Kamu tercihi teorisinin kökeni Neoklasik İtalyan-İsveç ve Avusturya kamu ekonomisi disiplinine dayanmaktadır. Teorinin mimarı James Buchanan, 1957 yılında arkadaşları ile birlikte kurduğu Virginia Üniversitesi Politik İktisat Araştırma Merkezinde teori ile ilgili ilk kuramsal çalışmaları yapmıştır ve böylece teorinin temellerinin oluşmasında ve olgunlaşmasında önemli rol oynamıştır. 

Cumhuriyet tarihinin en büyük depremi 1939 Erzincan Depremi’dir. 

Tübitak, Kripto ve güvenlik alt yapısı tesis etme E-imza alt yapısını tesis etme Kurumların E-devlet uygulamalarını gerçekleştirme ve rehberlik etme çalışmalarından sorumludur. 

Yönetişim çok aktörlü yönetim yaklaşımı olarak görülmekte, aktörleri ise devlet, özel sektör ve sivil toplum olarak belirtilmektedir. Yönetme ve yönetişim kavramları arasında temel farklılıklar şöyledir: Yönetim kavramı hükûmet etmek anlamındadır ve hiyerarşik ve bürokratik yapıya dayalı yönetim anlayışını ön plana çıkarır; yönetişim kavramı ise yönetim sürecinde rol oynayan aktörlerle örgütler arasındaki etkileşimi ve formel ya da resmî sıfatı bulunmayan kişilerin, grupların ve kuruluşların katılımını, hiyerarşik bürokratik yapı yanında, hükûmet dışı aktörlerin de etkin bir şekilde yönetim faaliyetinde yer almasını ifade etmek üzere kullanılmaktadır. Yönetimin hiyerarşik ilişkisi karşısında yönetişimin heterarşik ilişkisi vurgulanmaktadır. Bu çerçevede heterarşi; karşılıklı ilişki ve bağımlılık hâlindeki faaliyetlerin eş güdümünü ve kendi kendini organize eden kişiler arası ağları, örgütler arası eş güdümü ve sistemler arası döngüyü içermektedir. Yönetişim kavramı, yukardan aşağı tek yanlı bir yönetim tarzı yerine hep birlikte yönetmeyi öngören bir sistemi önermektedir. Katılımcılık dolayısıyla, sivil toplum kuruluşlarının ve özel kesimin, karar almadan denetime kadar her aşamada yönetime katılması, kavramın temelini oluşturmaktadır.

Örgütleri anlamak ve örgüt davranışlarının özelliklerini incelemek amacıyla geliştirilen, iktisat ile yönetim teorisinin birleştiği ortak alan olarak değerlendirilen teori İşlem Maliyeti teorisidir. 

Yönetimin toplumsal değişime hızla yanıt verecek kapasite ve esnekliğe sahip olması, genel kamu yararını tanımlarken sivil toplumun beklentilerini de dikkate alması, yönetimin rolünü eleştirel bir sorguya tabi tutmaya istekli olması bu noktada cevap verebilirliği anlatmaktadır. ‘Cevap veren yönetim ya da hükûmet’ yaklaşımının temelinde yatan görüş, “vatandaş önce gelir” sloganı ile özetlenebilmektedir. Bu slogan, özel sektör kaynaklı ‘müşteri memnuniyeti’ yaklaşımı ile ‘vatandaş memnuniyeti’ arasındaki farkı ortaya koymaktadır. Müşteriler esas olarak kişisel arzu ve istekleri ile bunları nasıl gerçekleştirebilecekleri üzerine odaklanırken vatandaşlar ortak iyi değerler ve toplum üzerindeki uzun dönem sonuçlar üzerine yoğunlaşmaktadır. .

Yerelleşmek karar alma süreçlerinin hizmeti kullananlara yakınlaştırılmasını, rekabetin artırılmasını ve yenileştirmenin gündeme gelmesini sağlayan ilke olarak tanımlanmaktadır. 

Kamu performansı açısından bir kamu kurumu değerIendirilirken sorulması gereken sorular arasında siyasi eğilimleri takip edip etmediği yoktur. Bir kamu kuruluşu kendi görevini yaparken siyasetten uzak kalmalıdır. 

İdeal bir rasyonel kapsayıcı karar alma süreci bir idarecinin bir dizi eylemi belli bir sırayla gerçekleştirmesini gerektirir. Mantıksız seçeneklerin elenmesi bu eylemlerden birisi değildir.

Verilen tanım bireysel kariyer planlama girişimini tanımlamaktadır. 

Etik kavramı insan etkileşiminin özünü oluşturan değer, norm ve davranışlara ilişkin törel uzantılı ölçütler, evrensel ve toplumsal değerlerden beslenen ilke ve standartlardır. Ayrıca işlerin nasıl yapılması gerektiğini belirlemede kişiye yardımcı olan yönlendirici değer, ilk eve standartlar olarak da tanımlanmaktadır. 

Kamu etiği ilkelerinden saydamlık kurumsal hedeşeri, bunun için uygulanacak politikaları ve bu politikaların sonuçlarını izlemek üzere gerekli olan bilginin düzenli, anlaşılabilir, tutarlı ve güvenilir biçimde sunulması olarak tanımlanmaktadır.