Genel Dilbilim 2 Ara 14. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Dilbilimde bir dilin sözcük varlığına ve ana dili konuşucularının içsel/bilişsel sözcük dağarcığına _____ adı verilir.
sözlükçe |
kütük |
yanulamlama |
budak |
sözlük |
Dilbilimde bir dilin sözcük varlığına ve ana dili konuşucularının içsel / bilişsel sözcük dağarcığına sözlükçe adı verilir. Sözlük ise geleneksel dil bilgisinde kullanılan bir kavramdır. Doğru cevap A’ dır.
2.Soru
Dık, -(y)AcAk, -mA ve -(y)Iş eklerinden biri, yan tümcecik eyleminin köküne eklendiğinde yan öznenin yalın durumda kalamamasının nedeni nedir?
Bu eklerin açık birer öznesinin olmaması |
Yan tümcedeki yüklemin eylemcil durum eki olan yalın durumu atayamaması |
Yan tümce öznesinin adcıl durum eki almak zorunda olmaması |
Ad tümceciklerinin AÖ’ler gibi tümcede özne, nesne, yüklem, ilgeç tümleci ve ad tümleci olarak işlev görmemeleri |
Ad tümceciği olarak adlandırılan ögenin aslında tümcecik değil de eylemden türetilmiş bir ad olması |
Dık, -(y)AcAk, -mA ve -(y)Iş eklerinden biri, yan tümcecik eyleminin köküne eklendiğinde yan özne yalın durumda kalamaz. Bunun nedeni yan tümcedeki yüklemin eylemcil durum eki olan yalın durumu atayamamasıdır. Dolayısıyla yan tümce öznesi adcıl durum eki almak zorundadır. Aynı AÖ’de olduğu gibi yan tümcecikte de uyum, tamlayan ve iyelik ekleriyle sağlanır. Ad tümceciği ve AÖ arasında durum ekleri açısından bir benzerlik bulunmaktadır. Bir başka benzerlik ise ana tümcedeki eylemin yan tümcecik ya da AÖ farkı gözetmeksizin her iki nesnesine de durum eki atamasıdır. Ad tümcecikleri ve AÖ arasındaki üçüncü benzerlik tümcedeki işlevleri açısındandır. Ad tümceciği, AÖ’nün kullanıldığı yerlerde kullanılabilen yan tümceciktir: Özne, nesne, ilgeç tümleci, yüklem ve ad tümleci olarak işlev görür. Ad tümceciğinin AÖ mi tümcecik mi olduğu sorusu Türkçeyi inceleyen dilbilimciler tarafından sorulmuş ve incelenmiştir. Eğer bu yapılar, tümcecik iseler bunlar özne ve yüklem; yüklemin içinde de nesne ve varsa eylem niteleyen belirteç barındırırlar. AÖ ise bu öğeleri içeremez. -DIk, -(y)Iş, ve -mA ekleri alan ad tümceciklerinin adlaşmış özelliklerinin yanı sıra özne-yüklem içeren tümcecik özelliklerini korudukları görülür.
3.Soru
Zihin sözlüğü _____ .
toplumsal bir olgudur |
idealize edilmiş söz varlığıdır |
somut bir olgudur |
söz varlığının bir alt kümesidir |
herkes için aynı sözcükleri içerir |
Her anadili konuşucusunun belleğindeki sözcük envanteri bir diğerininkinden farklıdır. Bu kitapta, her bir anadili konuşucusunda var olan bu sözcük deposuna zihin sözlüğü adı verildi Dikkat edilirse, zihin sözlüğü bireysel bir olgunun adıdır. Her Türkçe konuşucusunun zihin sözlüğünde çok sayıda benzer sözcük yer almakla birlikte, yine aynı konuşucuların zihin sözlüklerinin kendine özgü olmasını sağlayanın kendi zihin sözlüklerinde çok sayıda farklı sözcüğün yer alması olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu açıdan bakıldığında, Türkçenin sözvarlığı dediğimizde, aslında kastettiğimiz, idealize edilmiş soyut bir bilgi yüküdür, çünkü Türkçenin sözvarlığı tek tek bireylerin sözcük envanterlerinin ötesinde çok büyük bir sözcük listesine işaret eder. Bu öyle bir bilgi yüküdür ki yalnızca belli konuşucuların bildiği (teknik) terimleri, jargonları ve argo sözcükleri de içine alır ve tüm bunları zihninde depolayan bir konuşucu bulmak ilke olarak olanaksızdır. Bu söylenenler ışığında, zihin sözlüğünün bir dilin ideal sözvarlığının bir alt kümesi olduğu söylenebilir. Doğru cevap D’ dir.
