Halk Edebiyatına Giriş 2 Final 8. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Ozan Aprunçır’ın bir şiirinde “şiir” anlamında kullanıldığı düşünülen ve şiirin bestesi ve ezgisi anlamında olan kelime hangisidir?
Takşut |
Takmak |
Küg |
Kojan |
Koşug |
Takşut: Budist Uygur metinlerinde karşımıza çıkan “takşut” kelimesi “şiir, nazım, beyit” anlamında kullanılmıştır. Takmak: Takşut kelimesiyle aynı kökten geldiği düşülen bu kelime “kalabalık karşısında ezbere söylenen şiir” anlamındadır. Küg: Ozan Aprunçır’ın bir şiirinde “şiir” anlamında kullanıldığı düşünülen bu kelime şiirin bestesi ve ezgisi anlamındadır. Kojan: En eski şekli “koşag”tan “koşan”a ve “kojong” dönüştüğü düşünülen bir edebiyat terimidir. Koşug: Günümüzde de yaygın olarak kullanılan koşma şeklinin Türk edebiyatında ilk görüldüğü biçimdir.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi İslamiyet öncesi Türk edebiyatında şiir tür ve şekilleri arasında değildir?
Kojan |
Yırçı |
Küg |
Koşug |
Takmak |
İslamiyet öncesi Türk edebiyatında şiir tür ve şekilleri içinde Kojan, Küg, Koşug ve Takmak vardır.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi XVII. Yüzyılda yaşayan belli başlı âşık temsilcileri arasındadır?
Kuloğlu |
Bahşi |
Kul Mehmed |
Kul Çulha |
Çırpanlı |
XVII. yüzyılda, Gevherî, Âşık Ömer ve Karacoğlan gibi en velût ve etkin temsilcilerini yetiştiren âşık tarzı kültür geleneği, klasikleşen formlarına ve tekke-tasavvuftan ayrımı belirgenleşen icra ve tematik muhteva çizgisine kavuşur. Bu yüzyılın belli başlı temsilcileri arasında Kâmil, Kuloğlu, ibrahim, Türabî, Edhemî, Afife Sultan, Kul Deveci, Kul Süleyman, Temaşvarlı Gazi Hasan, Âşık Mustafa, Kayıkçı Kul Mustafa, Kâtibî, Zaîfî, Âşık Eroğlu, Pîroğlu, Hâkî, Gedâyî, fiah Bende, fiermî, Demircioğlu, Üsküdârî, Bursalı Âşık Halil, Keşfî, Koroğlu, Benli Ali gibi isimler sıralanabilir.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Hoca Ahmet Yesevi’nin hayat hikayesine bakıldığında Dede Korkut ile arasında görülen paralelliklerden değildir?
Tanrı veya tanrısal güçler tarafından seçilmiş olmak |
Vazifelerine uygun beden ve ruh temizliğine tabi tutulmak |
Aşkın güçler tarafından yetiştirilmek |
Amaca dermiş bir eren olarak hizmet etmek |
İnsanların iyi ve kötülerini birbirinden ayırmayı amaçlamak |
İlk dört seçenekte verilen bilgiler Yesevi ve Dede Korkut arasında görülen benzerlik / aşinalıklarla ilgilidir.
5.Soru
“Mahlas tapşırma” ne anlama gelmektedir?
Aşıkların çıraklık dönemi |
Yetişmiş ustalaşmış aşık |
Aşık olma eğitim süreci |
Mahlasından vazgeçme |
Aşıktan mahlasının alınması |
Aşıklar çıraklıktan itibaren çeşitli eğitimlerden geçer ve yetişmiş ustalaşmış olanlar kendi mahlaslarıyla sanatını icra edecek duruma gelirlerdi.
6.Soru
I.Aşık Veysel
II.Sümmani
III.Aşık Reyhani
IV.Şeref Taşlıova
V.Pir sultan
Yukarıda verilen isimlerden hangisi veya hangileri XX. Yüzyılda aşıklık geleneğine hizmet etmiş isimlerden biri değildir?
