Yanıt Açıklaması: İçişleri bakalnlığı, ilçe mahalle danıştay gibi birimlerin tüzel kişiliği vardır ancak Baro nun tüzel kişiliği yoktur.

Yanıt Açıklaması: İdare , merkezi idare ve yerinden yönetim kuruluşları şeklinde teşkilatlanmıştır. Merkezi idare ise kendi içinde başkent ve taşra teşkilatı olmak üzere ikiye ayrılır. Sorunun doğru cevabı, il özel idareleridir. İl çzel idareleri, merkezi idarenin taşra teşkilatında yer almaktadır.

Yanıt Açıklaması: Tek yanlılık ya da icrailik, idarenin karşı tarafın irade beyanı olmaksızın hukuki sonuç doğuran işlemler yapabilmesidir. Re'sen icra ise, bir idari işlemin mahkeme icra dairesi vb. gibi bir aracıya ihtiyaç olmaksızın uygulayabilmesidir. Dolayısıyla olayda alınmış bir karar idare tarafından uygulandığından, kararın re'sen icrası söz konusudur. Hukuka uygunluk karinesi, bir idari işlemin aksi mahkeme kararı ile tespit edilene kadar hukuka uygun kabul edilmesidir. İçtihadi nitelikte olma ise idare hukuku kurallarının çoğunlukla yargı kararları sonucu ortaya çıkmasını ifade eder.

Yanıt Açıklaması: Merkez idarenin başkent teşkilatında yer alan bu kuruluşlar içerisinde 'yardımcı kuruluşlar'dan biri olarak sınıflandırılan Sayıştay, hem yagısal hem de idari göreve sahiptir. Yargısal görevi, sorumluların hesap ve işlemlerinden kamu zararına yol açan hususları kesin hükme bağlama olup, idari görevleri ise, denetim ve görüş bildirme görevi olarak ikiye ayrılır. Bu nedenle sorunun doğru cevabı B şıkkıdır.

Yanıt Açıklaması:

(I) Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı hâllerde, gerçek karşılığı üzerinden devletleştirilebilir. (II) Bir faaliyetin, kamu hizmeti hüviyeti kazanması için kamusal bir irade açıklanması ve/veya kural konulması gerekir. (III)  Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan kıyılar, doğal ve tarihi zenginlikler ve kaynaklar, ormanlar, özelleştirilemezler. Soruda verilen önermelerin hepsi doğru niteliktedir. Doğru cevap E'dir. 

Yanıt Açıklaması: Kamu kurumları özerk kurumlardır. Kamu kurumlarının üzerinde hiyerarşik denetim denetim yoktur.

Yanıt Açıklaması:

Anayasanın 87. maddesine göre; “Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; bütçe ve kesin hesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek; milletlerarası anlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen

Yanıt Açıklaması: 5393 sayılı Belediye Kanunu md.3-a'ya göre; belediye, “belde sakinlerinin mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi”dir. Belediyeler, belirli bir coğrafi bölgenin değil, il özel idarelerinin aksine, insanların topluca oturdukları, kendisine belde ismi verilen birbirine yakın evlerden oluşmuş belirli ve sınırlı yerleşim birimlerinin idare teşkilâtıdır. İl özel idaresi ise, il sınırları ile çevrili bir coğrafi alanda yaşayan insanların orada yaşamalarından kaynaklanan ortak ihtiyaçlarını karşılamak için kurulmuş kamu tüzel kişiliğine sahip yer yönünden yerinden yönetim kuruluşudur.

Yanıt Açıklaması: Yer yönünden yerinden yönetim kuruluşlarına kısaca mahallî idareler veya yerel yönetimler de denir.

Yanıt Açıklaması: Kaymakam ve bucak müdürü arasında hiyerarşik bir ilişki vardır.

Yanıt Açıklaması: Anayasaya göre konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilmez.

Yanıt Açıklaması: İdarî vesayet istisnai nitelikte bir yetkidir.

Yanıt Açıklaması:

İdare Hukukunun Özellikleri
İdare hukuku kapsamındaki işlem ve eylemlerde kamu yararı egemendir. İdare hukuku kamu hukukunun bir dalıdır ve bir statü hukukudur. İdarenin yetki ve görevleri önceden belirlenmiş kurallar çerçevesinde yürütülür. İdarenin tutum, davranış ve işlemlerinin idare edilenler açısından nesnel, adil ve güven sağlayıcı özellikte olması hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir. İdare hukuku, kamu yararı ile bireyin hak ve hürriyetlerini bağdaştırıp bunların birlikte karşılanmasını amaçlayan kamu hukukunun bir dalıdır. İdare hukukunda kamu yararı kavramının etkinliği, idare hukukundaki durumların kuralsallığı ve tek yanlılığını ortaya koymaktadır.

Yanıt Açıklaması: Yer yönünden yerinden yönetim kuruluşlarının organları, yerel seçimlerle iş başına gelen kamu tüzel kişileridir. Belediyeler, il özel idareleri, köylerin organları yerel seçimler sonucu seçilerek iş başına gelir. Bu nedenle A şıkkı doğru cevaptır.

Yanıt Açıklaması: Anayasanın 108. maddesi uyarınca, idarenin hukuka uygunluğunun, düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin sağlanması amacıyla doğrudan doğruya Cumhurbaşkanlığına bağlı Devlet Denetleme Kurulu oluşturulmuştur.

Yanıt Açıklaması:

İdare hukukunun kaynakları başta anayasa olmak üzere kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi gibi bir kısmı düzenlediği alanlar itibariyle uyulması zorunludur. Bu tür kaynağa bağlayıcı kaynak denir. İdare hukukunun kaynaklarının bir kısmı da hukuki çözümlerin oluşturulmasında aydınlatıcı, yol gösterici, yönlendirici ve yardım edici bir işlevi yüklenmiştir. Bu tür kaynaklara da yardımcı kaynaklar denir. Yargı kararları =(içtihat) ve öğreti bu anlamda yardımcı kaynaktır.

Yanıt Açıklaması:

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlıdırlar.

Yanıt Açıklaması: İdare, yürütme organının bir parçasıdır.Yürütme organının içinde yer alan Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu, Başbakan ve bakanlar idare kavramına kural olarak dâhil değildir. Kısaca idare, yürütme organının Bakanlar Kurulu, Başbakan ve bakanlar dışında kalan kısmıdır.Ancak idare organının yasama ve yargı organlarıyla hiçbir bağı bulunmaz. Bu nedenle D şıkkında b-verilen bilgi yanlıştır.

Yanıt Açıklaması: Vatandaşlara sunulacak kamu hizmetlerinin, doğrudan doğruya devlet tarafından yürütülmesi merkezden yönetim sistemi anlamına gelir. Bölgeler arası eşitsizliğin artması, yerel yönetimlerin partizanca uygulamalarına yol açılması, mali denetim sorunları ve hizmetin yürütülmesinde aksaklıklar ortaya çıkması yerinden yönetimin sakıncalarıdır. Bürokrasi ve kırtasiyeciliğin artması ise merkezden yönetimin sakıncalarındandır.

Yanıt Açıklaması:

16 ve 24 Ağustos 1790 tarihli kanunlarla idari etkinlikleri allak bullak eden adli yargının denetimi yasaklanmıştır.