جواب “cevâb” kelimesinden türetilen استجواب “isticvâb” kelimesi “cevap istemek” anlamındadır.

A seçeneğinde verilen Derûn-ı Bâbü’s-selâm “Bâbüsselâmın içi” tamlamasında Arapça Bâbü’s-selâm tamlaması basit bir isim gibi kullanılarak Farsça bir tamlama oluşturmuştur. Diğerlerinin tamamı Arapça tamlamadır.

Osmanlı döneminde اول تشرين “teşrîn-i evvel” Ekim ayı için kullanılmıştır.

A seçeneğindeki Hulûs, Türkçede hâlislik, saflık, samimiyet, içten davranmak anlamını ifade eder. C seçeneğindeki Cezm, Türkçede kat’î karar, yemin ve kararlaştırmak anlamlarını ifade eder. D seçeneğindeki Havf, Türkçede korku ve korkutmak anlamlarını ifade eder. E seçeneğindeki Bâlâ, Türkçede yüksek, yukarı, yüce ve yüksek hat anlamlarını ifade eder.

İnziva kelimesinin ism-i fâ’ili nâkıs olduğu için münfâ’î vezninde olur. Yalnızca E seçeneğindeki “münzevî” kelimesi bu vezindedir.

A, B, C ve D seçeneklerinde verilenler İstif´âl Bâbı olup İsm-i Fâ´il’dir. E seçeneğinde verilen Müstefhem (anlaşılan) ise İstif´âl Bâbı olup İsm-i Mef´ûl’dur.

E seçeneğinde verilen  ك "ke" harf-i ceri Türkçe’de gibi, sanki anlamlarında olup benzerlik ifade eder

A seçeneğindeki “an” Türkçede “den/dan”, B’deki “min” Türkçede “den/dan, dolayı, sebebinden”, C’deki “bi” Türkçede “e/a, da/de, ile” ve D’deki “li” Türkçe’de “için, dolayı, yüzünden” anlamlarındadır. Oysa E’deki فى “fi” harf-i ceri “fevka’l–‘âde” kelimesinde فوق fevk harf-i ceri Türkçedeki de/da, içinde anlamındadır.

Harf-i cerlerden biri olan “?” bi, Türkçede e/a, da/de ve ile anlamlarında kullanılır.

Kolaylıkla olan, kolay gelen, nasip.

Hürmet olunmak, tazim olunmak, hürmet, saygı.

A, B, D ve E seçeneklerinden verilenler İsm-i Tafdîl’dir. Mübâlağa-i fâ‘il, fâ‘ilin yaptığı isi çokça ve sürekli yaptığını ifade eder.C seçeneğinde verilen Meddâh (çok çok öven) Mübâlağa-i Fâ‘il’dir. 

A seçeneğindeki Fekk’in Türkçedeki anlamı açmak, ayırmak, kırmak, kaldırmak ve kesmektir. B seçeneğindeki Güşâ, Türkçede açıcı, açan manasına gelir ve birleşik kelime yapılır. C seçeneğindeki Ahd, Türkçede vadetme, söz verme ve vefa anlamlarına gelir. D seçeneğindeki Celb, Türkçede kendi tarafına çekmek, çekmek ve götürmek anlamlarına gelir. E seçeneğindeki Havf, Türkçede korku ve korkutmak anlamlarını ifade eder.

A, B, C ve E seçeneklerinde verilenler Mübâlağa-i Fâ‘il örnekleridir. İsm-i Mensûb, aitlik, mensupluk anlamı veren sıfatlara denir. D seçeneğindeki Beşeri (insan ile ilgili) İsm-i Mensûb örneğidir.

B, C, D ve E seçeneklerinde verilenler İfti´âl Bâbı olup İsm-i Fâ´il’dir. A seçeneğinde verilen Mübyazz (beyazlaşan) ise İf´ilâl Bâbı olup İsm-i Fâ´il’dir.

A seçeneğindeki Edevât’ın Türkçedeki anlamı aletler, takımlar ve parçalardır. B seçeneğindeki Eşcâr’ın Türkçedeki anlamı ağaçlardır. C seçeneğindeki Esliha’nın Türkçedeki anlamı silahlar ve savaşlarda kullanılan alet ve edevatlardır. E seçeneğindeki Eşhâs’ın Türkçedeki anlamı şahıslar ve kişilerdir.

Nakıs kelimelerde sıfat-ı müşebbehe vezin fa‘î (فَعِى) şeklindedir. Yalnızca B seçeneğindeki kavî bu vezindedir.

Arapça من  ön edatı, Türkçe’deki den/dan, dolayı, sebebinden anlamlarına gelmektedir.

Osmanlı Türkçesinde inşirâh açılmak veya ferahlamak anlamında kullanılmaktadır.

Fiilin bahsettiği işi yapmaya vasıta olan kelimelere ism-i âlet adı verilir. Bunlar âlet ve edevât ismini ifade ederler. Sadece geçişli masdarlardan gelirler. Üç vezni vardır.