İthalatçı firma, mal bedelini ihracatçı firmanın bankasına gönderir.Doğru cevap ''A'' şıkkıdır.

Akreditif; ihracatçının, yurt dışına sattığı mal ile ilgili sevk vesaikinin ithalatçının bankasınca akreditif işlemlerine aracılık etmesi için belirlenen ülkesindeki bir bankaya teslimini müteakip, vesaiklerin akreditif şartlarına uygunluğunun saptanması üzerine mal bedelini tahsil etmesine imkan sağlayan bir kredi işlemidir. Satıcı ve alıcı arasına bankaların dahil edilmesi, satıcının malını sevk etmesinden sonra malının bedelinin tahsilini kolaylaştırmakta ayrıca satış sözleşmesi şartlarına uyulmaması durumunda alıcının bir rizikoya girmemesini de sağlamaktadır. Akreditif, şartlı bir banka garantisi olup lehtara akreditif şartlarına uyduğu takdirde, mal veya hizmet bedelinin ödeneceğini taahhüt eder.

Türkiye açısından dış ticaretinin gelişimi iki dönemde açıklanabilir; korumacı dış ticaret politikalarının uydulandığı dönem (1923-1980) ve ihracata dayalı ticaret politikalarının uygulandığı dönem (1980 sonrası). 1923-1929 dönemi Türkiye’nin dış açık verdiği yıllardır. Bunun nedeni ise ticari serbestinin fazla olmasıdır. 1929 yılında ithalat kısıtlaması ile negatif etki telafi edilmeye çalışılmıştır. Sonuç olarak Türkiye 1940 yılına kadar istisnai yıllar hariç dış ticaret fazlası vermiştir. Bu dönem itibariyle Türkiye’nin ithalattaki artış seviyesi ihracatındaki artıştan çoktur. Türkiye bu konuda ihracatı artırma buna mukabil ithalatı azaltmaya yönelik uygulamalara gitse de başarılı olamamıştır. Çünkü Türkiye’nin üretiminde kendi kaynaklarından mamul, yarı mamul ve ham madde kullanımı düşük ancak, ithal girdi kullanımı fazladır.

Serbest bölgelerin sağladığı yaralar yanında bazı sakıncalarının da olacağı açıktır. Bunlar;

• İthalat baskısı yaratma
• Yasa dışı faaliyetlerde meydana gelebilecek artış
• Çevre kirliliği yaratması
• Yerli firmalara serbest bölgelerdeki firmaların rakip olması şeklindedir.

Sürekli dampingi tercih eden üreticilerin amacı ölçek ekonomilerinden yararlanarak üretim kapasitelerini artırmaktır. Bunu saglamak için sabit giderlerini yerel piyasalara yaptıkları satışlardan tolere ederek dış piyasalarda ürünlerini marjinal maliyetlerini aşan ya da en azından başa baş bir fiyatla satarlar. Buna göre doğru cevap D seçeneğidir.

Peşin ödeme, ihracat gerçekleşmeden mal bedelinin ithalatçı tarafından gönderilmesi ve daha sonra satış sözleşmesi konusu olan malın sevk edilmesidir.

Transit ticaret, Türkiye dışında satılan malların Türkiye’den geçirilerek ya da geçirilmeksizin üçüncü bir ülkeye satışı suretiyle yapılan ihracattır. Alış ve satış fiyatı arasında lehte bir farkın bulunması esastır. Transit ticaret;

• Döviz tahsisi (I. öncül Doğrudur)
• Mahsup (II. öncül Doğrudur)
• Net döviz girdisi (III. öncül Doğrudur)

şekillerinden birine göre sonuçlandırılabilir. Dolayısıyla tüm öncüller doğru olup, Doğru Cevap E seçeneğidir.

Konsinye satış, gerçekte bir satış değil, satış imkanı arama yoludur. Zira malın sevki anında fiili bir satış bulunmadığı gibi malın satış fiyatı ve alıcısı da belli değildir

Muhabir nezdinde açtırılan bir akreditifle ilgili ödeme;

• Amir bankanın, muhabir nezdindeki hesabının borçlandırılması yoluyla,
• Amir banka nezdindeki muhabir banka hesabının alacaklandırılması yoluyla,
• Üçüncü bir bankanın aracılığı yoluyla,

biçiminde yapılabilir. Dolayısıyla tüm indisler doğru olup, Doğru Cevap E seçeneği olur. 

