Woolfolk (1990), öğretmenin sınıf içindeki görev ve sorumluluklarını öğretim uzmanlığı, güdüleyicilik, yöneticilik, liderlik, rehberlik, çevre mühendisliği ve model olma biçiminde aççıklamaktadır. (Gürkan, 2001, s.35). Doğru seçenek D seçeneğidir.

1923-1946 yılları arasında eğitimde köklü gelişmeler sağlanmış, özellikle programlara işlerlik kazandırmak için yerli ve yabancı uzmanlardan yararlanılmıştır. Örneğin, ismail Hakkı Baltacıoğlu ve Sadrettin Celal Antel, daha çok iş ile okulu birleştiren “Üretici Okul Modeli” üzerinde durmuşlardır. John Dewey, A. Malche, Kühne ve Omar Buyse gibi yabancı uzmanlar da okul binalarından kadın eğitimine, üniversitelerin yenileştirilmesinden öğretmen yetiştirmeye değin birçok konuda önerilerde bulunmuşlardır. Doğru yanıt D'dir.

Toplumsal düzen içinde, yapılan bir işin meslek olarak tanımlanabilmesi için, hemen tüm meslekler için geçerli olan meslekleşme koşullarını yerine getirmesi gereklidir.

bu koşullar;

I. Yapılan iş ya da mesleğin toplumsal yaşamı düzenleyen güç (devlet) tarafından bir meslek olarak tanımlanması

II. Mesleğin toplum tarafından benimsenmesi

III. Mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve yeterliklerin kazandırıldığı özel bir eğitimden geçilmesi ve bunun belgelenmesi

IV. Diğer mesleğe giriş koşullarının yerine getirilmesi

V. Mesleğin etik kurallarının ve ilkelerinin olması

Doğru cevap "e"dir.

İnteraktif-Video ABD Ulusal Üniversitesiler Telekonferans Ağı adlı bu birlik; uydu aracılığıyla kablolu yayın yapmakta, bilgisayar ve telekonferansı da etkili bir biçimde kullanmaktadır. 1982’de 66 üniversitenin yaşam boyu öğretim üniteleri tarafından kurulan ortaklık, 250 üyeye ulaşmıştır. Koordinatörlüğünü Oklahoma State Üniversitesinin yaptığı bu hareketin amacı, üniversite eğitimini zenginleştirmektir. Doğru yanıt D’dir.

Öğrencilerin geçmişteki gelenek ve görenekleri olduğu gibi devam ettirmelerini sağlamak tarih öğretiminin amaçlarından biri değildir. Doğru cevap B seçeneğidir.

Felsefe, çağlar boyunca sürüp giden ve ünlü düşünürlerin görüşleriyle bütünleştirilmiş felsefi kuram ya da düşünce sistemlerinden oluşmuştur. Tarih boyunca çeşitli düşünürler, birbirlerinden değişik, kimi zaman da birbirlerine bütünüyle karşıt felsefi sistemler geliştirmişlerdir. İnsanlar, bu sistemlerden yalnızca etkilenmekle kalmamış, bu sistemlerin bir bölümü insan düşüncesine ve yaşamına da egemen olmuştur. Belli başlı çağdaş felsefeleri, dört temel akım içinde incelemek olanaklıdır. Bunlar “Ülkücülük (İdealizm), Gerçekçilik (Realism), Yararcılık (Pragmatism) ve Varoluşçuluk (Existentialism)” adlarıyla anılır.

Kamu yönetimi, eğitim kurumları, özel öğretim kurumları, öğretmenler ve Milli
Eğitim Bakanlığı; eğitim hizmetlerinin üreticisi durumundadırlar. Aileler ve öğrenciler de eğitim hizmetinden yararlanan tüketicileri oluşturmaktadırlar.

Bir mesleğin başarılı olarak yerine getirilmesi için gerekli özelliklere yeterlik denilmektedir. "Mesleki yeterlikler" denildiğinde o mesleğin yerine getirilmesi için asgari düzeyde sahip olunması gereken bilgi, beceri, tutum ve değerler akla gelmektedir.

Doğru cevap D'dir.  

Yurt düzeyinde okur-yazar oranını artırmak amacıyla 1939 yılında Köy Enstitüleri açılmıştır.

Sosyoloji toplum üzerine araştırmalar ve çalışmalar yapan bir toplum bilimidir. Psikolojide bireyler üzerine araştırmalar ve çalışmalar yapan bir bilim dalıdır. Eğitim kavramı ile ilgili yapılan tanımlar dikkate alındığında bu tanımların iki görüş etrafında toplandığı görülür. Bu görüşlerden biri sosyoloji (toplum bilimsel), diğeri ise psikolojik (bireysel) görüştür.

Orta Çağ boyunca dünya yaşamında “Tanrı’nın egemenliği temeldir.” anlayışına karşı gelişen “insancıl eğitim” düşüncesi, İngiltere, Almanya ve İtalya gibi ülkelerde etkili olmuştur. Doğru cevap B seçeneğidir.

