John Lock’un devletin oluşumu ile ilgili kuramında hikâyeyi başlatan durum Doğa’dır. Bu nedenle doğru yanıt B seçeneğidir.

Çağdaş siyaset felsefesinin, klasik devlet ve demokrasi modellerine yönelttiği eleştiriler sivil toplum kavramının gelişimini sağlamıştır. Bu nedenle doğru yanıt D seçeneğidir.

Hristiyanlığın ve feodalite rejiminin Avrupa kıtasına yayılmasıyla birlikte kamuoyunun siyasal etkinliği de zayıflamıştır. Halk, siyasal alanda mutlakiyetçi sistemleri, dini bakımdan da skolastik dogmaları onaylamıştır. Skolastik dogma kavramıyla anlatılmak istenen şudur: Kilise’nin toplumsal yaşama ilişkin öne sürdüğü düşüncelerin doğruluğunun, sorgulamadan ve tartışılmadan gerçek olarak benimsenmesidir.

Küreselleşmenin olumlu etkilerine değinilmekle birlikte bazı etkileri eleştirilmiştir. Bunun nedeni, toplumsal değerlerin yozlaşmasına neden olunabileceği düşüncesidir.

Alternatif medya konusunda dörtlü bir sınıflamaya gidilmektedir. Bunlardan biri, alternatif medyayı köksap olarak gören alternatif medyadır. Bu yaklaşım medyayı, sadece belli bir sorunla bağlantılı olarak, belli bir grup insana söz hakkı tanıyan bir alan olarak görmemektedir.

Bilgisayar teknolojilerinin iletişim alanında kullanımı ile farklı tür iletişim araçlarının ortak kullanımı veya birbiri üzerinden kullanımı kastedilmektedir. İnternet ağlarından gazete, radyo, televizyon gibi farklı medyalara ulaşılabilmektedir. Bu teknolojilere telefonun da dahil olması ve kablosuz ağlardan internete bağlanılabilmesi ile medyaların erişilebilirliği artmıştır.

Alternatif medyanın temel yapısal özellikleri ise şöyle aktarılmıştır: 1.Küçük ölçekli ve farklılıklarına saygı göster- diği, toplum içindeki (dezavantajlı gruplar gibi) özgün topluluklara yönelmek. 2.Devlet ve pazardan bağımsız olma. 3. Yatay ya da hiyerarşik olmayan bir biçimde yapılanmış, demokratikleşme ve çoğulcu- luk adına izleyicinin erişimine ve katılımına izin verme. 4.Kendi kendini temsil etmenin önemini vurgulayarak egemen olmayan söylem ve temsillerin taşıyıcısı olma.

Katılımcı sivil toplum yaklaşımı’nın yurttaşlık haklarına sağladığı olanakları şu şekilde özetlemek mümkündür: Bireyler, kendileriyle ilgili tüm kolektif kararlara katılmalıdır. Katılım, oy vermeyle sınırlı olmamalıdır. Sorumluluk geniş bir şekilde dağılmalıdır, sadece resmi görevlilerle ve uzmanlarla sınırlandırılmamalıdır. Bu kararlardan etkilenecek tüm bireyleri kapsamalıdır. Kolektif kararlara katılma, siyasal sistemle sınırlandırılmamalıdır. Toplumsal yaşamın tüm alanlarına yayılmalıdır. Siyasal olmayan alanlarda kolektif kararlara katılma, bireylere daha geniş siyasal sorunlara katılmayı güdüleyici nitelikte olmalıdır.

17.ve 18. Yüzyıl düşünürlerinin geliştirdikleri doğal haklar ve egemenlik arayışı monarşilerin iktidar olanaklarını sınırlandıracak sonuçlar doğurmuştur. Fransa’da 1789’da tarihe Fransız Devrimi olarak geçen ayaklanma gerçekleşir. Ayaklanma, kitlelerin yeni fikirlerden nasıl etkilendiğini ve siyasal eyleme nasıl geçebildiğini göstermektedir. Aslında önemli olan, Fransız Devrimini hazırlayan fikirlerin halkın arasında büyük bir hızla yayılabilmesidir. Bunda gazetelerin, siyasi mesajları taşıyan bildirilerin, siyasi düşünceleri yayınlaştıran basılı ürünlerin rolü önemlidir. Artık iktidarı meşrulaştıran halkın kanaatleri, iktidarı denetleyecek ve değiştirecek meşruluğu halk tarafından güvence altına alınmış olacaktır. Bu gücün ismi kamuoyudur.

