Maliye Politikası 1 Final 8. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
"Bu harcamaların genel niteliği; emekli, dul, yetim, ögrenci gibi ihtiyaç sahibi kesimlere yapılan harcamalar olmasıdır. Bu kesimlerin marjinal tüketim egilimlerinin yüksekliği dikkate alındıgında, bu harcamalarda yapılacak kesintilerin ekonomideki enflasyonist baskıları azaltabilecegi düsünülebilir. Elbette bu durum sosyal devlet anlayısının güçlü bir sekilde uygulandıgı bir ekonomi için geçerlidir."
Yukarıdaki ifadede belirtilen harcama türü aşağıdakilerden hangisidir?
Cari harcamalar |
Yatırım carileri |
Tüketim harcamaları |
Transfer harcamaları |
Eğitim harcamaları |
Kamu harcamaları arasında bir baska harcama kalemi transfer harcamalarıdır. Bilindiği gibi transfer harcamaları, mal ve hizmet alımına yönelik harcamaların aksine karsılıksız
nitelikte harcamalardır. Bu harcamaların genel niteliği; emekli, dul, yetim, ögrenci gbi ihtiyaç sahibi kesimlere yapılan harcamalar olmasıdır. Bu kesimlerin marjinal tüketim eğilimlerinin yüksekliği dikkate alındığında buharcamalarında yapılacak kesintilerin
ekonomideki enflasyonist baskıları azaltabileceği düşünülebilir.
2.Soru
Bir ekonomide yaygın işsizlik ile beraber yüksek enflasyonun yaşandığı bir ekonomik istikrarsızlık aşağıdakilerden hangisidir?
Talep enflasyonu |
Ücret enflasyonu |
Deflasyon |
Stagflasyon |
Devalüasyon |
Stagflasyon: Bir ekonomide yaygın işsizlik ile beraber yüksek enflasyonun yaşandığı bir ekonomik istikrarsızlıktır. Bu kavramı, Paul Samuelson’un “durgunluk döneminde artan enflasyon” anlamında kullanmasının etkisi ile birlikte, stagflasyon ekonomi yazınında yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Stagflasyonu tanımlamak ve daha iyi analiz edebilmek için enflasyon, işsizlik ve ekonomik büyüme kavramları üzerinde durmak gerekir.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi enflasyonist dönemlerde devletin vergi gelirlerinin reel değerinin azalmasını ifade eder?
Finansal kırılganlık |
Tanzi etkisi |
Enflasyon vergisi |
Yapısal enflasyon |
Mali sürüklenme |
Enflasyonist dönemlerde vergilerin tarh ve tahsili arasında geçen süre içinde vergilerin reel değeri azalmaktadır. Bu duruma Tanzi etkisi denilmektedir.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi bir ekonomide ortaya çıkan stagflasyon ile fiyat istikrarsızlığının ortaya çıkardığı sosyal maliyetlerdendir?
Üretim hacminin azalması |
Büyüme hızında yavaşlama |
Sosyal transferlerin artması |
Yoksulluğun artması |
Gelir dağılımının bozulması |
Ekonomik istikrarın sağlanması da tam istihdam ile fiyat istikrarının birlikte sağlanması ile mümkün olmaktadır. Bir ekonomide ortaya çıkan stagflasyon ile bir taraftan fiyat istikrarsızlığının bir taraftan da tam istihdamın sağlanmadığı görülmektedir. Bu duruma sahip bir ekonomide iki temel sosyal maliyet ortaya çıkmaktadır. Birincisi, fiyat istikrarsızlığının ortaya çıkardığı sosyal maliyetler ki bunlar arasında kaynak tahsisinin bozulmasına bağlı olarak kaynakların etkin kullanılamaması, gelir dağılımının bozulması, ödemeler dengesinin olumsuz etkilenmesi, tasarruf hacminin etkilenmesi sayılabilir. İkincisi ise işsizliğin neden olduğu sosyal maliyetler olarak ortaya çıkmaktadır. Bunlar arasında üretim hacminin azalması, büyüme hızında yavaşlama, sosyal transferlerin artması, yoksulluğun artması, insanların yaşam kalitesinin düşmesi ve bunlara bağlı olarak diğer dolaylı etkiler sayılabilir.
