Engelli Psikolojisi Final 15. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Öğle yemeğinde kıymalı pide yiyen ve akşama doğru midesi bulanan Ahmet hastaneye gittiğinde yediği kıymanın bozuk olduğunu öğrenmiştir.
Bu olaydan sonra Ahmet’in kıyma gördüğünde midesinin bulandığını hissetmesi aşağıdakilerden hangisi ile açıklanır ?
Koşulsuz Tepki |
Koşullu Uyaran |
Koşullu Tepki |
Nötr Tepki |
Sönme |
Koşullu Tepki: Koşullu ve koşulsuz uyaranın birlikte verilmesiyle elde edilen
ve koşullu uyarana yönelik öğrenilmiş tepkidir. Koşulsuz tepkiyle aynı güçte değildir. Örneğin; zilin başlattığı tükürük salgısı, etin kendisine verilen salgıdan daha azdır.
Koşulsuz tepki: Dış uyaranlar tarafından harekete geçirilen, doğuştan gelen öğrenilmemiş tepkilerdir. Bu daha çok refleks türü bir davranışltır. Çabuk ve otomatik olarak gerçekleşir. Et önüne konduğunda köpeğin ağzının sulanması böyle bir tepkidir.
Koşullu Uyaran: Başlangıçta özel bir etkisi olmayan ancak koşulsuz bir uyarı cıyla eşleştirilmesi sonucu koşulsuz uyaranın tetiklediği koşullu tepkiyi ortaya çıkaran öğrenilmiş bir uyarıcıdır. Pavlov’un çalışmasında, zil sesi daha önce öğrenilmiş
koşullu uyarıcıdır.
Nötr tepki: Uyarana karşlılık vermeme veya uyaranla ilişkisiz tepkide bulunma durumudur
Sönme: Bir kural olarak koşullu uyarana verilen koşullu tepki kalıcı değildir. Bir süre sonra zil sesini et tozu izlemezse tükürük salgısı ortadan kalkar. Koşullu uyaranın gücünün azalmasna sönme denir.
2.Soru
Ali, iş değişikliği sebebiyle stres altına girmiş ve kendisinde bazı stres belirtileri olduğunu gözlemlemiştir. Aşağıdaki seçenekte verilenlerden hangisi, Ali'nin stres altında olduğunun bilişsel belirtisidir?
Uyku düzeni bozukluğu |
Sosyal ortamlardan uzaklaşma isteği |
Dikkati toplamada zorluk |
Sinirli olma hali |
Nefes almakta zorluk |
Uyku düzeni bozukluğu ve nefes almada zorluk stresin fiziksel belirtileri, sosyal ortamlardan uzaklaşma isteği davranışsal, sinirli olma hali duygusal, dikkate toplamada zorluk ise bilişsel belirtidir.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi mesaj öğrenme yaklaşımına göre tutum değiştirmenin ögelerinden biri değildir.
Hedef birey |
Kaynak |
Alıcı |
Mesaj |
Ortam |
sosyal psikologlar davranışı değiştirmek için tutumları değiştirmek gerektiğini düşünmektedirler. Bu alandaki geleneksel yaklaşım mesaj öğrenme yaklaşımıdır. Tutumların nasıl ve hangi koşullar altında değişeceğini açıklayan bu yaklaşım, tutum değiştirmeyi bir iletişim süreci olarak görmüş ve kaynak, alıcı, mesaj ve mesajın verildiği ortam olmak üzere iletişimin dört unsuruna dayalı olarak açıklamaktadır.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi tutumlara yönelik sosyal psikolojide ABC modeli denilen model ile ilgili doğru bir ifadedir?