4.Soru
“pek akıllıca” dediğimizde “akıllıca” kelimesini aşağıdakilerden hangisi tanımlar?
Ad Öbeği |
Sıfat Öbeği |
İlgeç Öbeği |
Eylem Öbeği |
Belirteç Öbeği |
5.Soru
I. Biçimbirim
II. Sesbilim
III. Anlambilim
IV. Sözdizim
V. Edimbilim
Bileşimsellik ilkesi, yukarıdaki dilbilgisi bileşenlerinden
hangisi/hangileri ile ilişki içinde işlev görür?
Yalnız II |
III, IV |
I, II, IV |
II, IV, V |
I, II, III, IV |
Bileşimsellik kavramı anlambilim kuramında
önemli bir yer tutar çünkü sözdizim ile anlambilim
arasındaki ilişki büyük çapta bileşimsellik ilkesi ile
sağlanır. Anımsayacağınız gibi sözdizim iyibiçimlendirilmiş
tümceler üretmekle yükümlü dilbilgisi
bileşenidir, ancak tümcelerin nasıl anlam yükleneceğine
ilişkin sorumluluk dilbilgisinin anlambilim bileşeninindir.
İşte bileşimsellik ilkesi bu iki dilbilgisi bileşeninin
arayüzünde işlev görür. Genel olarak kabul gören
bileşimsellik tanımı şöyledir: (Birden fazla ‘atomik’ dilsel
birimden oluşan) bir ifadenin anlamı, o ifadeyi oluşturan
birimlerin anlamının ve bu birimlerin sözdizimsel olarak
biraraya getiriliş biçimlerinin bir işlevidir.
6.Soru
Büyük ADIL ile Küçük adıl arasındaki farklara dayanan özelliklerden hangisi doğrudur?
-mAk tümceciklerinde belirtilmeyen ama anlaşılan bir öznenin (küçük) adıl olması |
Gizli Özne olan adılın, sadece yalın tümcede bulunabilmesi |
(Büyük) ADILIN sadece yan tümcecikte bulunabilmesi |
Ad Öbeğinde tamlayan adın kullanılmadığı durumlarda büyük ADILIN olması |
Küçük adılın kişi ve sayı uyum eki almamış olan yan tümceciklerde belirtilmemiş ama anlaşılan özne olması |
-mAk tümceciklerinde ise belirtilmeyen ama anlaşılan bir özne olduğu görülür. Bu özne, dilbilim kuramında ADIL olarak bilinir. Ancak, ADIL daha önce gördüğümüz adıl ile farklılıklar gösterir. Adıl ya da küçük adıl kişi ve sayı eki almış olan eylemin bulunduğu ana tümce ya da yan tümcecikteki öznedir. Ayrıca Ad Öbeğinde tamlayan adın kullanılmadığı durumlarda da adıl vardır. Gizli özne olan adıl, yalın tümcede bulunabileceği gibi yan tümcecikte de bulunabilir. ADIL
ya da büyük ADIL ise kişi ve sayı uyum eki almamış olan
yan tümceciklerde belirtilmemiş ama anlaşılan öznedir ve
ancak yan tümcecikte bulunur.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi nesne denetleme eylemidir?