5.Soru
Gelirler politikasının en sert önlemi olan fiyat ve ücretlerin dondurulması uzun dönemde hangi sonuçları doğurur?
Kaynak tahsisini bozar. |
Yeni denge fiyat-miktar bileşimleri ortaya çıkar. |
Vergi hasılatı düşer. |
Arz şoklarını engeller. |
Sosyal transferlere neden olur. |
Gelirler politikasının en sert önlemi, fiyat ve ücretlerin genel olarak dondurulması ve bunlara uymayanları cezalandırmaya yönelik önlem, diğerlerine göre en etkili olandır ancak uzun dönemde kaynak tahsisini bozan bir niteliğe sahiptir.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi devletin para basması sonucunda kişilerin elinte tuttukları paranın değerinin ve tüketimlerinin azalmasını ifade eder?
Tanzi etkisi |
Menü maliyeti |
Enflasyon vergisi |
Yapısal enflasyon |
Finansal kırılganlık |
Devletin para baması sonucunda kişilerin elinte tuttukları paranın değeri azalmaktadır. Diğer bir ifadeyle paranın satınalma gücü azalmaktadır.Bu durum tıkı vergi artışı gibi kişilerin tüketimlerini azaltmaktadır. Devlet para basarak daha fazla harcama yaparken kişiler daha az tüketim yapmak durumunda kalmaktadırlar. Bu durum vergiye benzerlik gösterdiği için enflasyon vergisi olarak tanımlanmaktadır.
7.Soru
I. Artan oranlı vergiler
II. Mal ve hizmet alımının vergilendirilmesi
III. Servet vergileri
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri enflasyonla mücadelede başvurulacak önlemlerdendir?
Yalnızca I |
Yalnızca II |
I ve II |
II ve III |
I, II ve III |
Enflasyonla mücadelede başvurulacak önlemler arasında artan oranlı vergiler, mal ve hizmet alımının vergilendirilmesi ve servet vergileri gibi araçlar vardır.
8.Soru
Yeni Zelandalı ekonomist Alban William Phillips tarafından İngiliz ekonomisi üzerine yaptığı bir çalışma ile parasal ücretlerin artışı ile işsizlik oranı arasındaki ilişkinin ters yönlü olduğu sonucuna varmıştır. Phillips işsizlik oranı ile enflasyon oranı arasında yer alan bu zıt yönlü ilişkinin sürekli ve istikrarlı olduğu ileri sürülmüştür. Phillips'in bu tezi ekonomide hangi olayan gerçekleşmesi ile çökmüştür?
Keynesyen yaklaşıma olan güven sarsılmaya başlaması. |
Dünya ekonomik modellerinin değişmesi. |
Devletlerin ekonomik sistemlerinin birbirlerine olan etkisinin artması. |
Enflasyon-işsizlik ilişkisinin yüksek düzeylerde birlikte ortaya çıkması. |
Monetarist görüşün etkisini arttırması. |
Phillips eğrisine göre bir ekonomide, işsizlik ile mücadele edildiğinde nispeten düşük işsizlik oranına ulaşılır, ancak bu durum yüksek parasal ücret artışı ile başarılabilir. Parasal ücretlerin artışı enflasyona yol açtığına göre, düşük işsizlik
yaşandığı dönemlerde yüksek enflasyon söz konusu olur. Eğer enflasyon ile mücadele edilirse bunu başarmak ancak yüksek işsizlik sonucunda gerçekleştirilebilmektedir. Özetle, işsizlik oranı ile enflasyon oranı arasında yer alan bu zıt yönlü ilişkinin sürekli ve istikrarlı olduğu ileri sürülmüştür. Bu durum, yukarıda ifade edildiği gibi Keynesyen yaklaşım ile de uyumlu olmaktadır. Ancak, 1970’li yıllarda Phillips eğrisi ile ifadesini bulan bu enflasyon-işsizlik ilişkisinin ortaya çıkmaması ve her iki sorunun da yüksek düzeylerde birlikte ortaya çıkması ile Keynesyen yaklaşıma olan güven sarsılmaya başlamıştır.