ABC modeli, duygusal, bilişsel ve davranış eğilimi olmak üzere üçlü bir yapıdan oluşmaktadır. |
Duygusal bileşen tutum nesnesine dair bilgi, inanç veya fikirlerin tümünü içerir. |
Bilişsel bileşen tutum nesnesine yönelik hoşlanma-hoşlanmama ya da sevme-sevmeme gibi tepkileri içerir. |
Sağduyusal, kulaktan dolma bilgiler ya da kalıp yargı haline gelmiş inançlar davranış eğilimi bileşenini oluşturur. |
ABC modeli 1960’lardan sonra tüm bileşenleri ile birlikte tamamen terk edilmiştir. |
Tutumlar sosyal psikolojide 1960’lara kadar ABC modeli denilen üçlü bir yapı olarak tanımlanmaktaydı. Bu modele göre tutum duygusal, bilişsel ve davranış eğilimi olmak üzere üç bileşenden oluşmaktadır. Duygusal bileşen tutum nesnesine yönelik hoşlanma-hoşlanmama ya da sevme-sevmeme gibi duygusal tepkileri içerir. Bilişsel bileşen ise tutum nesnesine dair bilgi, inanç veya fikirlerin tümünü içerir. Burada bilgiden kastedilen zorunlu olarak tutum nesnesi hakkında detaylı ya da sistematik bilgi değil her türlü bilgi ya da inançtır. Dolayısıyla sağ duyusal, kulaktan dolma bilgiler ya da kalıp yargı haline gelmiş inançlar bu bileşeni oluşturabilir. Üçüncü bileşen ise tutum nesnesine yönelik ne tür bir davranış sergileneceğine yönelik niyet veya eğilimdir. 1960’lardan sonra sosyal psikolojide çeşitli nedenlerden dolayı tutumların ABC modeli terk edilmiş, yerine tutum nesnesine yönelik değerlendirmeyi temel alan yaklaşım benimsenmiştir.
5.Soru
Aşağıdaki seçeneklerden hangisi bireyin kaygı yaşadığını gösteren bedensel bir belirtidir?
Kasların çok gergin olmasıyla birlikte kaslarda titreme, gevşeyememe durumu |
Birey her zaman üzülerek, kendisi ve başkaları için kötü şeyler düşünür |
Birey mantıksız davranışlar gösterir |
Otobüse binmekten korkmak gibi yersiz korkulara sahiptir |
Kaygı bozukluğu yaşayanlar bunaltıcı olsa da, gerçekle bağlantılarını koparmazlar |
Tüm insanlarda farklı derecelerde görülebilen kaygı durumunun türü ve derecesi önemlidir. Birçoğumuz yaşadığımız kaygının sebebini bilebiliriz. Kaygı bozukluğu yaşayan kişiler neden kaygılandıklarını bilemezler ya da yaşadıkları kaygı o an içinde bulundukları durumla uyumlu değildir. Bazı durumlarda kaygı rahatsız edecek kadar şiddetli yaşanabilir. Birkaç saatten birkaç güne kadar süren krizler şeklinde ortaya çıkabilir. Kaygının nedeni ne hasta ne de ailesi ve yakınları tarafından anlaşılabilir. Kaygı ancak böyle durumlarda bir uzman tarafından incelenerek ortaya çıkartılabilir. Kaygı halinin etkisi altına kalan birey, bedensel ve psikolojik belirtiler gösterir. Bedensel belirtiler, şöyle sıralanabilir:
- Kasların çok gergin olmasıyla birlikte kaslarda titreme, gevşeyememe durumu
- Terleme, kalp çarpıntısı, baş dönmesi ile ilgili olarak otonom sistemin çok faal olması.
Kaygı hali ile ilgili psikolojik belirtiler ise şöyle sıralanabilir:
- Bireyin normal davranışı bir çeşit bozulma gösterir. Birey her zaman üzülerek, kendisi ve başkaları için kötü şeyler düşünür. Kaygıyı gizleme arzusu sonucunda bireyin günlük yaşamı etkilenir. Bu da bireyi normal bir yaşam sürmekten alıkoymaktadır.
- Birey mantıksız davranışlar gösterir. Anlamı olmayan davranışlarda bulunur. Bazen bir davranışı defalarca tekrarlamak ya da otobüse binmekten korkmak gibi yersiz korkulara sahiptir.
- Kaygı bozukluğu yaşayanlar bunaltıcı olsa da, gerçekle bağlantılarını koparmazlar. Bu kişiler fantezi dünyasında yaşamazlar.
Doğru cevap A seçeneğidir.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi aşama modelinin evrelerinden biri değildir?
Şok, inanmama ve yadsıma |
Öfke ve içerleme |
Pazarlık |
Depresyon ve umutsuzluk |
Mutluluk |
Aşama modeli aile üyelerinden birinin yetersizlik tanısı almasından sonra ailenin verdiği psikolojik tepkileri belirli aşamalarda kavramsallaştırmaktadır. Modelin aşamalarının farklı sınıflandırmaları mevcuttur. Burada ifade edilen sınıflandırma hem detaylı olması hem de ailenin verdiği psikolojik tepkileri daha iyi kavramsallaştırması nedeniyle tercih edilmiştir. Aşama modeli beş aşamadan oluşmaktadır: (a) Şok, inanmama ve yadsıma, (b) öfke ve içerleme, (c) pazarlık, (d) depresyon ve umutsuzluk ve (e) kabul.
