Medeni Usul Hukuku Final 27. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Medeni yargılama usulündeki hangi aşamada mahkeme tarafları sulha teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir?
İlk inceleme aşaması |
Ön inceleme aşaması |
Delillerin toplanması aşaması |
Sonuçların bildirilmesi aşaması |
Maddi ve hukuki olgular aşaması |
Davanın ikinci aşaması ön inceleme aşamasıdır. Bu aşamada mahkeme, dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir
2.Soru
I. Anayasa Yargısı
II. Adli Yargı
III. Uyuşmazlık yargısı
IV. Seçim yargısı
Yukarıdakilerden hangisi veya hangileri yargı kolları arasında yer almaktadır?
Yalnızca II |
I-II |
II-IV |
I-II-III |
I-II-III-IV |
Soyut hukuk kuralının koruduğu menfaatin (hakkın) bireysel yahut toplumsal niteliğine bağlı olarak onun mahkemeler eliyle korunmasında uygulanacak olan usûlün (yöntemin) de farklılaştırılması, bu korumanın etkinliği bakımından çoğu zaman kaçınılmazdır. Öte yandan, söz konusu nitelik, korumada bireysel yahut kamusal iradenin önem taşıması açısından da dikkate alınmak gerekir. Belirtilen bu iki yön yanında başkaca bazı kriterler de kullanılmak suretiyle yapılan sınıflandırmada, nitelikleri açısından bir bütün teşkil eden dava ve işlerin ayrı bir yargılama usûlüne tâbi kılınmasıyla oluşturulan bütünlüğe yargı kolu adı verilmektedir. Türk hukukunda altı farklı yargı kolunun bulunduğu söylenebilir. Bunlar; anayasa yargısı, adlî yargı, idarî yargı, hesap yargısı, seçim yargısı ve nihayet uyuşmazlık yargısıdır.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisinin dava dilekçesinde bulunmasına gerek yoktur?
Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası |
Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri |
İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği |
Dayanılan hukukî sebepler |
Davalının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası |
Dava dilekçesinde şu unsurların yer alması aranır: 1. Mahkemenin adı, 2. Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri, 3. Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, 4. Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri, 5. Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri, 6. Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri, 7. İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği, 8. Dayanılan hukukî sebepler, 9. Açık bir şekilde talep sonucu, 10. Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası.
4.Soru
Zabıt kâtipleri aşağıdakilerden hangisi tarafından görevlendirilir?
Adalet Bakanlığı |
HSYK |
İlgili mahkeme |
Adli yargı adalet komisyonları |
Yargıtay |
Yazı işleri personeli arasında yer alan kişilerden, adli yargı adalet komisyonlarınca mahkemelere zabıt kâtibi olarak görevlendirilirler.
5.Soru
"Mahkemeden ihtiyati^ tedbir kararı alan taraf, bu kararın uygulanması için, verildiği tarihten itibaren kaç hafta içinde talepte bulunmak zorundadır."
"Mahkemeden ihtiyati^ tedbir kararı alan taraf, bu kararın uygulanması için, verildiği tarihten itibaren kaç hafta içinde talepte bulunmak zorundadır."
1 |
2 |
3 |
4 |
5 |
Mahkemeden ihtiyati^ tedbir kararı alan taraf, bu kararın uygulanması için, verildiği tarihten itibaren bir hafta içinde talepte bulunmak zorundadır."
6.Soru
Davada davalı ve davacı olarak gösterilebilme yetisi, aşağıdakilerden hangisidir?
Maddi hukuk |
Dava şartı |
Taraf ehliyeti |
Hak ehliyeti |
Tüzel kişi |
Maddi hukuk, hakların gerçek içeriklerini belirleyen kuralların bütünüdür. Dava şartı, davanın esasının incelenebilmesi için gerekli olan şartlardır. Taraf ehliyeti, davanın açılmasıyla başlayan usuli ilişkinin taraflarında yer alabilme, yani davalı ya da davacı olabilme yetisidir. Hak ehliyeti bir maddi hukuk kavramı, taraf ehliyeti ise usul hukuku kavramıdır. Tüzel kişi, ortak bir amaç çevresinde toplanarak bir araya gelen kişilerden oluşan ve kendini oluşturan kişilerden bağımsız bir kişiliği bulunan kişi ve mal topluluklarıdır.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi davanın taraflarca sona erdirilme hallerinden değildir?
Sulh |
Davanın geri alınması |
Davanın kabulü |
Davadan feragat |
Hüküm |
Uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihaî karar “hüküm” olarak adlandırılır. Bu, davanın kısmen yahut tamamen kabulü şeklinde olabileceği gibi tamamen reddi yönünde de olabilir. Ancak, her hâlükârda, esasa ilişkin nihaî karar bir “hüküm”dür. İlk dört seçenekte yer alan yollar ise davaya son veren taraf işlemidir.
