Epistemoloji Final 5. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
"Bir algının gerçekleşmesi, dünyada gerçekten algının içeriğine uygun bir olgunun var olmasına bağlıdır." görüşü hangi felsefeciye aittir?
John Searle |
John Locke |
Thomas Hobbes |
David Hume |
Francis Bacon |
John Searle'e göre bir algının gerçekleşmesi, dünyada gerçekten algının içeriğine uygun bir olgunun var olmasına bağlıdır.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi feminist felsefecilerin bilgi konusunda savunduklarından biridir?
Epistoloji tarihinde sunulan çözümlerin varsayımsal bir “evrensellik” temeli üzerine oluşmamıştır. |
Bilgisel çözümlemelerde adı geçen “özne” kavramını kadın-egemen bir zihniyet üretmiştir. |
Kadınların kendilerine özgü deneyimlerinde ortaya çıkan bilgi türlerini gündeme getirerek geleneksel bakış açısının kısıtlayıcı ve yetersiz yönlerini ortaya koymuşlardır. |
Geleneksel bilgi kuramcılarının çoğunun kadın olmasının gerekliliğini savunmuşlardır. |
Bilen özne yalnızca “bireysel bir varlık”tır. |
Toplumsal epistemoloji alanında çalışan düşünürler, bilen öznenin yalnızca “bireysel bir varlık” olarak tasarlanmasına karşı çıkmışlardır. Bu düşünürler, örneğin, bireylere ek olarak, toplulukların da belli inançlara sahip olabileceğini, birey kavramı üzerine aşırı bir vurgu yapılmaması gerektiğini düşünmüşlerdir. Buna ek olarak, feminist felsefeciler, epistemoloji tarihinde sunulan çözümlemelerin varsayımsal bir “evrensellik” temeli üzerinde oluşturulduğunu savlamışlardır. Feministlere göre, bilgisel çözümlemelerde adı geçen “özne”, tüm evrensel görünümüne karşın, aslında erkek-egemen bir zihniyetin ürettiği bir kavramdır. Bilgi kuramcıları çalışmalarında önermesel doğru üzerinde fazlaca durmuşlar, farklı kesimlerin değişik deneyimlerinde ortaya çıkan bilgi türlerini dışlamışlardır. Bunun bir nedeni, “diğer” bilgi tiplerinin sistematize edilip çözümleme konusu yapılmaya çok uygun görülmemesi olmuştur. Feminist bilgi kuramcıları bu noktaya özellikle dikkat çekmeye çalışmışlar ve örneğin, kadınların kendilerine özgü deneyimlerinde ortaya çıkan bilgi türlerini gündeme getirerek geleneksel bakış açısının kısıtlayıcı ve yetersiz yönlerini sergilemişlerdir.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Geriye Gitme Sorununun çözünlerinden sayılamaz?
Gerekçelerin kendi aralarında ağ oluşturuşu |
Gerekçelerin geriye gitmesinin temel inançlarda son buluşu |
Gerekçelerin geriye gitmesinin gerekçelendirilmemiş inançlarda son buluşu |
Gerekçelerin geriye gitmesinin mantıksal önermelerde son buluşu |
Gerekçelendirme zincirinin sonlanmadan devam edişi |
Gerekçelerin geriye gitmesinin mantıksal önermelerde son buluşu geriye gitme sorununun cozumlerinden bir degildir.
4.Soru
- Gerekçelerin sonsuza gitmesi
- Geriye gitmesinin gerekçesi olmayan inançlarda son bulması
- Gerekçelerin kendi aralarında bağdaşımsal bir sistem veya ağ oluşturması
- Gerekçelerin geriye gitmesinin “temel inançlarda” son bulması
Geriye Gitme Sorunu ile ilgili üretilen yukarıdaki çözümlerden hangisi veya hangilerine bağdaşımcılık yaklaşımını benimseyen kuramcılar doğru bir yaklaşım olduğuna inanırlar?
Yalnız i |
Yalnız ii. |
Yalnız iii. |
Yalnız iv. |
i. ve ii. |
Doğru cevap C'dir.
5.Soru
G. E. Moore'un sağduyusal argümanına göre aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
Argümanın öncülleri iyi bilinen önermelerden oluşmalıdır
|
"Ben nefes alan bir varlığım" cümlesi bu cümleyi söyleyen özne için şüphe içeren bir cümledir
|
"Var olma" kavramı zaman ve mekân dışında olmayı ifade eder
|
Sonuç önermesi öncülleri tekrar etmelidir
|
Argüman mantıksal bilgiden yola çıkarak oluşturulmalıdır
|
6.Soru
Bağdaşımcılara göre, “Algı Verilerine Dayanan Temelcilik” görüşünü neye yol açar?
