Modern Felsefe 2 Ara 7. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Schelling’in felsefesinde, ben’in ulaşabileceği en yüksek basamak hangisidir?
Pratik felsefe |
Etik |
Estetik |
Diyalektik |
Teknik |
Schelling’in felsefesinde, ben’in ulaşabileceği en yüksek basamak etik değil,
estetiktir.
2.Soru
Schelling’in felsefesinde ben’in ulaşabileceği en yüksek basamak hangisidir?
Eylem |
Etik |
Bilinç |
Estetik |
Özgürlük |
Fichte’nin felsefesinde ağırlık noktasını pratik felsefe oluşturuyordu. Ben’in temel niteliği eylemdi. Schelling’in felsefesinde ise ben’in ulaşabileceği en yüksek basamak etik değil, estetiktir. Schelling, ben’in bilen ve eyleyen bilinçliliğine estetik bilinci eklemiştir. O, bu bilinçliliğe estetik sezgi der. Estetik sezgi kendisini sanatsal yaratmada dışlaştırır.
3.Soru
Kant, güzeli aşağıdakilerden hangisi ile ilişkilendirir?
Akıl ile |
Anlama yetisi |
Tinsel yeti |
Yaratma yetisi |
Yargı yetisi |
Kant güzeli anlama yetisi ile ilişkilendirir. Güzelde anlama yetisi ile imgelem uyum içindedir.
4.Soru
Bizim sadece zaman ve uzay içinde verilenleri kavrayabilir olmamız, varolan her şeyin zaman ve uzay içinde olmasını gerektirmez, ama bizim “kendi başına varolan” şeyleri algıladığımızı da göstermez. Yukarıda sözü edilen kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Transsendental estetik |
Transsendental analitik |
Transsendental idealizm |
Transsendental sentetik |
Transsendental eklektik |
Bizim sadece zaman ve uzay içinde verilenleri kavrayabilir olmamız, varolan her şeyin zaman ve uzay içinde olmasını gerektirmez, ama bizim “kendi başına varolan” şeyleri algıladığımızı da göstermez. Kant bu görüşüne transsendental idealizm adını verir.
5.Soru
Kant Transsendental Analitik başlığı altında hangi yetiyi inceler?
Duyumlama |
Öğrenme |
Düşünme |
Anlama |
Sınıflandırma |
Kant Transsendental Analitik başlığı altında anlama yetisini inceler. Bu yetinin
temel işlevi düşünmedir. Kavramlarımızı oluşturan ve yargılar öne süren düşünme yetisi insan zihinselliğinin en önemli işlevlerinden biridir. Yargılar öne sürme sonucudur ki nesnelere ilişkin bilgilerimiz oluşmaya başlar. Doğru yanıt D şıkkıdır.
6.Soru
Kant, “bir şeyin güzel olduğunu” bildiren yargıyı "......." olarak adlandırmıştır.
Hoşlanma yargısı |
sentetik a priori yargı |
koşullu yargı |
beğeni yargısı |
olgusal yargı |
Kant, “bir şeyin güzel olduğunu” bildiren yargıyı beğeni yargısı (the judgment of taste) olarak adlandırmıştır.
7.Soru
Kendimizde bulduğumuz bir ben-birliğinden hareketle hiçbir koşula bağlı olmayan bir ruhun varolduğuna ilişkin yargılara varmak yanlış sonuç çıkarmak olur.
Yukarıda yer alan ifade aşağıdakilerden hangisi ile ilgilidir?
Ruh idesi |
Akıl idesi |
Evren idesi |
Tanrı idesi |
Ontolojik ide |
Ruh İdesi: Kendimizde bulduğumuz bir ben-birliğinden hareketle hiçbir koşula bağlı olmayan bir ruhun varolduğuna ilişkin yargılara varmak yanlış sonuç çıkarmak olur. Çünkü bedene bağlı olmayan, buna karşın insanın yaşamasını, hareketlerinin sürüp gitmesini sağlayan tinsel bir tözün varolduğuna kendi ruhsal varlığımıza ilişkin bilgiden ulaşamayız.
8.Soru
"Özgürlüğünü ilişkiye girdiğin tüm başka kişilerin özgürlüğü kavramı yoluyla sınırla." Cümlesi ile Fichte hangi kavramı belirlemektedir?
Özgürlük |
Varlık |
Mülkiyet |
Ahlak |
Hak |
"Hak" kavramını Fichte şu şekilde belirlemektedir: “Özgürlüğünü ilişkiye girdi ğin tüm başka kişilerin özgürlüğü kavramı yoluyla sınırla.” Bunu şu şekilde açımlamak olanaklıdır: Bir ussal varlıklar toplumunun her bir üyesinin özgürlüğünün anlatımını, topluluğun öteki üyelerinin de kendi özgürlüklerini anlatabilecekleri bir yolda sınırlıyor olması hakkaniyet kavramıdır. Görüldüğü gibi hak kavramı toplumsal bir kavramdır. Öteki ussal varlıklar düşüncesi ile birlikte ortaya çıkar.
