Kent Sosyolojisi Final 11. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Göç ve Hızlı Kentleşme Dönemi aşağıdakilerden hangisidir?
1923-1950
|
1950-1960
|
1960-1970
|
1970-1980 |
1980-2000 |
Kentsel gelişim süreci, siyasal, ekonomik ve toplumsal ilişkiler açısından mekânsal örgütlenme, kurumsal örgütlenmeler, planlama, yasal düzenlemeler, konut ve ulaşım alanlarında ele alınmaktadır. Bu dönemler şunlardır:
Erken Cumhuriyet Dönemi: 1923-1950
Göç ve Hızlı Kentleşme Dönemi: 1950-1960
Planlı Kalkınma Dönemi: 1960-1980
Neoliberal Kentleşme Dönemi: 1980-2000
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi "kentsel solculuk" ile ilgili yanlış bir ifadedir?
1980li yıllardan itibaren büyük kentlerde etkili olmaya başlamıştır. |
Sosyal adaleti talep eden bir hareketlenmedir. |
Sol partiler içerisinde en çok CHP de gelişme olanağı bulmuştur. |
Kentsel düzeyde yaşanan eşitsizliklere dikkat çekmektedir. |
Belediyenin kentin yoksul kesimlerinin sözcüsü olmasını istemektedir. |
Büyük ölçüde orta sınıfların öncülük ettiği “kentsel solculuk” hareketi 1970’li yılların başından itibaren, büyük kentlerde etkin olmaya başlamıştır. Kentsel düzeyde yaratılan eşitsizliklere işaret edip, sosyal adalet isteyen bu hareketlenme diğer sol, partiler içinde de ifade bulmakla birlikte, asıl gelişme olanağını CHP’de bulmuştur. Bu hareketin hedefinde belediyecilik alanı vardır. Kentin yoksul kesimlerinin sözcüsü olan yeni bir belediyecilik deneyiminin öncünün yapılması temel hedeftir
3.Soru
Tarımsal desteklemede genişleme dönemi aşağıdakilerden hangisidir?
1990-1991
|
1991-1993
|
1994-1995
|
1997-1998 |
1999-2000 |
İstikrarsızlık dönemi aşağıdaki alt dö- nemler itibariyle şöyle ifade edilebilir: 1991-1993 tarımsal desteklemede genişleme dönemi 1994-1995 daralma dönemi 1997-1998 yeniden genişleme dönemi 1999-2000 yeniden daralma dönemi.
4.Soru
Yerel yönetim gelenekleri açısından, Batı ve Türkiye örneklerinin belli bir karşıtlığı temsil ettiğini, Batı ülkeleriyle kendimizi kıyasladığımızda, orada güçlü bir belediye örgütlenmesi olduğunu ifade eden isim aşağıdakilerden hangisidir?
İnalcık |
Belge |
Merrington |
Faroqhi |
Zubaida |
Belge’ye göre, yerel yönetim gelenekleri açısından, Batı ve Türkiye örnekleri belli bir karşıtlığı temsil etmektedir: “…Batı ülkeleriyle kendimizi kıyasladığımızda, orada güçlü bir belediye örgütlenmesi olduğunu görüyoruz."
Doğru cevap B seçeneğidir.
5.Soru
Mahalleleşme ve yerleşme dönemi hangi yıllar arasında ortaya çıkmıştır?
1940-1950 |
1930-1940 |
1950-1960 |
1970-1980 |
1960-1970 |
1950–1960 yılları arasında mahalleleşme ve yerleşme dönemi başlamıştır. Doğru yanıt C'dir.
6.Soru
1980 sonrasında siyasal iktidar, reel ücretlerde düşüş, sendikal haklarda ve kamu sektöründe istihdam kısıtlamasına karşılık, fiziksel mekândan taviz verilerek Toplu Konut Yasaları, gecekondulara rant paylaşım hakkı veren ıslah imar planı kavramı ve uygulaması getirilmiştir.