Yanlış önermeleri elemek |
Algısal verilerin kaybına yol açar. |
Algı kavramının tanımıyla uyumlu bir eleştiri yakalamasına yol açar. |
Temel bağlamda tanım eksikliklerine yol açar. |
İkileme yol açar. Eğer algı verileri bilişsel ise, gerekçelendirmeye gereksinimleri vardır. Eğer bilişsel değillerse deneyimsel İnançları gerekçelendiremezler. |
Bağdaşımcılara göre, “Algı Verilerine Dayanan Temelcilik” görüşü bir ikileme yol açar. Eğer algı verileri bilişsel ise, gerekçelendirmeye gereksinimleri vardır. Eğer bilişsel değillerse deneyimsel İnançları gerekçelendiremezler.
7.Soru
“Metafizik bilgi olanaksızdır. Yani biz zihnimizin içeriksel sınırlarından sıyrılıp, onlardan bağımsız bir tarzda gerçekliğe ilişkin bilgi iddialarında bulunamayız. Bu tür iddialarda bulunan metafizik kitapları, “ateşe atılmalıdır”
Yukarıda yer alan ifadeler, aşağıdaki düşünürlerden hangisine aittir?
Freud |
John Locke |
Lacan |
David Hume |
George Berkeley |
Yukarıda yer alan ifade Davis Huma’a aitir.
8.Soru
Algının insan bilgisinin kaynağı ve oluşumsal yapısı ile ilgili olarak deneyimciler ve usçular aşağıdaki konulardan hangisinde uzlaşmaktadırlar?
bilgisel önemi |
epistemolojik işlevi |
görünenlerle aynı olması |
bilgisel dünyadaki varlığı |
bilgisel dünyada kapladığı yer |
Epistemoloji tarihinin en büyük tartışmalarından biri, insan bilgisinin kaynakları ve oluşumsal yapısı konusunda deneyimciler ve usçular arasında gerçekleşmiştir. Aralarındaki büyük farklara rağmen, her iki kanada ait düşünürler de algıların bilgisel bir önem taşıdığı konusunda uzlaşma içindedirler. Ayrıldıkları nokta, algısal bilginin bilgisel dünyamız içinde ne büyüklükte bir yer kapladığı ve epistemolojik işlevinin tam olarak ne olduğudur.
9.Soru
Kant'a göre aşağıdakilerden hangisi etik ilkelerin bir özelliğidir?
Evrensel ve zorunlu normlar olmaları
|
İçinde yaşadığımız zamana göre değişmeleri
|
Kişiden kişiye değişebilmeleri
|
Bir yarar gözetilerek elde edilmeleri
|
Akıllı veya akılsız tüm canlıların uyması gereken kurallar olmaları
|
10.Soru
En temel etik ilkelerin genel olarak geçerli olduğunu, yalnızca insanları değil tüm akılcı varlıkları bağladığını ve bu ilkelerin aslında yalnızca entelektüellerin zihninde değil her insanın “içinde” bulunduğunu savlayan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Kant |
Wittgenstein |
Armstrong |
Quine |
Descartes |
En temel etik ilkelerin genel olarak geçerli olduğunu, yalnızca insanları değil akılcı varlıkları bağladığını ve bu ilkelerin aslında yalnızca entelektüellerin zihninde değil her insanın “içinde” bulunduğunu savlayan düşünür Kant’tır.
11.Soru
“Bir inanç yalnızca bir inanca benzeyebilir; bir inancı yalnızca bir inanç haklılaştırabilir.” düşüncesi aşağıdakilerden hangisine aittir?
Bradley |
Berkeley |
Kitcher |
Armstrong |
Blanshard |
Bir inanç yalnızca bir inanca benzeyebilir; bir inancı yalnızca bir inanç haklılaştırabilir.” Düşüncesi bağdaşımcı olan Berkeley’e aittir.
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi “geriye gitme” veya “gerekçenin gerekçesi” olarak bilinen sorunu açıklar ?
Bilgi ile doğruluk kavramlarının ayrı kavramlar olması |
Bilginin sürekli geriye gitmelerle ortaya çıkması |
İnancın gerekçeye ihtiyaç duymaması |
Nedensiz nedenin açıklanamaması |
Deneyimsel bir inanç için öne sunulabilecek bir gerekçenin kendisinin nasıl gerekçelendirilebileceği |
Deneyimsel bir inanç için öne sunulabilecek bir gerekçenin kendisinin nasıl gerekçelendirileceği bir sorun olarak ortaya konabilir. Bu durum, epistemolojide “geriye gitme” veya “gerekçenin gerekçesi” olarak bilinen soruna neden olur.
13.Soru
Kant’ın usçuluk düşüncesine göre aşağıdakilerden hangisi dışarda kalır?