9.Soru
Kant’a göre anlama yetimizin on iki kategorisi bulunmaktadır. Aşağıdakilerden hangisi bu kategorilerden oluşan gruplardan biri değildir?
Nicelik kategorileri |
Sembol kategorileri |
Nitelik kategorileri |
İlişki kategorileri |
Tarz kategorileri |
Anlama yetisinin görevi yargıda bulunmaktır. Yargı değişik tasarımları tek bir bilgi oluşturmak için kavramlar aracılığıyla birleştirmektir. Öte yandan olanaklı yargı tiplerinde kendini gösteren temel birleştirme yolları vardır. Kant bunlara yargıdaki birlik işlevleri demektedir. Bunlar anlama yetisinin a priori yapısını gözler önüne sererler. Eğer bu birlik işlevleri bütünüyle ortaya konabilirse, anlama yetisinin işlevleri de tümüyle belirlenmiş olur. Kant bunları belirlemiş ve bunlara kategoriler demiştir. Kant’ın belirlediği kategoriler, Aristoteles’inkinden farklı olarak sayıca 12’dir ve üçer üçer dört farklı grup oluştururlar: 1) Nicelik kategorileri: birlik (ölçü), çokluk (büyüklük) tümlük (bütünlük). 2) Nitelik kategorileri: olgusallık, değilleme, sınırlama. 3) İlişki kategorileri: töz-ilinek, neden-etki (nedensellik), etki-edilgi (karşılıklı etkileşim; birliktelik). (Bu kategorinin kavram çiftleri ile ifade edilmesi doğru olur. Çünkü ilişki daima en az iki şey arasında kurulur). 4) Tarz (Kip) kategorileri: olanak-olanaksızlık, varlık-yokluk, zorunlu-olumsal. (Bu kategoride ise varolan bir tarzın zıttı da söz konusudur).
10.Soru
Schleiermacher'e göre, bilincin üç formu olarak kişileri birbirinden ayıran öz bilinçliliği oluşturanlar aşağıdakilerden hangileridir?
İnsan, toplum, memleket |
Doğa, insan, hayvan |
Emek, sermaye, bilinç |
Tanrı, insan, doğa |
Duymak-duygulanmak, düşünmek ve yapmak |
Schleiermacher, bu öz-bilinç formu için duygu sözcüğünü uygun bulur. Duymak- duygulanmak, düşünmek ve yapmak bilincin üç formu olarak kişileri birbirinden ayıran öz-bilinçliliği oluştururlar.
11.Soru
Schleiermacher her şeyden önce vaiz, teolog, kilise görevlisi ve eğitimcidir ama bir filozof olarak çalışmasını Schelling, Fichte ve Hegel’in büyük idealist sistemlerinin bağlamı içine taşıyabilmiş ve bu düşünürlerin felsefe sistemlerini izlemek yerine kendisini ..........vermiştir. Boşluğa hangisi gelmelidir?
Sistemlerinin yarattığı çelişkileri belirlemeye |
Dinin eleştirel bir çözümlemesine |
Materyalist sistemlerle uzlaştırılmasına |
Dini eğitime uyarlamaya |
Spinoza'yı revize etmeye |
Schleiermacher her şeyden önce vaiz, teolog, kilise görevlisi ve eğitimcidir ama bir Şlozof olarak çalışmasını Schelling, Fichte ve Hegel’in büyük idealist sistemlerinin bağlamı içine taşıyabilmiş ve bu düşünürlerin felsefe sistemlerini izlemek yerine kendisini dinin eleştirel bir çözümlemesine vermiştir.
12.Soru
Kant her bilgi bir yargıda dile geldiği için konuya zihinsel bağlamda bakarak yargı ve yargı türlerinden söz etmiştir. Aşağıdakilerden hangisi bu yargı türlerinden biri değildir?