ikna ol- |
söz ver- |
unut- |
yasakla- |
nefret et- |
Özne denetleme, yan tümcecikteki ADIL öznesinin üst tümcedeki özne ile aynı kişiye gönderim yorumlamasıdır. Nesne denetleme ise yan tümcecikteki ADIL öznesinin üst tümcedeki nesne ile aynı kişiye eş gönderimli olarak yorumlamasıdır. Özne denetleme eylemlerinden bazıları, iste-, keyif al-, nefret et-, hoşlan-, memnun ol-, kork- gibi duygu durum belirten eylemler ile çaba ve emek gösteren çabala-, dene-, becer-, cebelleş-, uğraş-, razı ol- eylemleridir. Nesne denetleme eylemleri ise izin verme ve yükümlülük gösteren eylemlerdir. D seçeneğindeki eyleme aşağıdaki şekilde örnek verebiliriz:
Yönetim, çalışanlarai [ADILi iş yerinde elektrikli soba kullanmayı] yasakladı.
Bu örnekteki ADIL, ana tümcedeki özne ile değil, belirtili nesne ile eş gönderimseldir. Bu nedenle yasakla- nesne denetleme eylemidir. Diğer eylemler için bu durum söz konusu değildir. Doğru yanıt D’dir.
8.Soru
Anlamsal Ağlar Kuramı çerçevesinde düşünüldüğünde, aşağıdakilerden hangisi “ders” sözcüğünün anlamına dahil edilmez?
Örgün |
Devamsızlık |
Eşzamanlı |
İngilizce |
Uzaktan |
Diğer tüm seçeneklerdekiler ders çeşitleri ile ilgili terimler iken devamsızlık sadece akla gelebilecek bir terimdir.
9.Soru
Ferdinand de Saussure hangi kuramın savunucusudur?
İçsellik kuramı |
Anlamsal özellikler kuramı |
Gönderimsellik kuramı |
Gösterge kuramı |
Anlamsal ağlar kuramı |
İsviçreli dilbilimci Ferdinand de Saussure Genel Dilbilim Dersleri (Cours de Linguistique Generale) adlı kitabında Gösterge kuramını anlatmış ve dili bir göstergeler dizgesi/sistemi olarak belirledikten sonra göstergeyi zihindeki bir kavram (= gösterilen) ve onunla eşleşen bir ses imgesinden (= gösteren) oluşan bir birlik olarak tanımlamıştır. Doğru cevap D’ dir.
10.Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özne deneyimlenen bir ögedir?
Meral aldığı habere çok sevindi. |
Seçil yüzüyor. |
Nermin yemek yaptı. |
Ahmet yere düştü. |
Sebze fiyatları düştü. |
Deneyimleyen: Psikolojik durum deneyimleyen ögedir.
'Meral aldığı habere çok sevindi' cümlesinde olduğu gibi.
11.Soru
Tümcede tipik olarak ‘ne yaptı?’ sorusuna yanıt veren bölüme ne denir?
Sözlükçe |
Yanulamlama |
Özne |
Yüklem |
Nesne |
Yüklemi, tümcedeki özne çıktıktan sonra geriye kalan bölüm olarak tanımlanabilir. Bu durumda basitleştirmek gerekirse yüklem, tümcede tipik olarak ‘ne yaptı?’ sorusuna yanıt veren bölümdür.
12.Soru
I. Sözcük türü bilgisi
II. Sesbilgisel özellikler
III. Biçimbirimsel özellikler
IV. Yapısal özellikler
V. Yanulamlama
Yukarıdaki özelliklerden hangisi veya hangileri sözlükçe kütüğünde yer alır?
I, II ve III |
IV ve V |
II, III ve V |
II, III, IV ve V |
Hepsi |
Sözlükçede o dilin bir sözlük listesinin yanı sıra her sözcüğün bir sözcüksel kütüğü bulunur. Bu kütükte o sözcüğe ait sözcük türü bilgisinin yanı sıra, sesbilgisel, biçimbirimsel, yapısal ve anlamsal özelliklerine ilişkin bilgi yer alır. Sözlüksel kütük içerisinde ayrıca yanulamlama bilgileri de vardır.
