Genel Dilbilim 2 Ara 5. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdaki tümcelerden hangisinde aynı betimsel anlamı taşıyan ama gönderimleri farklı olan bir ifade yer almaktadır?
Azra Akın 2002'de Dünya Güzellik Yarışmasını kazandı. |
Cumhurbaşkanı, televizyondan ulusa seslendi. |
Öğretmen İhsan, öğrencilerine karnelerini verdi. |
Annem yarın bize gelecek. |
Arzu'yla ne zamandır buluşamadık. |
B şıkkında geçen cumhurbaşkanı ifadesinin hangi cumhurbaşkanı kast ettiği bilinmemektedir. Dolayısıyla farklı gönderimleri olabilir. Doğru cevap B'dir.
2.Soru
Bir dilsel ifadenin anlamının yalnızca dünyadaki gönderimi ile ilgili olmayabileceği ve çok yönlü bir olgu olarak ele alınması gerektiğine ilişkin ilk belirlemeleri yapan bilim adamı kimdir?
Stephen Hawking |
Gottlob Frege |
Noam Chomsky |
Richard Montaguell |
Bertrand Russe |
Bir dilsel ifadenin anlamının yalnızca dünyadaki gönderimi ile ilgili olmayabileceği ve çok yönlü bir olgu olarak ele alınması gerektiğine ilişkin ilk belirlemeler, Alman matematikçi ve mantıkçı Gottlob Frege (1848-1925) tarafından yapılmıştır.
3.Soru
Aşağıdaki cümlelerden hangisi çift geçişli eylem içermektedir?
Ali'ye mektubu yolladı. |
Kitabı okudu. |
Aynaya baktı. |
Ütüden nefret ederim. |
Çikolatadan hoşlanır. |
C¸ift Geçişli (yolla, gönder, anlat, vs.) eylemlerdir.
4.Soru
(1) “Her zaman kitaplarını düzenli olarak sıralardı.”
(2) “Her zaman onları düzenli olarak sıralardı.”
(1) ve (2) tümceleri karşılaştırıldığında ögeler açısından nasıl bir ölçüt kullanılmıştır?
Eksiltme |
Yer değiştirme |
Kısaltma |
Soru sorma |
Başka sözcük yerleştirme |
Tümcenin ögelik ölçütleri üç tanedir: başka sözcük yerleştirme, yer değiştirme ve eksiltme. İki tümce incelendiğinde (1)’deki [kitaplarını] ögesinin yerini (2)’deki [onları] ögesi sayesinde başka sözcükle ifade edilmiştir.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisinde anlam bulanıklığına sebep olan bir sözcük vardır?
Murat mektup yazıyor. / Fatma şiir yazıyor. |
Ahmet eve gidiyor. / Sabiha İstanbul ’a gidiyor. |
Sevgi uçağa biniyor. / Suzan otobüse biniyor. |
Fevzi koşuyor. / Ahmet yürüyor. |
Ali kitap okuyor. / Ayşe üniversitede okuyor. |
Anadili konuşucuları bir sözcüğün birden fazla anlam taşıyabileceğine ilişkin sezgilere sahiptir. Örneğin, E şıkkında görüldüğü gibi, Türkçede ‘oku-’ sözcüğü birbiriyle ilişkili ama birbirinden farklı anlamların taşıyıcısı olabilir: (i) yazıyı veya yazılmış bir metni seslendirmek, (ii) öğrenim görmek. Bu ve benzeri örnekler dilbilimde genellikle anlam bulanıklığı (ambiguity) başlığı altında ele alınır. Bu tür anlam bulanıklıkları tüm doğal dillerde yaygın bir biçimde bulunur. Anadili konuşucuları bu tür çokanlamlı tümceleri doğru koşullarda ilgili anlamla sorunsuz bir biçimde eşleştirebilirler. Yani anlam bulanıklığını anlayabilme de anadili konuşucularının anlama ilişkin bilgileri sayesindedir. Doğru cevap E’ dir.
6.Soru
Bir dilin etkin olarak kullanılan sözlükbirimleri ile dilin türetimsel olanakları yoluyla oluşturulabilecek yeni sözlükbirimler arasındaki temel fark aşağıdakilerden hangisidir?
