Halk Edebiyatına Giriş 1 Final 6. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Jacob ve Wilhelm Grimm adlı iki kardeşin 1846 yılında yayınladıkları ve halkbilimi araştırmalarının başlangıcı kabul edilen kitabın adı aşağıdakilerden hangisidir?
Köy ve Çocuk Masalları
|
Sözlü Edebiyat Ürünleri
|
Halk Masalları
|
Ev ve Çocuk Masalları
|
)Tekerlemeler ve Çocuk Masalları
|
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi eski Türk destanlarındandır?
Altın Arıg Destanı
|
Ural Batır
|
Bozkurt Destanı
|
Alpamış Destanı
|
El Samır Destanı
|
3.Soru
“Doğruluğu sınanmadan benimsenen, bir öğretinin veya ideolojinin temeli yapılan sav, nas” aşağıdakilerden hangisidir?
Teatral
|
Mitoloji
|
Determinist
|
Dogma
|
Epistemolojik
|
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Türk Destanları arasında değildir?
Gılgamış Destanı |
Ergenekon Destanı |
Bozkurt Destanı |
Göç Destanı |
Oğuz Kağan Destanı |
Eski Türk Destanlar; Bu destanlar arasında Alp Er Tunga Destanı, Şu Destanı, Atilla Destanı, Bozkurt Destanı, Göç Destanı, Ergenekon Destanı, Mani Dininin Kabulü Destanı, Türeyiş Destanı ve Oğuz Kağan Destanı yer almaktadır. Bu destanların en yenisi bile bin yıldan daha eskidir. Bu destanlardan elimize küçük parçalar veya haklarında bilgi veren küçük kayıtlar geçmiştir. Bu destanlar arasında Oğuz Kağan Destanı, Türk destan geleneğinin dili, yapısı ve temaları hakkında bilgi edinmemizi ve Türk destan geleneğini daha iyi anlamamızı sağlayan önemli bir destandır. Doğru cevap A'dır.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi atasözü değildir?
Azıcık aşım, kaygısız başım. |
Eğilen baş kesilmez. |
Faydasız baş mezara yaraşır. |
Armut piş, ağzıma düş. |
Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir. |
‘’Armut piş, ağzıma düş.’’ Atasözü değil, deyimdir.
6.Soru
Aşağıda verilen bilgilerin hangileri efsaneler için doğrudur?
I- Efsane, muayyen bir tarihî (gerçek veya hayalî) bir hadise ile birleştirilmiştir.
II- Efsane, muayyen bir şahısla, yani, bir ad verilen tarihî (gerçek veya hayalî) bir şahsiyet ile birleştirilmiştir.
III- Efsane, anlatanın coğrafî alan kavramına uygundur; yani, o, belirli bir yerle birleştirilmiştir.
IV- Efsane gerçek olmadığına inanılan bir hikâyedir.
I-II-III |
II-III-IV |
I-III-IV |
I-II-IV |
I-II-III-IV |
I- Efsane, muayyen bir tarihî (gerçek veya hayalî) bir hadise ile birleştirilmiştir.
II- Efsane, muayyen bir şahısla, yani, bir ad verilen tarihî (gerçek veya hayalî) bir şahsiyet ile birleştirilmiştir.
III- Efsane, anlatanın coğrafî alan kavramına uygundur; yani, o, belirli bir yerle birleştirilmiştir.
IV- Efsane gerçek olduğuna inanılan bir hikâyedir.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Türk epik destan geleneğindeki başlıca tiplerden biri değildir?
Kahramanın atı tipi
|
Bilge devlet adamı tipi
|
Alperen tipi
|
Kadın tipi
|
Erkek tipi
|
8.Soru
Pertev Naili Boratav’ın tespitlerine göre halk hikâyesi anlatma geleneği genel olarak kaç bölüm hâlinde tertip edilir?
İki |
Üç |
Yedi |
Beş |
Altı |
Pertev Naili Boratav’In tespitlerine göre halk hikâyesi anlatma geleneği genel olarak fasıl, döşeme, asıl konu (hikâye), duvak kapamayla dört ve bazen bunlara eklenen efsanelerle beş bölüm hâlinde tertip edilir.
9.Soru
Olağanüstü varlıklarla görme, dokunma, hissetme ve konuşma yollarından biriyle kurulan iletişime dair kişisel hatıralara ne ad verilir?
Memorat |
Epizot |
Animizm |
Epistemolojik |
Motif |
Memorat
10.Soru
Türk boylarınca kullanılan 'alıptığ nımah, 'comok', 'cır', 'jır', 'batırlar cırı', 'maadırlıg tool', 'kay çörçök', 'olongho', 'epostık jırlar' gibi pek çok kelime hangi anlatı türünü işaret etmektedir?
Masal |
Efsane |
Fıkra |
Mit |
Epik Destan |
Epik Destan
11.Soru
Aşağıdakilerden hangileri masalın özelliklerindendir?
