Kentsel yapı türlü kesimleri öğreleri arasında belirli toplumsal yasalara bağlı ilişkiler bulunan kentin iç örgütlenme biçimi olarak ifade edilir.

Anıtların bozulmasında karmaşık ilişkili iç etkenler söz konusudur. Yapının yeri ve konumu, zemin özellikleri, zaman içinde değişen çevresel koşullarda ilk tasarımın olumsuz etkileneceği durumlar, sonraki müdahalelerin ve değişen çevre koşullarının bina bünyesinde oluşturduğu hassasiyet ve yıpranma yapının bozulmasına sebep olan iç etkenler olarak belirlenmektedir. Anıtın bulunduğu yerin coğrafyasına bağlı özellikler onun korunması ya da bozulması konusunda etkilidir. Bu durum yapının yeri ve konumu ile ilişkilidir. Doğru cevap A'dır.

Anıtların inşa edildikleri dönemde var olmayan tarfik, titreşim gibi çevresel koşullar günümüzde teknolojiye bağlı olarak değişmekte ve yapıları olumsuz etkileyebilmektedir.

Venedik’te 25-31 Mayıs 1964 tarihlerinde yapılan Tarihi Anıtların Korunması ile İlgili Konferans’ta Venedik Tüzüğü oluşturulmuştur.

6. Uluslararası Mimarlar  Kongresi’nde tarihi yapılar yaşayan ve ölü olarak ikiye ayrılmışlardır. 

Kentleşme fiziki kentin kent dışındaki yerlere yayılması, genişlemesidir.

Yüksek sıcaklık, nem, durgun hava ve karanlık ortam mantar, bakteri gibi canlı organizmaların üremeleri için uygun ortam oluşturmaktadır.  Bu nedenle mekanlar yeterince havalandırılarak durgun hava engellenmeli, nem azaltılmalıdır. Olabildiğince doğal ışığı almaları sağlanmalıdır. Uygun ortam oluştuğunda üreyen canlı organizmalar özellikle ahşap malzemenin bozulmasını hızla arttırır.

Kültür varlıklarının korunması kavramı uygarlık tarihinin başlangıcına kadar uzanmakta, ancak 18. yüzyıl korumaya yönelik çabaların güçlendiği asıl dönem olarak kendini ifade etmektedir. Avrupa’da Helen ve Roma eserlerine karşı uyanan ilginin etkisi ile bazı yasal düzenlemelerle korumanın ilk adımları atılmış, restorasyon çalışmaları ile de 19. yüzyılda Fransa bu konuda lider ülke konumuna gelmiştir.

Tarihi Binaları Koruma Birliği 1987 yılında ünlü yazar ve tasarımcı William Morris tarafından kurulmuştur.

Anıtın ilk tasarımı ve taşıyıcı sistemi, zaman içinde değişen çevresel koşullar ve müdahaleler nedeniyle bir ölçüde yetersiz kalabilir. Yapı, mevcut durumu ile incelenirken özgün plan geometrisi ve taşıyıcı sistem özelliklerini ne ölçüde koruduğu konusu önemlidir. Anıtların inşa edildikleri dönemde var olmayan trafik, titreşim gibi çevresel koşullar günümüzde teknolojiye bağlı olarak değişmekte ve yapıları olumsuz etkilemektedir. Sürekli titreşim yaratan ağır trafik etkisine maruz kalan bir anıtın yığma kargir taşıyıcı sisteminin zaman içinde olumsuz etkileneceği uzmanların tespitidir. A, B, C ve D seçeneklerindeki ifadeler anıtların bozulmasında etkili iç etkenler, E seçeneği de dış etkenler arasındadır. Doğru cevap C'dir.

Titreşim ve trafik  Özellikle bağdadi sıvalı duvarları , kündekari gibi geçmeli ahşap elemaları, çivi ile tutturulmuş panelleri etkileyen bozunma sebebidir.

Toplulukların, grupların ve kimi durumlarda bireylerin, kültürel miraslarının bir parçası olarak tanımladıkları uygulamalar, temsiller, anlatımlar, bilgiler, beceriler ve bunlara ilişkin araçlar, gereçler ve kültürel mekanlar Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından somut olmayan kültürel olarak kabul edilmiştir.

Tarihi değeri olan bir esere tarihsel belge değeri olmayan eklenmiş niteliksiz eklentiler özgün nitelikleri korumak adına zarar verirler. Bu nedenle koruma müdahelesi ile bu eklentilerin kaldırılması yani ayıklanması gereklidir.

Yeni yaklaşımların ilk sonuçları Bologna ve Assisi kent merkezlerinde görülür.

Yeraltı sularının yer değiştirmesi ısı değişiminin doğrudan bir sonucu değil çevresel koşullar kaynaklı bir etkendir.

II, III ve IV numaralı ifadeler yanlış onarımdan kaynaklı bozulmalara örnek olarak verilebilir. Ancak I numaralı ifade kötü kullanımdan kaynaklı bozulmaya örnektir. Doğru cevap D'dir.

Fiziksel, sosyal ve ekonomik gerçekleri görmek, algılamak, saptamak, tanımlamak, belirlemek daha da geliştirmek ve tarihsel gelişme sürecinde kazanılmış olan kimliğin kurumsal geliştirilebilmesine yardımcı olmak tanımı planlamaya aittir.

Beşinci Dönem: 1990’lardan günümüze tarihsel merkezlerden tarihsel kentlere olmalıdır.

Kümbet taşınmaz kültürel mirasıdır, diğer seçenekler taşınabilir kültürel mirastır. Doğru yanıt B şıkkıdır

Doğal afetler, doğal etkenler ile malzeme ve yapım tekniğine ilişkin yanlış müdahaleler, kötü işçilik ve kötü kullanımın yanı sıra savaş, yangın, yoğun trafik, turizm baskısı ve bayındırlık etkinlikleri dış etkenlerdir. Zemin dayanımı iç etkenler arasında yer alır.