Sorumluluk geniş bir şekilde dağılmalıdır. Sadece resmi görevlilerle ve uzmanlarla sınırlandırılmamalıdır. Bu kararlardan etkilenecek tüm bireyleri kapsamalıdır.

1990’ların başlarında basının toplumsal rolünü yerine getirmesi için bazı çalışmalar yapması gerekmiştir. ABD’de 1990’ların başında medya güvenilirliğini ciddi biçimde kaybetmiştir. Bu nedenle, hedef gazeteciliğin eski altın günlerine dönülmesi olmuştur.

? Kapitalizm ile küreselleşme arasında doğrudan bir ilişki bulunmaktadır. Bu bağlamda, Fikret Başkaya (2000), kapitalizmi üç döneme ayırarak, küreselleşme ile kapitalizm arasındaki ilişkiyi tanımlamaktadır: 1. Ulusal kapitalizm: İşletmelerin ulusal sınırlar içinde etkinlik gösterdiği 19. yüzyıl, 2.?Tekelci kapitalizm: Tekellerin ortaya çıktığı 20. yüzyılın ilk yarısı, ?3. Küresel kapitalizm: Çokuluslu şirketlerin egemen olduğu 1980’lerden günümüze kadar olan dönem.

Sofistlerin siyasal konuşmanın önemi üzerine yaptıkları vurgu, aslında, Polis’in iki temel özelliğinden biridir. Bunlardan ilki, yasalar önünde eşitlik anlamına gelen “isonomia” kavramıdır. Bu kavram, yasalar önünde yurttaşların eşit olmasını temsil eder. Statüleri ne olursa olsun tüm yurttaşlar yasalar önünde eşittir.

Burjuva Kamusal Alanı kavramsallaştırmasını Jurgen Habermas yapmıştır. Bu nedenle doğru yanıt A seçeneğidir. Diğer seçeneklerdeki isimler başka kavram ve kuramları üretmişlerdir. 

“Medya ve Kamusal Alan “makalesiyle Nicholas Garnham, “kamusal alan” tartışmalarının medya çalışmalarına girmesinin öncülüğünü yapmıştır. Garnham, bu çalışmasında, liberal basın kuramındaki siyasal olan ile ekonomik olan arasındaki çelişkiden yola çıkmıştır. Ona göre, liberal gelenek ekonomiyi; Marksist gelenek ise siyaseti öncelemektedir.

Haklar bildirgesidir. Bu nedenle doğru yanıt C seçeneğidir.

"Medyanın objektifliğin kalesi olması" söz konusu süreçlerden değildir. Bu nedenle doğru yanıt D seçeneğidir.

Harbermas kamu otoroitesinin eşdeyişle devletin kültürel ve siyasal karşıtı burjuva kamuoyunun oluşturduğu platformu burjuvasal kamusal alanı olarak tanımlanmıştır. Bu kamusal alan 17. Ve 18. Yüzyıllarda egemen olmuştur. Burjuvasal kamusal alanı siyasal ve edebi kamu oluşturmaktadır. Kamu otoritesi alanı; devlet ve devle ait diğer kurumlar alanını kapsamaktadır. Özel alan ise sivil toplum ( ekonomik üretim ). Değişim alanı ve yakınlık ilişkiler yarı çekirdek aileden oluşmaktadır.

Burjuva kamusal alanı, 19. yüzyıldan beri daralmaya başlamıştır.

Aktif yurttaşlık, sivil toplumda özgürce fikir alışverişinde bulunmayı ve eylemle beslenen bir yurttaş tipini öngörmektedir. Böylece yurttaş, yalnızca katılım alanları sağlanarak iktidar sahibi kılınmamaktadır. Aynı zamanda, eylem aracılığıyla da iktidara ortak edilmektedir.