Eleştiri Tarihi Final 8. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Divanların başında şiir ve şair kavramlarını açıklayan, şairin divan tertip etme gerekçesini ifade eden mensur veya manzum/mensur karışık olmak üzere yazılmış bölümlere ne ad verilir?
İham
|
Dibace
|
Tezkire
|
Abdar
|
Servera
|
2.Soru
Mehmet Kaplan'a göre edebiyat içerik bakımından hangi olaydan önce farklılaşmaktadır?
II. Dünya Savaşı |
Tanzimat Fermanı |
1. Meşrutiyet |
Kurtuluş Savaşı |
Cumhuriyet |
Mehmet Kaplan, edebiyatın içerik bakımından II. Dünya Savaşı öncesinden farklılaştığını belirtir. Bu farklılaşmanın tek partili hayat ile savaş sonrasının çok partili hayatının edebiyata yansımasından kaynaklandığı düşüncesindedir.
3.Soru
Hangisi cumhuriyet dönemi sonrasında eleştirel yazılarda ele alınan tiyatro eserlerinden biri değildir?
Unutulan Adam |
Sağanak |
Tohum-Bir Adam Yaratmak |
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu |
Muharrir |
D seçeneğinde verilen "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" cumhuriyet sonrası dönemde üzerine eleştirel değerlendirmelerin yapıldığı bir tiyatro eseri değil, romandır.
4.Soru
Klasik dönem şairlerinin diğer şairler hakkında ne düşündüklerini dolaylı da olsa dile getirdikleri nazım türüne ad verilirdi?
Beyit |
Nazire |
Bend |
Tekzip |
Güzelleme |
Osmanlı medreselerinde başlangıçta Arapça ve Farsça belagat kitaplarının okutulduğu bilinmektedir. Arapça belagat kitaplarının başında Sekkakî tarafından yazılan Miftahü’l-Ulum ile Hatib el-Kazvinî’nin yazdığı Telhisü’l-Miftah gelir. Bu esere Sadettin Taftazanî’nin ve Seyyid fierif Cürcanî’nin yazdıkları şerhler, özellikle Taftazanî’nin yazdığı Mutavvel ile ona yazdığı Muhtasar adlı şerh kitabının ilgi gördüğü bilinmektedir. Medreselerde okutulan Miftah, Telhis, Mutavvel ve Muhtasar’a haşiye ve şerhler yazılmıştır Dolaylı değerlendirmenin en önemli örneklerinin başında nazireler gelir. Bu bakımdan edebî eleştiri açısından nazire mecmuları önemli ipuçları içerir. Nazireler kadar belirleyici olmasa da terbî, tahmis gibi musammat nazım biçimleriyle yazılan şiirler de şairlerin birbirine nasıl baktıklarını yansıtır. Metinlerarası ilişkiler kadar şairler arası ilişkileri anlamak açısından da önemli olan bir başka gösterge ise tazmin ve iktibastır.Doğru yanıt B şıkkıdır.
5.Soru
Namık Kemal Eski Türk edebiyatını hangi sebeple eleştirmekte ve kabul etmemektedir?
Dilinin anlaşılmaz ve ağır oluşundan |
İran Edebiyatı etkisi altında oluşundan |
Edebi değerinin olmayışının düşünülmesinden |
Yeni edebi akımlara kapalı oluşundan |
Toplumsal sorunlara uzak oluşundan |
Eski Türk edebiyatının bütünüyle İran edebiyatı etkisi altında kaldığını iddia eden Namık Kemal, “edebiyat-ı sahîha”(gerçeğe uygun edebiyat) adına bu edebiyatı tamamen reddeder. Özellikle Harâbât mukaddimesi dolayısıyla Ziya Paşa’ya yönelttiği eleştirilerde divan edebiyatını “menfûr-ı tabiat”(doğallığa ters) olarak niteler.Doğru yanıt B şıkkıdır.
6.Soru
İkinci Hececiler grubuna ait genç şairler üzerinde hece ölçüsünün yeniden etkili olmasını Peyami Safa nasıl yorumlar?
Divan edebiyatına tepki olarak |
Şiirle ideoloji yaymak olarak |
Aruz ölçüsünün zaferi olarak |
Modern edebiyatın etkisi olarak |
Günümüzün gereği olarak |
İkinci Hececiler denilen genç şairler üzerinde hece ölçüsünün yeniden etkili olmasını Peyami Safa yüzyıllarca devam eden Divan edebiyatına bir tepki olarak yorumlar, fakat bunu beceriksizce taklit edenleri de yermekten geri durmaz.
