Hadis Tarihi ve Usulü Ara 23. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Hadislerin kitaplarda ilk önce nasıl bir düzen içinde toplandıkları tahmin edilmektedir?
Ravilerin fazilet sırasına konması |
Konu ve ravilerin rast gele yazılması |
Önce kısa hadisler, sonra uzun hadislerin yazılması |
Aynı konudaki hadislerin uygulama sırasına göre kaydedilmesi |
Herkesin rivayet ettiği hadisleri ayrı bir bölümde toplanması |
Hadislerin kitaplarda ilk olarak rast gale yazıldığı tahmin edilmektedir.
2.Soru
Aşağıdaki sahabelerden hangisi en çok sayıda hadis rivayet etmiştir?
Ebû Said el-Hudrî |
Abdullah bin Abbas |
Enes bin Mâlik |
Ebû Hüreyre |
Câbir bin Abdullah |
Mevcut hadis kitaplarında yüzden fazla hanım sahâbînin naklettiği hadislere rastlanmaktadır. Bunların arasında fazla hadis rivayetleriyle Ümmü Habîbe, Hafsa bt. Ömer, Esma bt. Ümeys, Esma bt. Ebû Bekir, Ümmü Hâni ve Ümmü Atıyye öne çıkmaktadırlar. En çok sayıda hadis Ebu Hureyre tarafından rivayet edilmiştir.
3.Soru
Türkiye’de hadis alanındaki ilk akademik çalışma ve yazarı aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Buhârî’nin Kaynakları Hakkında Araştırmalar-Fuat Sezgin |
Hadis Edebiyatı-İsmail Lütfi Çakan |
Bazı Hadis Meseleleri Üzerinde Tetkikler-Tayyib Okiç |
Hadis Usûlü-Hayrettin Karaman |
Hadis Ricali-Ali Özek |
Fuat Sezgin’in İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Şarkiyat Araştırmaları Enstitüsü’ne bağlı olarak yaptığı Buhârî’nin Kaynakları Hakkında Araştırmalar (İstanbul 1956) isimli doktora tezi, Türkiye’de hadis alanındaki ilk akademik çalışmadır. Bu çalışma Batı’da da oryantalistler tarafından dikkate alınmış ve defalarca referans olarak kullanılmıştır. Doğru cveap A'dır.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi tedvin döneminin öncelikli amaçlıdır?
Hadislerin yok olmaktan ve kaybolmaktan korunması |
Sağlam hadislerle sağlam olmayan ayırt edilmesi |
Hadis alimlerinin kanaatlerinin ortaya konması |
Gelecek nesillere hadisler üzerinde araştırma yapma olanağı sunma |
Hadisleirin sistemli ve kolay kullanılır bir hale getirilmesi |
Hadislerin tasnifinden önceki tedvin sürecinde asıl amacın öncelikli olarak, hadislerin yok olmaktan ve kaybolmaktan korunmasıdır.
5.Soru
I. Hadis geleneğinin diğer bölgelere oranla Anadolu’ya daha geç gelmesi II. Osmanlı eğitim sistemindeki fıkıh ve kelâm ağırlıklı olması III. Hanefîliğin mezhep olarak yaygınca kabul edilmesinin farklı eserlerin yazımını azaltması IV. Osmanlıda âlimler üzerindeki idârî motivasyon, diğer bölgelerden çok daha az olması Yukarıdakilerden hangileri Osmanlı hadis müderrislerinin hadis sahasında çok miktarda ve çok çeşitli eserler vermemelerinin sebepleri arasında yer alır?
