Çocuğun bağlanma ihtiyacının korunması, güven duygusunun sarsılmaması için ebeveynlerin çocukla birlikte olmalarına izin verilmelidir.

Ergenler çocuklardan farklı olarak, gözlemlerinin ötesinde, çeşitli olasılıklar hakkında da düşünebilirler. Ergen, bir problemin çözümü üzerinde plan yapmaya baslar. Neden ve sonuçlara ilişkin denenceler geliştirir, test eder ve çözüme ulaşmayı başarır. Ergenin olasılıklar üzerinde düşünebilme becerisinin artması ile tümdengelimsel (bütünden parçaya) akıl yürütme becerisi arasında bir ilişki bulunmaktadır. Bu düşünce biçimine hipotetik düşünme adı verilir.

Kızamık, 6 aydan daha küçük bebeklerde görülmez. Anneden geçen antikorlar, 6 aya kadar koruma sağlarlar. 

Çocuğun yaşından daha küçükmüş gibi davranması şeklinde tanımlanan tepki regresyondur.

Ateş esnasında görülebilen bazı belirtiler vardır. İştahsızlık, halsizlik, kalp atışlarında ve solunumda hızlanma, baş ağrısı, huzursuzluk, üşüme ve titreme, terleme bu belirtilerdendir. İştah artışı ise ateş durumunda görülen belirtiler arasında yer almaz.

Doktor, ebe, hemşire, çocuk gelişimci, sağlık memuru, biyolog, psikolog, diyetisyen, fizyoterapist, ambulans ve acil bakım teknikerleri, acil tıp teknisyeni, çevre sağlık teknisyeni ve benzeri görevliler sağlık personeli sınıfını oluşturur.

Hastane personelinin ebeveynlerin korku ve endişesini ortadan kaldırmaya yönelik birçok görev düşmektedir. Ebeveynlerin zaman zaman dinlenme, kendilerine vakit ayırma gibi ihtiyaçları olacağından onlara çocuğun bakımına aktif olarak katılmaları için ısrar edilmemelidir. Ebeveynlere çocuğun bakımın aktif olarak ısrar etmek hastane personelinin görevi değildir.

Stres, vücudun çeşitli içsel ve dışsal uyaranlara verdiği otomatik tepkidir.

Ebeveynler, çocuğun ayrılık kaygısına ilişkin davranışları konusunda eğitilmelidir ve çocuktan ayrılma anında onlara destek olunmalıdır.

İfadelerden doğru olanlar I ve III numaralı ifadelerdir. II numaralı ifade ise yanlıştır.

I ve III numaralı ifadeler doğrudur. Diğer ifadeler yanlıştır. Hastalık ve ölümle ilgili kaygı, korku ve fantezilerini konuşmak, kendine özgü simgesel dışavurum yollarıyla hastalığına ilişkin duygularını aktarmasına fırsat tanımak uygun bir yaklaşım olacaktır. Kısa süreli hastaneye yatışlar ve sıradan hastane ziyaretleri dahi, ailenin günlük rutinlerinin değişmesine neden olur. Uzun süreli hastaneye yatışlar ise tutarlı kuralların konmasını ve sınırların belirlenmesini gerektirir.

Çocuğun cinsiyeti hastane yaşantısına hazırlanma sürecinin kolay veya zor geçmesini etkileyen faktörlerden biri değildir.

Çocuğa verilen hediyeler konusunda dikkatli olunmalıdır. Çok fazla hediye çocuğu endişelendirebilir. Sürekli olarak hediye alan çocuk, bir şeylerin yolunda gitmediğini düşünebilir. Sadece hediye alabilmek için olumlu davranışlar sergilemeye başlayabilir. Hediyeler, hasta çocuğun kardeşlerinin de kıskançlık yasamasına neden olabilir. Bu nedenlerle hasta çocuğa çok sık hediye alınması uygun değildir.

Fenilketonüri, fenilalalin enziminin tam ya da tama yakın (normalin % 1’inden daha az) eksikliği sonucu gelişen, erken dönemde tanı konularak tedavinin başlatılmadığı çocuklarda ağır zekâ ve gelişme geriliğine yol açan, genetik geçişli, metabolik bir hastalıktır. Akraba evliliklerinin sık olması nedeniyle Türkiye’ de de oldukça sık görülmektedir.

Travma, hiç beklenmeyen bir anda çocuğun dayanma gücünü zorlayan ya da aşan bir durum olarak tanımlanabilir. Fiziksel acıya neden olan tıbbi müdahaleler, çocukta travmatik yaşantıya neden olabilir. Travmaların oluşmasında, çocuğun olayı kendi yaşamına veya başka birinin yaşamına tehdit olarak algılaması rol oynar.

Zatürre; streptokokuspnömoni bakterisinin neden olduğu, küçük çocuklarda, ileri yaştakilerde ve kronik bir hastalığı bulunan kişilerde daha ağır seyreden, hatta ölümle sonuçlanabilen, bakteriler, virüsler ve nadir olarak parazitler tarafından oluşan akciğer enfeksiyonudur. Doğru cevap E'dir.

Çocuklar sağlıkla ilgili farklı kurkular yaşamaktadırlar. Bunlar arasında doktor, hemşire, kan aldırma, muayene olma, ilaç içme, vücut fonksiyonlarını kaybetme, kontrolünü kaybetme gibi korkular yer alır. Çocuklar iyileşme korkusu yaşamazlar.