Sözcüğün kavramsal dünyamızda yerinin olması. |
İlkinin uzlaşımsal düzeyde kullanımsal işlevsellik taşımasıyken ikincisinde bunun gerçekleşmemiş olması |
Konuşucunun zihninde kavramsal bir karşılığının olması. |
Dil dışı bir düzeyi ilgilendirmesi. |
İyi biçimlendirilmemiş olduğu halde kavramsal dünyamızda yeri olması. |
Bir dilin etkin olarak kullanılan söz- lükbirimleri ile dilin türetimsel olanakları yoluyla oluşturulabilecek yeni sözlükbirimler arasındaki temel fark, ilkinin uzlaşımsal düzeyde kullanımsal işlevsellik taşımasıyken ikincisinde henüz bunun gerçekleşmemiş olmasıdır.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi bir yan tümceciktir?
Geldiler |
Geldiklerini |
Geliyorlar |
Gelme |
Geldi |
Yan yargı, yan cümlecik ya da bağımlı cümlecik (Ediskun, 1999: 381) olarak da adlandırılmış olan yan tümceciktir. Yan tümcecik, yapı ve anlam açısından ana tümcenin bir parçası olan ve dilbilgisel özerkliği olmayan tümceciktir. Bir başka deyişle, yan tümcecik ana tümceden bağımsız olarak bir öğe oluşturamaz. Yan tümceciğin özne ve yüklem uyumu, ad tamlamalarında olduğu gibi adcıl bir uyum eki olan iyelik ekleriyle işaretlenir. Diğerleri tümce iken B seçeneğindeki geldiklerini kelimesi bir yan tümceciktir.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisinde koşaç bulunmaktadır?
Nurcan öğretmen tatile gitti. |
Bu kitap senin için. |
Selim çok başarılı bir iş adamıdır. |
Kertenkele sevimli bir hayvan olarak bilinir. |
Ayvalık harika bir kasabadır. |
Daha önce de belirttiğimiz gibi tümcenin mutlaka bir yüklem, yüklemin de eylem içermesi gereklidir. Aşağıdaki tümcelere baktığımızda eylemi olmadığı gibi bir izlenim edinilebilir:
Bu kitap senin için.
Bu tümcelerin tümünün yükleminde görünmese bile bir eylem vardır. Bu eyleme koşaç denir.
9.Soru
Aşağıdakilerden sözcüklerden hangisinin eşadılı vardır?
Üzüntü |
Deprem |
Alay |
Yargıç |
Deneyim |
Yargıç-hakim, deneyim-tecrübe, üzüntü-keder eş anlamlı sözcüklerdir. Eşanlamlı sözcükler, anadili konuşucularının zihinlerinde tartışmasız aynı kavramı canlandırır, aynen deprem, zelzele ve yer sarsıntısı sözcüklerinin yaptığı gibi. Bu açıdan, ilgili sözcüklerin temel anlamlarının aynı olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Diğer yandan, bu sözcüklerin herbiri, konuşucuların zihninde farklı tasarımlar/çağrışımlar yaratabilir ve/ya duygu değerleri uyandırabilir. Eşadlılık ise aynı ses dizisinin (/ses imgesinin) birden fazla anlam taşıması durumuna işaret eder. Örneğin Türkçeye hem Farsçadan hem de Yunancadan girmiş ‘alay’ sözcüğü anlamsal olarak birbirinden tümüyle bağımsız iki ayrı sözcüktür ve eşadlılığın bir örneğini sunar: Farsçadan giren ‘alay’ sözcüğü ‘herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk’ anlamıyla düğün alayı, fener alayı gibi bileşiklerde karşımıza çıkar. Farsçadan giren biçimiyle ‘alay’ sözcüğü aynı zamanda çokanlamlı bir sözcüktür. Yunancadan giren ‘alay’ sözcüğü ise ‘ses tonu, söz, davranış gibi yollarla biriyle, bir şeyle eğlenme; onu küçümseme’ anlamına gelir. Her iki sözcük de günümüz Türkçesinde kullanılmaktadır ve anlamsal olarak aralarında hiçbir bağ yoktur.
10.Soru
Aşağıdaki tümcelerin hangisinde boş koşaç yoktur?
Bu yaptıklarımın hepsi senin için. |
Bu adamın anlattıklarının hepsi boş. |
Karadeniz'in sahil kesmi genellikle yağmurludur. |
Gördüğün sporcuların hepsi gayet yetenekli. |
Ersin çok hareketli bir çocuk. |
Karadeniz'in sahil kesmi genellikle yağmurludur tümcesinin yüklemindeki yağmurludur sözcüğünde -dur eki açıkça görünmektedir. Bundan dolayı bu seçenekte boş koşaç yoktur. Doğru cevap C'dir.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi derecelendirilebilen karşıt anlamlı değildir?