13.Soru
Anadili konuşucularının anlam hakkındaki bilgisi düşünüldüğünde aşağıdakilerden hangisi doğru olur?
i. Sözcüklerin anlamlı olup olmadığını bilirler.
ii. Sözcüklerin yalnızca tek bir anlam taşıdığını bilirler.
iii. İki ayrı sözcüğün tek bir anlamı yansıtabileceğini bilirler.
iv. Gözlemlenebilir dünyada var olan nesneleri barındıran tümceleri anlarlar.
i, iii |
ii |
iv |
ii, iv |
i, iv |
Anlam Hakkında Ne Biliyoruz? Bu soruya dilbilimciler genel hatlarıyla şöyle yaklaşmaktadırlar:
- Anadili konuşucuları sözcüklerin anlamlı olup olmadığını bilirler.
- Anadili konuşucuları tümcelerin anlamlı olup olmadığını bilirler.
- Anadili konuşucuları bir sözcüğün birden fazla anlam taşıyabileceğine ilişkin sezgilere sahip olabildiği gibi bir tümcenin birden fazla anlamı olabileceğini de bilirler.
- Anadili konuşucuları iki ayrı sözcüğün tek bir anlamı yansıtabileceğini ya da birbirinden farklı şekilde yapılandırılmış iki tümcenin aynı anlamda olabileceğini bilirler.
- Anadili konuşucuları sözcüklerin anlamsal karşıtlık taşıyıp taşımadığını bildikleri gibi tümcelerin de anlamsal karşıtlık ilişkisi içinde olup olmadığına dair sezgilere sahiptirler.
- Anadili konuşucuları gözlemlenebilir dünyada var olmayan nesneleri barındıran tümceleri de anlama yetisine sahiptir.
Doğru cevap A’dır.
14.Soru
Hangi şıkta tezlik anlamı içeren bir belirteç tümcesi vardır?
Yatağa yatar yatmaz uyudu. |
Yatağa yattınca uyudu. |
Odasına gidip gidip uyur. |
Yattıkça güzelleşiyor. |
Koşa koşa yatağa gitti. |
E şıkkı tarz bildirir ancak iyi bir çeldiricidir. Yanıt A'dır.
15.Soru
Aşağıdakilerden cümlelerin hangisinde eğretileme yapılmıştır?
Gözlerini yummadan önce söylediği en son söz hala kulaklarımda çınlıyor. |
Kurtuluş Savaşı, bir hilal uğruna nice kanların döküldüğü Türk tarihindeki en şanlı zaferlerinden biridir. |
Kızının ona yaşattığı hayal kırıklığı, çınar gibi adamı bir gecede kanser etmeye yetmişti. |
Vitrindeki kırmızı kazak bana göz kırpınca, üçe beşe bakmadan hemen satın aldım. |
Yurt dışından dönen kuzusunu doya doya sevemeden askere gönderdi. |
A seçeneğindeki cümlede, gözlerini yummak deyimiyle kişinin öldüğü anlatılmak istenmiş, dolayısıyla ad aktarması yapılmıştır. B seçeneğinde hilal ve kan sözcükleriyle anlatılmak istenen kavramların parçaları kullanıldığından yine ad aktarması yapılmıştır. C seçeneğinde, bir çınar ağacının uzun ömürlü oluşu ve güçlü oluşu ile bir babanın aile içindeki koruyucu ve kollayıcı rolüyle bir güçlülük ilişkisi kurulmuş, adam çınara benzetilmiştir. D seçeneğinde göz kırpmak ve üçe beşe bakmamak deyimleri kullanılmıştır. Son seçenekte kuzu ile kastedilen evlat olduğu için bir eğretileme yapılmıştır.
16.Soru
Frikik, miting ve tişört sözcükleri hangi tür türetmeye örnek teşkil eder?