7.Soru
Başka bir köyden olan insanlara karşı kapalı ve saldırgan olan birinin davranışı nasıl tanımlanabilir?
Konvansiyonalizm |
Otoriteryen saldırganlık |
Olumsuzculuk |
Kabul görmeme |
İnkar |
Otoriteryen saldırganlık: Çeşitli kişilere yöneltilmiş genel bir saldırganlık. Bu saldırganlık, yerleşik otoriteler tarafından “izin verilmiş (onaylanmış)” bir saldırganlık olarak algılanır.
8.Soru
- Her hastalığın kendine özgü ve belli bir nedeni bulunmaktadır.
- Hasta bir hastalıktan dolayı fiziksel ya da duygusal acı çekmektedir
- Bu hastalığı belli bir belirtiyle tanımlayabilmek olasıdır.
Yukarıda belirtilen normal dışı davranışlarla ilgili yaklaşımlarda varsayımı belirtilen yaklaşım aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
Psikolojk yaklaşım |
Psikodinamik yaklaşım |
Biyolojik yaklaşım |
Varoluşsal yaklaşım |
Bilişsel-davranışçı yaklaşım |
Biyolojik yaklaşım normal dışı davranışları sinir sistemi, salgı bezleri gibi organik işlev bozuklukları ve kalıtsal faktörlerle ortaya çıkan yanlış işleyiş çerçevesinde açıklamaktadır. Bu bozukluğun kaynağı bir virüs veya mikrop, doğuştan gelen organik eksiklik, başın üzerine düşmek gibi ağır bir kaza ile olabilmektedir. Sorunun nedeni ne olursa olsun bu modelin 3 varsayımı bulunmaktadır. Bunlar;
- Hasta bir hastalıktan dolayı fiziksel ya da duygusal acı çekmektedir
- Bu hastalığı belli bir belirtiyle tanımlayabilmek olasıdır.
- Her hastalığın kendine özgü ve belli bir nedeni bulunmaktadır.
Çağımızda biyolojik yaklaşım zihinsel bozuklukların ve normal dışı davranışların tümünü açıklamakta yetersiz kalmaktadır.
9.Soru
İtaat konusunda kötülüğün sıradanlığı kavramını kullanarak Hitler Almanyası’nda ortaya çıkan dehşet verici olaylara açıklama getiren düşünür kimdir?
Hannah Arendit |
Solomon Asch |
Muzaffer Sherif |
Theodor W Adorno |
Stanley Milgram |
İtaat konusunda kötülüğün sıradanlığı kavramını kullanarak Hitler Almanyası’nda ortaya çıkan dehşet verici olaylara açıklama getiren düşünür Hannah Arendit'dir. Doğru yanıt A'dır.
10.Soru
İnsanların genellikle kendileriyle benzer tutumları olan insanlarla arkadaşlık kurmak istemesi tutumun işlevlerinden hangisi ile açıklanabilir?
Bilgi sağlama işlevi |
Benliği ifade etme işlevi |
Uyum işlevi |
Egoyu koruma işlevi |
Davranışları koruma işlevi |
Tutumların uyum sağlama işlevi, kişiyi arzu edilen hedefe yöneltirken istenmeyen, arzu edilmeyen durumlardan kaçınmayı olanaklı kılar. Örneğin insanlar sevdikleri kişilerle aynı tutumları geliştirmeyi isterler ya da kendileriyle benzer tutumları olanlarla arkadaş olmayı tercih ederler. Hazcı olan bu işlev, bizi haz almaya yöneltirken, acıdan kaçınmamızı sağlar.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi normal dışı davranışların aynen diğer davranışlar gibi öğrenilmiş davranışlar sonucu oluştuğunu savunan normal dışı davranışları açıklayan psikolojik yaklaşımdır?
Biyolojik yaklaşım |
Psikodinamik yaklaşım |
Bilişsel-Davranışçı yaklaşım |
Varoluşsal yaklaşım |
Gestalt yaklaşımı |
Davranışçı yaklaşım normal dışı davranışların aynen diğer davranışlar gibi öğrenilmiş davranışlar sonucu oluştuğunu savunur. Normal dışı davranışların klasik koşullama, edimsel koşullamadan farklı bir şekilde, beklenti ve yapılan işlerin sonuçlarını görme gibi içsel süreçlerin de etkisiyle şekillendiğini varsayar. Doğru cevap C seçeneğidir.
12.Soru
Hangi şizofreni türünde birey saatlerce hatta günlerce beden durumunu değiştirmeksizin olduğu yerde kalma davranışı sergilemektedir?