Yaşam boyu eğitim; ailenin eğitimini, toplumun eğitimini, yetişkin eğitimini, uzaktan eğitimle yapılan yükseköğretimi, genel olarak zorunlu eğitim sonrasında yapılan tüm eğitim etkinliklerini kapsamaktadır. Okulöncesi eğitim yaşam boyu eğitim kapsamında yer almaz.

Milli Eğitim bakanlığı 2 Mayıs 1920 de kurulmuştur.

İlerlemecilik, yararcılık dediğimiz düşünce sisteminin (pragmatik felsefenin) eğitime uygulanmasıyla oluşmuştur. Bu görüş, geleneksel eğitimin aşırı biçimselciliğine; sıkı, amaçsız alıştırmaların yer aldığı öğretmen odaklı öğretim etkinliklerine ve öğrencilerin edilgin bulunduğu bir eğitim anlayışına karşı çıkmıştır. Bunlara karşılık öğrenci odaklı öğrenmeye, sorun çözmeye ve yaflant›lar yoluyla öğrenmeye önem veren; sürekli değişme ve gelişmeyi temel alan ve gelişime dayalı bir toplum yapısını savunan eğitimcilerce geliştirilmiş çağdaşı  bir düflünce akımı olarak görülür. Doğru Cevap A2dır.

1958 yılında bazı teknik konuları mektupla öğretme amacıyla kurulan Mektupla Öğretim Merkezi Türkiye'deki bu uygulamalardan ilki sayılabilir.

Anayasada eğitimle doğrudan ilişkili maddeler:
• Yasa Önünde Eşitlik (Madde10),
• Din ve Vicdan Hürriyeti (Madde 24),
• Eğitim Öğretim Hakkı ve Ödevi (Madde 42),
• Yabancı Ülkelerde Çalışlan Türk Vatandaşları (Madde 62)
• Yükseköğretim Kuruluşları (Madde 130)
• Yükseköğretim Üst Kuruluşları (Madde 131)
• Yükseköğretim Kurumlarından Özel Hükümlere Sahip Olanlar (Madde 132)

Medeni Kanun 161.maddesi boşanma ile ilgilidir.

Anayasada eğitimle doğrudan ilişkili maddeler: Yasa Önünde Eşitlik (Madde10), Din ve Vicdan Hürriyeti (Madde 24), Eğitim Öğretim Hakkı ve Ödevi (Madde 42), Yabancı Ülkelerde Çalışan Türk Vatandaşları (Madde 62), Yükseköğretim Kuruluşları (Madde 130), Yükseköğretim Üst Kuruluşları (Madde 131) ve Yükseköğretim Kurumlarından Özel Hükümlere Sahip Olanlar (Madde 132)'dir. Haberleşme hürriyeti (Madde 22) bu maddeler arasında yer almamaktadır. Doğru yanıt B seçeneğidir.

Yağın Yükseköğretim Kurumu (YAYKUR) 1975 tarihinde lise ve dengi kurumlardan mezun öğrencilere öğretim sağlamak amacıyla Mili Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak kurulan ve Mektupla Yükseköğretim Merkezi'nin tüm araç-gereçlerini devralan bir kurumdur.

Öğretmen; öğrencileri ile sürekli etkileşimde bulunan, yaptığı davranışlarla öğrencilerine yol gösteren, istenen amaçları öğrencilere kazandırmak için eğitim programlarını uygulayan, öğrencilerde kalıcı öğrenmeler sağlamak için çeşitli yöntem ve teknikleri kullanan, öğrencilerin öğrenme sürecine etkin katılımını sağlamak için araç gereçleri hazırlayan, yaptığı uygulama sonuçlarını izleyen ve değerlendiren kişidir. Öğrencilerle öğretme-öğrenme sürecinin her boyutunda sürekli etkileşim içinde olan öğretmen, bu sürecin en önemli ögelerinden biridir. Bu bağlamda, süreç içerisinde bu derece önemli olan öğretmenin; mesleğini en iyi biçimde yerine getirmesi, öğrencilerine örnek oluşturarak onlar üzerinde olumlu etkiler yaratması ve öğrencileri toplumsal yaşama hazırlamak için kimi yeterliklere ve niteliklere sahip olması gerekmektedir. Çünkü istenen sonuçların elde edilmesi, nitelikli öğretmenlerin varlığına bağlıdır.

Yaygın eğitim; yetişkinlere okuma-yazma öğretmek, temel bilgiler vermek, en son devam ettikleri öğrenim kademesinde edindikleri bilgi ve becerilerini geliştirmek ve yaşamını kazanmasını sağlayacak yeni olanaklar kazandırmak amacıyla verilen okul dışı eğitimdir. Yaygın eğitim; halk eğitimi, çıraklık eğitimi ve uzaktan eğitim yoluyla gerçekleştirilmektedir. Doğru cevap E'dir.