Etkinlik süresi, bir etkinlik planında yer alması gereken bölümlerden biri değildir.

İnsan yaşamı farklı dönemlerden olusur. Bu dönemler doğum öncesi, dönem, erken çocukluk dönemi, orta çocukluk dönemi, ergenlik dönemi ve yetiskinlik dönemi (erken yetişkinlik, orta yetişkinlik, geç yetişkinlik) olarak sıralayabiliriz.

Okul öncesi eğitim sonuç odaklı değil süreç odaklı bir eğitimdir. Düzenli olarak yapılan değerlendirmeler çocukların gelişiminin ve okul öncesi eğitim programının etkililiğinin izlenmesine fırsat tanır. Yapılan düzenli değerlendirmeler ile geçmiş süreç değerlendirilirken sonraki eğitim süreçleri için de planlamalar yapılır.

Aylık eğitim planı, okul öncesi eğitim sürecinin aylık dönemler hâlinde planlanması temelinde hazırlanan plandır. Eğitimci bir eğitim öğretim yılında her ay için bu planlardan hazırlar, uygular ve değerlendirir. Aylık eğitim planı; eğitimcinin, grubunda yer alan çocukların tüm gelişim alanlarını desteklemek için etkinlik oluşturmak üzere alacağı kazanım ve göstergeleri, kavramları, alan gezilerini, özel gün ve haftalar ile aile katılımı ve değerlendirme süreçlerini içerir.

Motor gelişim, fiziksel büyüme ve merkezî sinir sisteminin gelişimine paralel olarak vücudun isteme bağlı hareketlilik kazanmasıdır. Bebeğin motor gelişim becerileri fiziksel olarak büyüme, olgunlaşma ve gelişme ile ilişkilidir.

Okul öncesi eğitim sonuç odaklı değil süreç odaklı bir eğitimdir. Düzenli olarak yapılan değerlendirmeler çocukların gelişiminin ve okul öncesi eğitim programının etkililiğinin izlenmesine fırsat tanır. Yapılan düzenli değerlendirmeler ile geçmiş süreç değerlendirilirken sonraki eğitim süreçleri için de planlamalar yapılır.

Sanat etkinliği, çocuğun yaratıcılığını ve hayal gücünü kullanarak problem çözmesine, eleştirel ve çözüm odaklı düşünmesine olanak tanır. Çocukların sanatsal ögelerin farkına varmalarına, küçük kas ve el-göz koordinasyonunun gelişimine, çevre duyarlılığı kazanmalarına, hayal güçlerini kullanabilmelerine, kendilerini yaratıcı biçimde ifade edebilmelerine yardımcı olur.

Öğrenme merkezleri çocukların serbest oyun oynama gereksinimlerini karşılamak amacıyla düzenlenmiş oyun alanlarıdır. Öğrenme merkezleri günlük eğitim akışında yer alan etkinlikleri destekleyerek kazanımlara ulaşılmasına yardım ederler.

Erken çocukluk yıllarında beyin fonksiyonları gelişmekte ve yedi yaşına gelindiğinde beyin yetişkinlikteki büyüklüğüne erişmektedir.

Çocuklar blok merkezinde oyun oynarken şekil, ağırlık, denge, sayı, alan, ölçüm gibi fen ve matematik alanlarıyla ilgili bilişsel becerileri desteklenir. Ölçme çalışmaları yapılmalı ve çocukların özellikle standart olmayan ölçü birimleri (ayak, kalem, kürdan, kitap vb.) kullanarak doğal ölçme çalışmaları yapmalarına olanak sağlanmalıdır.

Çocuklar erken çocukluk döneminde yaptığı davranışların sonuçlarını görüp haz aldıkça keşfetmek için daha çok güdülemektedirler. Bu süreçte yetişkin desteği bulunmamakta ve çocuklar deneme-yanılma yoluyla yaptıkları keşifler sonucundan kendi kendilerini güdülemektedir.