Yalnız I |
I ve II |
I, II ve III |
I, II ve IV |
II, III ve IV |
Osmanlı hadis müderrisleri incelendiği zaman, hadis sahasında çok miktarda ve çok çeşitli eserler vermedikleri görülür. Bu durumun Osmanlı eğitim sistemindeki fıkıh-kelâm merkezlilikten ve medrese mezunlarının ağırlıklı olarak idareciliğe hazırlanmasından kaynaklandığı söylenebilir. Bunun diğer sebepleri de şöyle sıralanabilir: 1. Hadis geleneği diğer bölgelere oranla Anadolu’ya daha geç gelmiştir. Nitekim ilk dârulhadîslerde hocalık yapanlar rivayet ilimlerinde uzmanlaşmış kişiler olmaktan ziyade aklî ilimlerde yetişmiş ama bu arada Buhârî ve benzeri eserleri de okumuş kimselerdi. 2. Osmanlıda âlimler üzerindeki idârî motivasyon, diğer bölgelerden çok daha güçlüdür. Dolayısıyla hadisle meşgul olanlar bu alanda yeterliliklerini ispatlamaya yetecek tarzda çalışmalarla yetinmişlerdir. Genellikle söz konusu çalışmalar ders olarak okuttukları kitaba düştükleri şerh, hâşiye ve ta‘lîk türü eserler olmuştur. Hind, Yemen, Mısır gibi bölgelerdeki âlimler ise eserlerini yazarken idârî motivasyonun yerine sosyal motivasyonla hareket etmişlerdir. 3. Tek başına bir sebep olmasa da Osmanlıda egemen mezhep olarak Hanefîliğin kabul edilmesi ekoller arasındaki rekabetin oluşmasını ve tabiatıyla farklı eserlerin yazımını azaltmıştır. Doğru cevap C'dir.
6.Soru
Tespit edilebildiği kadarıyla Kütüb-i sitte ve diğer temel hadis kaynaklarını esas alarak hadis kitabı derleyen ilk âlim kimdir?
Hatîb et-Tebrizî |
Ali el-Kârî |
Hüseyin b. Mes’ûd |
Süyûtî |
Ali el-Müttakî el-Hindî |
Tespit edilebildiği kadarıyla Kütüb-i sitte ve diğer temel hadis kaynaklarını esas alarak hadis kitabı derleyen ilk âlim Hüseyin b. Mes’ûd’dur. Hatîb et-Tebrizî ’nin “Mişkâtü’l Mesâbîh”i Mesâbîhu’s-sünne İslâm dünyasında büyük şöhret kazanmış ve üzerine kırktan fazla şerh yazılmıştır. “Mişkâtü’l-Mesâbîh” hakkındaki en önemli çalışma ise Ali el-Kârî’nin “Mirkâtü’l-mefâtîh” adlı eseridir. Ali el-Kârî mükerrer rivâyetleri çıkarmış, hadisleri senedleriyle birlikte kaydetmiştir. Süyûtî, “Cem’ul-cevâmi’” adlı bütün hadisleri topladığı eseri kaleme almıştır. Ali el-Müttakî el-Hindî ise Süyûtî’nin eserleri ile “Ziyâdetü’l-Câmi’” adlı zeylindeki rivâyetleri fıkıh konularına göre alfabetik olarak düzenlemiştir.
7.Soru
Hangisi hicrî üçüncü yüzyılda yazılmış sünenlerin müelliflerindendir?
Mekhûl eş-Şâmî |
İbrahim b. Tahmân |
Hammâd b. Seleme |
Huşeym b. Beşîr |
Nesaî |
Nesaî, hicrî üçüncü yüzyılda yazılmış sünenlerin müelliflerinden birindir. Diğerleri ise ilk dönem Sünen müelliflerindendir.
8.Soru
Mecma’u’z- zevâid ve menba’u’l-fevâid adlı kitabın yazırı kımdır?
Ali b. Ebi Bekr |
Haris b. Ebi Üsame |
Ahmed b. Ebi. Bekir |
İbnu Ebü Şeybe |
Ahmed b Hanbel |
Heysemî nisbesiyle tanınan Ali b. Ebî Bekr’in (ö.807/1404) Mecma’u’z- zevâid ve menba’u’l-fevâid adlı kitabıdır.
9.Soru
Hz. Peygamber’in temel görevleri, Tebliğ; Beyân/Tebyîn; Tezkiye’ dir. Bu üç görev birbirinin devamı ve tamamlayıcısı niteliğindedir. Üçünün de en son amacı nedir?