Alfabetik kısaltmalar |
Baş harflere dayanan kısaltmalar |
Özel adların genel adlara dönüştürülmesi |
Sesbilimsel yerlileştirme |
Tümüyle baştan yaratma |
Yukarıdaki sözcükler sesbilimsel açıdan yerlileştirmeye tabi tutularak dilimize girmiş ödünç sözcüklerdir. Cevap D'dir.
17.Soru
“Bir sözcüğün anlamı, o sözcüğün dünyadaki karşılığıdır.” görüşünü ortaya koyan sözcük anlambilim kuramı aşağıdakilerden hangisidir?
Anlamsal özellikler |
Anlamsal ağlar |
Gösterge |
İçsellik |
Gönderimsellik |
Gönderimsellik kuramına göre bir sözcüğün anlamı, en basit biçimiyle, onun dünyadaki karşılığıdır. Diğer bir deyişle, bir sözcüğün anlamı onun dış dünyada gönderim yaptığı şey, yani onun göndergesidir. Örneğin, özel adlar.
18.Soru
“Denize doğru yürüyüş yaptık.” tümcesinde “doğru” kelimesi hangi anlama gelmektedir?
Zamanda sürerlilik |
Aidiyet/ilişkili olma |
Benzerlik/ yaklaşıklık |
Yön/zamanda yaklaşma |
Beklentiyi olumsuzlama |
Zamanda sürerlik Kirpiler [kış boyunca] uyurlar. Aidiyet, ilişkili olma [Çocuklara dair] endişelerimi belirteceğim. Benzerlik / yaklaşıklık [Ali gibi] davranıyor. Yön / zamanda yaklaşma [Denize doğru] yürüyüş yaptık. Beklentiyi olumsuzlama Ali Bey [yaşına karşın] çok iyi koşuyor.
19.Soru
'Ahmet [yeni bir araba almak] istiyor' tümcesinin içinde yer alan ad tümceciği ile ilgili olarak hangisi yanlıştır?
Ana tümce ve yan tümcedeki özneler eş gönderimseldir. |
Yan tümcenin öznesi ADIL’dır. |
Köşeli ayraç içerisindeki yapı nesne denetleme yapısıdır. |
Yan tümcenin içerisindeki eylemde kişi uyumu eki yoktur. |
Ana tümcedeki iste- eylemi, hem AÖ hem de tümcecik yanulamlayabilir. |
A geçeneği doğrudur çünkü ana tümce ve yan tümcedeki özneler eş gönderimseldir ve her ikisinin öznesi Ahmet’tir. B seçeneği doğrudur çünkü yan tümcenin öznesi de aynı şekilde ADIL’dır:
Ahmeti [ADILi yeni bir araba almak] istiyor.
D seçeneğinin doğru olmasının nedeni -mAK’lı ad tümceciklerinin eyleminde özneye bağlı kişi ve sayı uyum eklerinin olmamasıdır. E seçeneğine göre, iste- eylemi hem AÖ hem de tümcecik yanulamlayabilir:
Ahmeti [ADILi yeni bir araba almak] istiyor. – tümcecik
Ahmeti [ADILi yeni bir araba] istiyor. - AÖ
Yanlış olan seçenek C’dir çünkü köşeli ayraç içerisindeki yapı nesne denetleme yapısı değil, özne denetleme yapısıdır. Özne denetleme yapısı şöyle açıklanabilir: Ana tümcedeki özne, ad tümceciğindeki ADIL öznesini denetleyerek eş gönderim yorumu sağlar. Doğru yanıt C’dir.
20.Soru
Kaygı-endişe sözcükleri arasında nasıl bir ilişki vardır?
Eşadlıdır |
İşteş karşıt anlamlıdır. |
Eşanlamlıdır. |
Ad aktarmasıdır. |
Çok yönlü karşıt anlamlıdır. |
Dillerin sözvarlığı çok farklı biçimlerde genişleyebilir. Başka dillerden giren sözcükler yerlileşme (özellikle sesbilimsel uyum) sürecini tamamladıkları sürece anadili konuşucuları tarafından ayrım gözetmeksizin kullanılırlar.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