Epistemoloji Final 14. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Hangisi hem felsefecileri hem de deneysel psikologları ve insan fizyolojisini inceleyen bilim insanlarını ilgilendiren oldukça ilginç olgudur ?
Algı |
Duyum |
Temsilcilik |
Görüngücülük |
Gerçekçilik |
İnsanların derinlik algısına sahip olduğu, yani görsel alanlarının üç boyutlu olduğu açıktır.
2.Soru
Bir önermeyi kanıtlarla destekleme ve böylece doğruluk olasılığını yükseltme ya da inandırıcılığını artırma işlevine ne ad verilmektedir?
Gerçek koşul |
Gerçekçilik |
Gerekçelendirme |
Çözümleme |
Karşılık kuramı |
Bir önermeyi kanıtlarla destekleme ve böylece doğruluk olasılığını yükseltme ya da inandırıcılığını artırma işlevine “gerekçelendirme” adı verilmektedir.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi "bir insanın ölmüş olması, uçaktan düşmenin gerektirdiği bir durumdur" anlamına gelmektedir?
Eğer bir insan 10 kilometre yüksekten uçan bir uçaktan (paraşütsüz) düşerse ölür. |
Eğer bir insan uçaktan düşerse, o kişi ölür. |
Bir insan ancak (veya sadece) bir uçaktan düşerse ölür. |
Bir insanın uçaktan düşmesi ancak (yalnızca) ölmüş olmakla sonuçlanabilir. |
Bir insan uçaktan düşmüştür, eğer ki o kişi öldüyse. |
Bir insanın ölmüş olması, uçaktan düşmenin gerektirdiği bir durumdur. Bu durumu karşılayan ifade “Bir insanın uçaktan düşmesi ancak (yalnızca) ölmüş olmakla sonuçlanabilir” cümlesidir.
4.Soru
“Küçüklüğümden bu yana perilere inanıyorum. Bu nedenle her sınavda bir uğur perisi bana yardım ediyor ve sınavlarda başarılı oluyorum.” Bu örnekteki kişi perilerin varlığını bağdaşımcılığa göre gerekçelendirmektedir. Bu önermeye yapılacak olan hangi itiraz bağdaşımcılığın sorunlarını göstermektedir?
Nedensellik itirazı |
Etkisiz itiraz |
Alternatif sistemler itirazı |
Dış dünyadan kopukluk |
Temelci itiraz |
“Alternatif sistemler itirazı” olarak da bilinen bu akıl yürütmeye göre, bir öznenin sahip olduğu inançlar arasında oluşan bağdaşım gerekçelendirme için yeterli değildir çünkü bağdaşım özelliği taşıyan çok sayıda inanç sistemi oluşturmak olanaklıdır. İnsanların hayal gücünün ürettiği bir inanç sistemi oluşturmak olanaktır.
5.Soru
Bizlerin yalın nesneleri değil, nesnelerin yönlerini algıladığımızı savlayan, başka bir deyişle bizim algılarımızın aynı deneyimsel inançlarımız gibi önermesel yapıda olduğunu öne süren düşünür kimdir?
M. Ponty |
Searle |
Locke |
Hume |
Hegel |
Bahsi geçen tanım Searle’ün gerçekçi yaklaşıma yapısal ve yönsel olarak katkıda bulunduğu olgular fikrini desteklemektedir.
6.Soru
David Hume’ye göre, doğadaki olgusal düzenliliklerin her zaman tekrarlanacağını bilmemizin temelinde ne yatmaktadır?
Geçmişte yaptığımız gözlemlerin tutarlılık sergilemesi |
Tanrı inancına sahip olunması |
Doğada düzensizliğe rastlanılmaması |
Dünya bilgimizin kesin unsurlara dayanması |
İnsanın akıl yürütme becerisine sahip olması |
Hume’a göre bunun nedeni, geçmişte yaptığımız gözlemler ve bu gözlemlerin belli bir tutarlılık göstermesidir. Tanrı inancına sahip olup olmamak bu durumu değiştirmeyeceği gibi, doğada düzensizliklere rastlanılabilir, dünya bilgimizin kesinliklere dayandığını söylemek güçtür ve akıl yürütme becerisine sahip olmamız yarın sabah güneşin doğacağını garanti altına almaz.
7.Soru
I. Varlık-Metafizik, II. Bilgi - Ontoloji, III. Bilgi - Epistemoloji, IV. Varlık - Ontoloji, V. İdeoloji - Siyaset Bilimi, VI. Doğru - Metafizik. Felsefede çoğu kavram ve konu belirli bir alanın kapsamında incelenmektedir. Bu bağlamda yukarıdaki kavram ve felsefi alan eşleştirmelerinden hangisi veya hangileri doğrudur?
