Ruminasyon davranışı, buzağılar üç haftalığa ulaşınca görülmesine rağmen, ruminasyon zamanı 6-8 aylığa kadar erişkinlerdeki seviyeye ulaşamaz.

Ruminasyon davranışına açlık, korku, acı, endişe ve cinsel huzursuzluk durumlarında son verilebilir.

Saldırı sırasında köpeklerin kuyruklarının uyarana yönelmiş ya da yere paralel olduğu gözlenmektedir. Bu ifade hariç diğerleri saldırı davranışının unsurları arasındadır.

Otlama zamanının başlaması ve bitmesi kendiliğinden olur. Koyunlarda, sığırlarda görülen yalama hareketleri ile birbirlerine çeki düzen verme davranışı görülmez.

Yavru köpekler, en erken 12. gün itibariyle dört ayak üzerinde durabilir ve sallanarak yürüyebilirler. Bu dönem de Geçiş Dönemi’ne karşılık gelmektedir.

Evcilleşme, hayvanların vahşi yaşamdan insan kontrolü altındaki yaşama geçiş süreci olarak tanımlanabilir. Evcilleştirmenin ilk dalgası, büyük oranda günümüz çiftlik hayvanlarını ve köpek, at gibi hayvanları kapsamaktadır. Binlerce yıl boyunca bu türlere az sayıda yeni tür eklenmiş, bununla birlikte her bir türün içinde çok sayıda ırk gelişmiştir. Yakın yüzyıllarda ikinci bir dalga oluşmuş ve birçok yeni tür evcilleştirilmiştir. Bu seferki süreç tamamen insan kontrolünde olmuş, özel ihtiyaç ve isteklerle belirlenmiştir. Bu sürecin sonunda kürk hayvanları (vizon, tilki, rakun, şinşila vb.), laboratuvar hayvanları (özellikle fare ve rat) ve birçok yeni etçi tür (bufalo, devekuşları ve somon balığı) insan hizmetine girmiştir.

Mırlama

Evcilleştirmenin ilk dalgası, büyük oranda günümüz çiftlik hayvanlarını ve köpek, at gibi hayvanları kapsamaktadır. Binlerce yıl boyunca bu türlere az sayıda yeni tür eklenmiş, bununla birlikte her bir türün içinde çok sayıda ırk gelişmiştir. Yakın yüzyıllarda ikinci bir dalga oluşmuş ve birçok yeni tür evcilleştirilmiştir. Bu seferki süreç tamamen insan kontrolünde olmuş, özel ihtiyaç ve isteklerle belirlenmiştir. Sürecin sonunda kürk hayvanları (vizon, tilki, rakun, şinşila vb.), laboratuvar hayvanları (özellikle fare ve rat) ve birçok etçi tür (bufalo, devekuşları ve somon balığı) insan hizmetine girmiştir.

Melatonin ve serotonin miktarları, organizmanın dinlenme ve uyku davranışlarını etkilemektedir. Serotonin canlıda uyku halini ve süresini arttırırken, melatonin hormonunun artması uyku ve uyuşukluk durumuna neden olmaktadır. Cevap: B şıkkıdır.

Kediler renkli görmekle birlikte, renkleri ayırt etmekle ilgili öğrenme testlerinde sorun yaşamaktadırlar. Kedilerin ultrasonik sesleri algılama özellikleri, bu sesleri çıkaran fareleri yakalamada önem taşımaktadır. Koklama, kedilerde de köpeklerdekine benzer olarak iletişim açısından görme ve duymaya oranla daha büyük bir öneme sahiptir. Kediler bıyıkları sayesinde çevreden önemli bilgiler almaktadır. Kedilerde duyguların ifadesinde pupilla (göz bebeği) reaksiyonları çok önemlidir. İris ve pupilla renkleri arasındaki kontrast, bu reaksiyonun görülmesi açısından önem taşımaktadır.

Ön dişlerin gösterilmesi, kuyruk uyarana yönelmiş ya da yere paralel, göz teması, ensede tüyler dikilmiş bu davranışların hepsi saldırı unsurludur. Fakat ön dişlerin gösterilmesi savunma unsurludur.

Köpeklerde kulakların geriye doğru yatık olduğu davranış biçimi savunma davranışına işaret eder.

İlişkisel olmayan öğrenmenin, alışkanlık ve duyarlılaşma olmak üzere iki çeşidi vardır. Alışma, öğrenmenin en basit formudur.

Otlama sırasında gezilen mesafe bir günde ortalama 4 km kadardır ve bu durum gün ışığı ile de ilgilidir. Eski meralarda otlayan sığırlar, yeni meralarda otlayanların iki katı kadar fazla yol kat ederler.

Sığırlar, Bovidae familyasına ait, dünyanın hemen her tarafında yaşayan, geviş getiren, ot yiyen, boynuzlu büyükbaş hayvanlardır. Evcil boğa (Bos taurus), Tibet
sığırı, Hint mandası, Misk sığırı, Yaban sığırı gibi türleri mevcuttur. Doğru cevap D seçeneğidir.