Yukarıda verilen bilgilerden aşağıda yer alan yargılardan hangisine ulaşılabilir?
Çıkartılan yasalar ile gecekondu sorunu çözülmüştür |
1980’lerde ithal ikame politikalardan vazgeçilmiştir |
Çıkarılan kanunlar gecekondulara yönelik son düzenlemeleri olmuştur |
Siyasal iktidarlar gecekondu sorununa yönelik popülist yaklaşımlar sergilemiştir |
Yapılan düzenlemeler ile kentleşme oranını yükseltmiştir |
Türkiye’de farklı birçok siyasal iktidar, gecekondu sorunun kökeninde yatan yapısal sorunları düzeltmek yerine getirdikleri düzenleme ile gecekondu sorunun bypass etmeyi tercih etmiştir. Soruda verilen düzenlemeler de bunlardan birini oluşturmaktadır.
7.Soru
Türkiye 1980 sonrasında nasıl bir kalkınma modeli benimsemiştir?
İhracat Odaklı Kalkınma |
Dengeli Kalkınma |
Dengesiz Kalkınma |
İthal İkamesiyle Kalkınma |
Sınırsız Emek Arzı ile Kalkınma |
Türkiye, neoliberal ekonomi politikalarının yürürlüğe girmesiyle bu döneme kadar uyguladığı “iç piyasaya dönük ithal ikamesiyle kalkınma modeli”ni terk etmiş ve 1980 sonrasında “dışa açık, ihracata yönelik bir kalkınma modeli” benimsemiştir. Doğru cevap A'dır.
8.Soru
Gecekondulara yönelik yapılan akademik çalışmalar hangi dönemde etnik kimlik, mezhep ve cinsiyet odaklı olarak gerçekleştirilmeye başlanmıştır?
1960-1970 |
1970-1980 |
1980-1990 |
1990-2000 |
2000-2010 |
Özellikle 1980 darbesi sonucunda Türkiye’de gerçekleştirilen akademik çalışmalar sınıf temelinden kimlik, cinsiyet gibi alanlara doğru çeşitlenmeye başlanmıştır. Bu durumun görüldüğü bir alanı da gecekondu üzerine yürütülen çalışmalar oluşturur.
9.Soru
İlk defa küresel ekonomi ile ortaya çıkan yeni kent oluşumunu tanımlamak için dünya kenti kavramını değil, küresel kent kavramını türeten aşağıdakilerden hangisidir?
Sassen |
Friedmann |
Geddes |
Hall |
Cohen |
İlk olarak Saskie Sassen küresel ekonomi ile
ortaya çıkan yeni kent oluşumunu tanımlamak
için dünya kenti kavramını değil, küresel kent kavramını türetmiştir.
10.Soru
Gecekondulşma hangi yıllar arası yasalaşmıştır?
1930-40 |
1940-50 |
1950-60 |
1960-70 |
1970-80 |
Cevap D, 1966.
11.Soru
Susamış olan bir kişinin susuzluğunu gidermesi için içtiği hangi bardaktaki suyun marjinal faydası en azdır?
1. Bardak |
2. Bardak |
3. Bardak |
4. Bardak |
5. Bardak |
Susamış olan bir kişi için susuzluğun giderilmesi için içilen her ilave bardak suyun marjinal faydası azalır-ikinci bardak suyun marjinal faydasının birinci
bardak sudan daha az olması-. Bu durumda 5. bardağın marjinal faydası en azdır. Doğru cevap E'dir.
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi tarihsel süreçte ortaya çıkan sosyoekonomik örgütlenme biçimlerinden biri değildir?
İlkel kolektif tarım |
Feodal tarım |
Aile tipi tarım |
Kapitalist tarım |
Postkolonyalist tarım |
Tarihsel süreçte beş farklı sosyoekonomik örgütlenme biçimi var olmuştur.
Bunlar; ilkel kolektif tarım, feodal tarım, aile tipi tarım, köylü tarımı-küçük meta
üretimi, kapitalist tarım ve sosyalist tarımdır.
