Eski Türk Edebiyatına Giriş: Söz Sanatları Final 2. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Türk şairleri Türkçe şiirlerinin içinde yine kendilerine ait Arapça, Farsça mısra, mısra parçası ya da beyitlere yer vermişlerdir. Bu şiirlere ne ad verilir?
Mülemma |
Ecbed |
Ta’miye |
İrâd-ı mesel |
Sehaz |
Telmî’e ilk önce İranlılar yazdıkları Farsça şiirlere Arapça mısra ve beyitler ekleyerek başlamışlar, daha sonra Türk şairleri de onlara uyarak Türkçe şiirlerinin içinde yine kendilerine ait Arapça, Farsça mısra, mısra parçası ya da beyitlere yer vermişlerdir. Bu şiirlere “mülemma” denir.
2.Soru
Derler: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük
Budur alemde hudutsuz ve hazin öksüzlük
Yahya Kemal’in yukarıdaki dizeleri cinasın hangi türüne örnektir?
Mürekkeb cinas |
Eksik (nakıs) cinas |
Basit cinas |
Cinas-I kalb |
Tam cinas |
“Köksüzlük” ve “öksüzlük” arasında bir harf fazlalığı olduğu için beyitte eksik cinas kullanılmıştır.
3.Soru
Şiirde beytin, düzyazıda da bir cümlenin veya ibarenin sonunda yer alan sözcüğün kendisinden önce tekrarlandığı söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
Reddü’l-acüz ale’s-sadr |
İ’ade |
Seci |
Cinas |
İrsad |
Reddü’l-acüz ale’s-sadr; şiirde beytin, düzyazıda da bir cümlenin veya ibarenin sonunda yer alan sözcüğü kendisinden önce tekrarlamaktır. Asıl anlamı “sonu başa çevirmek”tir.
4.Soru
Nazımda ya da nesirde fâsıla kabul edilen kelimelerin aynı gramer vezninde olmasına ne ad verilir?
İrsâd |
İ’âde |
Akis |
Müvâzene |
İştikak |
Müvâzene, nazımda ya da nesirde fâsıla kabul edilen kelimelerin aynı gramer vezninde olmasına denir. Müvâzenede ses benzeşmesi aranmaz. “Her tarzı latîf, her hulkı kerîm olan ...” ibaresinde fâsıla olan “latîf” ile “kerîm” sözcüklerinin son harşeri, yani revîleri aynı değildir, fakat kelimeler aynı vezindedirler. Dolayısıyla burada seci değil, müvâzene sanatı vardır.
5.Soru
Aynı kökten türemiş iki veya daha fazla sözcüğün aynı ibare içinde bulunmasına ne ad verilir?
İltizâm |
İrsâd |
Seci |
Tarsî’ |
İştikak |
İştikak, aynı kökten türemiş iki veya daha fazla sözcüğün aynı ibare içinde bulunmasına denir.
6.Soru
Aşağıdaki mısralarda hangi sanat kullanılmıştır?
Ziyâretten murâd olan du’âdır
Bu gün bana ise yarın sanadır
Subiceli Mehmed Efendi
Îrâd-ı mesel |
İktibâs |
Tazmîn |
Telmih |
Mecelle |
Îrâd-ı mesel, bir önermeyi desteklemek ya da ispat etmek için bir atasözünü ya da hikmetli bir sözü delil olarak kullanmaktır. Bu sanata irsâl-i mesel de denir. Şair ilk mısrada ileri sürdüğü bir düşünceyi ikinci mısrada halk arasında dolaşan bir söyleyişle desteklemektedir. Aslında “bugün banaysa yarın sana” olumsuz anlamda kullanılmakla birlikte şair, burada bu sözü farklı bir bağlamda kullanmıştır. Doğru cevap A’ dır.
7.Soru
"İnsan ismi dışında, bir şeyin özelliklerinin sıralanarak okuyucu ya da dinleyiciden bunun ne olduğunun sorulduğu bir tür manzum bilmecelerdir."