8.Soru
Mahkeme tarafından verilen kararın, duruşmada hazır bulunan tarafa veya taraflara hâkim tarafından sözlü olarak bildirilmesine ne ad verilir?
Karar |
Sonuç |
Tefhim |
Fer`i müdahil |
İlan |
Mahkeme tarafından verilen kararın, duruşmada hazır bulunan tarafa veya taraflara hâkim tarafından sözlü olarak bildirilmesine tefhim denir. Doğru cevap C'dir.
9.Soru
Delil sözleşmesi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Davadan önce ayrı bir sözleşme şeklinde yapılabilir. |
Adi yazılı şekilde yapılan delil sözleşmeleri geçerlidir. |
Duruşmada sözlü olarak yapılan delil sözleşmesi hakim önünde yapıldığı için geçerlidir. |
İlgili olduğu hukukî ilişkinin sözleşmesinde bir şart olarak düzenlenebilir. |
Kanunun kesin delille ispatını öngördüğü bir vakıanın diğer başka deliller de ispatını öngören delil sözleşmeleri yapılabilir. |
Delil sözleşmesi davadan önce ayrı bir sözleşme şeklinde veya ilgili olduğu hukukî ilişkinin maddî hukuk açısından düzenlendiği sözleşmenin bir şartı olarak düzenlenebileceği gibi, dava esnasında ayrı bir sözleşme olarak da yapılabilir. Kanunun kesin delille ispatını öngördüğü bir vakıanın sadece bu delillerle değil, bunun yanında kanunen caiz olan diğer başka deliller de (her türlü delil olabilir) ispatını öngören delil sözleşmeleri ise münhasır olmayan delil sözleşmesi olarak adlandırılır. Geçerlik açısından âdi yazılı şekil kâfidir. Buna karşılık, duruşmada esnasında sözlü olarak yapılan delil sözleşmesinin geçerli olması için tutanağa geçirilmesi ve tutanağın bu kısmının taraflarca imzalanması gerekir. Taraflardan birinin, kesin delille ispatı gereken bir vakıa hakkında takdiri delile başvurması üzerine, hâkimin durumu resen gözeterek karşı tarafa muvafakatinin bulunup bulunmadığını sorması üzerine, eğer karşı taraf açıkça muvafakat ederse, bunun da tutanağa geçirilerek altının imzalatılması gerekir.
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi geçici hukuki korumaların ortak özelliklerinden birisi değildir?
Mahkemelerce karar verilebilir. |
Tam ispat aranmaz. |
Karşı taraf dinlenmeden tedbir kararı verilemez. |
Yargılama usûlleri mümkün olduğunca basit, hızlı ve kolay olarak düzenlenmiştir. |
Sağladığı hukukî koruma geçicidir. |
Karşı tarafın hukukî dinlenilme hakkı (savunma imkânı) geçici hukukî koruma kararının verilmesinden sonraki bir zamana ertelenebilir. Başka bir ifadeyle, karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verilebilir.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kesin delil niteliğindedir?
Ses kaydı |
Nüfus kayıt örneği |
Fotoğraf |
Elektronik ortamdaki yazışmalar |
Görüntü kaydı |
Fotoğraf, elektronik ortamdaki yazışmalar, görüntü kaydı ve ses kaydı delil başlangıcı olarak nitelendirilen, takdiri delillerdir. Resmî sicil ve belgelerin içerdiği vakıalar, Türk Medenî Kanununun
7. maddesi gereğince, aksi ispatlanıncaya kadar doğru kabul edilmesi gerektiğinden, bunlar kesin delil olarak kabule edilir. Başka bir ifadeyle nüfus kayıt örneği gibi resmi sicil ve belgeler, aksi ispatlanana kadar kesin delil olarak kabul edilirler.
12.Soru
İş Mahkemeleri Kanununa göre, arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren kaç hafta içinde sonuçlandırmalıdır?
Bir hafta |
İki hafta |
Üç hafta |
Dört hafta |
Beş hafta |
İş Mahkemeleri Kanununa göre, arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren 3 (üç) hafta içinde sonuçlandırmalıdır
13.Soru
Tahkimde yargılama usulüyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Eğer taraflar yargılama usûlünü belirlememişlerse, hakem veya hakem kurulu, tahkim yargılamasını Hukuk Muhakemeleri Kanununun hükümlerini dikkate alarak uygun bulduğu şekilde yürütebilir. |
Taraflar hakem veya hakem kurulunun uygulayacağı yargılama usûlünü, Hukuk |
Taraflar tahkim yerini belirlememişlerse, tahkim yeri, hakem veya |
Tahkimde kural olarak tasarruf ilkesi geçerli oldu¤undan, hakemlerin tahkim yargılamasına başlayabilmesi için uyuşmazlığın taraflarından birinin talepte bulunması, başka bir deyişle dava açması gereklidir. |
Tahkim yargılaması ya nihai hakem kararının verilmesiyle veya tarafların iradesiyle sona erer. |
taraflar hakem veya hakem kurulunun uygulayacağı yargılama usûlünü, Hukuk
Muhakemeleri Kanununun tahkime ilişkin kısımdaki emredici hükümlere (kurallara) aykırı olmamak kaydıyla, serbestçe belirleyebilirler. Eğer taraflar yargılama usûlünü belirlememişlerse, hakem veya hakem kurulu, tahkim yargılamasını Hukuk Muhakemeleri Kanununun hükümlerini dikkate alarak uygun buldu¤u ekilde yürütebilir (HMK m. 424). taraflar veya taraflarca belirlenen bir tahkim kurumu, tahkim yerini serbestçe kararlaştırabilir. taraflar tahkim yerini belirlememişlerse, tahkim yeri, hakem veya hakem kurulu tarafından olayın özellikleri dikkate alınarak belirlenir. Tahkim süresi de taraflarca belirlenebilir.
