Hadis Tarihi ve Usulü Ara 3. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Muhammed Enver Şâh Hüseynî Keşmîrî, muhaddis, müfessir, fakîh, usûlcü, mütekellim, sûfî, edib ve muhakkik vasıflarına hakkıyla sahip olan bir âlimdir. Aşağıdakilerden hangisi Keşmîrî’nin hadis okuturken takip ettiği genel usullerden biri değildir?
Gerekli gördüğü yerlerde râvîler hakkında kısa açıklamalarda bulunurdu. |
Ümmet arasındaki ihtilaflı konulara itina gösterir, onlara tatmin edici izahlar getirirdi. |
Önceki âlimlerin özgün ve her yerde bulunamayan görüşlerini naklederdi. |
Bir konuda geniş açıklamalara girişirdi. |
Ders esnasında bahsi geçen bir kitabın ilmî tenkidini yapardı. |
Keşmîrî’nin hadis okuturken takip ettiği genel usulü şöyleydi:
Gerekli gördüğü yerlerde râvîler hakkında kısa açıklamalarda bulunurdu.
Ümmet arasındaki ihtilaflı konulara itina gösterir, onlara tatmin edici izahlar getirirdi.
Önceki âlimlerin özgün ve her yerde bulunamayan görüşlerini naklederdi.
Ders esnasında bahsi geçen bir kitabın ilmî tenkidini yapardı.
Daha çok müşkil yerleri halletmeye çalışırdı.
Bir konuda geniş açıklamalara girişmekten ziyade fazla konuya temas etmeye önem verirdi.
Ders esnasında konuyla dolaylı olarak ilgili olan şeylere de, talebeye faydalı olacağını düşündüğünde, temas ederdi.
Çoğu kere bir şey nakleder, sonra bunun ilmî bir tenkidini yapardı. Böylece talebeye ilmî tenkid usulünü göstermeye çalışırdı. Bununla beraber âlimler hakkında edebli olunmasını, aşırılığa kaçınılmamasını ve onların takdir edilmesini tavsiye ederdi.
2.Soru
Hadis alanında yazılan önemli eser Râmûzü’l-ehâdîs kim tarafından yazılmıştır?
Kevserî |
Ahmed Ziyâeddîn Gümüşhânevî |
Seyyid Ervâdî |
Begavî |
Yusuf Efendizâde |
Gümüşhânevî’nin hadis alanında yazdığı önemli eseri Râmûzü’l-ehâdîs
son dönemin en çok okunan hadis kitaplarından birisi olmuştur. Eserin
içerdiği 7103 hadisin 6402’si kavlî ve fiilî merfû rivayetlere, 701’I Resûlullah’ın hilye ve şemâiline dairdir. Hadisle ilgili bu eseriyle
Gümüşhânevî; zamanın ihtiyaçlarına göre yeni hadis kitapları tasnif etmek ve hadislerin sıhhat ve mânâ bakımlarından yeniden değerlendirmesini yapmak gibi iki önemli tavır sergilemiştir.
3.Soru
- Sözün sahibine ait olup olmadığını, yani uydurma olup olmadığını bilme imkânı verirler.
- Hadisin geçirdiği tarihsel süreci yansıtırlar.
- İlimler tasnifindeki yerini, yakın ilimlerle ilişkilerini ve farklılıklarını ortaya koyarlar.
- Peygamberimizin fiziksel özellikleriyle yani dış görünüşüyle ve ahlâkî vasıflarıyla ilgilenir, o konudaki verileri, bilgileri toplar ve değerlendirirler.
- Peygamberimizin mucizelerini konu edinen çalışmaları ortaya koyarlar.
Yukarıda verilen ifadelerden hangisi ya da hangileri hadislerin başındaki senedlerin işlevlerindendir?
I ve III |
I ve II |
II ve IV |
III ve IV |
I, III ve V |
Senedi olmayan bir hadisin, sözün sahibine ait olup olmadığını, yani uydurma olup olmadığını bilme imkânı yoktur. Hadislerin başındaki senedler bu işlevleri yanında aynı zamanda hadisin geçirdiği tarihsel süreci de yansıtırlar. Hadislerin başına râvî zincirlerinin eklenmesi hadis âlimlerinin titizlikleri ve gayretleri sonucu gerçekleşmiştir. Bu Müslümanlara özgü bir uygulamadır. Çünkü böyle bir uygulamaya dünya tarihinde başka bir uygarlık ve toplumda rastlanmaz. Hadisçiler bunun farkındadırlar. Hadis kaynakları “İsnad bu ümmete özgüdür” ifadesini sıkça tekrar ederler. İsnâdın başka toplumlarda da kullanıldığı şeklindeki iddialar dayanaktan yoksundur ve örnek olarak gösterilen uygulamalar yaygın ve sistematik değil, münferid ve istisnâ kabilindendir. İsnâd sistemi, hadis nakleden, öğreten, hadis kitabı yazan kişilerin, bu hadisi kimden aldığını belirtmesi zorunluluğu üzerine kurulmuştur.