Sentetik yargılar |
Analitik yargılar |
A priori yargılar |
Doğal yargılar |
A posteriori yargılar |
Kant her bilgi bir yargıda dile geldiği için konuya zihinsel bağlamda bakarak yargı ve yargı türlerinden söz etmeyi yeğlemiştir. a) A priori yargılar: Bu yargılar doğruluğu zorunlu olan ve aynı zamanda evrensel olarak geçerlilik taşıyan yargılardır. Bu zorunluluk ve evrensellik özellikleri deneyimin sağladığı sonuçlarda kesinlikle bulunmazlar. Buna karşılık matematik önermeler bu nitelikleri bütünüyle taşırlar. b) A posteriori yargılar: Deneyimin sağladığı verilere ilişkin yargılardır. Bunların doğrulukları olumsal olduğu için zorunluluk ve evrensellik niteliği taşımazlar. c) Analitik yargılar: Eğer bir önermenin yüklemini oluşturan kavram önermenin öznesi durumundaki kavram tarafından içeriliyorsa eş deyişle iki kavram anlamca özdeş iseler bu yargı analitik bir yargıdır. Kant’ın kendisinin verdiği örnek: “Tüm cisimler uzayda yer kaplar.” Bu önerme analitiktir çünkü bizim cisim kavramımız uzamlı olmayı ya da uzayda bir yer kaplamış olmayı içeren bir kavramdır. Bir başka deyişle “Uzamlı olan cisimdir, cisim uzamlı olandır”. O halde tüm tanım önermeleri analitik önermeler olmaktadır. Analitik önermelerde özne ile yüklem arasındaki ilişki özdeşlik biçiminde bir ilişkidir. d) Sentetik yargılar: Analitik bir yargıdaki koşulun gerçekleşmediği yargılardır. Başka bir deyişle yüklem kavramı özne kavramı tarafından içerilmemektedir. Bu şekilde özne ile yüklem kavramları arasında bir özdeşlik ilişkisi yoktur. Kant’ın verdiği örnek: “Tüm cisimler ağırdır.” Kant’ın düşüncesine göre, “ağır” kavramı “cisim” kavramı tarafından içerilmemektedir. Biz cisimlerin ağır olduğunu deneyim yoluyla öğrenmekteyiz. Aslında Kant bu özelliğin iyi bir şey olduğunu belirtir. Çünkü özne kavramına yüklem kavramı ile yeni bir nitelik eklenmektedir ve bu şekilde özneye ilişkin bilgimiz de genişlemiş olmaktadır.
13.Soru
I. Mutlulukçu ve yararcı kuramlarda etik ilkelerin daha çok karşımıza koşullu buyruk biçiminde çıktıklarını öne sürer. II. Eylemlerimizi belirleyen buyruk koşulsuzdur ve bu buyruğa uymak insanlık ödevimizdir. III. Öznenin etik eyleminin ödeve uyması ya da uygun düşmesi ahlaklılığın başarılması açısından yeterlidir. IV. Kategorik yasa koşulsuz buyurduğu, bu yasaya uymak insanlık ödevimiz olduğu için Kant’ın ahlak öğretisine ödev ahlakı denir. Kant’ın ahlak anlayışı ile ilgili olarak hangisi ya da hangileri doğrudur?
I ve II |
I, II ve III |
I, II ve IV |
III ve IV |
Yalnız IV |
III Numaralı ifadede yer alan "Öznenin etik eyleminin ödeve uyması ya da uygun düşmesi ahlaklılığın başarılması açısından yeterlidir" bilgisi yanlıştır. Kant’ın yaklaşımına göre, öznenin etik eyleminin ödeve sadece uyması ya da uygun düşmesi ahlaklılığın başarılması açısından asla yeterli değildir. Söz gelimi, büyüklerine saygı gösteren bir kişinin bu eylemi, dışarıdan bakıldığında kuşkusuz iyi ve ahlaklı bir şey gibi anlaşılacaktır. Çünkü büyüklere saygı göstermekte kötü bir şey yoktur. Zaten insanlık ödevi olarak istenen de bu değil midir? Ama bir kişi büyüklere saygı göstermeyi onlar tarafından sevilmek, kayırılmak gibi birtakım koşullara bağlı olarak yapıyor olabilir. Bu durumda eylemi görünüşte ödeve uygun düşse de niyeti iyi bir niyet olmadığı için eylemi gerçek anlamda ahlaklı bir eylem sayılmaz. Daha da ötesi, Kant’a göre böyle bir eylemin niyeti kötüdür çünkü niyetini yarar, çıkar taşıyan bir koşula bağlamış ve o koşulu gerçekleştirmenin peşinden gitmiştir. Bu nedenle III numaralı ifadenin yer almadığı seçenek doğru olacaktır.
14.Soru
Kant, üçüncü ve son eleştiri kitabı, Yargı Gücünün Eleştirisi’nde hangi iki dünya arasındaki bağların kurulumunu araştırma konusu yapacaktır?