II-IV |
I-III-V |
I-III-IV-V |
II-VI |
I-III-IV-VI |
Felsefede çoğu kavram ve konu belirli bir alanın kapsamında incelenmektedir. Örneğin, “varlık” kavramı metafizik veya ontolojinin, “bilgi” kavramı epistemolojinin, “ideoloji” kavramı ise öncelikli olarak siyaset felsefesinin ilgilendiği kavramlardır. Ancak “doğru” kavramı için bu türden basit bir kategorilendirme yapmamız olanaksızdır.Doğru kavramı felsefenin birden çok alt alanını ilgilendirir. Bu anlamda, felsefenin ilgilendiği “varlık” veya “bilgi” kavramlarından oldukça farklı olduğu söylenebilir.
8.Soru
- Doğru kavramı bir yönüyle ontoloji kapsamında bir konudur.
- Doğru kavramı felsefi olarak birkaç alanla ilişkilidir.
- Doğru kavramı varlık felsefesinin bir konusu olarak ön plana çıkar.
"Doğru" kavramı için yukarıdaki ifadelerden hangisi söylenebilir?
Yalnız I |
Yalnız II |
Yalnız III |
I ve II |
I, II ve III |
- Doğru, bir yönüyle, metafizik veya ontolojik araştırmaları ilgilendiren bir kavramdır.
- Doğrunun felsefi olarak araştırılabilmesi için birkaç alanda birden irdeleme yapılması gerekir.
- Doğru, bir nesne, olgu veya sıradan bir nitelik olmadığı için, yalnızca ve basit bir şekilde varlık felsefesinin bir konusu olarak ön plana çıkmaz.
9.Soru
Frank Ramsey ve Peter Strawson gibi 20. yüzyıl düşünürleri tarafından savunulmuş olan kuram aşağıdakilerden hangisidir?
Bağdaşımcılık Kuramı |
Karşılık Kuramı |
Gereksizlik Kuramı |
Olguculuk |
Hiçcilik |
Bu kuram (İngilizce adıyla ‘redundance) için Türkçede “fazlalık’ ve “taşırdık” adları da kullanılmıştır. Frank Ramsey ve Peter Strawson gibi 20. yüzyıl düşünürleri tarafından savunulmuş olan gereksizlik kuramının diğer kuramlardan en büyük farkı, doğru konusunda yeni bir seçenek sunmaktansa, doğrunun “gereksiz” bir niteleme olduğunda ısrar etmesidir.
10.Soru
Etik kavramı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Özneler-arası alana aittir. |
Nesnel bir boyut içerir. |
Değerler bakımından doğrulara ve ilkelere ilişkin kullanılır. |
Evrensel ilkelerle ilgilidir. |
Bireylerin sahip olduğu moralite üzerine düşünmedir. |
Ahlak ve etik kavramları birbirinden farklı kavramlardır. Bu nedenle Özneler-arası alana ait olan konu ahlak ile ilgilidir.
11.Soru
............................. görüşüne göre, bir kaplumbağanın yerde durması, bu görüntüye bakan bir kişnin bazı duyum parçaları (örneğin, belli renkler, hareketler, vb.) almasına neden olur.
Algı verilerine dayanan temelcilik |
Bağdaşımcılık |
Fiziksel olgulara dayanan temelcilik |
Dışsalcılık |
İçselcilik |
“Alg› Verilerine Dayanan Temelcilik” görüflüne göre, bir kaplumba¤an›n yerde durmas›, bu görüntüye bakan bir kiflinin baz› duyum parçalar› (örne¤in, belli renkler, hareketler, vb.) almas›na neden olur. Bu alg› verileri henüz anlamland›r›lmam›fl ve önermesel hâle gelmemifl unsurlard›r. Alg› verilerinin oluflmas› fiziksel ve fizyolojik süreçlerdir. Ard›ndan, anlamland›r›lmam›fl alg› verileri, alg›layan kiflinin “fiu an önümde bir kaplumba¤a var” önermesine inanmas›na neden olur. Bu fizyolojik süreç de öznenin bilinci veya bilgisi olmadan gerçekleflebilir. Ve söz konusu inanc› gerekçeli hâle getiren, öznenin zihninde beliren ama bilincinde veya fark›nda olmad›¤› alg› verileridir. ‹nanc›n nedeni olan alg› verileri, ayn› zamanda öznenin “fiu an önümde bir kaplumba¤a var” önermesinin do¤rulu¤una inanmas›n›n gerekçesidir. Gerekçeli temel inançlar böylece olanakl› k›l›n›r.
12.Soru
Descartes’in sorgulamaları ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Algı yanılabilir olduğundan bilgisel kesinliği başka yerde aramak gerekir.
|
Algının sonucunda oluşan bilgilerin inanç sistemine temel oluşturma anlamında kesin ve mutlak anlamda güvenilir olduğunu söylemek zordur.
|
Algılar, içsel veya dışsal şartlar uygun olmadığı zamanlarda insanı yanıltırlar.
|
Algı en temel ve en şüphe duyulmayacak bilgi türüdür.
|
Algıların gerçekliğinin rüyaların içinde test edilmesi olanaklı değildir.
|
13.Soru
Ortaya konulan savlar gerekçesel bir zincir içinde başka gerekçelere bağlanıyorsa, bu zincirin yapısı ve sonu ne şekilde adlandırılmaktadır?