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi stagflasyonun yol açtığı işsizliğin neden olduğu sosyal maliyetlerden değildir?
Üretim hacminin azalması |
Büyüme hızında yavaşlama |
Yoksulluğun artması |
İnsanların yaşam kalitesinin düşmesi |
Ödemeler dengesinin olumsuz etkilenmesi |
Bir ekonomide ortaya çıkan stagflasyon ile bir taraftan fiyat istikrarsızlığının bir taraftan da tam istihdamın sağlanmadığı görülmektedir. Bu duruma sahip bir ekonomide iki temel sosyal maliyet ortaya çıkmaktadır. Birincisi, işsizliğin neden olduğu sosyal maliyetler ikincisi fiyat istikrarsızlığının ortaya çıkardığı sosyal maliyetlerdir. Üretim hacminin azalması, büyüme hızında yavaşlama, yoksulluğun artması, insanların yaşam kalitesinin düşmesi işsizliğin neden olduğu sosyal maliyetlerdendir. Ödemeler dengesinin olumsuz etkilenmesi fiyat istikrarsızlığının ortaya çıkardığı sosyal maliyettir, işsizliğin neden olduğu sosyal maliyet değildir.
10.Soru
Keynesyen ve Phillips'in enflasyon oranı ile işsizlik oranı arasında kısa dönemde ilişki kurmasına karşı Monetaristler'in en önemli itirazı aşağıdakilerden hangisinde doğru ifade edilmiştir?
Enflasyon ile işsizlik oranı arasında kısa dönemde istikrarlı ilişkinin olmadığını, |
Enflasyon ile işsizlik oranı arasında bir ilişki kurulamadığını, |
Enflasyon ile işsizlik oranı arasında uzun dönemde istikrarlı ilişkinin olmadığını, |
Enflasyon ve işsizlik ile mücadelenin ayrı ayrı yapılması gerektiğini, |
Enflasyon ile mücadelenin işsizliği aşağıya çekeceğini, |
Monetaristler enflasyon oranı ile işsizlik oranı arasında kısa dönemde istikrarlı ilişkinin olmadığını, uzun dönemde ise iki oran arasında bir değişimin olmadığını ileri sürmektedirler.
11.Soru
Aşağıdaki görüşlerden hangisi enflasyonun her zaman ve her yerde parasal bir olgu olduğunu savunur?
Post Keynezyen |
Keynezyen |
Monetaristler |
Arz yanlı iktisatçılar |
Klasik iktisatçılar |
Monetaristler enflasyonu parasal tabanının hızla büyümesine bağlarlar ve enflasyonun her zaman ve her yerde parasal bir olgu olduğunu savunurlar.
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi stagflasyonla mücadele yöntemlerinden biri değildir?
Üretim teşvikleri |
Gelirler politikası |
Sektörel ve bölgesel politikalar |
Vergi temelli gelirler politikası |
Kamu harcamalarında değişiklik |
Stagflasyonla mücadele yöntemleri genel anlamda mikro tabanlı çeşitli yaklaşımları içermektedir. Bunlar arasında, gelirler politikası, vergi temelli gelirler politikası, indeksleme, üretim teşvikleri ve toplam arz, sektörel ve bölgesel politikalar sayılabilir. Kamu harcamalarında değişiklik stagflasyonla mücadele yöntemlerinden biri değildir.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi stagflasyonun yol açtığı fiyat istikrarsızlığının neden olduğu sosyal maliyetlerden değildir?
