Epistemoloji Final 17. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıkilerden hangisi geriye gitme sorunu (GGS) için bilgi kuramcıları tarafından önerilen çözümlerden biri değildir?
Gerekçelerin kendi aralarında bağdaşımsal bir sistem veya ağ oluşturması |
Gerekçelerin dağılması |
Gerekçelerin geriye gitmesinin “temel inançlarda” son bulması |
Geriye gitmesinin gerekçesi olmayan inançlarda son bulması |
Gerekçelerin sonsuza gitmesi |
Geriye gitme sorunu (GGS) için, bilgi kuramcıları tarafından dört temel çözüm önerilmiştir.
a) Gerekçelerin sonsuza gitmesi
b) Geriye gitmesinin gerekçesi olmayan inançlarda son bulması
c) Gerekçelerin kendi aralarında bağdaşımsal bir sistem veya ağ oluşturması
d) Gerekçelerin geriye gitmesinin “temel inançlarda” son bulması
2.Soru
Wittgenstein’in "dilsel eylemlerimizde toplumsallığın ya da toplumsal boyutun nasıl bir rol oynadığı konusunda kritik bir öneme sahiptir.” argümanı ne olarak bilinir?
Toplum ve Birey ortak argümanı |
Topluluğa Özgü Bir dilin Olanaksızlığı Argümanı |
Milletlerin Dil Argümanı |
Toplumun Dil Argümanı |
Tek kişiye özgü bir dilin olanaksızlığı argümanı |
Wittgenstein'ın “tek kişiye özgü bir dilin olanaksızlığı” argümanına göre, bir kişi tek başına hislerine veya algı içeriklerine isim verme yoluyla bir dil oluşturamaz. Dilin oluşması için toplumsal koşullandırma süreçlerine gereksinim vardır.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Kant’ın savlarından biridir?
Etik alanında zorunluluk vardır, özgür irade bulunmaz. |
İnsanlar etik normlara uymanın sonucu olarak, arzularını ve eğilimlerini sınırlama kapasitesine sahiptirler. |
İnsanın kurallar ve normlar tarafından bağlanabilme yetisi diğer hayvanlarda da bulunmaktadır. |
İnsanları bağlayan ve akla seslenen en yüksek etik ilkeler zamana ve duruma bağlıdır. |
Etik yargı içeren bir cümle, o cümleyi dile getiren kişinin duygularını, eğilimlerini ve tercihlerini aktarır; ancak etik yargılar bilişsel ve bilgisel içerikten yoksundur. |
Kant’a göre, insanı diğer hayvanlardan ayıran bir özellik, onun kurallar ve normlar tarafından bağlanabilme yetisidir. Yalnızca insan aklını kullanarak doğal arzularını kısıtlama tercihinde veya iradesinde bulunabilir; bu anlamda, tüm hayvanlar içinde yalnızca insan özgürdür. Kant’a göre, algıladığımız olguların görüngü olarak karşımıza çıkma şekillerini irademiz değil, belli evrensel bilişsel kategoriler belirler. Buna karşın Kant, etik alanında zorunluluğun değil özgür iradenin olduğunu savlar. Kant’a göre, insanlar etik normlara uymanın sonucu olarak, arzularını ve eğilimlerini sınırlama kapasitesine sahiptirler. Kant açısından, insanları bağlayan ve akla seslenen en yüksek etik ilkeler zamana ve duruma bağlı değil, evrensel ve zorunlu normlardır.Etik yargı içeren bir cümle, o cümleyi dile getiren kişinin duygularını, eğilimlerini ve tercihlerini aktarır; ancak etik yargılar bilişsel ve bilgisel içerikten yoksundur. İfadesi ise pozivitistlere aittir.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi varoluşçu felsefenin kurucularından biridir?
Edmund Gettier |
Soren Kierkegaard |
Descartes |
L. Wittgenstein |
Pisagor |
Varoluşçu felsefenin kurucularından biri sayılan Kierkegaard’a göre, örneğin, İbrahim peygamber Tanrı tarafından aldığı çağrıya uyarak biricik oğlunu kurban etmeye götürürken, kendisine seslenenin Tanrı olduğunu gerçekten de bilemezdi.
5.Soru
Bir önermenin bilinmesi ya da gerekçeli bir şekilde inanılması başlama veya koşullara bağlı bir olgudur düşüncesi hangi görüşe göre ifade edilir?
Bağlamcılık |
Nesnel doğru |
P önermesi |
Zihinsellik |
Mutlaklık |
Bağlamcılık görüşüne göre, bir önermenin bilinmesi ya da gerekçeli bir şekilde
inanılması bağlama veya koşullara bağlı bir olgudur.
