Eski Türk Edebiyatına Giriş: Söz Sanatları Ara 6. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Tek bir kelimede meydana gelen istiarelere ne ad verilir?
Müfred isti’âre |
Mürekkeb istiare |
Mesel |
Temsîlî istiare |
İsti’âre-i tebe’iyye |
Müfred isti’âreler tek bir kelimede meydana gelen istiarelerdir.
2.Soru
Aşağıda özellikleri verilen anlatım sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
I. Sözlük anlamı “bir haberi gizleyerek bir başka söz ve haberi öne çıkarmaktır.
II. Cümlede her iki anlam da sözcüğün gerçek anlamları olabileceği gibi, bu anlamlardan biri gerçek diğeri mecazî de olabilir.
III. Sözün yakın anlamı açık, uzak anlamı ise gizlidir.
IV. Söze muhatap olan ilk anda sözü yakın anlamıyla anlar.
V. Sözcüğün her iki anlamı da tanınıyor ve kullanılıyor olmalıdır.
Tecrid |
İltifât |
Tevriye |
Müşâkele |
Mübâlağa |
Yukarıdaki şıklarda özellikleri verilen Anlam sanatı ”Tevriye”dir. Tevriyeye “İhâm” da denir.
3.Soru
Konuşma özelliği olmayan varlıkların konuşturulduğu söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
Teşhis |
İntak |
İştiare |
Mesel |
İcaz |
İntak konuşturma demektir. İnsan dışındaki canlı varlıklara insana özgü özellikler vermeye teşhis, konuşturma özelliği olmayan bu varlıkları konuşturmaya da intak denir. Aralarındaki umum-husus ilişkisinden dolayı her intakta teşhis olması gerekmektedir
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi “anlam bozan kısaltma” anlamına gelmektedir?
Îcâz-ı muhill |
İhtisâr-ı muhill |
Îcâz-ı hazif |
Îcâz-ı kısar |
İtnâb |
Bir düşünceyi ifade etmek için kullanılan az sayıda kelime ya da kısa bir ibare asıl söylenmek isteneni ifadeye yetiyorsa bu îcâz söze güzellik katar; yetmiyorsa, îcâz-ı muhill (=anlamı bozan îcâz) ya da ihtisâr-ı muhill (=anlamı bozan kısaltma) adını alır ve bir meziyet değil kusur sayılır. Îcâz her ne kadar söze değer katan bir özellik olsa da bunu belirleyen ölçü, îcâzın yerinde ve durumun gereğine uygun olarak yapılmış olmasıdır. Bu nedenle îcâz, her durum ve zamanda makbul sayılan bir şey değildir. Îcâz, îcâz-ı hazif ve îcâz-ı kısar olmak üzere ikiye ayrılır.
5.Soru
I. Geneli ifade eden sözden sonra özeli ifade eden bir söz söylemek
II. Özeli ifade eden bir sözden sonra geneli ifade eden bir söz söylemek
III. Açık bir ifadeden sonra söylenene kapalılık getirmek
Yukarıdakilerden hangisi İtnâbın başlıca türleri arasında yer alır?
Yalnız I |
I ve II |
I ve III |
II ve III |
I, II ve III |
Geneli ifade eden sözden sonra özeli ifade eden bir söz söylemek ve özeli ifade eden bir sözden sonra geneli ifade eden bir söz söylemek itnâbın başlıca türleri arasında gösterilebilir. Diğer taraftan, açık bir ifadeden sonra söylenene kapalılık getirmek bu türler arasında gösterilemez. Aslında, kapalı bir ifadeden sonra söylenene açıklık getirmek itnâbın başlıca türleri arasındadır.
6.Soru
“Geçen sene Öğretmen Mehmet Bey, başarılıydı.” ifadesi aşağıdaki mecaz türlerinin hangisine örnektir?
Aklî mecâz |
Mecâz-ı hazfî |
Mecâz-ı mürseli |
Lügavî mecâz |
Karîne-i mâni’a |
Aklî mecâz (akla dayalı mecâz), bir fiili asıl failinden, aralarındaki bir ilişki nedeniyle bir başka faile isnat etmektir. Aklî mecâzda sözcükler temel anlamlarında kullanılır. “Geçen sene Öğretmen Mehmet Bey, başarılıydı.” cümlesinde öğrencilerin başarısı öğretmenlerine mal edilmiştir. “Size duyduğum sevgi beni buraya kadar getirtti.” cümlesinde de o şahsı oraya kadar götüren şeyin fiziksel olarak sevgi olamayacağı belli iken sevginin bundaki payından dolayı hareket sevgiye isnat edilmiştir.