7.Soru
Hangisi ya da hangileri Namık Kemal'in edebiyat eleştirileri arasında yer alır? I)Divan edebiyatı eleştirisi,II) Yeni edebi türlerin savunulması,III) Yeni bir edebiyat kurma arzusu
Yalnız I |
Yalnız III |
I ve III |
II ve III |
I, II ve III |
Mehmet Akif Ersoy, Nam›k Kemal’i, edebiyat tarihimizin ilk “münekkidi” (eleştirmeni) olarak kabul eder. Abdullah Uçman, Ahmet Hamdi Tanpınar’dan ilham alarak Namık Kemal’in eleştirilerini üç ana madde altında toplar: divan edebiyatı, yeni edebiyat kurma arzusu ve yeni türlerin savunulması. Doğru cevap E'dir.
8.Soru
Nâ-kâfî şiirinin ortaya çıkışının arka planında bulunan yazı aşağıdakilerden hangisidir?
Duhter-i Hindû’nun Hatime Bölümü
|
Makber Mukaddimesi
|
Bir Şairin Hezeyanı
|
Sahra
|
Merkad-ı Fatih’i Ziyaret
|
9.Soru
Eleştirmen, “... okuduğu kitaplar dolayısıyla kendi zevkini kendi düşüncelerini, kendi duygularını söyleyen bir sanat adamıdır. Nasıl ki sanatta önemli olan tabiat değil de sanatçının kimliği ise, ‘tenkitte de asıl olan kitaplar, sözü edilen eserler değil, onları anlatan tenkitçinin yaradılışıdır’, bu yaradılışın ortaya konduğu sanatsal ürünlerdir. ‘Münekkit bir sanatkârdır. Bir şairi, bir romancıyı ne için okuyorsak, onu da öyle okuruz.’ Tenkit yazısı bir şey öğrenelim diye, hangi kitap değerliymiş, hangisi değilmiş bize onu bildirsin diye okunmaz; tenkit yazısı da herhangi bir sanat yazısı gibi, zevk almak için okunur.’ Neden derseniz eleştirmen de bir yaratıcı, bir sanatçıdır da ondan. Bundan ötürü, eleştirmenden yazarla çevresi arasında bir köprü kurmasını beklemek yersizdir.”
Nurullah Ataç'ın bu düşüncesine göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Öznel-izlenimci bir eleştiri anlayışı benimser. |
Eleştirmenin görevi kural koymaktır. |
Eleştiride eleştirilen kitabın payı büyüktür. |
Eleştirmen ve roman yazarı eşdeğer olamaz. |
Eleştiride keşfetmek ve öğretmek zorunluluğu vardır. |
Bütün bunlar Ataç’ın bir taraftan eleştiriyi bir sanat olarak kabul ettiğini, diğer bir taraftan da öznel-izlenimci bir eleştiri anlayışını benimsediğini göstermektedir.
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi D. Nikolaidi’nin sahibi olduğu Servet gazetesinin eki olarak çıkmaya başlamış bir yayın organı olan Servet-i Fünûn dergisinin ilk yayımlandığı tarihtir?
27 Ocak 1890 |
27 Ocak 1891 |
27 Şubat 1891 |
27 Mart 1891 |
27 Nisan 1891 |
D. Nikolaidi’nin sahibi olduğu Servet gazetesinin eki olarak çıkmaya başlamış bir yayın organı olan Servet-i Fünûn dergisinin ilk yayımlandığı tarih 27 Mart 1891'dir.
11.Soru
1922’de Tevhîd-i Efkâr’da çıkan Tenkit Tecrübesi ve Bir Hasbıhal Münasebetiyle yazılarında milleti en iyi edebiyatın tanıttığını; edebiyatın aşk ve ihtiras ile zeka ve zerafet gibi iki temel değerinin bulunduğunu ve Türklerin her ikisini de kendinde toplayan yegane millet olduğunu ama fikir ve tahlil konusunda ise zayıf olduğunu söyleyen isim aşağıdakilerden hangisidir?
Ali Canip |
Ömer Seyfettin |
Yahya Kemal |
Fuat Köprülü |
Tevfik Fikret |
Yazılarıyla devrin edebiyatı üzerinde etkili olan önemli bir isim de Yahya Kemal’dir. 1922’de Tevhîd-i Efkâr’da çıkan Tenkit Tecrübesi ve Bir Hasbıhal Münasebetiyle yazılarında milleti en iyi edebiyatın tanıttığını; edebiyatın aşk ve ihtiras ile zeka ve zerafet gibi iki temel değerinin bulunduğunu ve Türklerin her ikisini de kendinde toplayan yegane millet olduğunu ama fikir ve tahlil konusunda ise zayıf olduğunu söyler.
12.Soru
Mayakovski’yi taklit etmekle eleştirilen şair hangisidir?
