Güzel Sanatlar Ara 16. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
1. Konularını daima İslâm geleneğinden gelen dinsel hikayelerden alır.
2. Taklitten faydalanılır.
3. Meddah hikâyesini anlatırken çoğunlukla bir sopa ve bir mendil kullanır.
4. Türk Tiyatrosu’nun geleneksel türlerinden biridir.
5. Doğaçlamaya dayalıdır.
Yukarıda Meddah ile ilgi verilen bilgilerden hangileri doğrudur?
2, 3, 5 |
1, 3, 5 |
3, 4, 5 |
1, 2, 3, 4, 5 |
2, 3, 4, 5 |
Meddah,
Taklitten faydalanılır.
Meddah hikâyesini anlatırken çoğunlukla bir sopa ve bir mendil kullanır.
Türk Tiyatrosu’nun geleneksel türlerinden biridir.
Doğaçlamaya dayalıdır.
2.Soru
20. yüzyıl müziğindeki stiller arasında; piyanonun içerisinde kağıt, vida, mandal gibi ilginç materyalleri kullanarak değişik tınılar elde etmeye çalışarak rastlantısal müziği başlatan sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
Carl Orff |
John Cage |
Paul Hindemith |
Gyorgy Ligeti |
Mauricio Kagel |
- yüzyıl müziğindeki stiller arasında; piyanonun içerisinde kağıt, vida, mandal gibi ilginç materyalleri kullanarak değişik tınılar elde etmeye çalışarak rastlantısal müziği başlatan Amerikalı John Cage (1912–1992).
3.Soru
Ressamın o andaki algısını etkileyen ışık, gölge gibi etmenlere göre biçim alan eserlerin üretildiği sanat akımı aşağıdakilerden hangisidir?
Romantizm |
Gerçekçilik |
İzlenimcilik |
Sürrealizm |
Avangard Sanat |
Bu dönemde bir grup ressam, resmedilen figürlerin standart aktarımı yerine, duyumlardan gelen izlenimlerini resmetmeye başlarlar. Bu resimlerde figür var olmakla beraber, bu artık herkesin ortak bir noktada buluşacağı şekilde o figürün tanıdık ve bildik bir temsili değildir. Ressamın o andaki algısını etkileyen ışık, gölge gibi etmenlere göre biçim almıştır. 19. yüzyılda İzlenimcilik olarak ortaya çıkan bu akım, Akademi çevreleri tarafından dışlanır. İzlenimcilik, sanat alanında büyük bir tartışma başlatır ve kendisinden sonra gelecek olan birbirinden sarsıcı akımların yolunu açar. Doğru yanıt C’dir.
4.Soru
Resmin ilkelerinden biri olan ve bütün içindeki her şeyin boyut ve ölçek bakımından birbirine nasıl uyduğunu ve birbiriyle uyuştuğunu; büyüklük ya da küçüklük, yakınlık ya da uzaklık ilişkilerini düzenleyen kural aşağıdakilerden hangisidir?
orantı |
denge |
vurgu |
tekrar |
zıtlık |
Resmin ilkelerinden biri olan ve bütün içindeki her şeyin boyut ve ölçek bakımından birbirine nasıl uyduğunu ve birbiriyle uyuştuğunu; büyüklük ya da küçüklük, yakınlık ya da uzaklık ilişkilerini düzenleyen kural orantıdır. Doğru cevap a'dır.
5.Soru
Yurt sevgisi, ülke geleneklerine duyulan onur ile ulusal okulların kurulduğu Ulusalcılık akımının oluştuğu bir dönemdir. Opera, dönemin en etkili müzik türlerinden biri olmuştur. Aynı zamanda ‘Virtüözler Çağı olarak da adlandırılan bu dönem aşağıdakilerden hangisidir?
Romantik Dönem |
Rönesans |
Barok Dönem |
Klasik Dönem |
Modern Dönem |
Romantik Dönem’de opera en etkili müzik türlerinden biri olmuştur. Çalgı yapıtlarında teknik ve müzikal olarak varılan yüksek seviye artık onları seslendirecek yorumcuların da virtüöz seviyede olmasını gerektirmiştir. 19. yüzyıl bu bağlamda aynı zamanda ‘Virtüözler Çağı’dır. Romantik Dönem ayrıca yurt sevgisi, ülke geleneklerine duyulan onur ile ulusal okulların kurulduğu Ulusalcılık akımının oluştuğu bir dönemdir.
6.Soru
Bugün kullanılan notalar ve isimleri ilk ne zaman kabul edilmiştir?