Gelir dağılımının bozulması |
Kaynak tahsisinin bozulmasına bağlı olarak kaynakların etkin kullanılamaması |
Tasarruf hacminin etkilenmesi |
Sosyal transferlerin artması |
Ödemeler dengesinin olumsuz etkilenmesi |
Bir ekonomide ortaya çıkan stagflasyon ile bir taraftan fiyat istikrarsızlığının bir taraftan da tam istihdamın sağlanmadığı görülmektedir. Bu duruma sahip bir ekonomide iki temel sosyal maliyet ortaya çıkmaktadır. Birincisi, işsizliğin neden olduğu sosyal maliyetler ikincisi fiyat istikrarsızlığının ortaya çıkardığı sosyal maliyetlerdir. Gelir dağılımının bozulması, kaynak tahsisinin bozulmasına bağlı olarak kaynakların etkin kullanılamaması, tasarruf hacminin etkilenmesi ve ödemeler dengesinin olumsuz etkilenmesi fiyat istikrarsızlığının ortaya çıkardığı sosyal maliyettir. Sosyal transferlerin artması işsizliğin neden olduğu sosyal maliyetlerdendir, fiyat istikrarsızlığının neden olduğu sosyal maliyetlerden değildir.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi marjinal tasarruf eğilimini tanımlar?
Kullanılabilir kişisel gelirdeki değişikliğin tüketim miktarında meydana getirdiği değişikliktir. |
Kamu harcamalarında meydana gelen değişikliğin, gelir düzeyinde meydana getirdiği değişikliği ölçmek için kullanılan katsayıdır. |
Transfer harcamalarındaki bir değişikliğin gelir düzeyinde meydana getirdiği değişmeyi gösteren katsayıdır. |
Vergilerde meydana gelen değişikliğin gelir düzeyinde yarattığı değişmeyi ölçen katsayıdır. |
Kullanılabilir kişisel gelirdeki değişikliğin tasarruf miktarında meydana getirdiği değişikliktir. |
Kullanılabilir kişisel gelirdeki değişikliğin tüketim miktarında meydana getirdiği değişiklik, marjinal tüketim eğilimini açıklamaktadır. Kamu harcamalarında meydana gelen değişikliğin, gelir düzeyinde meydana getirdiği değişikliği ölçmek için kullanılan katsayı, kamu harcamaları çarpanıdır. Transfer harcamalarındaki bir değişikliğin gelir düzeyinde meydana getirdiği değişmeyi gösteren katsayı, transfer harcamaları çarpanıdır. Vergilerde meydana gelen değişikliğin gelir düzeyinde yarattığı değişmeyi ölçen katsayı, vergi çarpanıdır. Kullanılabilir kişisel gelirdeki değişikliğin tasarruf miktarında meydana getirdiği değişiklik, marjinal tasarruf eğilimini anlatmıştır.
15.Soru
Devletin borçlanma kaynaklarından hangisi en çok enflasyonist özelliktedir?
Ticaret Bankaları |
Sosyal Güvenlik Kuruluşları |
Bireyler |
Özel Firmalar |
Merkez Bankası |
Ayrıca günümüzde birçok ülkede kamu kesimi harcamalarını finanse edebilmek için borçlanma yoluna gidilmektedir. Dış borçlanma bir yana bırakıldığında devletin temelde üç kesimden borçlanabildiği görülmektedir: Kişi ve firmalar, ticari bankalar ve Merkez Bankası. Devlet kişi ve firmalardan borçlanıyorsa ve bu kesimler de tüketimlerini, tasarruflarını ya da yatırımlarını kısarak devlete borç veriyorlarsa toplam talep düzeyi değişmeyecek, sadece toplam talebin bileşimi değişecektir. Ancak kişi ve firmalar devlete verdikleri borcu ellerinde tuttukları atıl fonlardan karşılıyorlarsa ve devlet aldığı borcu harcamalarını finanse etmek için kullanıyorsa enflasyon daha da artacaktır. Benzer bir analiz ticari bankalar için de geçerlidir. Eğer ticari bankalar devlete verdikleri borcu özel kesime açtıkları kredileri kısarak sağlıyorlarsa yine toplam talepte bir değişme olmayacak, harcamayı yapan kesim değişecektir. Diğer bir borçlanma seçeneği devletin Merkez Bankasından borçlanmasıdır. Bu, tüm seçenekler için de en çok enflasyonist olanıdır. Çünkü Merkez Bankasından borçlanma para basımı anlamına gelecektir.