13.Soru
"__________ aynı bölgeden, aynı ilden, aynı ilçeden veya aynı köyden kente göç eden insanların kentte aynı mahalleye yerleşmeleri anlamına gelmektedir."
Yukarıdaki cümleyi en uygun şekilde tamamlayan ifadeyi aşağıdakilerden hangisidir?
Kümelenme |
Hemşehrilik kurumu |
Komşuluk ilişkisi |
Kontrol mekanizması |
Şehirleşme |
Cevap A
14.Soru
“Toplumların ve kentlerin bahsedilemez bir biçimde karmaşık hale geldiğini, çıkar gruplarının çeşitlendiğini ve dağınıklaştığını, bu çerçevede de belli bir grubun kenti kontrol etmesinin mümkün olmadığını” öne süren anlayış aşağıdakilerden hangisidir?
Araççı yaklaşım
|
Hiper-çoğulculuk
|
Yapısalcı yaklaşım
|
Çoğulculuk |
Yönetimci yaklaşım |
Çoğulcu yaklaşımın son dönemlerde aldığı yeni hali olan “hiper–çoğulculuk” ya da “yeni çoğulculuk” toplumların ve kentlerin karmaşıklığından bahsederken, yerel yönetimlerin çeşitlenen taleplere yanıt vermekte yetersiz kalacağına da işaret etmektedir.
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı şehirlerinde bulunan görevli- görev eşleşmesi doğru değildir?
Subaşı - asayiş |
Eminler-muhtesipler - iktisadi-mali işleri |
Kethüdalar- esnaf örgütlerini |
İmamlar- Okul idaresi |
Mütevelliler - vakıf |
Subaşı ve benzeri statüdeki görevliler asayişi, eminler-muhtesipler iktisadi-mali işleri, kethüdalar esnaf örgütlerini, imamlar ve diğer din görevlileri mahalleleri ve cemaatleri, mütevelliler vakıfları sevk ve idare ederlerdi. İmamlar okulları idare etmezlerdi. Doğru cevap D'dir.
16.Soru
Osmanlı şehirlerinde, kıymetli madeni ve tekstil ürünlerinin alınıp satıldığı, şehirdeki sayısı bir ya da ikiyi geçmeyen, mimari biçimleri hanlardan oldukça farklı üstü açık olmayan kârgir, korunaklı ve güvenli mekânlara ne ad verilmektedir?
Çarşılar |
Hanlar |
Külliyeler |
Bezzâzistan |
İmaretler |
Osmanlı şehirlerinde “Kaleiçi” temel yerleşim biriminden, “Tahtakale” adlandırmasıyla
kalelerin dışına doğru çıkan yeni yerleşim alanları meydana getirilmiştir. Bu tür bir şehir büyütme planlamasının temel mekanizması ise imaretler ya da bugünkü yaygın kullanımıyla külliyeler olmuştur. Külliye esas olarak yeni kurulacak bir yerleşim bölgesinde ihtiyaç duyulabilecek alt ve üstyapı hizmetlerinin neredeyse tamamını karşılayacak şekilde bir işleve sahiptir. Şehir planlamasının ve mekân organizasyonunun külliye ve iskân mahalleri kadar önemli unsurlarından biri de ticaret alanlarıdır. Bedesten ya da Bezzâzistan kıymetli madeni ve tekstil ürünlerinin alınıp satıldığı, şehirdeki sayısı bir ya da ikiyi geçmeyen, mimari biçimleri hanlardan oldukça farklı üstü açık olmayan kârgir, korunaklı-güvenli mekânlardır. Örneğin Bursa bedesteni Yıldırım Bayezid zamanında yaptırılmış, dört kapılı 14 kubbeli bir yapıdır. Hanlar ise bedestenin etrafında, şehrin gündelik tüketim malzemelerinin toptan alınıp satıldığı, ipek, pirinç, tuz gibi çeşitli ürünlere göre özelleşen, üstü açık ticaret ve konaklama birimlerdir. Bursa hanlarından bazı örnekler vermek gerekirse Orhan Gazi zamanında yaptırılan ilk han Bey ya da Emir Hanı’dır.Çarşılar ise bedesten ile hanlar arasında çanakçılar, kalaycılar, demirciler, yorgancılar, bakırcılar gibi pek çok dükkânın bir arada olduğu ve şehrin gündelik ihtiyaçlarını karşılayan perakende sektörünün bulunduğu alanlardır.