4.Soru
Hadislerinin güvenilirliği açısından üç tür kitap vardır. Sağlam ve sağlam olmayan hadisleri bir araya getirmekle birlikte, hadislerin sıhhat durumu hakkında bilgi verenler ve kendi kanaatlerini belirtenler olan kitaplara örnek aşağıdakilerden hangisi verilebilinir?
İmam Mâlik’in Muvatta’ı ile Buhârî |
Müslim, İbn Huzeyme |
İbn Hıbbân’ın Sahîh |
Tirmizî’nin el-Câmiu’s-sahîh |
İbn Hıbbân’ın müslim |
Sağlam ve sağlam olmayan hadisleri bir araya getirmekle birlikte, hadislerin sıhhat durumu hakkında bilgi verenler ve kendi kanaatlerini belirtenler. Tirmizî’nin el-Câmiu’s-sahîh isimli eseri buna örnektir.
5.Soru
Hadis İlmi, geçmişte hangi isim ile adlandırılır?
Şer’î İlimler |
Kelam İlimler |
İslamî İlimler |
Tefsir ilimler |
Tasavvuf ilimler |
Hadis İlmi, geçmişte Şer’î İlimler veya Naklî İlimler diye isimlendirilen, günümüzde ise İslamî İlimler denilen ilim grubunun bir alt dalıdır. İslâm Dini’ni konu edinen Naklî/Şer’î İlimler, Tefsir, Hadis, Fıkıh, Kelam, Tasavvuf’tur. Bu ilimler İslam Dini’nin temel iki kaynağı olan Kur’an ve Hz. Peygamber’in sünnetine yani uygulamalarına dayanırlar.
6.Soru
Buhârî ve Müslim’in Sahih’lerinin İslâm dünyasında şöhretinden ilk defa bahseden kimdir?
Ebû Dâvûd |
Tirmizî |
İbn Mâce |
Nesâî |
Hâkim en-Nîsâbûrî |
Buhârî ve Müslim’in Sahih’lerinin İslâm dünyasında şöhretinden ilk defa bahseden Hâkim en-Nîsâbûrî’dir.
7.Soru
Hadis öğreniminin güvenilirliği için hadis rivayetinin azaltılmasının sebebi hangisi olabilir?
Şahid eksikliği |
Hadislerin sayısının az olması |
Hadis aktarımının tehlikeli olması |
Hata yapma riski |
Hadis rivayet eden kişilerin azalması |
Bazı sahabiler, Hz. Peygamber’in buyurduğu gibi rivayet edememe, başka bir ifadeyle rivayette hata yapma endişesiyle hadis rivayetinden kaçmışlar, mümkün olduğu kadar az hadis rivayet etmeye çalışmışlardır.
8.Soru
Türkiye’de akademik hadisçiliğin öncülüğünü kim yapmıştır?
Talat Koçyiğit |
Mücteba Uğur |
M. Tayyip Okiç |
Mehmed Said Hatiboğlu |
Cemal Sofuoğlu |
Türkiye’de akademik hadisçiliğin başlatıcısı, aslen Bosnalı olup uzun yıllar başta Ankara İlâhiyat Fakülte’si ve Erzurum İslâmî İlimler Fakültesi’nde dersler veren M. Tayyip Okiç’tir. Mehmed Said Hatiboğlu ve Talat Koçyiğit Ankara İlâhiyat Fakültesi’nde onun yetiştirdiği iki hadis profesörüdür.
9.Soru
- Saminar für Orientalische Sprachen
- School of Oriental Studies
- Yaşayan Doğu Dilleri Yüksek Okulu
Yukardaki okullardan hangisi veya hangileri oryantalist okullardandır?
I |
II |
I - II |
I - II - III |
III |
1795’de Paris’te Sylvestre de Sacy tarafından Yaşayan Doğu Dilleri Yüksek Okulu kuruldu. Bu okul bütün Avrupa’ya şarkiyatçı hocalar yetiştirdi. Berlin’de Saminar für Orientalische Sprachen (Şarkiyat Dilleri Okulu) ismi ile bir okul kuruldu (1887). İngiltere’de Cambridge’de okutulan doğu dillerine ek olarak Londra’da School of Oriental Studies (Şarkiyat Araştırmaları Okulu) adıyla bir okul kuruldu.