İnsanlara temizliği öğretmek |
İnsanların arındırılmasıdır |
Vahyi eksiksiz olarak insanlara bildirmek |
Vahyi düzenleyerek insanlara bildirmek |
İndirilen kitabı, ümmetine açıklaması |
Bu üç görev birbirinin devamı ve tamamlayıcısı niteliğindedir. Üçünün de en son amacı insanların arındırılmasıdır. Bu da Peygamberin sünnetinin amacının, manevi yönden arınmış bireyler ve onlardan meydana gelen bir toplum oluşturmak olduğu anlamına gelir.
10.Soru
I. Ahlak ve Âdâb Kitapları
II. Tefsirle İlgili Rivayetleri Bir Araya Getiren Kitaplar
III. Meğâzî
IV. Tek bir konudaki hadisleri toplayan kitaplar
Yukarıdakilerden hangileri birden çok alt konu barındıran tek bir ana konuda yazılmış kitaplar kategorisine girer?
I, II ve IV |
II, III ve IV |
I ve II |
I, II ve III |
Hepsi |
Tek bir konudaki hadisleri toplayan kitaplar, konulara göre düzenlenmiş kitaplar kategorisindendir.
11.Soru
Hadiste nakledilen içerik anlamına gelen, Hz. Peygamber’in sözleri ve davranışlarını ifade eden kısma hangisi denmektedir?
İsnâd |
Söz |
Sahâbî |
Metin |
Sened |
Herhangi bir hadis, isnad ve metin denilen iki kısımdan meydana gelir. Hadiste nakledilen içerik anlamına gelir. İsnad zincirinin peşinden gelen Hz. Peygamber’in sözleri ve davranışlarını ifade eden kısma metin denir.
12.Soru
Mihne ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Mütevekkil döneminde başlamıştır. |
Mutezile Mezhebi tarafından savunulan Kur’ân’ın yaratılmış olduğu görüşüne dayanmaktadır. |
Ahmed b. Hanbel önde gelen temsilcisidir. |
Mutezile mezhebini güçlendirmiştir. |
Tasnif dönemini sona erdirmiştir. |
Me’mûn döneminde 218/833 tarihinde başlayıp 234/849’de Mütevekkil döneminde sona ermiştir. Mutezile Mezhebi tarafından savunulan Kur’ân’ın yaratılmış olduğu görüşüne dayanmaktadır. Ahmed b. Hanbel, mihne olaylarına en fazla direnen isim olmuştur. Mutezile mezhebini güçlendireceğine çökertmiştir. Tasnif döneminin en mükemmel eserlerinin ortaya çıkmasına vesile olmuştur.
13.Soru
- Hadis Rivayetini Azaltma
- Hadis Rivayet Edene Yemin Ettirme
- Hadisi ikinci duyan kimseden almaya çalışmak
Hadis öğreniminin güvenliği için yukarda belirtilen yollardan hangisine veya hangilerine başvurulur?
Hadis öğreniminin güvenliği için yukarda belirtilen yollardan hangisine veya hangilerine başvurulur?
Yalnız I |
I - II - III |
III |
I - II |
Yalnız III |
Hadis Rivayetini Azaltma ve Hadis Rivayet Edene Yemin Ettirme Hadis öğreniminin güvenliği için başvurulan yollardandır. III ise çeldirici olarak konulmuştur. Hadisin doğruluğunu belirlemek için Hadisi İlk Duyan Kimseden Almaya Çalışmak gerekmektedir.
14.Soru
- Hadislerin korunması
- Derlenen hadislerin düzenli, sistemli, kolay kullanılır hale getirilmesi
- Hz. Peygamber’in sünnetinin Müslüman toplumunda yaşayan bir gelenek olarak devamının sağlanması
Yukarıdakilerden hangisi/hangileri tasnifin en önemli amaçları arasında yer alır?
I ve II |
I, II ve III |
II ve III |
Yalnız I |
I ve III |
Yukarı yer alan bütün maddeler tasnifin en önemli amaçları arasında yer alır.
15.Soru
Esas aldıkları eserdeki rivâyetleri, başka isnadlarını tespit etmek suretiyle kuvvetlendiren çalışmalara hangisi denmektedir?