Dışarıdan alınan duyumsal malzeme bilgi için yeterlidir |
Neden, sentetik a priori bir kavramdır |
İnsanlar dünyayı nedensel bir düzende algılamak zorundadır |
Algılanan dünya insana nedensel bir yapıda görünür |
Nedensellik insan aklının evrensel kategorisidir |
Nedenselliği aklın ve usçuluğun merkezine dış dünyanın özneyi sınırladığı ontolojik koşullar itibariyle sokan Kant’a göre dışarıdan alınan duyumsal malzeme kendi başına bilgiye giden yolu anlamakta yeterli olamaz.
14.Soru
“kötü niyetli ve üstün güçleri olan varlık” örneği ile Descartes neyi göstermeyi hedeflemektedir?
Dogmatizmin sınırlarını |
Sağduyunun önemini |
Şüpheciliğin ulaşabileceği düzeyi |
Dogmatizmin gerekliliğini |
Şüpheciliğin yanlışlığını |
Descartes’ın “kötü niyetli ve üstün güçleri olan varlık" örneği bilgiye dair şüphelerin ne düzeye ulaşabileceğini gösterir
15.Soru
Müller-Lyer yanılsaması olarak bilinen görsel yanılsama algı ile ilgili neyi göstermektedir?
Algının kendine özgü bir iç mantığı vardır. |
Algının işleyişine etki edilebilmektedir. |
Algılar asla yanılmamaktadırlar. |
İki şey aynı anda algılanabilmektedir. |
Algıların gerçeklikle ilişkisi çok azdır. |
Müller-Lyer yanılsaması olarak bilinen görsel yanılsamada, eşit uzunlukta iki çubuktan biri daha uzun görünür. Bu yanılsamada, şekle bakan kişiler iki çubuğun eşit uzunlukta olduğu bilgisini aldıktan sonra bile yanılsamaya kapılmaktan kendilerini almazlar. Bu durum, algının kendine özgü bir çeşit iç mantığı olduğunu ve bizim bazen düşünsel yollarla onun işleyişine etki edemeyeceğimizi göstermektedir.
16.Soru
Okumakta olduğumuz büyük bir düşünürün söylediklerinin tahminen önemli bazı noktalar içerdiği ve yazarın önemli bir fikri aktarma çabasında olduğunu varsayan tavır hangi kavramla anılır?
varsayım |
ön kabul |
varsayımsal sempati |
koşulsuz bağlılık |
sempati |
Eserini okumakta olduğumuz büyük bir düşünürün söylediklerinin tahminen önemli bazı noktalar içerdiği ve yazarın önemli bir fikri aktarma çabasında olduğunu varsayan tavra varsayımsal sempati denir.
17.Soru
Aşağıdakilerden hangisi, bilgi kuramcılarının geriye gitme sorunu için önerdikleri temel çözümlerden biri değildir?
Gerekçelerin sonsuza gitmesi |
Geriye gitmenin gerekçesi olmayan inançlarda son bulması |
Gerekçelerin geriye gitmesinin rastlantısal önermelerle son bulması |
Gerekçelerin kendi aralarında bağdaşımsal bir sistem veya ağ oluşturması |
Gerekçelerin geriye gitmesinin “temel inançlarda” son bulması |
Gerekçelerin geriye gitmesinin rastlantısal önermelerle son bulması, bilgi kuramcılarının geriye gitme sorunu için önerdikleri temel çözümlerden biri değildir.
18.Soru
Temel düzeyde bulunan inançların gerekçelendirmelerinin fiziksel dünyadan kaynaklandığını savunan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Gettier |
Armstrong |
Descartes |
Pollock |
Goldman |
Temel düzeyde bulunan inançların gerekçelendirmelerinin fiziksel dünyadan kaynaklandığını savunan düşünür D.M. Armstrong’dur.
19.Soru
(i) Bazı şeyler hareket eder;
(ii) Bir şeyin hareketinin nedeni her zaman kendisi dışında bir şeydir;
(iii) Hareket konusunda nedensellik zinciri sonsuza dek uzanamaz;
(iv) SONUÇ: Başka bir şeyin hareket ettirmediği bir “ilk hareket ettirici” var olmak zorundadır.
Yukarıdaki Tanrı kanıtlaması hangi filozofa aittir?
Aristoteles |
Aziz Anselm |
Aziz Aquinas |
Aziz Agustin |
David Hume |
Soruda ifade edilen kanıtlama, Aziz Aquinas'a ait kozmolok kanıtlamadır. Doğru cevap C şıkkıdır.
20.Soru
Belli açılardan bakıldığında, bilgi sonuçlarından ve bize sağladığı yararlardan değil, daha dolaysız ve doğrudan bir tarzda değer kazanır ve bizim için önemli konuma gelir. Bilginin bu özelliğini ifade eden kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Öz değer |
Nesnellik |
Biyolojik değer |
Pratik değer |
Enformasyon |
Soruda sunulan açıklama, bilginin öz değerine işaret etmektedir. Bilgi yalnızca “doğal” ve “araçsal” gerekçelerle değil, kendi içinde ve kendinden dolayı da değerli bir kavramdır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