Oogami olarak adlandırılan eşeyli üreme tipinde yumurta ve sperm hücreleri ile bu hücrelerin yapıldığı doku ve organlar farklı özelliklere sahiptir. Cinsiyet arası farklılık sadece vücut içindeki üreme organlarında değildir. Bazı hayvan gruplarında dışarıdan bakıldığında da erkek ve dişi arasındaki görünüm farkı belirlenebilmektedir. Bu olay eşeysel dimorfizm olarak adlandırılmaktadır.

İç döllenme,yumurta ile spermin dişi birey içinde birleşmesi ile oluşan döllenme şeklidir.

Dış döllenmede yumurta dış ortama bırakılmaktadır. Spermler ise ya yumurtanın üstüne ya da çevresine bırakılarak eşey hücrelerinin birleşmesi sağlanmaktadır.

Erkek ve dişi üreme hücrelerinin aynı bireyde bulunması hermafroditlik olarak tanımlanmaktadır. Cevap a şıkkıdır.

Mendel’in dihibrit çaprazlama deneylerinden sonuç olarak 2. Mendel yasası = Bağımsız dağılım Yasası ortaya çıkmıştır

Monofiletik:
Tek bir ortak atadan oluşmuş gruplar
Polifiletik:
Birden çok ortak atadan oluşmuş gruplar

Duyu organları ile alınan bilgiler sinirler yolu ile beyne iletilir ve buradaki özelleşmiş duyu merkezlerinde yorumlanırlar. Doğru yanıt C seçeneğidir.

Hemolenf; açık dolaşım sistemindeki dokuları yıkayan vücut sıvısı hemolenf olarak adlandırılır.

Eşey hücrelerindeki kalıtım materyaline kromozom adı verilir. Doğru cevap D'dir.

III. Zaman (Senozoyik) (65 milyon–günümüz) memeli hayvanların ağaçlar üzerinde yaşayan türlerinden toprak yüzünde yaşayan türleri evrimleşmiştir. Kozalak taşıyan bitkiler ve therapsidler I. zamanda gelişmiştir. Kuş ve memeli hayvan filumları hariç, tüm diğer filumlar da I. zamanda ortaya çıkmıştır. Sürüngenlerin ortadan kalkması ve sıcakkanlılığın ortaya çıkması II. zamanda meydana gelmiştir. 

Öldürücü Gen Etkileşimi (Letalite) Bir genin mutasyonlar sonucu ortaya çıkan farklı allelleri çoğunlukla çekinik özelliktedir ve çoğunlukla homozigot resesif durumda fenotipte etkili olurlar. Bu mutant özellikler bazen olumludur ve çeşitliliğe neden olabilir. Ancak bazı durumlarda ise homozigot ya da heterozigot durumda iken ölüme neden olacak kadar önemli bir etkiye sahiptirler. Organizma üzerinde öldürücü etkisi olan gen ya da allellere letal gen ya da alleller ve etkilerine de letal (öldürücü) etki denir. Letal genler dominant ya da çekinik etkili olabilirler.

Sporların çimlenmesini döngünün başlangıcı olarak kabul edersek; sporofit bitkinin ürettiği sporlar, çimlenerek protonema adı verilen ipliksi bir yapı oluşturur.

Kan glukoz düzeyini nazaltılması pankreas bezinin kontrolünde sağlanmaktadır.

Omurgalı Hayvanlarda deri üstte çok sıralı üst deri (epidermis) ile alt tarafta bağ dokudan
oluşmuş alt deri (dermis=kutis) den meydana gelmiştir. Çok sıralı epidermisin alt kısmında stratum germinativum adı verilen bölünerek çoğalan hücreler vardır.

Populasyonlardaki genlerin değişmesine neden olan çeşitli faktörler vardır. Bunlar:

Göç; bireylerin bir populasyondan başka bir populasyona hareketidir. Göçle yeni allellerin populasyonlara katılımı ya da çıkışı olabilir, bu durumda allel frekansları değişir.
• Mutasyon; bir gendeki yapısal bir değişikliğe bağlı olan kalıtılabilir bir özellik olup, varyasyonların esas kaynağıdır. Mutasyon ile populasyonda bulunmayan yeni bir allel meydana gelebilir ya da var olan allellerin frekansı değişebilir.
• Populasyon Büyüklüğü ve Şansa-Bağlı Genetik Sürüklenme; yeterli büyüklükteki doğal populasyonlarda, eşleşme ve yaşamanın tamamen eşit koşullarda ve şansa bağlı olduğu durumda, gen frekansı dengede olacaktır.
• Seleksiyon (Doğal Ayıklanma); populasyonda bulunan bireylerin hepsi genlerini bir sonraki kuşaklarına aktarmada çeşitli faktörlerin etkisiyle eşit şansa sahip olamayabilirler. Genotiplerin üreme başarısını etkileyen ve bunun sonucunda genotiplerin farklı üretimini sağlayan mekanizmaların tümüne seleksiyon (doğal ayıklanma ya da seçme) denir. Rastgele eşleşmenin olduğu bir populasyonda, seleksiyon allel frekansınının seviyesini etkileyen önemli bir faktördür.
• Şansa Bağlı Eşleşme; erkek ve dişi gametlerin buluşma olasılıkları ve her bir genotipin üretim oranı herhangi bir seleksiyon söz konusu olmaksızın eşittir. Böyle bir durumda,
gen frekansı sabit kalır.

Doğru cevap E şıkkıdır.

Kuş, sürüngen ve bazı balık türlerinde, diğer eşey sistemlerine zıt olarak dişi bireyler gonozomlar bakımından heterogametik (ZW) ve erkek bireyler ise homogametik (ZZ) yapıdadır. Doğru cevap E'dir.

Bağışıklıkta önemli bir rol oynayan T-lenfositleri de doğumdan hemen önce veya doğumdan sonraki aylarda oluştukları timüs bezinden kan yolu ile dokulara ve oradan da lenf sistemi ile lenf düğümleri, dalak, bademcikler gibi bağışıklık sisteminde görev yapan organlara giderler.

Paleontolojik kanıtların yanı sıra sınıflandırmadan, morfolojiden, embriyolojiden elde edilen kanıtların yanında karşılaştırmalı fizyolojiden, parazit enfeksiyonlarından, hor-monlardan ve endokronolojiden, karşılaştırmalı biyokimyadan, genetik ve sitolojiden, evcilleştirmeden, organizmaların coğrafik dağılımından elde edilen kantları bunlara ekleyebiliriz.

Anektodal kanıtlar ise yapısı itibariyle kanıt olarak nitelendirilememektedir.

Anafaz I Evresi: Her bir homolog kromozom iğ ipliklerinin rehberliğinde zıt kutba doğru çekilir.

Nöronlar görevlerine göre 3 grup altında toplanırlar.
1. Duyu nöronları, duyu organlarından aldıkları mesajları iletirler.
2. Ara nöronlar, merkezi sinir sistemine gelen mesajları değerlendirirler.
3. Motor nöronlar, merkezi sinir sisteminden gelen mesajları ilgili organlara iletirler.

Doğru cevap A'dır.

Canlı sistemde elektronların bir zar sisteminde bir vericiden bir alıcıya akarken ATP’nin üretildiği iki olay vardır. Bunlar “Fotosentez” ve “Hücre Solunumu” olaylarıdır. Burada kullanılan elektronların kay­nağı hidrojen atomudur. Fakat iki olayda kullanılan hidrojen atomlarının kaynağı farklıdır.