Müstahrec |
Zevâid |
Kütüb-i erbaa |
Müstedrek |
Sahîhayn |
Müstahrec, daha önce telif edilen herhangi bir hadis kitabında bulunan hadisleri, teker teker ele alarak kitap sahibinin senedinden başka bir senedle rivâyet etmek suretiyle meydana getirilen hadis kitabıdır. Müstahrecler, esas aldıkları eserdeki rivâyetleri, başka isnadlarını tespit etmek suretiyle kuvvetlendiren çalışmalardır. Esas alınan müellifin rivâyet ettiği hadislerin lafızlarıyla müstahrec yazarının rivâyet ettiği hadislerin lafızlarında ve mânasında mutlak uygunluk şart değildir. Genellikle söz konusu iki eserdeki hadisler arasında lafız farklılıklarının olduğu görülür.
16.Soru
Sünnet, Hz. Peygamber’den gelmesi bakımından üçe ayrılır aşağıdakilerden hangisi Hz. Peygamber’in filleri ve davranışları ile ilgilidir?
Kavlî Sünnet |
Takrîrî Sünnet |
Fiilî Sünnet |
Hadisi sünnet |
Kelamı sünnet |
Sünnet’in, Hadis İlmi’ndeki anlamı ise, Hz. Peygamberin (Allah’ın selâmı üzerine olsun) sözleri, davranışları ve onaylarıdır. Yani onun yolu ve hayat tarzı, sürekli ve devamlı davranışlarıdır. Bu anlamıyla sünnet terimi, “Allah Elçisinin Sünneti” anlamına gelen ifadesinin kısaltılmış şeklidir. Sünnet, Hz. Peygamber’den gelmesi bakımından üçe ayrılır:
Kavlî Sünnet: Hz. Peygamber’in sözleridir.
Fiilî Sünnet: Hz. Peygamber’in filleri ve davranışlarıdır.
Takrîrî Sünnet: Hz. Peygamber’in huzurunda veya bilgisi dâhilinde olmak şartıyla, sahâbe tarafından söylenen sözleri ve yapılan davranışları onaylaması veya karşı çıkmamasıdır. Bu üçüncü şıkkın sünnet olmasının gerekçesi, Hz. Peygamber’in Allah tarafından kendisine verilen ileriki satırlarda ele alacağımız görevleri gereği, dînî açıdan uygun olmayan ya da Allah’ın yasakladığı söz ve eylemleri onaylamayacağı veya böyle durumlar karşısında sessiz kalmayacağıdır.
17.Soru
Osmanlı hadis müderrisleri hadis sahasında çok miktarda ve çok çeşitli eserler vermemişlerdir. Aşağıdakilerden hangisi bu durumun sebeplerinden biri değildir?
Hadis geleneğinin diğer bölgelere oranla Anadolu’ya daha geç gelmesinden kaynaklanmaktadır. |
Osmanlıda medrese mezunlarının ağırlıklı olarak orduya hazırlanmasından kaynaklanmaktadır. |
Osmanlıda âlimler üzerindeki idârî motivasyonun, diğer bölgelerden çok daha güçlü olmasından kaynaklanmaktadır. |
Tek başına bir sebep olmasa da Osmanlıda egemen mezhep olarak Hanefiliğin kabul edilmesi ekoller arasındaki rekabetin oluşmasından kaynaklanmaktadır. |
Her alanda olduğu gibi hadis sahasında da Osmanlı döneminin üretim/eser verme değil, hazım ve özümseme dönemi olmasından kaynaklanmaktadır. |
“Osmanlı hadis müderrisleri incelendiği zaman, hadis sahasında çok miktarda ve çok çeşitli eserler vermedikleri görülür. Bu durumun Osmanlı eğitim sistemindeki fıkıh-kelâm merkezlilikten ve medrese mezunlarının ağırlıklı olarak idareciliğe hazırlanmasından kaynaklandığı söylenebilir”. Bunun diğer sebepleri de şöyle sıralanabilir:
Hadis geleneği diğer bölgelere oranla Anadolu’ya daha geç gelmiştir. Nitekim ilk dârulhadîslerde hocalık yapanlar rivayet ilimlerinde uzmanlaşmış kişiler olmaktan ziyade aklî ilimlerde yetişmiş ama bu arada Buhârî ve benzeri eserleri de okumuş kimselerdi.