14.Soru
Para alacaklarının tahsiline yönelik mevcut veya olası bir takibin veya davanın sonucunun güvence altına alınması için, mahkeme kararıyla borçlunun malvarlığı değerlerine el konulmasını sağlayan geçici nitelikte bir hukukî korumaya ne ad verilir?
İhtiyati haciz |
İhtiyati tedbir |
Hukuki talep |
Hukuki netice |
Delil tespiti |
Para alacaklarının tahsiline yönelik mevcut veya olası bir takibin veya davanın sonucunun güvence altına alınması için, mahkeme kararıyla borçlunun malvarlığı değerlerine el konulmasını sağlayan geçici nitelikte bir hukukî korumaya ihtiyati haciz denir
15.Soru
Görülmekte olunan bir davada, tarafların, aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yaptıkları sözleşmeye ne ad verilir?
Tahkim |
Tahkikat |
Arabuluculuk |
Sulh |
Feragat |
Görülmekte olan bir davada, tarafların, aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmeye sulh sözleşmesi denir.
16.Soru
Mahkemenin dava veya talep olmadan karar verememesi gibi tarafın talebinden daha fazlasına da hükmedememesi aşağıdaki ilkelerden hangisinin sonucudur?
Tasarruf ilkesi |
Aleniyet ilkesi |
Hukuki dinlenilme hakkı |
Usul ekonomisi |
Teksif ilkesi |
Mahkemenin dava veya talep olmadan karar verememesi gibi tarafın talebinden daha fazlasına da hükmedememesi tasarruf ilkesinin sonucudur.
17.Soru
Tahkim her iki tarafın arzu etmesi ve iradelerinin karşılıklı uyuşması halinde mümkündür. Bu kural tahkimin aşağıdaki özelliklerinden hangisine ilişkindir?
Tahkim ihtiyaridir |
Tahkim uyuşmazlığı devlet yargısı dışında çözümler |
Tahkim sözleşmeden doğabilir |
Tahkim sözleşme dışı hukuki ilişkilerden doğabilir |
Tahkim uyuşmazlığın hakem veya hakem kurulu tarafından çözümlenmesini amaçlar |
Tahkimin her iki tarafın arzu etmesi ve iradelerinin karşılıklı uyuşması halinde mümkün olması tahkimin ihtiyari olmasına ilişkindir.
18.Soru
“UNCITRAL” Birleşmiş Milletler Milletler arası Ticaret Hukuku Komisyonu kaç yılında kurulmuştur?
1966 |
1985 |
1950 |
1975 |
1953 |
“UNCITRAL” Birleşmiş Milletler Milletler arası Ticaret Hukuku Komisyonu 1966 yılında kurulmuştur.
19.Soru
"Davacı veya davalı tarafın, iddia ve savunmalarını dayandırdıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde zamanı, yeri ve içeriği bakımından belirgin hale getirmeleridir."
Yukarıdaki tanım aşağıdakilerden hangisi ile eşleşir?
Somutlaştırma Yükü |
İstinabe |
Tefhim |
Sulh |
Kısa karar |
Somutlaştırma Yükü: Davacı veya davalı tarafın, iddia ve savunmalarını dayandırdıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde zamanı, yeri ve içeriği bakımından belirgin hale getirmeleridir.
20.Soru
İkinci dilekçelerin verilmesinin mümkün olduğu hallerde iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı hangi aşamada başlar?
Davacı dilekçesinin verilmesi ile |
Davacı açısından cevap dilekçesinin verilmesi ile |
Davalı açısından cevaba cevap dilekçesinin verilmesi ile |
Davalı açısından ikinci cevap dilekçesinin verilmesi ile |
Davacı dilekçesinin davalıya tebliği ile |
İddianın ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı, ikinci dilekçelerin
verilmesiyle başlar. Buna göre, davacı açısından cevaba cevap, davalı açısından ise ikinci cevap dilekçesinin verilmesiyle birlikte yasak başlar.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