I. Toplumun ortak hayal gücünün ürünü olması.
II. Olağanüstü olay ve kişilere yer verilmesi.
III. Olayların belirli bir zamanda ve yerde geçmesi.
IV. Dinleyenlere veya okuyanlara iyimserlik aşılanması.
V. Masal içinde manzum parçalar bulunabilmesi.
I-II-III-IV |
I-II-III-V |
II-III-IV-V |
I-II-IV-V |
I-II-III-IV-V |
I. Toplumun ortak hayal gücünün ürünü olması.
II. Olağanüstü olay ve kişilere yer verilmesi.
IV. Dinleyenlere veya okuyanlara iyimserlik aşılanması.
V. Masal içinde manzum parçalar bulunabilmesi.
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi deyimin atasözünden farklılaşmasını sağlayan özelliklerinden biri değildir?
Kalıplaşmış sözlerdir ancak isteğe bağlı olarak değiştirilebilir.
|
Sonu mastarla bitenleri vardır.
|
Cümle içinde görülenleri vardır.
|
Ekle türetilmiş kelime biçiminde olanları vardır.
|
Çekime girdiğinde, zaman kipi ve şahıs eki kullanılmayanları vardır.
|
13.Soru
Ses benzerlikleri ile uyaklardan faydalanılarak oluşturulan secili-kafiyeli ve belli bir konusu olmayan hatta önemli bir bölümü anlamlı da olmayan ses
ve sözlerin akışı bakımından şiirimsi bir türe ne ad verilir?
Tekerleme |
Deyim |
Şiir |
Kaside |
Destansı |
Tekerleme
14.Soru
Aşağıdakilerden Mitolojik figürlerden hangisi Türk Mitolojisinin bir ürünüdür?
Hera |
Zeus |
Apollo |
Umay Tanrıça |
Gılgamış |
Türk kültürünün de erken dönemlerinden (prehistorya/ tarih öncesi) itibaren önce kadınların hakim olduğu anaerkil bir döneme sahip oldukları ve yaratıcı gücü kadın Umay Tanrıça, (Erkek egemen yapı oluşunca eril nitelikleri olan Gök Tanrı “Kök Tenri”nin yanısıra özellikle kadın ve çocuklara yardım eden kutsal bir güç konumunda “Umay Ana” veya “Ak Ana” da denilirdi) olarak tasavvur etmişlerdir. Doğru cevap D'dir.
15.Soru
“Bir varmış bir yokmuş, Allah’ın kulu çokmuş. Evvel zaman içinde deve tellal iken, sıçan berber iken, ben on beş yaşında iken, anamın babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken... Var varanın sür sürenin destursuz bağa girenin hali budur hey...”
Yukarıda verilen ifadeler Türk masallarının hangi bölümünde kullanılır?
Olay |
Dilek |
Döşeme |
Bağlayış |
Geçiş |
Türk Masallarının Yapısı: Türk masallarının yapısı döşeme, olay ve dilek olarak
adlandırılan üç bölümden oluşur. Birinci ve üçüncü kısımlar az veya çok birbirine
benzeyen kalıplaşmış ifadeler olan tekerlemelerden oluşur. Bu nedenle de,
birinci ve üçüncü kısımlar Türk masallarının büyük bir çoğunluğunda ortaktır.
Döşeme: Bu bölüm, masalcının dinleyicileri masal atmosferine ve masal biçimindeki iletişim ve etkileşim şekline hazırladığı bölümdür. Döşeme bölümünde masalcı çoğunu gelenekten öğrendiği ve bu örneklere uygun olarak kendisinin de yarattığı ya da naklettiklerine bazı unsurlar kattığı başlangıç veya masala giriş tekerlemeleri söyler. Dinleyiciler bir yandan tekerlemelerdeki komik sözlere gülerken diğer yandan da masalcıya yaklaşarak ve dikkatlerini toparlayarak masalı dinlemeye hazırlanırlar. Döşeme bölümünde söylenen tekerlemelere “Bir varmış bir yokmuş, Allah’ın kulu çokmuş. Evvel zaman içinde deve tellal iken, sıçan berber iken, ben on beş yaşında iken, anamın babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken.. Var varanın sür sürenin destursuz bağa girenin hali budur hey... Yananı Sefa, Bekri Mustafa, kaynadı kafa... Ak sakal kara sakal, yeni berber elinden çıkmış bir taze sakal... Kasap olsam sallayamam satırı, nalbant olsam nallayamam katırı, hamamcı olsam dost ahbap hatırı... Birisi benim kârım değil doğru kelâm, bir gün başıma yıkıldı hamam..” şeklindeki tekerleme örnek verilebilir.