14.yy |
12.yy |
16.yy |
11.yy |
10.yy |
Bugün kullanılan notaların isimleri ise 10. yüzyılda, yaşamış Arrezolu
Guido isimli Benedikten papazının bir ilahinin her satırının ilk hecesini alarak
oluşturması ile gelişmiştir.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi edebiyatın biçimsel türlerinden biri olan öykünün ögelerinden biri değildir?
Olay |
Durum |
Kurgu |
Yer |
Zaman |
Öykünün dört ögesi vardır: Olay ya da durum,
kişiler, yer ve zaman. Buna göre, olay ya da durum
öykünün konusu olarak düşünülebilir. Kişiler, öyküdeki
olay ya da durumun kahramanlarıdır. Yer,
öyküde olayın geçtiği, yaşandığı çevredir. Zaman
ise öykünün başlangıç, gelişme ve bitişini kapsayan
süredir.
8.Soru
Dillerin yapısını, gelişmesini, dünyada yayılmasını ve aralarındaki ilişkileri ses, biçim, anlam ve cümle bilgisi yönünden genel veya karşılaştırmalı olarak inceleyen bilim nedir?
Edebiyat |
Retorik |
Dilbilim |
Söylev |
Göstergebilim |
Dilbilim: Dillerin yapısını, gelişmesini, dünyada yayılmasını ve aralarındaki ilişkileri ses, biçim, anlam ve cümle bilgisi yönünden genel veya karşılaştırmalı olarak inceleyen bilim.
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi müzikte 20. yüzyıldaki yeni akım ve stillerden biri değildir?
Ekspresyonizm |
Kübizm |
Neo-Klasisizm |
Fütürizm |
Post-Modern Müzik |
Kübizm
10.Soru
Bir çizginin çevrelediği renk veya değer değişiklikleri nedeniyle görülen ve tanımlanan bir alana ne ad verilir?
Doku |
Epsas |
Şekil |
Form |
Renk |
Şekil, bir çizginin çevrelediği renk veya değer değişiklikleri nedeniyle görülen ve tanımlanan bir alandır.
11.Soru
Modern sanat eserlerinin niteliği dışında; sanat dünyasında tartışılan bir husus aşağıdakilerden hangisidir?
Sanat eserlerinin sanat mı yetenek mi olduğu |
Sanat eserlerinin sanat mı zanaat mı olduğu |
Sanat eserlerinin sanat mı edebiyat mı olduğu |
Sanat eserlerinin sanat mı yaratıcılık mı olduğu |
Sanat eserlerinin sanat mı resim mi olduğu |
Modern sanat eserlerinin niteliği dışında; sanat dünyasında tartışılan bir başka husus, farklı kültür ve dönemlerdeki sanat eserlerinin sanat mı yoksa zanaat mı olduğu konusudur.
12.Soru
Aşağıdaki ifadelerden hangisi ankostik için doğru kabul edilebilir?
I Ankostik teknikte kullanılan boyanın elde edilmesi için bitki, taş ya da topraktan edilen pigmentlerin bağlayıcısı olarak balmumu kullanılır.
II Ankostik resimlerin ilk örnekleri M.Ö. 7. yüzyıldan kalmadır.
III Ankostik Yunanistanlılar ve Romalılar tarafından kullanılan en eski resim tekniklerinden biridir.
IV Ankostik tekniğin en yetkin örnekleri Fayyum portreleridir.
V Ankostik boyanın çözücüsü su olan bir boya olduğu için yağlı boya ile kıyaslandığında çok daha çabuk kurur.