Yukarıda tanımı verilen sanat aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Telmih |
Tenasüp |
Lügaz |
Tezat |
Tevriye |
Lügaz
İnsan ismi dışında, bir şeyin özelliklerinin sıralanarak okuyucu ya da dinleyiciden bunun ne olduğunun sorulduğu bir tür manzum bilmecelerdir.
8.Soru
Gül ârızınla olsa mu’ârız aceb değil
Bir berk yüzlü ne edeb ü ne hayâsı var (Emrî)
Yukarıdaki beyitte ses tekrarına dayalı söz sanatlarından hangisi kullanılmıştır?
Cinas |
Mürekkeb cinas |
İştikak |
Seci |
İrsâd |
Yukarıdaki beyitte ses tekrarına dayalı söz sanatlarından “iştikak” kullanılmıştır. İştikak, aynı kökten türemiş iki veya daha fazla sözcüğün aynı ibare içinde bulunmasına denir. “Gül senin o değerli yanağın ile çatışsa bunda şaşılacak ne var. Gül asık yüzlüdür; ne edebi ne de utanması vardır.” anlamındaki beytin ilk mısrasında yer alan “ârız” ile “mu’ârız” kelimeleri arasında “iştikak” vardır.
9.Soru
Bir şairin başka bir şaire ait şiiri ya olduğu gibi ya da üzerinde birtakım değişiklikler yaparak alıp kendine mal etmesi sanatına verilen isim aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
serikat-i şi’riyye |
İntihâl |
Akd ü Hall |
Nazîre |
Nakîza |
Telhis’te serikat-i şi’riyye “bir şairin başka bir şaire ait şiiri ya olduğu gibi ya da
üzerinde birtakım değişiklikler yaparak alıp kendine mal etmesi” olarak tanımlanmakta ve ikiye ayrılmaktadır
10.Soru
I. Cinası meydana getiren kelimelerde bazı seslerin farklı olması
II. Cinası meydana getiren kelimelerdeki harf
sayısının farklı olması
III. Cinası meydana getiren kelimelerin hareke ve
sükûnda farklılık göstermesi
Yukarıdakilerden hangileri tam olmayan cinas türlerinden biridir?
Yalnız I |
I ve II |
I ve III |
II ve III |
I, II ve III |
Tam olmayan cinas, cinası meydana getiren sözcükler arasında tam cinası meydana getiren dört benzerlik yönünden biri bile eksik olursa; bu tür cinaslar, cinâs-ı gayr-ı tâm adını alırlar. Cinası meydana getiren kelimelerde bazı seslerin farklı olması, cinası meydana getiren kelimelerdeki harf sayısının farklı olması, cinası meydana getiren kelimelerin hareke ve sükûnda farklılık göstermesi tam olmayan cinas türlerindendir.
11.Soru
Manzum ve mensur eserlerde anlamları farklı sözcükler arasındaki söyleyiş benzerliği anlamına gelen söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
İrsad |
Seci |
İ’ade |
Müvezene |
Cinas |
Asıl anlamı iki veya daha fazla şeyin birbirine benzemesi olan cinas, bir edebi terim olarak anlamları farklı sözcükler arasındaki yazılış ve söyleyiş benzerliği anlamına gelmektedir.
12.Soru
Beklerim kış yaz ayaz
Kuyruklarda
İstanbul’u yaşıyorum
Yaşamaksa (Behçet Necatigil)
Yukarıda verilen şiirde ilk dizeye odaklanıldığında hangi söz sanatından bahsedilebilir?
Tarsî’ |
Müvâzene |
İltizâm |
Reddü’l-acüz ale’s-sadr |
Cinâs |
Şair, bu şiirin ilk dizesinde zıt anlamlı iki sözcük olan “kış” ve “yaz”ı birlikte kullandıktan sonra mevsimi ya da hava durumunu çağrıştıran üçüncü bir sözcüğü daha zikretmektedir: “ayaz”. Bu sözcüğün ses yapısı kendisinden bir önceki sözcük ile kısmî bir benzerliğe sahiptir. Şairin bu iki sözcüğü aynı mısrada yan yana kullanmış olması söz konusu etkiyi daha da vurgulu hâle getirmektedir. Burada cinâs sanatından bahsedilebilir.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Ebced elifbâsında kullanılan kelemen sözcüğünün sayısal karşılığıdır?