Olay: Asıl masal, masalın bu bölümüdür. “Döşeme” ve “Dilek” bölümleri
âdeta bu bölüme yapılmış ekler gibidir. Bu bölüm de kendi içinde, anlatılacak olayın kompozisyonu şeklinde, “giriş”, “gelişme” ve “sonuç” olarak üç kısımdan oluşur. Masalcının asıl söz ve hikâye etme gücünü ortaya koyacağı yer bu bölümdür. Anlatacağı olayı dinleyiciye girişinde takdim eden veya masalın olayına giriş yapan masalcı, bu olayın gelişmesini nelerin nasıl olup bittiğini anlatır, anlattığı olayda çözülmesi güç düğümlere dönüşen karmaşıklaşan örgüleri de çözerek, olayın sonucunu ortaya koyar. Masalın, olay bölümünde de yer yer tekerlemelere veya kalıplaşmış sözlere yer verilir. Bu bölümdeki tekerlemeler çoğunlukla, masalda kahraman tarafından aşılması gereken büyük zaman ve mekân aralıkları bulunduğunda bunlarının oluşunu ifade etmek için söylenilir. Aynı şekilde masal kahramanın başından büyük değişiklikler geçmesi durumunda da masalcı “az gider uz gider..”, “... konarak, göçerek lale sümbül biçerek..”, “Tepelerden yel gibi, derelerden sel gibi..”, veya “Manastır’dan Tire’den, ben söyleyim buradan, siz dinleyin oradan..” gibi ifadelerle dinleyiciyi buna hazırlar. Masal içinde anlatılan bir olaydan başka olaya geçişi sağlayan bu tekerlemeler “bağlayış” veya “geçiş formelleri (tekerlemeleri)” adıyla da bilinir. Bunlara örnek olarak “Uzatmayalım kameti, koparırız kıyameti”, “çok işlerde hikâyeler uzun gider, ustalar tez bağlarlar” verilebilir. Masalda anlatılan kahramandan başka bir kahramana geçiş için de kullanılan kalıplaşmış sözlere “Gel haberi .... dan verelim.”, “Haberi kimden verelim...” gibi örnekler verilebilir.
Dilek: Dilek kısmında da masalcı kalıplaşmış sözler veya tekerlemeler söyler.
Masalın sonunda masal hemen herkesin kabul edebileceği ve katılabileceği güzel bir sonuca bağlanır. Oluşan bu birlik ve birliktelik ruhunu pekiştirecek mahiyette, masalcı masal kahramanlarının başlarına gelen mutlu son ve sonucu, şans ve bahtlarını dinleyicileri için de dilemeye başlar. Dilek kısmında söylenen tekerlemelere, “Onlar ermiş muradına, darısı buradakilerin başına”; veya “Gökten üç elma düşmüş, görenlerin başına, birisi bu masalı düzüp koşana, birisi oturup dinleyene, birisi de anlatana...” ya da dilek yer almamakla birlikte bir tekerleme havası içinde masalcı masalı dinleyenleri masalın dünyasından gerçek dünyaya çıkaran “... Ben de orada bir zaman daha kaldım, sonra bıraktım geri geldim. Daha ne ettiler bilmiyorum”, “... Onlar orada safa sürsünler, ben de bıraktım geldim.” şeklinde örnekler verilebilir. Bu tür bitiriş tekerlemelerinin yanında, bazen bitmekte olan bir masala ahlaki bir görüş veya bir öğüt de eklenebilir. Bu sona eklenen “İyilik yap denize at, balık bilmezse Halik bilir” gibi bir atasözü de olabilir. Böylece dinlenen masaldan bir sonuç veya bir ders çıkarılmış olur.
16.Soru
İnsan davranışları için model teşkil eden, hayata anlam ve önem kazandıran, dolayısıyla insanın kendini anlamlandırmasını sağlayan ve her zaman için bir yaratılışın
öyküsünü anlatan kutsal kabul edilen metinlere ne ad verilir.
Mit |
Efsane |
Destan |
Ağıt |
Dogma |
Mit
17.Soru
Aşağıdaki deyimlerden hangisi karşısında belirtilen anlamda kullanılmamıştır?
Ağzı kulaklarına varmak ( mecazi anlam) |
Gözden düşmek (mecazi anlam) |
Etekleri tutuşmak (mecazi anlam) |
Hem suçlu hem güçlü (gerçek anlam) |
Dosta düşmana karşı (mecazi anlam) |
‘’Dosta düşmana karşı’’ ifadesi mecazi olarak değil gerçek anlamında kullanılmıştır.
18.Soru
Salt düşünceyle türetilmiş, olana aykırı ve geçerlenmeye kapalı bilgiler dizgesine ne ad verilir?
Motif |
Fabl |
Kurmaca |
Formel |
Usta malı |
Kurmaca
19.Soru
Bilmeceler genellikle aşağıdaki şekillerden hangisiyle söylenirler?
Şiir şeklinde
|
Düz yazı şeklinde
|
Şiir ve düzyazı bir arada olmak üzere
|
Şiir veya düzyazı şeklinde
|
Herhangi bir söyleniş şekli yoktur.
|
20.Soru
Gerçek anlamı dışında kullanılarak yeni bir anlam ifade eden ve bir düşünceyi dile getiren iki veya daha fazla kelimeden oluşan kalıplaşmış söz dizisine ne ad verilir?
Deyim |
Atasöz |
Alkış |
Öğüt |
Masal |
Deyim
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