17.Soru
Küresel kentlerin otaya çıkmasına ve gelişmesine yönelik iki farklı görüş bulunmaktadır. Bu görüşlerden ilki küresel kentin tarihsel süreç içinde eskiden bu yana devam eden bir oluşum olduğunu savururken, diğeri ise küresel kentin oluşumunu .......’lere dayandırır.
Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
1940 |
1950 |
1960 |
1970 |
1980 |
Küresel kentlerin otaya çıkmasına ve gelişmesine yönelik iki farklı görüş bulunmaktadır. Bu görüşlerden ilki küresel kentin tarihsel süreç içinde eskiden bu yana devam eden bir oluşum olduğunu savururken, diğeri ise küresel kentin oluşumunu 1970’li yıllara, yani kapitalizmin yeniden yapılanma sürecine dayandırır.
18.Soru
İstanbul’un nüfusu, 1950 ve 1960 yılları arasındaki dönemde iki katına yakın bir oranda artarak 1960 yılında kaça ulaşmıştır?
Beş yüz bin |
Bir milyon |
1.8 Milyon |
3 milyon |
5 milyon |
İstanbul’un nüfusu, 1950 ve 1960 yılları arasındaki dönemde iki katına yakın bir oranda artarak 1960 yılında 1.800.000’e ulaşmıştır.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi yerel yönetimlerin güçlemesinin önünden engel olarak değerlendirilen bir durumu ifade etmektedir? Hem liberal hem de radikal çevrelerde, Osmanlı merkeziyetçi yapının cumhuriyet döneminde de devralınıp, güçlendirilerek sürdürüldüğü, bunun ise yerel yönetimlerin güçlenmesinin önünde dikkate bir engel oluşturduğunu savunmuştur.
Osmanlı'nın merkeziyetçi yapısının güçlenerek devam etmesi |
Cumhuriyet döneminde yerel yönetimlerin özgür bırakılması |
Türkiye'nin kent kökenli sivil toplum geleneğinin olmaması |
Osmanlı'nın batıdakine benzer yerel yönetim örgütleri kurmuş olması |
Yerelin kendini temsiliyet gücünün beklenenden az olması |
Hem liberal hem de radikal çevrelerde, benzer mantıklarla, merkeziyetçi yapının cumhuriyet döneminde de devralınıp, güçlendirilerek sürdürüldüğü, bunun ise yerel yönetimlerin güçlenmesinin önünde dikkate değer bir engel oluşturduğu söylenmektedir.
Osmanlı merkezi yönetimi, kendisini yeterince güçlü görmediğinden yerel güçlerin kullanabileceği yeni bir güç odağı yaratmamak için yerel düzeyde batıdakine benzer yerel yönetim birimlerinin geliştirilmesine izin vermemiştir. Başka bir anlatımla, Osmanlı merkeziyetçiliği kendisini yerele dayatabilecek bir örgütsel yapıyı oluşturacak güçten yoksun, ancak yerel düzeyin kendi temsiliyet yapılarını kurmasını önleyebilecek kadar da güçlü bir yapılanmadır.
20.Soru
Hangi yılda çıkarılan 3030 sayılı Kanun, büyükşehirlerin yönetim sistemini diğer yerleşim birimlerinden farklı hale getirmiştir?
1980 |
1981 |
1982 |
1983 |
1984 |
1984 yılında çıkarılan 3030 sayılı Kanun büyükşehirlerin yönetim sistemini diğer yerleşim birimlerinden farklı hale getirmiştir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