Katatonik sizofreni |
Paranoid şizofreni |
Hebefrenik şizofreni |
Basit şizofreni |
Fobik şizofreni |
Katatronik şizofren bireyler saatlerce hatta günlerce beden durumunu değiştirmeksizin olduğu yerde kalma davranışı sergileyebilmektedirler.
13.Soru
Ayşegül, şehir dışından bir iş teklifi almıştır. İş teklifi onu oldukça mutlu etmiş ancak ailesinden ayrı kalacağı için de üzülmüştür.
Ayşegül, bu iki durumu değerlendirirken aşağıdaki çatışmalardan hangisini yaşamaktadır?
Çatışma-yaklaşma |
Yaklaşma-yaklaşma |
Çatışma-kaçınma |
Kaçınma-kaçınma |
Yaklaşma-kaçınma |
Yaklaşma-kaçınma çatışmasında bireyin hem olumlu hem de olumsuz yanlara
sahip bir amaca yönelik kararsızlık durumunu içerir. Örneğin kişinin aldığı şehir
dışındaki yeni bir iş teklifi sonucu ailesinden uzak kalması söz konusudur. Kişi bu
işin kendisine getireceklerini düşünerek bu işi almayı isterken öte taraftan ailesini
ihmal edecek olmanın sıkıntısını yaşamaktadır.
14.Soru
Alıcı sinirlerin çevreden aldığı çevresel ya da vücuttan aldığı içsel bilgileri beyne doğrudan ya da omurilik aracılığıyla ileten sinir sisteminin temel birimi nedir?
Duyu nöronları |
Motor nöronları |
Bağlantı nöronları |
Hücreler |
Miyelin kılıfı |
Nöronlar, sinir sisteminin en küçük ve temel birimi ya da özel hücreleridir. Net bir bilgi olmamasına rağmen, normal gelişim gösteren bir insan beyninde 100 milyardan daha fazla nöron olduğu ileri sürülmektedir. Aynı şekilde sinir sisteminin diğer bölgelerinde de milyarlarca nöron bulunmaktadır (Morris, 1996). Kalemi alma, yakalama, koşma, ısırma, konuşma, gülme, ağlama, yeme gibi en basitinden en zor fiziksel ve diğer becerilerde ya da yaşamsal etkinliklerde sinir sistemi ve bu sistemdeki nöronlar arası etkileşimler yer alır. Sinir sisteminde üç tür nöron bulunur. Bunlar, duyu nöronları (sensory neurons), motor nöronları (motor neurons) ve ara ya da bağlantı nöronları (interneurons)dır. Duyu nöronları, alıcı sinirlerin çevreden aldığı çevresel ya da vücuttan aldığı içsel bilgileri (uyaranları) beyne doğrudan ya da omurilik aracılığıyla ileten nöronlardır. Motor nöronları ise, beynin gönderdiği mesajları salgı bezlerine ve kas sistemine çoğunlukla omurilik aracılığıyla ileten nöronlardır. Motor nöronları. sindirim ve kalp atışı gibi önemli yaşamsal fonksiyonlara ve diğer hareketsel tepkilere ilişkin mesajları da iletir. Ara ya da bağlantı nöronları çoğunlukla beyinde ve omurilikte bulunur. Görevleri, nöronları birbiri ile ilişkilendirmektir. Doğru cevap A seçeneğidir.
15.Soru
Bazı davranışların bir toplum içerisinde kabul edilirken bazı toplumlarda kabul edilemez oluşu normların hangi özelliği ile ilgilidir?
Normdan sapma |
Normu oluşturan grubun büyük olması |
Normu oluşturan grubun küçük olması |
Normun ideal olması |
Normların evrensel olmaması |
Normal dışı ya da a-normal kelimesi ‘normdan uzakta’ anlamını taşımaktadır. Bir şekilde toplumun kabul edilebilir davranışlarla ilgili normlarından sapan ve farklılaşan davranışlar normal dışı olarak kabul edilir. Tüm insan grupları, normlar oluşturarak doğru ve yanlış davranışları için dayanak yaratırlar. Örneğin eşcinsellik bir toplum içinde, toplumun bazı kesimlerinde kabul edilebilir fakat bazı kesimlerinde ise anormal davranış içerisinde tanımlanabilir. Normların evrensel olmayışı ve zamana göre değişen yapılardan oluşması bu durumun göstergesidir.
16.Soru
Çok parçalı yap-boz yapan çocukların bir süre sonra önce kenar parçaları bulup yerleştirerek içeri doğru renk ipuçlarından akıl yürüterek yap-boz'u tamamlaması aşağıdakilerden hangisi ile açıklanır.
