İşletmenin büyüklüğünü gösteren farklı birtakım ölçütler geliştirilmiştir. Bu ölçütlerin hangisinin kullanılacağı, işletme büyüklüğü ile ilgilenenlerin odaklandığı konuya göre değişir. İşletmenin sektöründeki veya genel ekonomideki rolüne odaklanılırsa işletmenin aktif büyüklüğü, toplam satış hasılatı veya pazar payı gibi göstergeler kullanılabilir. Bazı sektörlerde işletmeler sermaye yoğun teknoloji ile faaliyet gösterirken bazı sektörlerde işletmeler iş gücü yoğun teknolojilerle faaliyet gösterir. İş gücü yoğun işletmelerde personel yönetimine yönelik sistemler tasarlanması amacıyla işletme büyüklüğü ölçülmek isteniyorsa çalışan sayısı büyüklük ölçütü olarak ele alınabilir.

Özel işletme: Üretim araçlarının mülkiyeti özel şahısların elinde bulunan işletmedir.
Net satış hasılatı: Bir işletmenin brüt satışlarından satış iskontoları ve iadeleri ile diğer indirimlerin düşülmesi sonucu bulunan tutardır.
Müteselsil sorumluluk: Birden çok kişinin aynı borçtan dolayı borçlu oldukları zincirleme borç ilişkisinde her borçlunun söz konusu borcun kendine düşen payı kadar değil borcun tamamından sorumlu olması hâlidir.
Komanditer ortak: Sorumluluğu şirketteki sermaye ile sınırlı olan ortaktır. Şirketin yönetimine seçilemez. Gerçek ve tüzel kişi olabilir.
Hisse senedi: Anonim şirketlerde ortakların sermaye paylarını temsil eden belgedir. Pay senedi olarak da adlandırılır.

İşletme kurma kavramı işletmecilik literatürüne “yatı­rım” biçiminde girmiştir.

Niceliksel Ölçütler

- Çalışan sayısı

- Sermaye miktarı

- Yatırım miktarı

- Satışlar

- Kullanılan girdi miktarı

- Üretim kapasitesi ve miktarı

- Makine ve tezgah sayısı

- Harcanan enerji miktarı

- Pazar payı

- Kullanılan arazinin alanı

- Harcanan enerji miktarı

- İşgörenlere ödenen ücretler

Niteliksel Ölçütler

- Yönetim biçimi

- Pazarlık gücü

- Hukuksal yapı

- Örgüt yapısı

- Pazar yapısı (bölgesel, ulusal, uluslararası)

- Sermaye yapısı

İşletmelerin sosyal sorumluluklarının yerine getirilmesi, işletmelerin topluma karşı olan ekonomik ve sosyal sorumluluklarının karşılanması yanında, yükümlülüklerinin yerine getirilmesi ölçüsünde bir sosyal kabulün oluşmasına da katkıda bulunmaktadır.

Ekonomistler, bu dört temel girdiyi ifade etmek için üretim faktörleri terimini kullanır; doğal kaynaklar, sermaye, insan kaynakları ve girişimcilik. 

E seçenğinde verilen tanım Ölçek ekonomisi değil Gig ekonomisinin tanımıdır.

Ekonomik Kapasite: Üretim yöntemi (tekniği) değişmediğinde, bir işletmenin minimum maliyetler düzeyinde üretebileceği ürün miktarı olarak tanımlanır.

New York'ta yer alan ve borsada oldukça aktif olan The Wall Street fenomeni, küreselleşmenin oluşumunda doğrudan etkili değildir. 

İşletmelerin küresel bir işletmeye dönüşürken küresel çapta bir strateji oluşturmaları gerekmektedir. Küresel çapta strateji oluştururken bazı stratejik boyutlar arasında tercih yapmalıdır. Bu stratejik boyutlar aşağıdaki gibi sıralanabilir (Eren, 2004: 260);