Programın sarmal olması, kazanım ve göstergelerin süreç boyunca, gerekli durumlarda farklı etkinlikler ile tekrar tekrar ele alınabildiği anlamına gelir. Bu özellik ile kazanımların gerçekleşmesi, pekiştirilmesi ve kalıcılığının sağlanması kolaylaşır.

MEB Temel Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından 2013 yılında hazırlanan 0-36 aylık Çocuklar İçin Eğitim Programı’nda bu programın gelişimsel, sarmal, dengeli, esnek, bütüncül, oyun temelli, etkileşim temelli, güvenli ve çocuk dostu ortamların düzenlenmesini önemseyen, keşfederek öğrenme öncelikli, bireysel ve küçük grup etkinliklerine yer verilmesinin gerekliliğini savunan, duyuların geliştirilmesi ön planda tutan, eğitimciye özgürlük tanıyan, değerlendirme sürecinin çok yönlü olduğu, ailenin eğitime katılımını önemseyen ve uyarlanabilir bir program olduğundan bahsedilmiştir.

Programın sarmal olması, kazanım ve göstergelerin süreç boyunca, gerekli durumlarda farklı etkinlikler ile tekrar tekrar ele alınabildiği anlamına gelir. Bu özellik ile kazanımların gerçekleşmesi, pekiştirilmesi ve kalıcılığının sağlanması kolaylaşır. Fiziksel çevrenin ve ailenin değişen özelliklerine göre bireyleştirilmeye ve uyarlamaya açık olması programın esnek olması, farklı yaklaşım ve modelleri temel alması eklektik olması, hem gelişim hem de içerik açısından dikkat edilmesi programın dengeli olması, çocuğun öğrenme sürecine etkin katılımına olanak vermesi ise programın keşfederek öğrenmeyi temel alması özelliğidir.

Değerlendirme kavramı, “çocuklar ne biliyor ve ne yapabilir?” sorularını yanıtlamaya yönelik olarak neredeyse her çeşit ölçme ve değerlendirme aracına işaret etmektedir.

Eğitimcilerin eğitim öğretim etkinliklerini planlamaları ile ilgili yasal düzenlemeye MEB Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde yer verilmiştir.

Bebeklik ve yürüyen bebeklik dönemi: Yaşamın ilk üç yılını kapsar ve bu dönemde ilişkiler ve bakım ön plandadır. Bebekler çevrelerindeki en yakın kişiye bağlanma isteği duyarlar. Okul öncesi döneminin sonlarına doğru kendi duygularını ifade etme ve karşısındakinin duygularını anlayabilme ve sorumluluk alma becerileri yavaş yavaş kazanılmaya başlar. İlkokulun ilk döneminde ise mantıklı düşünme artmaktadır. 

Çocuğu tanıma ve değerlendirme etkili planlamaların yapılmasında ilk ve en önemli adımdır.

Bebeklerdeki hareket yeteneği, sahip oldukları duyusal bilginin miktarını ve türünü arttırarak bebeklere karşılaştıkları şeyleri işleme ve keşfetme olanağı sunar. Doğumdan sonraki ilk aylarda refleksif (istemsiz) hareketler yoğun biçimde görülür. Sinir sisteminin ve duyu organlarının gelişmesi ile birlikte çevreden gelen uyaranlar giderek işlevsel hale gelir. Zamanla refleksler yerini amaçlı hareketlere bırakır. Bebeğin dokunarak, hissederek ve deneyerek nesneleri algılama, tanıma, nesnelerle ilgili neden-sonuç ilişkileri kurma gibi becerileri gelişir ve yaşama hazırlanır.

Güne başlama zamanı; çocukların birbirlerine, sınıf ortamına ve gün içinde yapılacak etkinliklere uyum sağlamalarına yardımcı olan ve yüz yüze etkileşime girme fırsatı sunan zaman dilimidir. Bu zaman diliminde eğitimci ve çocuklar, sınıfın ya da bahçenin uygun bir yerinde çember biçiminde oturup birbirleriyle selamlaşır ve sohbet ederler.