6.Soru
I. Nietzsche
II. James
III. Dewey
IV. Annis
V. Wittgenstein
Yukarıda verilen düşünürlerden hangileri Rorty’yi en derinden etkileyen düşünürlerdendir?
I, II, III, IV |
I, II, III, V |
III, IV, V |
II, III, IV |
I, II, III, IV, V |
Rotry’yi en derinden etkileyen düşünürler Nietzsche, James, Dewey, Wittgenstein ve Quine olmuştur.
7.Soru
İnsanların doğanın bir parçası olduğunun altını çizen düşünür kimdir?
D. Annis |
R. Descartes |
Sokrates |
W. V. Quine |
D. Hume |
Quine gibi doğalcı felsefeciler insan bilgisi bağlamında “zihinsel veya iç dünya” kavramının fazlaca abartılmaması gerektiğini vurgulamış, insanların doğanın bir
parçası olduğunun altını çizmiştir.
8.Soru
Hem modern felsefenin kurucusu olan hem de önde gelen usçulardan biri olan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Russell |
Descartes |
Berkeley |
Platon |
Aristotales |
Modern Felsefe’nin kurucusu olan Descartes aynı zamanda önde gelen usçulardan biridir. Pek çok usçu gibi Descartes da insan zihninin doğum anında belli “içeriğe” sahip olduğunu düşünür.
9.Soru
Tikel deneyim yoluyla kazanılmayan, evrensel ve zorunlu bir şekilde doğru olan bilgi türü aşağıdakilerden hangisidir?
A posteriori |
Argüman |
Analitik cümle |
A priori |
Episteme |
A priori; tikel deneyim yoluyla kazanılmayan, evrensel ve zorunlu bir şekilde doğru olan bilgi türüdür.
10.Soru
Thomas Aquinas'a ait olduğu düşünülen "Doğruluk var olan şeylerle zihnin uygun olmasıdır” tanımı hangi doğruluk kuramı ile ilişkilidir?
Gereksizlik Kuramı |
Bağdaşım Kuramı |
Anlambilimsel Kuram |
Karşılık Kuramı |
Pragmacılık |
Bu tanımın karşılık kuramının felsefe sahnesinde net bir şekilde ortaya çıkış noktası olarak kabul edildiği söylenebilir.
11.Soru
Doğal dillerin öğrenilmesi ve anlamın oluşma süreci işlevinin özelliği nedir?
Toplumsal işlev olmaları |
Bilişsel işlev olmaları |
Zihinsel işlev olmaları |
Mantıksal işlev olmaları |
Sorgusal işlev olmaları |
Doğal dillerin öğrenilmesi ve anlamın oluşması süreçleri yalıtılmış zihinsel ya da bilişsel süreçler değil, ağırlıklı olarak toplumsal işlevlerdir.
12.Soru
“Tanrı’nın varlığının bilinmesinde asıl epistemolojik sorun şudur: Tanrı’nın varlığı ile karşılaşma deneyimimiz (görsel, işitsel veya hissel boyutta) bir gün bir şekilde gerçekleşse bile, bunun gerçekten Tanrı’yla karşılaşma deneyimi olduğunu bilemeyiz.”
Savını öne süren düşünür kimdir?
Descartes |
Pisagor |
Platon |
Sartre |
Robert Audi |
Audi’ye göre, Tanrı’nm varlığının bilinmesinde asıl epistemolojik sorun şudur: Tanrı’nın varlığı ile karşılaşma deneyimimiz (görsel, işitsel veya hissel boyutta) bir gün bir şekilde gerçekleşse bile, bunun gerçekten Tanrı’yla karşılaşma deneyimi olduğunu bilemeyiz. Öyle bir deneyimin, örneğin, bir yanılsama olup olmadığını bilmenin bir yolu yoktur.
13.Soru
Feminist felsefeciler, geleneksel epistemolojinin hangi temel konusu olan soyut ve bağlamdan kopuk bir varlık gibi ele alınmasına karşı çıkmışlardır?
Bilen özne |
Geleneksel özne |
Toplumsal varlık |
Kültür endüstrisi |
Doğal yaşam |
Feminist felsefeciler, geleneksel epistemolojinin temel konusu olan “bilen özne”nin soyut ve bağlamdan kopuk bir varlık gibi ele alınmasına karşı çıkmışlardır.
14.Soru
Deneysel psikolojinin bilişsel kanadında yer alan kuramcılara göre, duyulardan gelen verilerin zihinsel yapımız tarafından seçilmesi, organize edilmesi ve yorumlanması olarak anlaşılması gereken kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Algı |
Duyum |
Gerçek |
Bilinç |
Görüngü |
Deneysel psikolojinin bilişsel kanadında yer alan kuramcılara algı göre, duyulardan gelen verilerin zihinsel yapımız tarafından seçilmesi, organize edilmesi ve yorumlanması olarak anlaşılmalıdır.
