte olan ülkeleri Latin Amerika, Asya, İslam Dünyası ve Kara Afrika olarak gruplamak uygundur. Doğru cevap B'dir.
18.Soru
Sanayileşme ve teknolojiye yetişme talebinin tarihçesine baktığımızda hakim olan farklı görüşlere rastlamaktayız. 1980’li yıllarda hâkim görüş aşağıdakilerden hangisidir?
Az gelişmiş ülkelerde yerel araştırma-geliştirme başlatabilmek |
En yoksul ülkelerin sanayileşmiş ülkelerin elinde tuttuğu teknolojilere erişme isteği gündeme geldi |
Her dış kaynak gibi, teknoloji transferinin de ancak ulusal çabalara eklenecek bir yardımcı olduğudur |
Global farklılıklara gelişmekte olan ülkelerin bir tepkisi olarak “Yeni bir uluslararası ekonomik düzen” isteği gündeme geldi |
Az gelişmiş ülkelere, teknolojik araştırma ve geliştirme uygulamalarına daha çabuk bir biçimde erişme olanağı vermek |
En yoksul ülkelerin sanayileşmiş ülkelerin elinde tuttuğu teknolojilere erişme isteği, kendini 1966’lı yılların başında göstermeye başladı. 1974’te global farklılıklara gelişmekte olan ülkelerin bir tepkisi olarak “Yeni bir uluslararası ekonomik düzen” isteği gündeme geldi. Bilim ve Teknoloji konusunda 1995’te yeni bir uluslararası ekonomik düzen kararları şu yönelimlere yer verdi: •Az gelişmiş ülkelere, teknolojik araştırma ve geliştirme uygulamalarına daha çabuk bir biçimde erişme olanağı vermek, •Az gelişmiş ülkelerde yerel araştırma-geliştirme başlatabilmek, •Hem gelişmiş dünyanın araştırma çalışmalarını kararlılıkla az gelişmiş ülkelerin ihtiyaç ve sıkıntılarına doğru yönlendirmek hem de onların öz yeterliliklerini geliştirmek. Bununla birlikte 1980’li yıllarda hâkim görüş; her dış kaynak gibi, teknoloji transferinin de ancak ulusal çabalara eklenecek bir yardımcı olduğudur. Öyleyse, gelişmekte olan ülkeler kendi başlarına karar verip kaynaklarının önemli bir kısmını kalkınma yolunda bilim ve teknolojiye ayırmak zorundadır.
19.Soru
Türkiye kaç yılında alınan kararla sermaye hareketlerini serbest bırakmıştır?
1970 |
1975 |
1979 |
1985 |
1989 |
Türkiye 1989 yılında alınan 32 sayılı kararla sermaye hareketlerini serbest bırakmış ve 1990lı yıllarla birlikte tamamen dış şoklara açık bir ekonomi hâline gelmiştir.
20.Soru
Afrika ekonomik ve sosyal anlamda üçüncü dünyanın da üçüncü dünyası olarak tanımlanmaktadır. Pek çok gözlemciye göre Afrika ile tarihin aynı döneminde yaşanıldığına inanmak mümkün değildir.Kennedy’e göre aşağıdakilerden hangisi Afrika’nın problemleri bakımından yanlış bilgi içermektedir?
Batılı bankacılar kredi vermeye isteksizdir |
Borç artarken, borç ödeme kapasitesi hızla düşmektedir |
Nüfus artışındaki hız verimlilikteki artışdan daha yavaştır |
Yeni devlet yöneticileri diktatörlüğü ya da tek parti yönetimini tercih etmektedir |
Savaşlar, etnik çatışmalar, hükümet darbeleri, siyasal istikrarsızlık kol gezmektedir |
Afrika ekonomik ve sosyal anlamda üçüncü dünyanın da üçüncü dünyası olarak tanımlanmaktadır. Pek çok gözlemciye göre Afrika ile tarihin aynı döneminde yaşanıldığına inanmak mümkün değildir. Kıta ile ilgili raporlar son derece karamsar ifadeler kullanmaktadırlar. Afrika’yı insanlar ve çevre bakımından bir felâket bölgesi, ölüm döşeğinde, tamamen kenara itilmiş ve dünyanın geri kalan kısmından dışlanmış olarak tanımlamaktadırlar. Afrika’nın problemleri aşağıdaki gibi sıralanmaktadır (Kennedy, 1995, s, 273-283): •Verimlilikteki artış nüfus artışından daha yavaştır. •Borç artarken, borç ödeme kapasitesi hızla düşmektedir. •Batılı bankacılar kredi vermeye isteksizdir. •Sanayi üretimi düşüktür. •Savaşlar, etnik çatışmalar, hükümet darbeleri, siyasal istikrarsızlık kol gezmektedir. •Yeni devlet yöneticileri diktatörlüğü ya da tek parti yönetimini tercih etmektedir. •Beşeri kaynaklara, girişimcilik kültürünü geliştirmeye, bilimsel ve teknik araştırmalara yatırım son derece düşüktür.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