Boşanma davası kişilik haklarını koruyan davalardan biri değildir. Doğru cevap B'dir

Kamu haklarından olan Pozitif Statü Hakları, isteme hakları olarak da bilinmektedir. Bu hakları ailenin korunması, sosyal güvenlik hakları olarak değerlendirebiliriz. Kamu haklarını, Negatif Statü Hakları, Pozitif Statü Hakları ve Aktif Statü Hakları olarak grupladığımızda Pozitif Statü Hakları'nın burada en önemli farkı devletten bu hakkın korunması için olumlu bir eylem bekleniyor olmasıdır. Yani hak ihlal etmesi için çoğu zaman sadece bir kaçınma eyleminde bulunması yeten devletin burada devreye girerek insanlara uygun şartlar yaratması beklenmektedir. Doğru cevap B'dir.

Haklar, aslen, devren ve tesisen olmak üzere üç şekilde kazanılmaktadır.

Yaptırımın aktif işlev ve pasif işlev olmak üzere iki temel işlevi vardır.

Hukuki olayların en önemli ve büyük bir kısmı insanların davranışları sonucu ortaya çıkar. Ancak insanların her davranışı mutlaka hukuki sonuç doğurmaz. Örneğin, insanın yemek yemesi, uyuması kural olarak hukuki sonuç doğurmaz. Bu nedenle hukuk düzeni, sadece hukuki sonuç doğurmaya elverişli insan davranışlarına hukuki sonuç bağlamıştır. İşte hukuk düzeninin hukuki sonuç bağladığı insan davranışlarına hukuki fiil denir. Örneğin, insanın alışveriş etmesi, ev kiralaması, arkadaşına ödünç para vermesi, evlenmesi hukuki sonuç doğurmaya uygundur. Ayrıca hukuk düzeni insanların, davranışlarına hukuki sonuç bağlamasını isteyip istememeleri ile ilgilenmez. Bir kişinin diğer bir kişiyi yaralaması durumunda da yaralama fiiline hukuki sonuç bağlamış ve yaralanan kişiye tazminat talep etme hakkı tanımıştır. Kişinin davranışlarına hukuki sonuç bağlanmasını isteyip istememiş olması hukuk düzenince dikkate alınmaksızın hukuki sonuç bağlamıştır. İnsanları hukuki sonuç doğuran davranışlarının hepsi de hukuk düzenine uygun değildir. Bazı insan davranışları hukuk düzenine uygun olmadığı yani aykırı olduğu halde hukuki sonuç doğurabilir. Bu nedenle hukuki fiiller, hukuka uygun fiiller ve hukuka aykırı fiiller olmak üzere ikiye ayırarak incelemek gerekir. Ayrıca hukuk düzeni, kişilerin, herhangi bir hukuki sonuca yönelik olmayan, sadece dış dünyada bir değişikliğe yol açan iş ve emek açıklamalarına maddi fiil adı altında bir sonuç bağlamıştır.   

A, B, C ve E seçeneğinde verilen önermeler yanlış olup doğru önerme D seçeneğinde yer almaktadır. Ölüm kişiliği kesin bir biçimde sona erdirir ve ölüm olayının gerçekleşmesi ile birlikte ölenin hak kazanması ya da borç altına girmesi söz konusu olmaz. Buna göre doğru cevap D seçeneğidir.

Anayasa ile güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulabilir. Dolayısıyla her türlü hak ihlalinde bireysel başvuru yapma imkanı yoktur.  

Kişinin sağlığı, ismi, onuru, vücut bütünlüğü, resmi o kişinin sahip olduğu kişilik haklarındandır. Bir kişinin sahip olduğu; miras hakkı, ayni haklar, alacak hakları ve fikri haklar o kişinin malvarlığı hakları kapsamındadır. Doğru cevap A'dır. 

Hukuk düzeninde kuralların ihlali halinde öngörülen yaptırımların bu işlevleri layıkıyla yerine getirebilmesi ise bir takım koşulların varlığına bağlıdır. Bu bağlamda yaptırımın etkinliği, onun türü ve içeriği (niteliği), miktarı(niceliği), uygulanabilirliği ve takibatın etkinliği gibi unsurlara bağlıdır. Bu unsurlarda önemli ölçüde eksiklik bulunması halinde, yaptırımın etkinliği de söz konusu olmayacak; bu durumda da ondan sahip olduğu işlevleri yerine getirmesi beklenemeyecektir.

Uyuşmazlık yargısı, Anayasa’nın 158. maddesinde düzenlenmiştir. Bu yargı türü, farklı yargı kollarına ait
iki yargı yeri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını ortadan kaldırarak belirsizliğe son verir.

1928 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle devletin dininin İslam olduğuna ilişkin hüküm kaldırılmıştır. Doğru cevap B'dir.

Medeni Kanunun 10. Maddesinde belirtilen şartlara sahip bir kişinin fiil ehliyetinin bulunduğu kabul edilir. Buna göre bir kişinin fiil ehliyetine sahip olabilmesi için; ergin olması, ayırt etme gücüne sahip olması ve kısıtlı olmaması şartlarına sahip olması gerekir. Doğru cevap E' dir.

Manevi tazminat davası, kişilik haklarına hukuka aykırı saldırıdan doğan acı, elem ve ızdırabın telafisi amacını güder.

Mal rejimine ilişkin bir uyuşmazlıkta görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. 

Anayasa’nın İkinci Kısmı “Temel Haklar ve Ödevler” başlığını taşır, işte burada bahsi geçen temel haklar, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sı tarafından öngörülmüş ve de düzenlemeye kavuşturulmuş Kamu Hakları olmaktadır.

Hak kavramını açıklamayı amaçlayan teorilerinden ilki Jhering tarafından geliştirilmiş olan “Menfaat Teorisi”dir.

Seçeneklerin tümü veli ya da vasi tayin edilmesiyle kişinin mutlak hakimiyet hakkının bir başkasına geçmesi için yeterlidir. Doğru yanıt E'dir.

İlk derece mahkemeleri, bir uyuşmazlığın çözümü için ilk başvurulması gereken mahkemelerdir. İlk derece mahkemeleri, genel ve özel mahkemeler olarak ikiye ayrılır. Genel mahkemeler, belirli kişi veya kişi grupları ya da belirli işlerle sınırlandırılmamış uyuşmazlıkları çözen mahkemelerdir.

Kişilik hakları, ilgili kişinin malvarlığı kapsamında değerlendirilemeyen manevi varlıklarını koruyan haklardır. Bu haklar vasıtasıyla hukuk düzeni o kişinin manevi çıkarlarını korumayı amaçlamaktadır. Kişilik hakları kişiyle ve onun kişilik alanıyla çok yakından ilgili olan haklardır. Para ile ölçülemeyen varlıkları koruyan bu hakların başkasına devri mümkün değildir. Yine miras yoluyla başkalarına geçirilmeleri de mümkün değildir. Kişinin ölümü ile kişilik hakkı da sona erecektir. Kişinin sağlığı, ismi, onuru, vücut bütünlüğü,resmi o kişinin sahip olduğu kişilik haklarındandır. Doğru cevap C'dir.