I. II. ve IV. |
I. III. ve IV. |
II. III. V. |
II. ve V. |
III. IV. ve IV. |
Aşık Veysel, Aşık Reyhani ve Şeref Taşlıova gibi isimler XX. Yüzyılın ilk yarısında aşıklık geleneğine hizmet etmiş önemli şahsiyetlerdir.
7.Soru
Mâni şekli uyak düzeni 7 ve 8 hece ölçülü şiirlerde nasıldır?
aaxa-ccxc-eexe |
abab-cccbddb |
abxb-dddb-eeeb |
abxb-dddb-eeff |
abab-cccbddbb |
Koşma şekli uyak düzeni 8 ve 11 hece ölçülü şiirlerde ya abab-cccbdddb ya da abxb-dddb-eeeb şeklindedir. Mâni şekli uyak düzeni ise 7 ve 8 hece ölçülü şiirlerde aaxa-ccxc-eexe şeklindedir. tarzı şiirinin nazım birimi dörtlüktür.
8.Soru
Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı geleneğinin Yesevî başta olmak üzere Hakim Süleyman Ata ve diğer takipçileri olan bu ilk şâirlerin ozan-baksı edebiyat geleneğinden pek çok geleneksel unsuru aldıkları görülür.
I. Sanatçı kişiliğe geçişi sağladığına inanılan rüya motifi veya ilahî bir ilhamla eser yaratma inancı
II. Hece ölçüsü, bu ölçüyle yaratılan rubai adıyla bilinen dörtlüklerin esas olduğu nazım şekilleri
III. Şiirleri müzik eşliğinde ve gerektiğinde irticalen icra ve hatta bu icralara eşlik eden semah
Yukarıdaki öncüllerden hangisi veya hangileri Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatından Ozan-baksı edebiyat geleneğinden alınan geleneksel unsurlar arasında değildir?
Yalnız I. |
Yalnız II. |
Yalnız III. |
I. ve III. |
II. ve III. |
Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı geleneğinin Yesevî başta olmak üzere Hakim Süleyman Ata ve diğer takipçileri olan bu ilk şâirlerin ozan-baksı edebiyat geleneğinden pek çok geleneksel unsuru aldıkları görülür. Ozan-baksı edebiyat geleneğinden alınan geleneksel unsurlar arasında sanatçı kişiliğe geçişi sağladığına inanılan rüya motifi veya ilahî bir ilhamla eser yaratma inancı; hece ölçüsü, bu ölçüyle yaratılan koşuk/koşma adıyla bilinen dörtlüklerin esas olduğu nazım şekilleri; şiirleri müzik eşliğinde ve gerektiğinde irticalen icra ve hatta bu icralara eşlik eden raks gibi unsurlar vardır.
9.Soru
I.Budizm, yaklaşık 2500 yıl önce Buda olarak bilinen Prens Siddhata Gomata tarafından kurulmuştur.
II.Temel inancı olan tenasüh gereğince canlılar Nirvana’ya ulaşıncaya kadar öldükten sonra değişik bedenlerde birçok kez dünyaya gelirler.
III.Budizm M.S. III-IV. yüzyıllarda Doğu Türkistan’da kurulan manastırlarla önce Karluk Türkleri arasında yayılmaya başlamıştır. Daha sonraları Göktürk Kağanı Böğü Han Budizm’i kabul etmiş ve Budizm’in Türkler arasında yayılması yaygınlaşmıştır.
Yukarıdaki öncüllerde Budizm ile ilgili verilen bilgilerden hangisi veya hangileri doğrudur?
Yalnız I. |
Yalnız III. |
I. ve II. |
II. ve III. |
I. II. ve III. |
Türklerin kabul ettiği ve onları en çok etkileyen dinlerden birisi de Budizm’dir. Budizm, yaklaşık 2500 yıl önce Buda olarak bilinen Prens Siddhata Gomata tarafından kurulmuştur. Temel inancı olan tenasüh gereğince canlılar Nirvana’ya ulaşıncaya kadar öldükten sonra değişik bedenlerde birçok kez dünyaya gelirler. Budizm M.S. III-IV. yüzyıllarda Doğu Türkistan’da kurulan manastırlarla önce Karluk Türkleri arasında yayılmaya başlamıştır. Daha sonraları Göktürk Kağanı Topo Han Budizm’i kabul etmiş ve Budizm’in Türkler arasında yayılması yaygınlaşmıştır.