50-40-30-20 |
10-9-8 |
7-6-5 |
4-3-2-1 |
1000-900-800 |
Arap alfabesindeki her harfin bir sayı değeri vardır. Bu nedenle Arap alfabesinin bilinen sırası dışında sayısal değerleri esas alınarak yapılmış bir başka sıralaması daha vardır. Ebced elifbâsı adı verilmiş olan bu sıralamada günümüzde kullanılan Arap alfabesinde olduğu gibi harflerin şekil benzerlikleri değil, sayısal değerleri esas alınmıştır. Söz konusu alfabedeki harflerin bu sıralanışından sekiz anlamsız sözcük doğmuştur. Bu sözcükler ebced, hevvez, huttî, kelemen, sa’fes, karaşat, sehaz ve dazığdır. Bu sözcüklerin alfabenin ve bunların sayısal karşılıklarının akılda kalmasını kolaylaştırmak amacıyla uydurulmuş sözcükler olduğu anlaşılmaktadır. Her harfin küçükten büyüğe doğru sıralandığı sekiz sözcük ve bu sözcüklerdeki harflerin sayısal olarak karşılıkları şunlardır:
Doğru cevap A' dır.
14.Soru
Bülbül eder güle naz
Ağlayan çok gülen az
Yukarıdaki dizelerde hangi cinas türü kullanılmıştır?
Basit cinas |
Mürekkeb cinas |
Tam cinas |
Nâkıs (=eksik) cinas |
Cinaslı kafiye |
Yukarıdaki dizelerde “mürekkeb cinas” kullanılmıştır. Cinası meydana getiren tarafların her ikisi de iki sözcükten oluşmaktadır. Mürekkeb cinasta birbirini izleyen iki söz arasındaki sınırların değişmesi ve durakların kaldırılması ile ortaya çıkan farklı anlam, okuyanda ya da dinleyende olumlu bir etki bırakır. Mürekkeb cinasta benzer kelimelerin hem söyleyişleri hem de yazılışları aynı olabileceği gibi, söyleyişleri aynı, yazılışları farklı, yahut benzer sözcüklerin her ikisi de bağımsız sözcükler olabilir.
15.Soru
Dânî ki men be-âlem yalguz seni sever men
Çün der-berem neyâyî ender gamet öler men
Mevlânâ
Yukarıdaki dizelerde kullanılan söz sanatı aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Tezat |
Tevriye |
Tevriye |
Telmî’ |
Tenasüp |
Bu beyit Mevlânâ’nın Divan’ındaki Farsça-Türkçe karışık yazdığı mülemma gazellerinden alınmış bir matla beytidir. Şair mülemma şiirlerde yaygın üslûp olan mısra
veya beytin tamamının farklı bir dilden yazılması yerine aynı cümlede farklı iki dilden
iki ibareyi birleştirmiştir. Beytin anlamı: “Bilirsin ki ben âlemde yalnız seni severim.
Yanıma gelmeyecek olursan senden ayrı kalmanın verdiği üzüntü ile ölürüm.”
16.Soru
“Verd” ile “vird”, “cennet” ile “cinnet”, “devr” ile “dûr” arasındaki cinaslar hangi türdendir?
Cinası meydana getiren kelimelerde bazı seslerin farklı olması |
Cinası meydana getiren kelimelerdeki harf sayısının farklı olması |
Cinası meydana getiren kelimelerin hareke ve sükûnda farklılık göstermesi |
Cinası meydana getiren sözcüklerde noktalı harfler olması ve bu sözcükler arasında nokta farklılığı bulunması |
Cinası meydana getiren sözcüklerdeki harflerin sıralanışlarının farklı olması |
“Verd” ile “vird”, “cennet” ile “cinnet”, “devr” ile “dûr” arasındaki cinaslar tam olmayan cinas türlerinden “cinası meydana getiren kelimelerin hareke ve sükûnda farklılık göstermesi” türüne girer.