İyi ve kötü |
Güzel ve çirkin |
Tanrı ve insan |
Mutluluk ve mutsuzluk |
Doğa ve özgürlük |
Doğa ve özgürlük insan varlığının iki kutbudur; iki ayrı dünya doğa ve özgürlük dünyası insan varlığında birleşmiş görünürler. Ancak bu iki dünya arasındaki bağlılığa daha nesnel bir aracı halka bulmak, Kant’ın gözünde önemli ve çözüm bekleyen bir sorundur. Bu iki dünya arasındaki bağların kurulumunu Kant, üçüncü ve son eleştirisinde, Yargı Gücünün Eleştirisi’nde araştırma konusu yapacaktır.
15.Soru
I. Ruh idesi
II. Evren ides
III. Tanrı idesi
Yukarıdakilerden hangileri Kant’ a göre salt aklın temel idelerindendir?
Yalnız I |
Yalnız III |
I-II |
I-III |
I-II-III |
Kant’a göre salt aklın üç temel idesi vardır: Bunlar ruh, evren (kosmos) ve tanrı ideleridir. Belirttiğine göre bu idelere uygun üç skolastik metafizik yapılmıştır. Bunlardan ilki ussal psikoloji, ikincisi ussal kozmoloji, üçüncüsü ussal teolojidir.
16.Soru
"Bir insana mutluluk getiren ya da ona yarar sağlayan eylem iyidir", anlayışı insanın mutluluk ve iyiliğinin tatminini hangi alanda tanımlamaktadır?
Maddi |
Manevi |
Siyasi |
Dini |
Uhrevi |
Ahlak öğretileri erdemliliğin temeli olarak mutluluğu (eudaimonia) ve yararı (utile) göstermişlerdir. Buna göre bir insana mutluluk getiren ya da ona yarar sağlayan eylem iyidir. Böylelikle, bu öğretilerde iyinin ölçütü mutluluk ya da yarar kavramı olmuş oluyordu. Bu kavramlar ise insanın maddi koşulları tarafından doyurulabilen şeylerdir ve duyusal yapımızla yakından ilişkilidirler.
17.Soru
Fichte dış dünyayı ve tüm içeriklerini bilincin içkin edimlerine indirgemiş ve bu şekilde neyin tutarlı bir temsilcisi olmuştur?
Mantıksal poztivizmin |
Materyalist düşüncenin |
Bilim dünyasının |
Öznel idealizmin |
Kilisenin |
Fichte dış dünyayı ve tüm içeriklerini bilincin içkin edimlerine indirgemiş ve bu şekilde öznel idealizmin tutarlı bir temsilcisi olmuştur.
18.Soru
Schelling’e göre aşağıdakilerden hangisi bilincin kendisini gerçekleştirme sürecinin ikinci evresinde ortaya çıkan olgulardan biri değildir?
Evren |
Uzay |
Zaman |
Nedensellik |
Organizma |
Schelling, bilincin tarihini üç ana evrede izler: İlk evre ilkel duyumdan üretken sezgiye dek yayılır ve doğa felsefesinde maddenin kuruluşu ile bağlantılıdır. İkinci evre üretken sezgiden
derin düşünmeye dek uzanır. Üçüncü evrede organizmanın oluşumu devreye girer.
19.Soru
Kapalı Ticaret Devleti kavramı aşağıdaki düşünürlerden hangisine aittir?
Hegel |
Fichte |
Schelling |
Schleiermacher |
Kant |
Fichte 1796’da Doğal Hakkın Temeli adlı yapıtını, 1798’de Törebilim Sistemi başlıklı çalışmasını yayımladı. Jena’dan Berlin’e geçti ve 1800’de İnsanın Belirlenimi başlıklı çalışmasını yayımladı. Bu çalışma kamuya yönelik yazıları arasında yer alır. Bu yazı idealist felsefe sisteminin yeni baştan bir savunusu durumundadır. Aynı yılda Kapalı Ticaret Devleti adlı yapıtını da yayımlamıştır
20.Soru
Şıklardan hangisi Schleiermacher'ın dinsel deneyim yorumuna göre doğru bir ifadedir.
Ahlaksal eylem yoluyla etik ideallerimizi ertelemeye çalışırız. |
Özne için düşünsel ben bilincinin temelinde kendiliğinden bir öz-bilinç bulunur ki bu duygu ile eşdeğerdir. |
Yapısına göre din, ahlak ve metafizik ile aynıdır. |
Sonsuz birlik, tanrı ve şeytan düşüncelerine ayrılır. |
Tanrıya kişilik yüklenebilir. |
Schleiermacher'ın dinsel deneyim yorumuna göre doğru ifadeler şu biçimde olmalıydı;Ahlaksal eylem yoluyla etik ideallerimizi gerçekleştirmeye çalışırız. Yapısına göre din, ahlak ve metafizikten de ayrılır. Sonsuz birlik, tanrı ve dünya düşüncelerine ayrılır. Tanrıya kişilik yüklenemez.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