Güzel/çirkin |
Boş/dolu |
Düzgün/Dağınık |
Az/çok |
İyi/kötü |
Bir şey ya doludur ya boştur. Diğer seçeneklerdekiler daha zarfı ile derecelendirilebilir.
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisinde bir ad tümceciği ilgeç tamamlayıcı olarak kullanılmıştır?
Nerelerde çalışıyorsun? |
Ne için çalışıyorsun? |
Çalıştığın için mutlu musun? |
Çalışmazsan ne yaparsın? |
Çalışma kitabı lazım mı? |
Çalıştığın için ilgeci bir ad tümceciği içermektedir.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi SÖ’dür?
Deniz kadar |
Koyu mavi |
Portakal ve diğer vitaminli meyveler |
Bir genç |
Orman gibi |
Boyut uzun, kısa, dar, geniş
Yaş Eski, yeni, yaşıl, genç
Değer iyi, kötü, değerli, mükemmel
Renk kırmızı, siyah, mor
Fiziksel özellik ağır, haifif
İnsan özellikleri kıskanç, dışa dönük,
Hız hızlı, yavaş
Zaman gösteren
sıfatlar
önceki araba
yeni araba
eski sevgili
Olasılık olası, muhtemel, mümkün, kesin
14.Soru
Bir cümlede aynı kişiye/varlığa gönderimde bulunan iki Ad O¨beğinin ilişkisine ne denir?
Bir cümlede aynı kişiye/varlığa gönderimde bulunan iki Ad O¨beğinin ilişkisine ne denir?
Eş gönderim |
Ortak nokta |
Özne denetleme |
Sıralı cümle |
Bağlı Cümle |
Eş gönderim: Aynı kişiye/varlığa gönderimde bulunan iki Ad O¨beğinin ilişkisi eş gönderim olarak adlandırılır.
15.Soru
“Haftasonları restoranda piyano çalardı.” tümcesinde kullanılan eylemin yanulam çerçevesi aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
çal- (T __ ) |
çal- [AÖ __ ] |
çal- [ __ ] |
çal- (T/AÖ __ ) |
çal- [AÖ/T __ ] |
Eylemlerin yanulam çerçeveleri [ ] ile gösterilir. Buna göre çal- eylemi incelendiğinde geçişsiz bir eylem olduğu görülmektedir: piyano çalmak. Eylemden önce gelen kısım Ad Öbeği (AÖ) olarak T (yan tümce)’dir.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi tümleç-baş ile eklenti-baş arasındaki farklılığa dayanan özelliklerinden biridir?
Eklenti, baş tarafından sözlükçedeki özelliklerinden dolayı seçilen bir ögedir. |
Baş ve eklenti arasında yönetilen –yöneten ilişkisi vardır. |
Tümleç, başın sözcük kütüğündeki zorunluluklar tarafından seçilen bir öge değildir. |
Baş, tümlecine ad durumu vermez, yani onu yönetmez. |
Tümleç atılırsa yapı ya kuralsız olur; ya da anlam tümüyle değişir. |
Tümleç, baş tarafından sözlükçedeki özelliklerinden dolayı seçilen bir ögedir. Eklenti ise başın sözcük kütüğündeki zorunluluklar tarafından seçilen bir öge değildir. Baş, tümlecine ad durumu verir, yani onu yönetir. Oysa, baş ve eklenti arasında yönetilen –yöneten ilişkisi yoktur. Tümleç atılırsa yapı ya kuralsız olur; ya da anlam tümüyle değişir. Ancak, eklenti atılabilir ve öge kuralsız olmaz.
17.Soru
Tümcenin değişik dilbilgisi kitaplarında çeşitli tanımları yapılmıştır. Bu tanımlar “tümce yargı bildiren sözcük dizileridir” tanımını kabul ederler. Oysa bu tanımda sorunlu olan bir kelime vardır. Bu kelime aşağıdakilerden hangisidir?