I, II, III, IV, V |
I, III, IV, V |
I, II, IV, V |
I, II, III, IV |
III, IV, V |
Enkaustik olarak da Türkçeleştirilen ankostik teknikte kullanılan boyanın elde edilmesi için bitki, taş ya da topraktan edilen pigmentlerin bağlayıcısı olarak balmumu kullanılır. Balmumunun ilk kez bağlayıcı olarak ne zaman ve nerede kullanıldığı kesin olmamakla beraber Antik Çağ’da Akdeniz havzasında birçok farklı örneği olduğu bilinmektedir. Bu terim Yunanca yakmak anlamına gelen
enkaustikos teriminden türetilmiştir. Balmumu ısıtılarak pigmentlerle karıştırılır ve sıcakken yüzeye sürülür. Kimi zaman resim tamamlandıktan sonra tekrar ısı uygulanarak renkler arasında geçiş sağlamak da mümkündür. Isı olmadan balmumu içeren boyalar ankostik olarak kabul edilemez. Ankostik resimlerin ilk örnekleri M.Ö. 7. yüzyıldan kalmadır. Genellikle ahşap paneller veya duvarlara uygulanmasının yanı sıra heykellerin renklendirilmesi için de kullanılmaktaydı. Mısır, Yunan, Roma ve Bizans sanatında yaygın şekilde kullanılmıştır. Ankostik tekniğin en yetkin örnekleri, milattan sonra dört yüz yıl boyunca Mısır’ın Fayyum bölgesinde Greko-Roman ressamlar tarafından üretilen tabut başına konmak için üretilen Fayyum portreleridir. Dolayısıyla, Yunanistanlılar ve Romalılar tarafından kullanılan en eski resim tekniklerinden biridir. Bu teknik, Mısır’da gemilerin dışını kapatmak için de kullanılmıştır. Romalılar salon ve banyolarda fresk benzeri resimlerinde kullandıkları boyanın yapımında ve resimlerin korunması için sıvı mum kullanmışlardır. İtalya’nın güney kısmındaki Pompeii ve Herculaneum kentlerinin volkanik küllerinin altından çıkarılan kalıntılardan elde edilen veriler,
resimlerde bu tekniğin kullanıldığını kanıtlıyor. Roma’nın yıkılmasından sonra 20. yüzyılın ortalarına kadar ankostik boya çok nadir olarak kullanıldı. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren bazı sanatçıların mat kalın boyaya ilgi duyması ankostik tekniğe bir yönelim oluşturdu. Bunun yanı sıra popüler bir hobi tekniği hâline gelmeye başladı. Özellikle de sanat eğitiminde giderek yaygınlaşmaya başladı.
13.Soru
- yüzyılda yaşamış, duyusal bilgiden yola çıkarak; estetik konusunu, ‘güzel olanın bilgisi’ anlamında ayrı bir araştırma alanı olarak ele alan ve Aesthetica adlı eserinde bu alanın sınırlarını tanımlayan ilk felsefeci kimdir?
Alexander G. Baumgarten |
Immanuel Kant |
David Hume |
Aziz Augustinus |
Aristoteles |
Estetik kelimesinin kökeni, Yunanca ‘algı, duyum’ anlamına gelen ‘aisthesis’ kavramına dayanır. Bu kavramdan hareketle estetik, algılarımız ve duyularımız yoluyla edindiğimiz bilgi anlamına gelmektedir. Duyusal bilgiden yola çıkarak; estetik konusunu, ‘güzel olanın bilgisi’ anlamında ayrı bir araştırma alanı olarak ele alan ve Aesthetica adlı eserinde bu alanın sınırlarını tanımlayan ilk felsefeci ise 18. yüzyılda yaşamış olan Alexander G. Baumgarten’dir.
14.Soru
Eserde biçim ve içerik ayrımını yapmış ve bunların düzenlenişini ve işlevlerini incelemeye odaklanmış kuram aşağıdakilerden hangisidir?
Eserde biçim ve içerik ayrımını yapmış ve bunların düzenlenişini ve işlevlerini incelemeye odaklanmış kuram aşağıdakilerden hangisidir?
Alımlama Estetiği |
Duygusal Etki Kuramı |
Yansıtma Kuramı |
Yapısalcılık |
Yeni Eleştiri Kuramı |
Yeni Eleştiri Kuramı, biyografiye ve yazarın psikolojisine bağlı edebiyat kuramlarını yetersiz görerek edebî eseri temel almış bir eleştiri kuramıdır. Bu kuram, eserde biçim ve içerik ayrımını yapmış ve bunların düzenlenişini ve işlevlerini incelemeye odaklanmıştır.
15.Soru
Belli başlı varoluşçu düşünür ve edebiyatçılar arasında Soren Kierkegaard, Martin Heidegger, Jean-Paul Sartre, Albert Camus, Karl Jaspers, Simone de Beauvoir, Miguel de Unamuno, Franz Kafka, Milan Kundera gibi isimlerin olduğu edebiyat akımı aşağıdakilerden hangisidir?
Postmodernizm |
Egzistansiyalizm (Varoluşçuluk) |
Sürrealizm (Gerçeküstücülük) |
Dadaizm |
Fütürizm (Gelecekçilik) |
Egzistansiyalizm (Varoluşçuluk)
16.Soru
Bir düşünceyi, davranışı ya da eylemi, daha kolay kavratabilmek için onun yerini tutabilecek simgelerle, simgesel sözlerle, sembollerle, benzetmelerle göz önünde canlandırmak, ifade etmek tanımı aşağıdakilerden hangisidir?