Mehmet Akif |
Nazım Hikmet |
Yahya Kemal |
Ahmet Haşim |
Tevfik Fikret |
Dönemin tartışmalı bir diğer ismi ise Nazım Hikmet’tir. Ahmet Haşim onun "835 Satır"ını bir orkestraya benzetip çok beğenmekle birlikte bu orkestranın sadece marş çaldığını söyleyerek şiirin ideolojik bağlamına eleştirel bir göndermede bulunur. Kendisiyle yapılan bir röportajda ise onun tamamen Mayakovski’yi taklit ettiğini; Fecr-i Ati’ye yapılan eleştirilerin bu bağlam da ona da yapılması gerektiğini söyler.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi belagatın tanımıdır?
Bir düşünce ya da duygunun yerinde ve zamanında, manası en açık bir biçimde ve akıcı bir dille ifade edilmesidir.
|
Yaşanan bir maceranın yer ve zaman mefhumu olmadın uygun bir dille ifade edilmesidir.
|
Hiçbir gerçeklik içermeyen tüm anlatı türlerine belagat denir.
|
Sadece duygusal ve romantik olayların uygun bir dille yazılarak anlatılmasıdır.
|
Aslında manzum olduğu halde şiirsel bir dille anlatılan her tür sözlü ya da yazılı bir anlatım yöntemidir.
|
14.Soru
Türk Edebiyatında Batılı anlamda edebiyat eleştiriciliği hangi dönemde başlamıştır?
Servet-i Fünûn |
Divan Edebiyatı |
Tanzimat Dönemi |
Lale Devri |
Islahat Dönemi |
Bizde Batıl anlamda edebiyat eleştiriciliği Tanzimat’la birlikte başlamıştır. Tanzimat’tan önce de özellikle divanların ön sözlerinde ve şiir mecmualarında yer alan ve edebiyat eleştirisi sayılabilecek nitelikte bazı değerlendirmeler vardır. Fakat bunlar modern anlamda edebiyat eleştiriciliği sayılmazlar.
15.Soru
Aşağıdaki isimlerden hangisi edebiyat ve eleştiri anlayışı geliştirilirken fikirlerinden yararlanılan başlıca batılı düşünürlerden biri değildir?
Durheim
|
Bergson
|
A. Comte
|
Gustave Lanson
|
Antoine Albalat
|
16.Soru
Edebiyatımızda 1980-1990 yılları arasında ne tür eleştiri ağırlık kazanmıştır?
Yapısalcı Eleştiri |
Postmodern eleştiri |
Nesnel eleştiri |
Öznel izlenimci eleştiri |
Postmodern eleştiri |
Yapısalcı Eleştiri
17.Soru
Yeni Lisan hareketinin sosyolojiye dayanan fikri tarafını Ziya Gökalp, yürütürken sanat tarafını kim yürütmektedir?
Cenap Şahabettin |
Ömer Seyfettin |
Ali Canip |
Yakup Kadri |
Mehmet Fuat |
Yeni Lisan hareketini eleştirenlerle en çok polemiğe giren Ali Canip olmuştur. Denebilir ki hareketin sosyolojiye dayanan fikri tarafını Ziya Gökalp, sanat tarafını Ömer Seyfettin idare ederken; Köprülüzade Mehmet Fuat, Mehmed Rauf, Yakup Kadri, Mahmut Talat, Cenap Şahabettin ve Süleyman Nazif gibi bu hareketi eleştirenlere karşı polemikleri Ali Canip yürütmüştür.
18.Soru
1931’de Resimli Şark’ta çıkan 'Bizde Niçin Münekkit Çıkmıyor?' isimli yazı aşağıdakilerden hangisine aittir?
Sadri Ertem |
İbrahim Alaattin |
M. Behçet Yazar |
Agah Sırrı Levent |
Sabahattin Eyüboğlu |
Sadri Ertem, 1931’de Resimli Şark’ta çıkan Bizde Niçin Münekkit Çıkmıyor? isimli yazısında sanatkârın belli bir toplumun ürünü olması gibi, eleştirmen de aynı belirli ortak özellikler etrafında kümelenmiş toplumun ürünüdür görüşündedir
19.Soru
Seçeneklerden hangisi izlenimci-öznel eleştiriyi devam ettirenler arasında sayılamaz?
Cemal Süreya |
Turgut Uyar |
Adnan Binyazar |
Rauf Mutluay |
Hüseyin Cöntürk |
Hüseyin Cöntürk
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi 1990 sonrasında büyük bir kısmı üniversitelerde görev yapmakta olan, pek çok eleştiri anlayışının yanında postmodern metin eleştirisini de uygulayan eleştirmenlerden biridir?
Akşit Göktürk |
Berke Vardar |
Dilek Doltaş |
Doğan Aksan |
Tahsin Yücel |
1990 sonrasında büyük bir kısmı üniversitelerde görev yapmakta olan Jale Parla, Yıldız Ecevit, Orhan Koçak, Nurdan Gürbilek, Dilek Doldaş, Gürsel Aytaç gibi akademisyen-araştırmacı-eleştirmenler pek çok eleştiri anlayışının yanında postmodern metin eleştirisini de uygulamışlardır. Doğru cevap C’dir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