7.Soru
“Kullanılan az sayıda kelime söylenmek isteneni ifade için yetmiyorsa bu durum icazda kusur sayılır.” Aşağıdakilerden hangisi icazdaki bu kusuru karşılayan bir ifadedir?
îcâz-ı muhill
|
îcâz-ı kısar
|
karine-i mania
|
tatvil
|
haşiv
|
8.Soru
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli
Günlerce siyah ufka bakan gözleri nemli (Yahya Kemal Beyatlı)
Yukarıdaki dizelerde benzeyen tabut, benzetilen gemidir. Ancak tabut söylenmemiş, kendisine benzetilen gemi söylenmiştir. Teşbih öğelerinden yalnız birisiyle ve birden çok benzerlik gösterilerek yapılan bu istiareye ne ad verilir?
Mürekkeb istiare |
İstiâre- mekniyye |
İstiâre-i musarraha |
İstiâre-i tahyîliyye |
İsti’âre-i tebe’iyye |
Mürekkeb istiare ( temsili istiare ) Tabut gemiye benzetilmiş, ancak söylenmemiştir. Geminin özellikleri bilinmeye gitmesi, uğurlayanları olması, yolcusunun olması, limandan kalkması…Bütün bunlarla tabut kastediliyor. Tabut sessizce gider, o giderken hüzün vardır, kalanlar elemlidir, çaresizlik söz konusudur.
9.Soru
Bir olaya ya da duruma, ifadeye güzellik katacak tarzda, kendi sebebi dışında sebep gösterilen söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
Tevriye |
Rücu |
Tensikü’s Sıfat |
Mübalağa |
Hüsn-i Ta’lil |
Hüsn-i Talil, bir olaya ya da duruma, ifadeye güzellik katacak tarzda, kendi sebebi dışında bir sebep göstermektir. Bu ifade özelliği “olup bitenin akıl ve bilgiye dayanan bir açıklamasının yapılması yerine, içinde bulunulan ruh halinin etkisi altında hayali bir nedenle açıklanması” olarak da tanımlanabilir.
10.Soru
“Gözü açık”, “kulağı delik”, “eteği kirli”, “eteği temiz”, “kalın kafalı”, “eli uzun”, “dişli insan” “yürekli insan”, “eli açık”, “alnı açık” deyimlerinde kullanılan anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir
İcaz |
İntab |
Mecaz |
Teşhis |
Kinaye |
Yukarıdaki deyimler kinayeye örnek olarak verilmiştir. Bu da göstermektedir ki günlük dilde çok sayıda kinayeli ifade vardır. Dolayısıyla kinaye tek başına söze değer katan bir özellik değildir.
11.Soru
“Cihan yıkılsa, emin ol, bu cephe sarsılmaz!”
Mehmet Akif’e ait olan bu mısralarda hangi söz sanatı ile karşılaşılmaktadır?
Tecahül-I Arif |
Rücu |
İstidrad |
Tevriye |
Müşakele |
Yukarıdaki mısrada birleşik iki cümle vardır. Kastedilen anlam “cihan yıkılsa bile bu cephenin sarsılmayacağı”dır. İstidrat, ifade edilmek istenen anlam bütünüyle tamamlanmadan “emin ol” sözü ile ilgili diğer bir anlamın ifadesine geçilmesidir. Mısralarda karşılaşılan söz sanatı istidrattır.
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi itnabın türlerinden biridir?
Müşebbe |
Vech-i şebeh |
Tekrir-tekrar |
Edât-ı teşbîh |
Müşebbehün bih |
Müşebbeh, Vech-i şebeh, Edât-ı teşbih ve Müşebbehün bih teşbihin unsurlarıdır. Tekrir-tekrar ise itnabın türlerindendir.
13.Soru
Şiir ve nesirde yakın ve uzak iki anlamı olan bir sözün zihne hemen gelen yakın anlamını değil, uzak anlamını kastetmeye dayanan sanat aşağıdakilerden hangisidr?