Edimsel koşullanma |
Gözlemle öğrenme |
Bilgiyi saklama |
Bilişsel haritalama |
İçgörüsel Öğrenme |
Köhler: İçgörüsel Öğrenmeyi, davranışta önemli olanın basit fiziksel hareketler değil bilişsel süreçlerdir diyerek açıklamış. Canlının, unsurların bütünle nasıl ilişkili olduğunu kavrayarak ve davranışını ona göre gerçekleştirdiğini savunmuştur.
17.Soru
Psikoloji biliminde açık alan korkusu nasıl isimlendirilmiştir?
Agorafobi |
Anthofobi |
Klostrofobi |
Thanatafobi |
Niktofobi |
Belli başlı fobileri şu şekilde sıralamak mümkündür:
• Akrofobi: Yükseklik,
• Hidrofobi: Su,
• Agorafobi: Açık alan,
• Ailorofobi: Kedi,
• Amaksofobi: Araba sürmek,
• Anthofobi: Çiçekler,
• Niktofobi: Karanlık,
• Brontofobi: Gök gürültüsü,
• Fonofobi: Yüksek sesle konuşma,
• Klostrofobi: Kapalı yerler,
• Thanatafobi: Ölüm.
18.Soru
Doğduğunda insan beyni “tabula rasa” yani boş bir levhadır ve sonradan yaşanan deneyimlerle şekillenir görüşü hangi düşünüre aittir?
Aristo |
Descartes |
Gall |
James |
Plato |
Sokrates, Plato ve Aristo gibi filozoflar zihnin, ruhun, vücudun ve insan deneyiminin doğası üzerine görüşler geliştirmiş, psikoloji bilimi için çok kritik olan bazı soruları ilk defa sorgulamışlardır. Plato çocukların dil ile ilgili bir bilgiyle doğduklarını savunur. Descartes’a göre beyin ve zihin birbirinden farklıdır. Beyin somut maddeden oluşmaktadır, zihin ise ruhani bir varlıktır.. Franz Joseph Gall frenoloji (kafatası bilimi) adlı bir teori ortaya atmıştır. James ise 1890 yılında "Psikolojinin Prensipleri" adlı kitabını yayımlamıştır. Doğru cevap A seçeneğinde verilmektedir. Aristo’ya göre doğduğunda insan beyni “tabula rasa” yani boş bir levhadır ve sonradan yaşanan deneyimlerle şekillenir. Aristo’nun bakış açısından dil öğrenimi, çocuğun deneyimleri çerçevesinde gelişmektedir.
19.Soru
I-Tereddüt, duraklama, yoğunlaşan dikkat
II-Başarılı olmayan bir çabanın ardından aniden başka bir yol deneme
III-Problemin temel noktalarına odaklanan araştırma ve inceleme
IV-Aniden problemin kritik noktasını kavrama ve problemi çözme
V-Akıllıca seçilmiş, tahmine dayalı birkaç deneme-yanılma davranışı
Yukarıdaki maddeler, Köhler'in İçgörüsel Öğrenme Kuramına ait aşamalardır. İçgörüsel öğrenmenin gerçekleşmesi için doğru sıralama nasıl olmalıdır?
I-II-III-IV-V |
V-III-II-I-IV |
III-IV-II-I-V |
III-I-V-II-IV |
IV-I-V-II-III |
İçgörüsel öğrenmenin aşamaları şu şekilde gerçekleşir;
1. Gelişigüzel değil, problemin temel noktalarına odaklanan araştırma ve inceleme
2. Tereddüt, duraklama, yoğunlaşan dikkat
3. Akıllıca seçilmiş, tahmine dayalı birkaç deneme-yanılma davranışı
4. Başarılı olmayan bir çabanın ardından aniden bambaşka bir yol deneme, dikkati yoğunlaştırma, devam etme
5. Ansızın, doğrudan ve açık biçimde problemin kritik noktasını kavrama ve problemi çözme, içgörü kazanma.
20.Soru
Canlıların sürdürmekte oldukları içsel ve çevresel denge durumlarını değiştiren etmenlere karşı, denge durumu korumak için ya da yeniden oluşturmak için gösterdiği psikolojik tepkiye ne denir ?
Stres |
Takıntı |
Öz düzenleme |
Tutarlılık |
Huzur |
Stres: Canlıların sürdürmekte oldukları içsel ve çevresel denge durumlarını değiştiren etmenlere karşı, canlının denge durumunu korumak ya da yeniden oluşturmak için gösterdiği psikolojik ve biyolojik tepkiler bütünüdür. Doğru cevap A'dır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