16.Soru
Merkez Bankası’nın belirlenmiş bir kur üzerinden döviz alım satımı yapması hangi döviz kur sistemidir?
Sabit döviz kur sistemi |
Esnek döviz kur sistemi |
Karşılıklı döviz kur sistemi |
Sıfır döviz kur sistemi |
Artan döviz kur sistemi |
Sabit döviz kuru sistemi
17.Soru
Devletin aşağıdaki kaynaklardan hangisinden borçlanmasının etkisi enflasyonist olur?
Hane halkından |
Şirketlerden |
Ticari bankalardan |
Özel bankalardan |
Merkez Bankasından |
Devlet Merkez Bankasından borçlanmayı tercih ederse bu borçlanmanın etkisi tamamen enflasyonist olacaktır. Çünkü Merkez Bankası devlete borç verirken para basacak, bu da parasal tabanı genişletecektir. Tüm borçlanma seçenekleri arasında en enflasyonist olanı Merkez Bankası’ndan borçlanma seçeneğidir. Özellikle devlet, Merkez Bankası’ndan aldığı borcu geri ödemez ve bu borçlanma yöntemine sürekli olarak başvurursa, enflasyonist baskı daha da şiddetlenecek ve kronik enflasyon sorunu ortaya çıkacaktır.
18.Soru
Enflasyonla mücadelede vergi oranlarını azaltmak ve bu yolla üretimi teşvik etmeyi öngören yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
Arz yanlı ekonomi yaklaşımı |
Monetarist yaklaşım |
Keynesyen yaklaşım |
Yeni Keynesyen yaklaşım |
Post Keynesyen yaklaşım |
Enflasyon toplam talebin toplam arzdan fazla olmasından kaynaklanmaktadır. Arz yanlı iktisatçılara göre üretim üzerinden alınan vergiler azaltılırsa üretim teşvik edilmiş olacaktır. Toplam arzın artmasıyla arz talep dengesizliği ve dolayısıyla enflasyon ortadan kalkacaktır.
19.Soru
Bir ekonomide çalışma gücünde ve arzusunda olan ve cari ücret düzeyinde çalışmaya razı olup iş bulamayanlara ne ad verilir?
Vasıflı işçi |
Vasıfsız İşçi |
İşsiz |
Gizli işsiz |
Arizi işsiz |
İşsizlik bir ekonomide çalışma gücünde ve arzusunda olan ve cari ücret düzeyinde çalışmaya razı olup iş bulamayanlardan oluşmaktadır. Ekonomik büyüme ise kısaca, bir ekonomide ortaya çıkan reel gelir artışı olarak tanımlanabilir.
20.Soru
- Enflasyon, satınalma gücünü artırır.
- Enflasyon, gelir dağılımını bozmaktadır.
- Enflasyonda borç verenler olumsuz etkilenir.
Yukarıda enflasyonla ilgili verilen bilgilerden hangisi ya da hangileri doğrudur?
II ve III |
I ve II |
I ve III |
I, II ve III |
Yalnız III |
O¨zellikle yüksek enflasyonun ekonomi ve hatta toplumsal yaşam üzerinde etkilerinin olması kaçınılmazdır. O¨ncelikle enflasyon satın alma gücünü azaltmaktadır.
Enflasyondan olumsuz etkilenen bir diğer kesim de borç verenlerdir. O¨zellikle gerçekleşen enflasyon oranının beklenen enflasyon oranın üzerine çıktığı dönemlerde, borcun reel değeri aşınacaktır. Bu da borçlu lehine, alacaklı aleyhine bir durum yaratacaktır.
Enflasyonun bir diğer olumsuz etkisi görülmektedir; enflasyon, gelir dağılımını bozmaktadır. Dolayısıyla doğru cevap A'dır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