Marconi’nin yaptığı çalışmanın diğerlerinden farkı, elektromanyetik dalgalarla insan sesinin iletimini sağlamış olmasıdır. 1896 yılında deneylerinde kullandığı Mors Alfabesi ve anten sistemini Ingiltere’ye giderek geliştirmiş ve ilk telsiz telgraf patentini henüz 22 yaşındayken almıştır.

343

Sinema ve televizyonda bir resim karesinin en-boy oranları birbirlerinden farklıdır. Sinemada ve televizyonda kullanılan en boy oranları kendi içlerinde de farklılık gösterebilir. Soruda yer alan 1.85:1 en boy oranı (Aspect Ratio) standart geniş ekran sinemada kullanılır. 

Radyo stüdyolarında yankılanma süresinin 0,3 saniye olması beklenir. Doğru cevap A' dır.

Sample Rate: Proje tarafından kaydedilecek ya da kullanılacak sesin örnekleme oranıdır (44.100 Hz, 48.000 Hz gibi).

Resolution: Sesin bit çözünürlüğü belirlenir (16 bit, 24 bit gibi).

Dinamik mikrofonlar, elektrik enerjisini kendileri üretirler; ortamdaki diğer seslerden az etkilenirler; yüksek frekanslara karşı tepkileri azdır.

Görüntü algılayıcı çalışmalarına, 1873 yılında Willoughby Smith’in Selenyum elementinin foto iletken özelliğini keşfetmesi ile başlanmıştır denebilir. Smith yaptığı deneylerde Selenyum elementinin üzerine ışık düştüğünde, bu elementin iletkenlik özelliği gösterdiğini ve ışığın yoğunluğuna bağlı olarak değişken bir elektrik akımının oluştuğunu belirlemiştir.

1887’lerde Edison’un icadı fonograf ilk kez sesin kaydedilebilmesini sağlayan cihaz olmuştur.

Mikrofon, ses kaynağından gelen akustik enerjiyi, elektrik akımına dönüştüren alettir. Tüm mikrofonlar akustik enerjiyi dönüştürmek gibi temel bir fonksiyonu yerine getirmekle birlikte, farklı türlerdeki mikrofonlar bu görevi çok farklı biçimlerde gerçekleştirmektedirler.

Direkt Dalga: Alıcı anten ile verici antenin birbirini doğrudan doğruya görmesi ile alıcının aldığı yayınım biçimidir.

ADC

Split

Işığa duyarlı bir hücreye çok parlak bir ışık düştüğünde, aşırı yük birikiminin neden sorunlardan biri bu yükün bir hücreden taşarak yandaki diğer hücreye geçmesidir. Buna “patlama” (blooming) adı verilir. Aşırı yük birikimi, görülen parlak ışığın etrafında bozulmalara (spot büyümesi) neden olur. Aşırı yüklerin önlenmesi için CCD’lerin içine aşırı yükleri almak için taşma savağı (OFD- Over Flow Drain) yerleştirilir. Sorudaki boşluklara sırasıyla “patlama ve spot büyümesi” gelmelidir.

Mikrofonlar temel olarak şu şekilde sınıflandırılmaktadır: Çalışma prensipleri, empedansları, yönel özelikleri ve hassasiyetleri.

Evrenin ve bizim her yanımız elektromanyetik dalgalarla kaplıdır. Farklı dalga bo­yu ve frekanslarda oldukları için birçoğunu gözle görebilmemiz olanaksızdır. İnsan gözü bu spektrumda dizilmiş olan frekansların ancak çok dar bir aralığını gözle görebilir. Görülebilir aralık (Visible Spectrum) yaklaşık ola­rak 400-700 nm aralığıdır. Doğru cevap C'dir.

8

6 dB

CCD kameralar tüplü kameralara göre pek çok avantaj sağlamaktadır. Küçük ve hafif olmaları, sarsıntılardan fazla etkilenmemeleri, uzun ömürlü olmaları bu avantajların başlıcalarını oluşturmaktadır. Soruda yer alan durumda, her şeyden güçlü ve hassas bir görüntü algılayıcısına ihtiyaç olacaktır. CCD kameralar az ışıklı durumlarda dahi tatmin edici sonuçlar elde ettikleri için tercih edilirler. 

Fade

Iconoscope, televizyon kameralarında kullanılan ilk kamera tüpüdür. Kamera tüpleri kısa sürede geliştirilerek “Iconoscop, Image Orthicon, Vidicon ve Plumbicon” olarak televizyon stüdyolarındaki kameralarda uzun yıllar kullanıldı. 1980 yılından sonra Plumbicon tüpü geliştirilerek Diode Gun Plumbicon adını aldı. Daha sonraki yıllarda ön yüzeyi Selenium Arsenic Tellurium ile kaplanmış Saticon tüpler geliştirildi.