15.Soru
Temelciliğin en belirgin savunucusu kimdir?
Platon |
Descartes |
P. Sartre |
Descartes |
Pisagor |
Tarihsel olarak bakıldığında, temelciliğin en belirgin savunucusu Descartes olmuştur. Descartes’m temel epistemolojik amacı, anımsanacağı gibi, dünya bilgimizin kesin, şüphe götürmez ve deneyimsel bilgilerimizin tümüne dayanak oluşturan bir temeli olup olmadığını bulmaktır.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Quine'nın görüşlerinden olamaz?
İnsanların bilme süreçleri aldıkları sınırlı miktarda algısal veriyle başlar ve soyut kuramlarla biter. |
“İnsan” denilen varlık, etkilere tepki verebilen fizyolojik bir yapıdır. |
Epistemoloji deneysel psikolojinin bir alt ünitesi olmak durumundadır. |
Epistemolojinin ana konusu soyut gerekçelendirme, anlam veya doğruluk kuramlarıdır |
Bizim son derece etkileyici “zihinsel” yetilerimizin olması, aslında bilginin ardında tümüyle fizyolojik ve deneyimsel yapı taşlarının olduğu gerçeğini değiştirmez. |
Quine’a göre, insanların bilme süreçleri aldıkları sınırlı miktarda algısal veriyle başlar ve soyut kuramlarla biter. “İnsan” denilen varlık, etkilere tepki verebilen fizyolojik bir yapıdır. Bizim son derece etkileyici “zihinsel” yetilerimizin olması, aslında bilginin ardında tümüyle fizyolojik ve deneyimsel yapı taşlarının olduğu gerçeğini değiştirmez. Epistemolojinin ana konusu soyut gerekçelendirme, anlam veya doğruluk kuramları değildir ve bu konuda geleneksel felsefeciler önemli bir hata yapmışlardır. Epistemoloji, deneyimsel yöntemlere başvurarak, kanıtlarla kuramlar arasında nasıl bir bağ olduğunu inceler. Quine’ın şok eden sözleriyle, epistemoloji deneysel psikolojinin bir alt ünitesi olmak durumundadır.
17.Soru
Etik ilkelerin bilgisini edinmek amacıyla tarihteki ünlü felsefeciler arasında yaygın olan araç aşağıdakilerden hangisidir?
Sezgi |
His |
Din |
Akıl |
Algı |
Özellikle Aydınlanma Çağı düşünürleri ve felsefi olarak onları izleyenlerde egemen olan bir kanı, aklın evrensel bir yeti olduğudur. “İnsanlara merhamet göstermek doğrudur”, “Acı çektirmek yanlıştır” veya “insan gücünü kötü niyetlerle kullanmamalı” gibi temel ilkeler aklı olan her yetişkin insanın bulabileceği normlardır. Tarihteki ünlü felsefeciler arasında yaygın olan etik ilkelerin bilgisini edinme aracı akıldır.
18.Soru
Gettier karşı argümanın oluştururken mantıksal yap açısından birbirine benzeyen kaç farklı senaryo kullanır?
2 |
3 |
4 |
5 |
6 |
Gettier karşı argümanın oluştururken mantıksal yap açısından birbirine benzeyen iki farklı senaryo kullanır.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi, “logos” kelimesinin anlamlarından biri değildir?
Sebep |
Mantık |
Bilim |
Farkındalık |
Kelam |
Yunanca bir deyim olan logos, biyoloji, psikoloji, epistemoloji gibi disiplin adlarında son ek olarak da yer alır ve “açıklama”, “gerekçe”, “sebep”, “mantık”, “bilim”, “kelam” gibi değişik anlamlara gelir. Logos, en genel anlamıyla, “akla ve akılcılığa ait olan” ile ilintilendirilmiştir. Buradaki “akılcılığın” mutlaka insan aklına dair olması gerekmez.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi yorumsamacı felsefecilerin “genel anlamıyla insan deneyimi” kavramını anlamak için ele aldıkları yönlerden biridir?
Toplumsal |
Ailesel |
Estetik |
Kuramsal |
İnkarsal |
Epistemoloji ve metafizik alanlarında gerçekleştirilen çalışmalar nesnenin kendisini veya zihnin içini irdelemeye çalışırken, yorumsamacı felsefeciler en genel anlamıyla insan deneyimi ve yaşam dünyamız üzerine yoğunlaşmışlardır. Bu düşünürler açısından “genel anlamıyla insan deneyimi” kavramı –tahmin edilebileceği gibi– insan yaşamının yalnızca bilgisel (algısal ve ussal) yönünü değil, etik, estetik, poetik, dinsel, ve politik boyutlarını da anlama işlevinin içine sokmaktadır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