10.Soru
Âşıkların “mahlas tapşırma” olarak adlandırdıkları uygulama aşağıdakilerden hangisidir?
Hece ölçüsüyle şiir yazma |
Ustanın çırağa bir takma ad vermesi |
Âşıkların karşılıklı olarak atışması |
Âşığın saz ile doğaçlama çalması |
Âşıkların icra öncesi selamlaşması |
Âşıkların icra töresi ve yetiştirilmesi geleneği içerisinde, usta âşıklar çıraklarının kendi başlarına bu sanatı icra edebileceklerini düşündükleri noktada onlara bir takma ad (mahlas) ve “icazet” (diploma) vererek onları bir nevî mezun ederlerdi. Ustanın çırağına takma adını verdiği bu uygulama, gelenek içerisinde “mahlas tapşırma” olarak anılmaktadır.
11.Soru
Bir sepetin, mendilin veya kutunun içine herhangi bir cisim konularak yüksekçe bir yere asılır. Bu gizlenen cismin özeliklerini yansıtan bir şiir yazılarak altına bağlanır. Askıda saklı olan cismin tahmin edilip bulunması hâlinde askı indirilir. Vaat edilmiş olan ödül verilir.
Yukarıdaki öncülde verilen aşıklık geleneğinde yapılan uygulama aşağıdakilerden hangisidir?
Muamma |
Atışma |
Dudak değmez |
Tutuk |
Askı asma |
Bir sepetin, mendilin veya kutunun içine herhangi bir cisim konularak yüksekçe bir yere asılır. Bu gizlenen cismin özeliklerini yansıtan bir şiir yazılarak altına bağlanır. Askıda saklı olan cismin tahmin edilip bulunması hâlinde askı indirilir. Vaat edilmiş olan ödül verilir bu uygulamaya askı asma adı verilir.
12.Soru
Tarikatin icra töresine göre belli bir ezgiyle belirli sayıda kalıplaşmış dini ifadeleri topluca tekrar etmek nasıl adlandırılır?
Zikir çekmek |
El almak |
Kıssa |
İlahi söylemek |
Sema yapmak |
Tarikatin icra töresine göre belli bir ezgiyle belirli sayıda kalıplaşmış dini ifadeleri topluca tekrar etmek "zikir çekmek" olarak bilinir.
13.Soru
Dede Korkut Hikayeleri için Türk edebiyat tarihinin bütün ürünlerinden daha ağır bastığını söyleyen Türkolog kimdir?
Mehmet Fuad Köprülü |
Hoca Ahmet Yesevi |
Muharrem Ergin |
Orhan Şaik Gökyay |
Kilisli Rıfat Bilge |
Rıfat Bilge 1916 da Dede Korkut Hikayelerinin yayınlanmasını sağlayan kişidir. Muharred Ergin ve Orhan Şaik Gökyay iki nüshayı da okuyarak çalışmalar yapmışlardır.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Türk sözlü edebiyatında yer alan seyirlik türlerden değildir?
Meddah |
Karagöz |
Orta oyunu |
Kukla |
Oturak |
Türk sözlü edebiyatında yer alan seyirlik türler Köy Seyirlik Oyunları, Meddah, Karagöz, Orta Oyunu ve Kukla şeklinde sıralanabilir. Seyirlik türlerin hepsi birer gösteridir Oturak ise usullü ezgiler grubuna dahil olan bir türkü türüdür ve söylemliktir.
15.Soru
I.İslamiyet öncesi Türk edebiyatı
II.İslam uygarlığı etkisindeki Türk edebiyatı
III.Divan edebiyatı
IV.Batı uygarlığı etkisindeki Türk edebiyatı
Yukarıdaki öncüllerde verilenlerden hangisi veya hangileri Mehmed Fuad Köprülü’nün yaptığı Türk edebiyatı tarihini ilk tasnif denemesine göre Türk edebiyatı tarihinin ana dönemlerinden birisi değildir?