a) Pazar katılımı: Küresel işletmeler, gitmeyi düşündükleri ülkeleri küreselleşmeye yaptığı katkıya bakarak seçmektedir. Elektrolüks bu yöntemi uygulayarak kendini geliştirmiştir.
b) Ürün arzı: Küresel işletmeler ürün stratejilerini belirlerken yerel pazara uyum sağlayan, dünya standardı olan ürünler tercih etmektedir. Buna örnek olarak gelişmekte olan ülkelerin havaalanlarının kısa ve yumuşak zeminlerine özel olarak uyarlanmış Boing 737 uçakları gösterilebilir.
c) Değer katma faaliyetlerinin yeri: Küresel işletmeler değer zincirini kırarak her bir faaliyeti farklı bir ülkede gerçekleştirmek yoluyla maliyetlerini düşürebilir.
d) Pazarlama yaklaşımı: Küresel işletmelerin pazarlama stratejilerinde pazarlama karması elemanları, ülke bazında değil tüm dünya bir bütün olarak görülüp aynı düzeyde uygulanır.
e) Rekabet hareketleri: Küresel işletmelerde rekabet, aynı anda ve sistematik bir şekilde yapılmaktadır. Bir ülkedeki rakibin kaynaklarının tükenmesi için atak yapılabilir.
f) Küresel stratejiden melez stratejiye geçiş: Melez stratejilerde, ülkelerdeki işletmeler faaliyetlerini bir uluslararası merkezden yürütmekle kalmamakta, birbirleriyle de ilişkide bulunmaktadır.

Uluslararası ölçekte faaliyet gösteren bir işletme uluslararası, çok uluslu, küresel ve uluslar ötesi olmak üzere dört farklı şekilde karşımıza çıkabilmektedir. Çok uluslu işletme iki ya da daha fazla ülkede pazarlama, üretim, AR-GE gibi faaliyetlerde bulunan, bir merkezden yönetilen, yurt dışı gelirleri toplam gelirlerinin %25-30’ini oluşturan işletmelere denilmektedir. Çok uluslu işletmelerde ana ülke baskın konumdadır. Soru kökünde verilen işletmenin de bu özelliklere sahip olduğu görülmektedir. Doğru yanıt C'dir. 

İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), 1947 yılında İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’nın yeniden yapılandırılması için ABD ve Kanada’nın Marshall Planı’nın koordinasyonunu sağlamak amacıyla oluşturduğu bir kuruluştur. OECD’nin en temel görevi makroekonomik incelemeler yapmaktır. Doğru yanıt C'dir. 

İşletmenin yardımcı fonksiyonları, finansman, muhasebe, insan kaynakları, halkla ilişkiler ve araştırma-geliştirme ve inovasyon olarak sıralanabilir.

Dünya Bankasının görevleri arasında aşırı yoksulluğu sona erdirmek, 2030 yılına kadar dünya nüfusundaki yoksulluk oranını %3’e düşürmek, ortak refah düzeyini geliştirmek, her ülkede yaşayan en yoksul insanların %40’ının gelirinde artış sağlamak sayılabilir. 

Bir Tedarik Zinciri Ürünlerin; tedarikçiler, üreticiler, toptancılar, dağıtımcılar, perakendeciler ve nihai olarak tüketiciler arasındaki hareketi sağlayan ilişkiler ve bağlantılar bütünüdür

Küreselleşmenin daha fazla hız kazanmasına neden olan diğer bazı gelişmeler ise şu şekilde sıralanabilir.
1. Teknolojik gelişmelerdeki ve teknoloji kullanımındaki artış,

2. Sınır ötesi ticaretin ve kaynak hareketinin serbestleşmesi,
3. Uluslararası ticareti destekleyen hizmetlerdeki gelişmeler,
4. Tüketici baskısının giderek büyümesi,
5. Küresel rekabetin her geçen gün artması,
6. Politik durumlardaki değişimler,
7. Geniş bir alana yayılmış uluslararası iş
birlikleri

İlgili açıklama, tedarik zinciri kavramına aittir. Doğru yanıt E seçeneğidir.

İşletmenin bilgi sistemleri içerisinde yer alan ekonomik kaynaklar; insan, para, malzeme, makinalar, arazi, tesisler, enerji ve bilgidir. İşletme süreçleri; Ürün ve hizmetleri pazarlama, geliştirme, üretme ve dağıtma, Müşteri Destek Hizmetleri ve Diğer Süreçler; Ürün ve hizmetler ise ürünler, hizmetler, ödemeler, katkılar, bilgi, diğer etkilerdir. Doğru cevap E'dir. 

insan kaynakları planlaması, çalışanların seçimi ve yerleştirilmesi, eğitimi ve geliştirilmesi, çalışanların performansının değerlendirilmesi, iş yerinde çalışanların ücret ve maaş yönetimi, endüstriyel ilişkiler, iş güvenliği ve işçi sağlığı olarak sıralamak mümkündür