17.Soru
Söyleyin, söyleyin ben miyim yoksa
Arzı boynuzunda taşıyan öküz
Necip Fazıl’ın bu dizelerinde hangi söz sanatı görülmektedir?
Tazmin |
Tenvir |
Telmih |
İrad-I mesel |
Nazire |
Telmih, bir söz içerisinde bir kıssaya, bir efsaneye, tarihi bir olaya veya bir ayet ya da hadise, meşhur bir darb-ı mesele, bir inanışa işaret etmek anlamında edebi bir terimdir. Yukarıdaki iki mısrada “dünyanın bir öküzün boynuzları üstünde durduğu”na dair asılsız inanca telmihte bulunulmaktadır.
18.Soru
Bir önermeyi desteklemek ya da ispat etmek için bir atasözünü ya da hikmetli bir sözü delil olarak kullanmaya ne ad verilir?
İntihâlİntihâl |
Îrâd-ı mesel |
Tazmîn |
Muamma |
Nazîre |
Îrâd-ı mesel, bir önermeyi desteklemek ya da ispat etmek için bir atasözünü ya da hikmetli bir sözü delil olarak kullanmaktır. Bu sanata irsâl-i mesel de denir. “İrsâl-i mesel” ya da “îrâd-ı mesel” çoğu zaman bir temsîlî teşbîhten ibarettir. Ancak bu teşbihte mürekkep bir müşebbehün bih ilk mısrada ileri sürülen düşünceyi desteklemek ve bu yolla okuyanı ya da dinleyeni ikna etmek amacıyla kullanılır. Atasözü olmamakla birlikte atasözü değerinde olan ya da atasözü gibi ifade edilmiş hikmetli düşünceler de bu sanatın sınırları içine girer.
19.Soru
Bir söz içerisinde bir kıssaya, bir efsaneye, tarihî bir olaya veya bir ayete ya da hadise, meşhur bir darb-ı mesele, bir inanışa işaret etmek anlamına gelen edebî terim aşağıdakilerden hangisidir?
İktibâs |
Lügaz |
Muammâ |
Telmih |
Nazîre |
Asıl anlamı bir şeye bir an göz ucuyla bakmak olan telmîh, bir söz içerisinde bir kıssaya, bir efsaneye, tarihî bir olaya veya bir ayete ya da hadise, meşhur bir darb-ı mesele, bir inanışa işaret etmek anlamında bir edebî terimdir. Telmîh doğal bir üslûp içerisinde yapılmalı, sözün kaynağı söylenmemekle birlikte telmîh yapıldığı, hatta neye telmîhte bulunulduğu anlaşılabilir olmalıdır.
20.Soru
Aşağıdaki mısralarda hangi sanat kullanılmıştır?
'İnsanız, en şerefli mahlûkuz! ...'
Deyip de pek fazla
Övünmemiz haksız:
Atamız elma çaldı cennetten.
Biz, o hırsızların çocuklarıyız!
Orhan Seyfi Orhon
Îrâd-ı mesel |
İktibâs |
Tazmîn |
Telmîh |
Muammâ |
Telmîh: Asıl anlamı bir şeye bir an göz ucuyla bakmak olan telmîh, bir söz içerisinde bir kıssaya, bir efsaneye, tarihî bir olaya veya bir ayete ya da hadise, meşhur bir darb-ı mesele, bir inanışa işaret etmek anlamında bir edebî terimdir. Telmîh doğal bir üslûp içerisinde yapılmalı, sözün kaynağı söylenmemekle birlikte telmîh yapıldığı, hatta neye telmîhte bulunulduğu anlaşılabilir olmalıdır. Telmîhle iktibâs ve îrâd-ı mesel arasındaki fark şudur: İktibâs doğrudan ayet ve hadisin ibaresinden yapılır, îrâd-ı meselde bir atasözü ya da deyim bazen aynen bazen de üzerinde az ya da çok birtakım değişiklikler yapılarak alınır. Telmîhte ise bunlara yalnızca işaret edilir, ibareler söylenmez. Burada da "Atamız elma çaldı cennetten” ibaresiyle Adem’le Havva olayına telmîhte bulunmaktadır. Doğru cevap D’ dir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