10.Soru
“İth.fü’l-hıyere” ve “el-Met.libü’l-‘âliye”, ne tür eserlerdir?
Zevâid |
Müstahrec |
Müstedrek |
Derleme |
Etrâf |
“İth.fü’l-hıyere” ve “el-Met.libü’l-‘âliye” isimli eserler Zevâid türünde yazılmış eserlerdir.
11.Soru
El-Cami’ isimli eser hangi ilim tahsilcisine aittir?
İmam Malik ve Muvatta’ı |
Ma’mer b. Raşid ve Cami’i |
Abdürrezzak b. Hemmam ve Musannef’i |
İbnu Ebü Şeybe ve Musannef’i |
Ahmed b Hanbel ve Müsned’i |
Cami’ isimli eser Ma’mer b. Raşid ve Cami’ye ait günümüze ulaşan en eski hadis kitaplarındandır.
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Tahric türü eserlerden biridir?
Şemâilü’n-nebî |
‘Amelü’l-yevm ve’l-leyle |
Nasbu’r-râye fî ehâdîsi’l-Hidâye |
Zehâirü’l-mevârîs fi’d-delâleti ‘alâ mevâzı’i’lhadîs |
Miftâhu’s-Sahîhayn |
Tahric çalışmaları ile genellikle hadis ilminin dışındaki diğer ilim dallarına ait kitaplarda mevcut hadislerin temel hadis kaynaklarındaki yerlerine işaret eden kitaplar kastedilmektedir. Bu tür çalışmalar çoğunlukla IX. (XV.) asırdan sonra yapılmıştır. Bu eserlerden bazıları:
Nasbu’r-râye fî ehâdîsi’l-Hidâye
el-Hidâye
İhyâü ulûmi’d-dîn
el-Muğnî an hamli’l-esfâr fi’l-esfâr fî tahrîci mâ fi’l-ihyâ’i mine’lahbâr
el-Ezkâr
el-Keşşâf’
Telhîsu’l-habîr fî tahrîci ehâdîsi’r- Râfiiyyi’l-kebîr şeklinde sıralanabilir.
13.Soru
Cerh ve ta‘dîlin kurallarını ilk defa derli toplu yazılı hale getiren kişi aşağıdakilerden hangisidir?
İbn Ebî Hatim |
Halîfe b. Hayyât |
Tacüddîn es-Sübkî |
Ahmed b. Hanbel |
Buhâri |
Cerh ve ta‘dîlin kurallarını ilk defa derli toplu yazılı hale getiren hicrî sekizinci yüzyılda yaşayan Tacüddîn es-Sübkî’dir (ö.771-1398). Tabakâtü’şşâfiyyeti’l- kübrâ isimli kitabında “Cerh Ta‘dîl Kaideleri” başlığı altında konuyu ele alır. Bu konuda önemli müstakil kitaplardan birisi Hindistanlı Muhammed Abdulhayy el-Leknevî’nin (ö.1304/1886) er-Ref‘u ve’t-tekmîl fi’l-cerhi ve’t-ta‘dîl isimli kitabıdır.
14.Soru
Elbani nisbesiyle anılan Muhammed Nâsırüddîn hangi eserinde zayıf ve uydurma kabul ettiği hadisleri toplamıştır?
el-Hadîs huccetün bi- nefsih fi’l-akâid ve’l-ahkâm |
Vücûbü ’l-ahz bi-hadîsi’l-âhâd fi’l-akâid |
Silsiletü’l-ehâdîsi’s-sahîha |
Silsiletü ’l-ehâdîsi’z-za‘îfe ve’l-mevzû‘a |
Sünen-i erba‘a |
1914 yılında Arnavutluk’un İşkodra şehrinde doğduğu için Elbânî nisbesiyle anılan Muhammed Nâsırüddîn hadis alanında pek çok eseri bulunan son dönem âlimlerindendir. Elbânî, Özellikle İbn Teymiyye ve İbn Kayyim el-Cevziyye ekolünü benimseyip ilmî çalışmalarını Selefi bir çizgide sürdürmüştür. Elbânî’nin hadis konusunda dikkat çeken yönlerinden birisi, güvenilirlik açısından hadisleri yeniden değerlendirmeye tabi tutarak müstakil eserler yazmasıdır. Kendi sahihlik ölçütlerini esas alarak güvenilir bulduğu hadisleri yedi cilt halinde Silsiletü’l-ehâdîsi’s-sahîha; zayıf ve uydurma kabul ettiği hadisleri de dokuz cilt olarak Silsiletü ’l-ehâdîsi’z-za‘îfe ve’l-mevzû‘a ismiyle yayınlamıştır.