Rücû’ |
Tecrîd |
İltifât |
Tevriye |
Müşâkele |
Sözlük anlamı “bir haberi gizleyerek bir başka söz ve haberi öne çıkarmak” olan tevriye, şiir ve nesirde yakın ve uzak iki anlamı olan bir sözün zihne hemen gelen yakın anlamını değil, uzak anlamını kastetmektir. Bu ifade özelliğini “iki anlamı olan bir sözcüğün kastedilen anlamını yakın anlam ile gizlemek” şeklinde de tanımlamak mümkündür.
14.Soru
"Dalgalanan sen de şafaklar gibi ey nazlı hilâl! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl" Dizelerinde aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi vardır?
Haşiv
|
Kinaye
|
Haşiv
|
İtnâb
|
Mecâz-ı mürsel
|
15.Soru
Geniş, siyah gölgesi hayatımı kaplayan
Tepemde kanat germiş bir kartaldır yalnızlık
Kalp çırpıntılarıyla günleri hesaplayan
Bir benim, benim olan masaldır yalnızlık
Cahit Sıtkı Tarancı’nın dizelerindeki teşbihte müşebbeh öğesi aşağıdakilerden hangisidir?
Kartal |
Masal |
Kalp çarpıntıları |
Yalnızlık |
Geniş siyah gölge |
Bu dizelerde yalnızlık bir benzetmeyle ifade edilmiş; bu soyut kavram bir kartala benzetilerek somutlaştırılmıştır. Bu teşbihte müşebbeh “yalnızlık”, müşebbehün bih de “geniş, siyah gölgesi hayatı kaplayan bir kartal”dır.
16.Soru
“Yani ne mi diyorum. Çok kurak tarla
Çünkü asıl şiirler bekler bazı yaşları.
”Behçet Necatigil dizelerine yansıyan söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
Tenasüb |
Mübalağa |
Îhâm-ı tezâd |
Cem’-Tefrik-Taksim |
Rücu |
İlk dizedeki “kurak” ile ikinci dizedeki yaş sözcükleri arasında îlam-ı tezad bir ilişki vardır.
17.Soru
Cümlenin temel öğelerinden olmayan, ifade edilmek istenen asıl anlama da katkısı bulunmayan kelimeler nasıl adlandırılmaktadır?
Haşiv |
İtnab |
İcaz |
Mecaz |
Tekrir |
Asıl anlamı “yastık ve yorgan içine tıkılan yün, pamuk gibi şeyler” anlamına gelen haşiv, cümlenin temel öğelerinden olmayan ve ifade edilmek istenen asıl anlama da katkısı bulunmayan kelimelere denir.
18.Soru
“Zamân gelir ki cihân içre ins ü cân kalmaz
Değil değil yalınız ins ü cân cihân kalmaz”
Yenişehirli Avni’nin yukarıdaki mısralarında hangi anlam sanatı kullanılmıştır?
Mukabele |
Cem’-Tefrîk-Taksîm |
Tensîkü’s-Sıfât |
Rücû’ |
Tecrîd |
Yukarıdaki mısralarda “Rücu” kullanılmıştır. Rücu’ nun sözlük anlamı “dönme”dir. Söylenen sözden bir nükteye dayalı olarak geri dönme anlamında bir edebî terimdir. Şair ilk mısrada “Öyle bir dönem gelir ki dünyada insanlar ve cinler kalmaz” dedikten sonra söylediğinin eksik olduğunun farkına varıp ikinci mısrada bu sözünden dönerek “Dünya da kalmaz.” demektedir.
19.Soru
Bir niteliğin, fiilin veya durumun gerçekleşmesi zor hatta imkânsız dereceye çıkarılarak, abartılarak ifade edilmesine dayanan sanat aşağıdakilerden hangisidir?
Mübâlağa |
İdmâc |
Tecâhül-i ârif |
Hüsn-i ta’lîl |
Îhâm |
Mübâlağa, bir niteliğin, fiilin veya durumun gerçekleşmesi zor hatta imkânsız dereceye çıkarılarak, abartılarak ifade edilmesidir. “Bir durumu olumlu ya da olumsuz olarak nitelemede aşırılığa kaçmak” şeklinde de tanımlanabilecek olan mübalağa bazen bir gerçeğin ifadesi de olabilir.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Delâletle ilgili bir terim değildir?
Lafzî delâlet
|
Gayr-i lafzî delâlet
|
Aklî delâlet
|
Tabî’î delâlet
|
Gayr-i tabii delâlet
|
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