Gerekçe döngüsü |
Yapısal gerekçelendirme ihtiyacı
|
Çift yönlü reaksiyon
|
Çok yönlü gerekçelendirme |
Geriye gitme sorunu |
Bilgi iddiaları gerekçesel bir zincir içinde başka gerekçelere bağlanıyorsa, bu zincirin yapısı ve “sonu” geriye gitme sorunu şeklinde adlandırılmaktadır. Doğru cevap E’dir.
14.Soru
İnsanların ve onların eylemlerinin yokluğunda doğrunun olamayacağını öne süren düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Charles Dickens |
Berkeley |
John Dewey |
William James |
B. Russell |
William James, İnsanların ve onların eylemlerinin yokluğunda doğrunun olamayacağını öne sürer. Ancak bu fikir, bizim fizikse gerçekliği yaratmakta olduğumuz anlamına gelmez.
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi “gerekçeleri ortadan kaldıran doğru önerme” için kullanılan teknik bir terimdir?
Nedensellik |
Etkisizleştirici |
Tepkisellik |
Ölçülülük |
Eleştirellik |
Lehrer ve Paxson’a göre, bir inancın bilgi olması için gerekçelendirilimi ve doğru olması yetmez; o inancın gerekçelendirilme süreci kapsamında, öznenin gerekçelerini “etkisizleştiren” herhangi bir doğru önerme olmamalıdır. Eğer böyle bir doğru önerme varsa, öznenin gerekçelendirmesi bozulmuş,inancı“gerekçelendirilmiş inanç” olmaktan çıkmış ve böylece bilgi gerekçelendirilmiş diyebiliriz.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi temelciliğin en büyük rakibidir?
Doğalcılık |
Bağdaşımcılık |
Şüphecilik |
Görecelik |
Dışsalcılık |
Gerekçelendirme kuramları arasında önemli bir yer tutan bağdaşımcılık görüşü, temelciliğin en büyük rakibidir.
17.Soru
“Enformasyon” kavramına ilişkin aşağıdaki verilerden hangisi doğrudur?
Enformasyon ve bilgi aynı anlama gelen kavramlardır. |
Bilgi, enformasyonun kümilatif halidir. |
Enformasyon, hazır bilgi demektir. |
Enformasyon sahibi olmak ile bilgi sahibi olmak aynı şey değildir. |
Bilgi, malumat demektir. |
Her ne kadar “sahip olma” kavram› hem “bilgi” hem de “enformasyon” için kullanılabilir görünse de, bu iki kullanım arasında önemli farklar da vardır. Enformasyon toplumsal olarak dolaşımda bulunan ve farklı iletişim birimleri arasında aktarılabilen unsurlardır. Bilgi ise, enformasyonla ortak özellikler taşımasının yanı sıra, “bilmek” kelimesinin gösterdiği gibi en temelinde fiil veya eylem kipinde ifade edilebilecek bir zihinsel durumdur. İnsanlar çok sayıda zihinsel faaliyet içinde bulunabilirler: Düşünmek, inanmak, istemek, niyet etmek, özlemek, bilmek, vb. Enformasyon, her ne kadar zihnimizin içinde işleyebileceğimiz bir unsur olsa da, insan bilgisi kavramına genelde atfedildiği şekliyle bir zihin durumu değildir.
Doğru yanıt D'dir.
18.Soru
Karşılık kuramının en iyi bilinen örneği aşağıdakilerden hangisidir?
Olguculuk |
Doğruluk |
Gerçeklik |
Önermecilik |
Hiçcilik |
Karşılık kuramına göre, bir önermeyi doğru yapan şey, nesnel ve zihinden bağımsız gerçekliktir. Karşılık kuramının en iyi bili nen örneği olguculuk görüşüdür. Olgucular, doğrunun ortaya çıkması için inançlar veya önermeler ile gerçeklik içindeki olgular arasında bir uyum ya da karşılık gelme durumunun olması gerektiğini düşünürler.
19.Soru
“Olmayanın olduğunu söylemek ya da olanın olmadığını söylemek yanlış, olanın olduğunu ya da olmayanın olmadığını söylemek doğrudur.” cümlesini söylemiş olan felsefeci aşağıdakilerden hangisi olabilir?
Aristoteles |
Rene Descartes |
Alfred Tarski |
Thomas Hobbes |
Platon |
“Olmayanın olduğunu söylemek ya da olanın olmadığını söylemek yanlış, olanın olduğunu ya da olmayanın olmadığını söylemek doğrudur.” ifadesi Aristoteles'e aittir.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Searle'ün savunduğu görüşlerden biridir?
Algıların kaynağı idealardır
|
Algının gerçekliği dış dünyayı doğru yansıtmasına dayanır
|
Zihin ve gerçeklik tartışmalarında bir "iç-dış ikilemi" varsayımından hareket etmek gerekmektedir
|
Algılanan şeyler her zaman için yalın nesnelerdir
|
İnsanın algısal yapısı deneyimsel inancının yapısından çok farklıdır
|
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