Satışa yönelik pazarlama anlayışına sahip işletmeler bu şekilde düşünürler.

Modern yönetim yaklaşımı sistem yaklaşımından ve durumsallık yaklaşımından oluşmaktadır. Bu yaklaşımların temelinde; işletme olarak adlandırılan bütünün, kendisini meydana getiren unsurlarına analiz yoluyla ayrılması ve bu unsurların teker teker ele alınıp ayrıntılı olarak incelenmesinden sonra, sentezle bütünün (işletmenin) yeniden oluşturulması bulunmaktadır. Böylece işletme olarak adlandırılan bütünün “özü” anlaşılabilir. Yönetim süreci yaklaşımı ve bilimsel yönetim yaklaşımı klasik yönetim yaklaşımlarıdır. Örgütsel ekoloji yaklaşımı ile işlem maliyeti yaklaşımı ise, güncel yönetim yaklaşımlarıdır

Üretim sistemleri tarihsel gelişmeler göz önüne alınarak sınıflandırıldığında, el işçiliği sistemini, ev işçiliği sistemini, imalathane sistemini ve fabrikasyon sistemini sayabiliriz. Gelişmiş teknik araç ve gereçler kullanılmadan el becerisine dayanarak yapılan üretime el işçiliği sistemi adı verilmektedir. Bu üretim sistemi endüstri öncesi dönemde üretilen ürünler için geçerli bir tekniktir. Ev işçiliği sisteminde üretim halı, tekstil, oyuncak, süs eşyası gibi belirli alanlarda uzmanlaşmış ve el becerisine sahip kişilerin kendi yerlerinde çoğu zaman da evlerinde gerçekleşmektedir. Bu üretim sistemleri içerisinden imalathane sistemi el işçiliğine dayalı üretimin evler yerine orta büyüklükteki işletmelerde daha yüksek miktarlarda gerçekleştirilmesine dayalıdır. Fabrikasyon sisteminde, imalathane sisteminin aksine büyük çaplı üretim geniş kitlelerin talebini karşılamak üzere kurulan bir üretim sisteminde gerçekleştirilmektedir. Sürekli üretim sistemi ise, üretim miktarına ve akışına göre yapılan farklı bir sınıflandırmaya dâhildir.

Bir işletmenin hitap edeceği hedef pazarını ya da pazarlarını seçmesi ve bu hedef pazarın istek ve ihtiyaçlarını en iyi biçimde karşılayacak pazarlama karmasını oluşturması kavramına pazarlama stratejisi denilmektedir.

Pazar bölümleme çeşitli ölçülere göre yapılmaktadır. Pazarın benzer özellikler taşıyan ülkelere, bölgelere ve şehirlere göre bölümlenmesi coğrafi bölümlemedir. Nüfusun yaş, cinsiyet, meslek gibi demografik ölçütlerine göre bölümlenmesi demografik bölümlemedir. Tüketicilerin ürüne karşı tutumları, üründen bekledikleri fayda, ürün kullanım sıklığı gibi ölçütlere göre bölümlenmesi davranışsal bölümlemedir. Tüketicilerin kişilikleri ve yaşam tarzları dikkate alınarak yapılan pazar bölümlenmesi ise psikografik bölümlemedir.

Ürün konumlandırması, bir ürünün tüketicilerin zihninde rakip ürünlere kıyasla nasıl bir yere sahip olduğunu gösterir. Ürüne yönelik pazarlama, tüketicilerin en kaliteli, en yenilikçi ve en yüksek performanslı ürünleri tercih edeceklerini, dolayısıyla bu tür ürünleri satmak için ekstra bir çaba göstermeye gerek olmadığı görüşünü yansıtır. Bir ürünün tüketiciler tarafından algılanan performansının, beklenen performansını karşılamasına müşteri tatmini denir. Topluma yönelik pazarlama anlayışı, pazarlama uygulamalarının uzun dönemde tüm toplum üzerindeki sonuçlarını düşünen ve tüketicinin kısa dönemli tatmini ile toplumun uzun dönemli refahı arasındaki çatışmaları da göz önüne alan anlayışı ifade eder. Pazarlama stratejisi ise, bir işletmenin hitap edeceği hedef pazarını ya da pazarlarını seçmesi ve bu hedef pazarın istek ve ihtiyaçlarını en iyi biçimde karşılayacak pazarlama karmasını oluşturmasını içerir.

Sermaye yapısı en basit şekilde, işletme faaliyetlerinin finansmanında kullanılan borç ve öz sermayenin bileşimine verilen addır. İşletmeler risk ve getiri arasında denge kuran, borç ve öz sermaye bileşimi ile faaliyet gösterdikleri takdirde sermaye maliyetleri azalacak ve piyasa değerleri yükselecektir. Diğer bir anlatımla işletmelerin sermaye yapıları, sermaye maliyetini en aza getirecek şekilde oluşturulmalıdır.

Bu özelliklerin hepsi proje tipi üretimin özellikleri arasındadır.