Yargı |
Tümce |
Sözcük |
Bildiren |
Dizileridir |
Tümcenin değişik dilbilgisi kitaplarında çeşitli tanımları yapılmıştır (Ergin 1993: 376, Ediskun 1999: 322). Bu tanımlar “tümce yargı bildiren sözcük dizileridir” tanımını kabul ederler. Oysa yargı terimi sorunludur, çünkü ‘Dikkat!’ gibi tek bir sözcük yargı belirtir ama tümce değildir. Tümce, tüm dillerde bir özne ve bir yüklemden oluşan bir dilbilgisi birimi olarak tanımlanabilir. Bir başka deyişle, her dilde bir tümcede özne ve yüklem bulunduğu gözlenmiştir. Özne ya da yüklemin yeri bir dilden diğerine değişse de bu iki öge tümcede mevcuttur.
18.Soru
Kırmızılı kadın / Acil çıkış kapısı / Başarılı olma arzusu şeklinde verilen yapıların tümleç-baş, eklenti-baş ögeleri sırasıyla aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?
Tümleç: Kırmızılı, Baş: kadın / Tümleç: Acil çıkış, Baş: kapısı / Eklenti: Başarılı olma, Baş: arzusu |
Eklenti: Kırmızılı, Baş: kadın / Eklenti: Acil çıkış, Baş: kapısı / Tümleç: Başarılı olma, Baş: arzusu |
Eklenti: Kırmızılı, Baş: kadın / Tümleç: Acil çıkış, Baş: kapısı / Tümleç: Başarılı olma, Baş: arzusu |
Eklenti: Kırmızılı, Baş: kadın / Tümleç: Acil çıkış, Baş: kapısı / Eklenti: Başarılı olma, Baş: arzusu |
Tümleç: Kırmızılı, Baş: kadın / Eklenti: Acil çıkış Baş: kapısı / Tümleç: Başarılı olma, Baş: arzusu |
Eklenti: Kırmızılı, Baş: kadın şeklindeki öbekte eklenti başı niteler ve kırmızılı atılsa da yapı bozulup, anlamca eksik olmaz. Tümleç: Acil çıkış, Baş: kapısı şeklindeki yapıda Acil çıkış tümleç olduğu için çıkarılamaz, çünkü kapısı anlamca eksik kalır ve yapıca kuralsız olur. Tümleçler ne sorusuna cevap verdiği için aynı şekilde, Başarılı olma arzusu öbeğindeki başarılı olma tümleç olması dolayısıyla yapıdan çıkarılamaz yoksa baş olan arzusu anlamca yetersiz kalır ve baş, kuralsız bir yapı olur.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisinde eklenti-baş ilişkisi vardır?
ilginç soru |
bana göre |
seni gördü |
müziğe düşkün |
iyi davrandı |
Tümleç ve baş arasındaki ilişki, eklenti-baş arasındaki ilişkiden daha yakındır. Ayrıca, tümleç-baş gerek anlamsal olarak gerek yapısal olarak daha bağlantılıdır. Tümleç atılırsa ya kuralsız yapı elde edilir ya da anlam tamamen değişir. B ve C şıklarındaki örneklerde tümleç atıldığı zaman yalnızca baş içeren bir öbek oluşturulamaz: *göre, *gördü. Bunun yanı sıra D ve E şıklarında olduğu gibi, kimi durumlarda da tümleç atılabilir, ancak anlam değişir: düşkün, davrandı. ‘Müziğe düşkün’ öbeğinde ‘müziğe olan bir tutku’ söz konusudur; oysa ‘düşkün’, ‘sağlık ya da maddi açıdan zayıflık, çökkünlük’ anlamına gelir. ‘İyi davrandı’ öbeğinde davranmak ‘tavır takınmak’ anlamındayken, eylem yalnız başına kullanıldığında ‘acele etmek’ anlamına gelir. Oysa eklentilerin hepsi öbekten atılabilir ve öbek yine de kurallı olur: hem ilginç soru, hem de yalnız başına soru da kurallıdır. Öyleyse, ilginç sözcüğü eklenti, sor sözcüğü ise baştır. Doğru cevap A’ dır.
20.Soru
Yan anlamların oluşumunda en etkili yol ‘eğretileme’lerdir. “Dağ gibi adam” dediğimiz zaman aşağıdakilerden hangisini ifade etmiş oluruz?
Eşadlılık |
Eşanlamlılık |
Benzetmeler |
Ad Aktarmaları |
Karşıtanlamlılık |
Niteliği anlatılmak istenen bir nesnenin ya da bir özelliği anlatılmak istenen bir eylemin başka bir nesne ya da eylemle olan benzerliklerine dayanılarak anlatılmasıdır benzetme.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