Alegori |
Melankoli |
Tarz |
Derkelem |
Biçem |
Alegori: Bir düşünceyi, davranışı ya da eylemi, daha kolay kavratabilmek için onun yerini tutabilecek simgelerle, simgesel sözlerle, sembollerle, benzetmelerle göz önünde canlandırmak, ifade etmektir.
17.Soru
Çağdaş sanatın önemli isimlerinden Damien Hirst, ‘Yaşayan Birinin Zihninde Ölümün Fiziksel İmkânsızlığı’ başlıklı yerleştirmesinde, formaldehit ile doldurulmuş cam bir tankın içine yerleştirdiği ölü bir köpekbalığını sergilemektedir. Bu yerleştirmede sanat ve estetik arasında nasıl bir ilişki bulunmaktadır?
Yerleştirme gerçekliği yansıtması nedeniyle estetiktir. |
Yerleştirme sanatın çıkar gözetmemesi ilkesine göre yapılandırılmıştır. |
Yerleştirme izleyende belli duygular uyandırması nedeniyle sanat yapıtı olma özelliği göstermektedir. |
Yerleştirme estetik kaygı gütme amacının dışında başka kaygılar taşımaktadır. |
Yerleştirme ekolojik hayata dikkat çekme işlevine sahip olduğu için değerlidir. |
Geçmişin değer ve ölçütlerinin eleştirildiği çağdaş sanat ortamında, önceki dönemlerde üretilmesi veya sergilenmesi
mümkün olamayacak kimi sanat eserleri kendilerine piyasada yer bulmaya başladılar. O günlerde görselerdi Kant’ı ve benzerlerini çok rahatsız edecek konu ve tarzlar, bugün en azından sanat piyasasını elinde tutan belli bir kesim tarafından ciddi anlamda sanat olarak değerlendiriliyor. Bunu mümkün kılan; bu eserlerin kendilerine has bir estetik değer
taşıdığı, sanatın geleneksel estetik yargıyla hesaplaşması
gerektiği veya sanatın herhangi bir estetik
kaygı gütmesi gerekmediği düşüncesidir.
18.Soru
I. Bitki
II. Mineral
III. Kırmızı/sarı toprak
IV. Kireç taşı
V. Kömür
Taş teknolojisine dayalı çağlar boyunca insanlar yukarıda yer alan doğal materyallerden hangisini/hangilerini renklendirici madde olarak kullanmışlardır?
II, III, IV ve V |
I, II, III, IV ve V |
I, III, IV ve V |
I, II, III ve V |
I, II, III ve IV |
Taş teknolojisine dayalı çağlar boyunca insanlar, organik ya da inorganik maddeleri; bitkileri, mineralleri, kırmızı ya da sarı toprak, kireç taşı, kömür vb. gibi doğal materyalleri renklendirici madde olarak kullandılar.
19.Soru
Sanatı, sanatçının yaratıcı kişiliği sayesinde, duyguları dile getirilmesi olarak gören kuram aşağıdakilerden hangisidir?
Sanatı, sanatçının yaratıcı kişiliği sayesinde, duyguları dile getirilmesi olarak gören kuram aşağıdakilerden hangisidir?
Anlatımcı Kuram |
Duygusal Etki Kuramı |
Psikanalitik Kuram |
Rus Biçimciliği |
Yapısalcılık |
Anlatımcı Kuram; sanatı, sanatçının yaratıcı kişiliği sayesinde, duyguları dile getirilmesi olarak görür.
20.Soru
Barok Dönem’de notaların üzerine yazılan süsleme işaretleri kullanıldı. Notanın kendisine ya da diğer notaya geçişte araya eklenen bu ek işaret ve notalar, çalgı ve vokal müziğini önceki dönemin yalınlığından ve tek düzelikten kurtarıp renklendirmiştir. bu işaretlere ne ad verilir?
Kontrpuan |
Neuma |
Entonasyon |
Appogiatura |
Anahtar |
Barok Dönem’de notaların üzerine yazılan süsleme (appogiatura) işaretleri kullanıldı. Notanın kendisine ya da diğer notaya geçişte araya eklenen bu ek işaret ve notalar, çalgı ve vokal müziğini önceki dönemin yalınlığından ve tek düzelikten kurtarıp renklendirmiştir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