15.Soru
- Mu‘cemler
- Sünenler
- Muvatta’lar
- Müsnedler
- Câmi‘ler
Yukarıdakilerden hangisi/hangileri râvîlerine göre düzenlenmiş kitaplar arasında yer alır?
II, II ve V |
III, IV ve V |
I, II ve IV |
I ve IV |
I, II, III, IV ve V |
Sünenler, muvattalar ve camiler konularına göre gruplandıran kitap türleri arasında yer alırken mu‘cemler ve müsnedler râvîlerine göre düzenlenmiş kitaplar arasında yer alır.
16.Soru
- Tesbît Dönemi
- Tedvîn Dönemi
- Tenkid Dönemi
- Tasnîf Dönemi
Hadis tarihinde bu faaliyetlerin sürdürüldüğü dönem olan mütekaddimûn dönem yukarıda verilen hangi dönemlerden oluşmaktadır?
I, II ve III |
III ve IV |
I, II, III ve IV |
II, III ve IV |
I, II ve IV |
Hadisler tarihi sıra itibariyle önce yazılı ve sözlü olarak koruma ve kayıt altına alınmaya çalışılmış, sonra bunlar belli kitaplar içinde bir araya toplanmış, ardından da bu kitaplardaki hadislerin sınıflandırılması yoluna gidilmiştir. Bu aşamalar, zamanlarında yapılan hadis çalışmalarının ayırıcı temel özelliklerinden hareketle; Tesbît Dönemi, Tedvîn Dönemi ve Tasnîf Dönemi şeklinde isimlendirilirler. Hadis tarihinde bu faaliyetlerin sürdürüldüğü döneme mütekaddimûn dönemi denmektedir.
17.Soru
Daha önce telif edilen herhangi bir hadis kitabında bulunan hadisleri teker teker ele alarak kitap sahibinin senedinden başka bir senedle rivayet etmek suretiyle meydana getirlen hadis kitaplarına ne ad verilir?
Müstedrek |
Derleme |
Zevaid |
Etraf |
Müstahrec |
Daha önce telif edilen herhangi bir hadis kitabında bulunan hadisleri, teker teker ele alarak kitap sahibinin senedinden başka bir senedle rivâyet etmek suretiyle meydana getirilen hadis kitaplarına müstahrec denir. Müstahrecler, esas aldıklan eserdeki rivâyetleri, başka isnadlarını tespit etmek suretiyle kuvvetlendiren çalışmalardır. Esas alınan müellifin rivâyet ettiği hadislerin lafızlarıyla müstahrec yazarının rivâyet ettiği hadislerin lafızlarında ve mânasında mutlak uygunluk şart değildir. Genellikle söz konusu iki eserdeki hadisler arasında lafız farklılıklarının olduğu görülür.
18.Soru
Hz. Peygamber'in savaşlarını konu alan, İslam tarihinin erken dönemlerinde oluşmuş ilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?
Hadis |
Meğâzî |
Siyer |
Şemâil |
Delâil |
Meğâzî (المغازي : (Bu isim Arapça savaş anlamına gelen (ğ-z-v) kökünden türemiş bir kelimedir. İslam tarihinin erken dönemlerinde oluşmuş bir ilim dalıdır. Peygamberimizin savaşlarını konu edinir. Hadis kitaplarında Peygamberimizin savaşlarına dair rivayetler olmakla birlikte hadis ilmi sadece peygamberimizin savaşlarına odaklanmaz, Peygamberimizden nakledilen bütün rivayetlerle ilgilenir. Doğru cevap B'dir.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Peygamberin hadislerin yayılması yaptığı işlerden biri değildir?
Bazı önemli açıklamalarını savaş zamanlarında yapmak |
İlim öğrenme ve öğretmeye teşvik etmek |
Özel bir kâtip tutarak bütün sözlerini yazdırıp dağıtmak |
Kalabalık mekânlara giderek konuşmalar yapmak |
Bazı kimselere mektuplar göndermek |
Hadislerin yayılmasında Hz. Peygamber özel bir kâtip tutmak gibi bir amaç gütmemiştir.
20.Soru
Sağlam bir zemine dayalı olmayan hadislere ne ad verilir?
İsnad |
Sened |
Toplama |
Muallak |
Metin |
Hadis ilminde başında senedi isnad zinciri olmayan hadislere Muallak Hadis denir. Muallak kelimesi yere veya sağlam bir zemine dayanmayan, boşlukta, havada asılı duran demektir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