1923–1929 yılları arasındaki dönemde serbest bir ithalat politikası uygulanmıştır. Savaş öncesi dönemde kısıtlanan ithal malları talebi, savaş sonrasında artış eğilimi göstermiş ve gümrük tarifelerinin düşük olması da bu artışı güçlendirmiştir. Bu sebeple bu dönemde dış ticaret açık vermiştir. Doğru yanıt A şıkkıdır.

Akreditifli Ödeme Yöntemine göre Yapılan ihracat işlemlerinde Türkiye’deki bankanın ihracatçı firmaya akreditifin geldiğini bildirmesi ve küşat mektubu örneğini vermesi diğerlerinden önce gerçekleşir. Buna göre doğru cevap A seçeneğidir.

AB, Gümrük Birliği ile ortak sınırları içinde malların serbest dolaşımına engel olabilecek kotalar, gümrük vergileri gibi dâhili faktörleri ortadan kaldırmıştır. Ayrıca haksız rekabete karşı uygulamalar, gümrük vergileri ve teknik engeller gibi üçüncü ülkelere karşı AB’yi koruyan unsurları eşit düzeyde tutmaya yönelik ortak bir ticaret politikası oluşturma ihtiyacı duymuştur. Doğru yanıt B'dir.

İthalat işlemlerinde son aşama ise mal bedelinin ödenmesi ve taahhüt kapamadır. Doğru cevap E'dir.

Karşı Tedbir Alınabilen Sübvansiyonlar (İzin verilebilir); Anlaşma ile bu grup altında herhangi bir taraf ülkenin diğer taraf ülkelerin menfaatlerini sübvansiyonları kullanarak zarara uğratmalarını engellemeyi hedeflemektedir. Bunun için söz konusu olan ürüne uygulanan
sübvansiyon mal değerinin %5’ini geçiyorsa “ciddi zarar”’ın varlığı kabul edilir. Buna göre doğru cevap B seçeneğidir.

Gümrük Beyannamesinin Gümrük Onayı son aşamadır.

Akreditiflerde yükümlülüğün yerine getirilmesi, vesaik karşılığı olan meblağın lehtara ödenmesi olup bu işlem;

• Vesaik İbrazında Ödeme (I. öncül Doğrudur)
• Poliçe Kabullü Ödeme (II. öncül Doğrudur)
• Poliçe İştirası (III. öncül Doğrudur)
• Vadeli Ödeme (IV. öncül Doğrudur)

yardımıyla gerçekleştirilir. Buna göre tüm öncüller doğru olduğundan dolayı, Doğru Cevap E seçeneği olur.

Haksız Ticari Uygulamalara Karşı Topluluk Çıkarlarının Korunması: Bu konudaki önlemler bir yönetmelikle düzenlenmiştir. Buna göre, üçüncü ülkelerin yürürlüğe koyacakları ve uluslararası kurallara aykırı olan engellere karşı ticaret politikası kapsamında alınacak önlemler ve bu sırada uyulacak usul ve esaslar belirlenmiştir.
Buna göre, haksız uygulamalar karşısında alınacak otonom önlemler:
• Ticari imtiyazların geri alınması
• Mevcut tarife oranlarının artırılması
• İlgili ülke/ülkelere yönelik miktar kısıtlamalarının, ithalat ya da ihracat koşullarını değiştiren ya da etkileyen diğer önlemlerin alınması
• Diğer Önlemler (Ticari Yaptırımlar)dir. Doğru yanıt E'dir.

Vesaik mukabili ödeme işleminin yürütülmesinde yer alan taraflar;

• Satıcı (mudi) (Drawer)
• Yetkili banka (Remitting bank)
• Muhabir banka (Collecting bank)
• Alıcı (muhatap) (Drawee)

biçiminde ifade edilebilir. Bunlar arasında "Amir banka" yer almadığından Doğru Cevap D seçeneğidir. 

İthalat Mevzuatı hükümleri gereğince ithalatı yasak ürünler dışındaki ürünlerin ithalatı gerçekleştirilebilir. Doğru cevap A'dır.

Damping marjı, normal değerin ihraç fiyatını aştığı miktarın CIF ihraç fiyatına oranıdır. Aşağıdaki şekilde formüle edilebilir.

Soruda verilenler dikkate alındığında;

Normal değer (fabrika çıkış): 225$
İhraç fiyatı (fabrika çıkış): 205$
İhraç fiyatı (CIF) 215$
Toplam damping miktarı 20$ olup

olarak elde edilir. Dolayısıyla Doğru Cevap B seçeneği olur.