Osmanlıda âlimler üzerindeki idârî motivasyon, diğer bölgelerden çok daha güçlüdür. Dolayısıyla hadisle meşgul olanlar bu alanda yeterliliklerini ispatlamaya yetecek tarzda çalışmalarla yetinmişlerdir. Genellikle söz konusu çalışmalar ders olarak okuttukları kitaba düştükleri şerh, hâşiye ve ta‘lîk türü eserler olmuştur. Hind, Yemen, Mısır gibi bölgelerdeki âlimler ise eserlerini yazarken idârî motivasyonun yerine sosyal motivasyonla hareket etmişlerdir.
Tek başına bir sebep olmasa da Osmanlıda egemen mezhep olarak Hanefîliğin kabul edilmesi ekoller arasındaki rekabetin oluşmasını ve tabiatıyla farklı eserlerin yazımını azaltmıştır.
İslâm kültür tarihinde Osmanlı dönemi bir olgunluk ve özümseme dönemi olarak kabul edilebilir. Her alanda olduğu gibi hadis sahasında da bu dönem bir üretim/eser verme değil, hazım ve özümseme dönemidir. Yaklaşık sekiz asırlık birikim Osmanlının elinde siyaset, eğitim, sanat-edebiyat, toplumsal teşkilatlanma ve nitelikli insan yetiştirme için derinlemesine özümsenmeye çalışılmıştır.
18.Soru
Tesbît döneminde hadisler daha çok hangi yolla alınmıştır?
Sema |
Rivayet |
Ravi |
Sened |
Sahife |
Hadisler bu dönemde daha ziyade semâ (yani hocadan işitme) yoluyla alınmışlardır.
19.Soru
Hadis ilmi ile ilgilenenler tarihte değişik unvanlarla anılmışlardır. Aşağıdakilerden hangisi hadis ilminde yolun başında olanlara denmektedir?
Muhaddis |
Hâfız |
Huccetü’l-İslâm |
Şeyhu’l-İslâm |
Tâlib |
Hadis ilmi ile ilgilenenler tarihte değişik unvanlarla anılmışlardır. Hadis öğrenen öğrencilere, hadis ilminde yolun başında olanlara Tâlib denir. Talep eden isteyen anlamındadır. Hadis âlimleri için genel olarak çoğunlukla Muhaddis veya Hâfız tabiri kullanılır. Hadis ilminde daha ileri düzeyleri ifade etmek için İmâm, Huccetü’l-İslâm, Şeyhu’l-İslâm, Emîrü’lmü’min’în fi’l-hadîs gibi unvanlar da kullanılmıştır.
20.Soru
Buhârî’nin el-Câmiu’s-sahîh’inin ilk şerhi hangisidir?
İbn Hacer el-Askalânî’nin “Fethu’l- Bârî bi şerhi Sahîhi’ l-Buhârî”si |
Bedrüddin Aynî’ nin “Umdetü’l-kârî fî şerhi Sahîhi’l-Buhârî”si |
Hattâbî’nin “A’lâmü’l-hadîs fî şerhi Sahîhi’l-Buhârî”si |
Kastallânî’nin “rşâdü’ s-sârî li-şerhi Sahîhi’l-Buhârî”si |
İbn Hacer Sahîh’in “Hedyü’s-sârî mukaddimetü Fethi’l-Bârî”si |
Hattâbî’nin “A’lâmü’l-hadîs fî şerhi Sahîhi’l-Buhârî” isimli kitabı Buhârî’nin “el-Câmiu’s-sahîh” inin ilk şerhidir. Buhârî şerhleri arasında İbn Hacer el-Askalânî’nin “Fethu’l- Bârî bi şerhi Sahîhi’ l-Buhârî” si, Bedrüddin Aynî’ nin “Umdetü’l-kârî fî şerhi Sahîhi’l-Buhârî” si ve Kastallânî’nin “İrşâdü’ s-sârî li-şerhi Sahîhi’l-Buhârî” si en tanınmış olanlarıdır. İbn Hacer “Sahîh Hedyü’s-sârî mukaddimetü Fethi’l-Bâri” yi yazmıştır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