Yalnız I. |
Yalnız III. |
Yalnız IV. |
I. ve III. |
II. ve IV. |
Mehmed Fuad Köprülü’nün yapmış olduğu Türk edebiyatı tarihinin ilk tasnif denemesindeki dönemleri; İslamiyet öncesi Türk edebiyatı, İslam uygarlığı etkisindeki Türk edebiyatı, Batı uygarlığı etkisindeki Türk edebiyatı olarak üç ana bölüme ayırılmıştır.
16.Soru
Şiirlerini saz eşliğinde söyleyen olağanüstü güçlere sahip halk şairi, kam.
Yukarıdaki öncülde verilen tanım aşağıdakilerden hangisine aittir?
Şaman |
Baksı |
Ozan |
Emçi |
Otacı |
Şiirlerini saz eşliğinde söyleyen olağanüstü güçlere sahip halk şairi, kam. Verilen bu tanım sözlü edebiyatın önemli temsilcilerinden olan Ozan’a aittir.
17.Soru
Aşağıdakilerden hangisi “Hüner göstermeye-öğünmeye yönelik anlatım tutumunu” ifade eden mani-koşma-destanlara girmez?
Elifbalar |
Atasözü destanları |
Dudakdeğmez |
Satranç |
Öğüt verici |
Hüner Göstermeye-Öğünmeye Yönelik Anlatım Tutumu (Elifbalar, Atasözü Destanları, Dudakdeğmez, Satranç, Tecnis, Mâniler-Koşmalar-Destanlar.
18.Soru
Kamlıktan ayrılarak oluşan yeni uzmanlıklardan yug denilen cenaze törenlerinde, yas ve matem tutturmak amacıyla profesyonel ağıt söyleyiciler için kullanılan isim aşağıdakilerden hangisidir?
Ozan |
Emçi |
Otaçı |
Sınıkçı |
Sığıtçı |
Kutsal kağanlık demek bozkırda kurulan ilk Türk devleti demektir. Bu tür bir toplumsal yapı değişikliği çok daha eski zamanlarda başlamış olan toplumsal iş bölümünün belirginleşmesi ve vaktiyle hepsini kamların üstlendiği görevlerin ayrı uzmanlık alanları hâlinde yeniden örgütlenmesi sonucunu doğurmuştur. Kamlıktan ayrılarak oluşan bu yeni uzmanlıklardan bazıları “otacı” (doktor), “emçi” (ilaç yapan, eczac›), “sınıkçı” (kırık ve çıkıkları tedavi eden, ortopedisyen), “büyücü” (iyi veya kötü büyü yapan kişiler), “sığıtçı” (yug denilen cenaze törenlerinde, yas ve matem tutturmak amacıyla profesyonel ağıt söyleyiciler), “bakıcı” (kayıp olanı, suya ve aynaya bakarak bulan, falcılık yapan, gelecekten haber verenler) ve “ozan” olarak sayılabilir.
19.Soru
Türk edebiyatı tarihini ilk tasnif denemesini aşağıdakilerden hangisi yapmıştır?
Mehmed Fuad Köprülü |
Ahmet Bican Ercilesun |
Talat Tekin |
Abdulkadir İnan |
Gülçin Çandarlıoğlu |
Türk edebiyatı tarihini ilk tasnif denemesini Mehmed Fuad Köprülü yapmıştır.
20.Soru
Takşut kelimesiyle aynı kökten geldiği düşülen ve “kalabalık karşısında ezbere söylenen şiir” anlamında olan kelime hangisidir?
|
Takmak |
Küg |
Kojan |
Koşug |
Takşut: Budist Uygur metinlerinde karşımıza çıkan “takşut” kelimesi “şiir, nazım, beyit” anlamında kullanılmıştır. Takmak: Takşut kelimesiyle aynı kökten geldiği düşülen bu kelime “kalabalık karşısında ezbere söylenen şiir” anlamındadır. Küg: Ozan Aprunçır’ın bir şiirinde “şiir” anlamında kullanıldığı düşünülen bu kelime şiirin bestesi ve ezgisi anlamındadır. Kojan: En eski şekli “koşag”tan “koşan”a ve “kojong” dönüştüğü düşünülen bir edebiyat terimidir. Koşug: Günümüzde de yaygın olarak kullanılan koşma şeklinin Türk edebiyatında ilk görüldüğü biçimdir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