Yanıt Açıklaması: Ana renkler olan Kırmızı, Mavi ve Yeşil renklerin kullanıldığı ve ingilizce karşılığı olan RGB (Red, Green, Blue) harfleri ile tanımlanan pozlama yöntemine toplamsal sentez denir.

Yanıt Açıklaması:

sRGB gamında bir dosya CMYK gamına çevrildiğinde, %75 ile %85 arası renk kaybı yaşandığı belirtilmektedir.Doğru cevap ''A'' şıkkıdır.

Yanıt Açıklaması: RGB bir tür ışık girişimi sistemi olduğu için, tüm renkler tam güçte ışık yaydıklarında oluşan renk beyazdır. 0 ile 255 arasında yer alan 256 renklik skalada tüm renkler birbirlerine eklendiğinde ideal beyaz ortaya çıkmaktadır.

Yanıt Açıklaması: Aydınlatma kaynağından gelen ışınların, negatif karesinin üstünde toplanması gerekir. Işık kaynağının hemen önünde merceklerden oluşan bir kondansör sistemi yer alır. Bu sistem, ışık kaynaklarından gelen ışınları düz halde film karesi üstüne yönlendirir

Yanıt Açıklaması:

Banyo işlemlerinin ilk ve en önemli evresi “Geliştirmedir”. Geliştirme işleminde ortaya çıkan metalik gümüş ve gümüş bileşiklerinin kağıt yüzeyinden atılması gerekir. Bu sürecin sonunda geriye sadece renkler kalacaktır. Bu işlem Ağartma ve Sabitleme (Bleach ve Fix) banyosunda gerçekleşir. gereksiz ve istenmeyen gümüşün atılabilmesi için ağartma işleminde gümüş, bileşik haline getirilir ki tespit sırasında diğer bileşiklerle birleşip su ile yıkandığında kağıdın yüzeyinde kolayca atılsın ve kimyasal tepkime sona ersin.

Yanıt Açıklaması:

Spektofotometre ve kolorimetre renk ölçümlerinde kullanılırken, ekran ve yazıcılarsa bu ölçümlere göre kalibre edilmektedir. Fotoğraf makinesi ise genellikle bu kalibrasyonun dışında tutulan bir elemandır. Doğru cevap "C"dir.

Yanıt Açıklaması: Görüntüyü kaydeden elektronik yüzey ya da başka bir deyişle sayısal fotoğraf makinesinin "film" yüzeyi algılayıcı olarak tanımlanır.

Yanıt Açıklaması:

Görüntüyü hazırladığımız ekranın baskı cihazı ile uyumlu (kalibre edilmiş) olması gerekmektedir.

Yanıt Açıklaması:

Temizleme yaparken odanın toz zerrecikleri ile dolu bir oda olmadığına dikkat etmek gerekiyor. Objektif içindeki ve ayna açık durumda iken ayna mekanizması civarındaki tozlardan da kurtulmak gerekiyor, çünkü algılayıcının temizlediği zannedilirken, birkaç çekim yaptıktan sonra bu tozlar ayna hareketi ile aynen gene algılayıcının üzerine konabilirler. Bunun için makinelerin bazılarında bulunan ve ayna sistemini algılayıcının ortaya çıkabileceği şekilde geriye çekmeyi sağlayan “Sensor clean” menüsünü seçmeden önce, objektifin bağlandığı bayonete takılan kapağı kaldırıp içeriye güçlü bir hava püskürtme cihazı ile üfleyerek tozları dışarı atmakta fayda var. “Sensor clean” seçeneği olmayan makinelerde ilk akla gelen yöntem olan “pozlamayı B (Bulb) moduna alıp algılayıcı temizleme yöntemi” pek tavsiye edilmeyen bir yöntem. Çünkü B modundayken elektronik olarak kızaklanmış ayna mekanizmasına dokunma ve bozma tehlikesi söz konusu. Ayrıca, makine B modunda pozlarken açık olduğu için algılayıcı elektrik olarak şarjlı bir konumda olduğundan normalde çektiğinden daha fazla toz çekebilecektir. Doğru seçenek D seçeneğidir.

Yanıt Açıklaması:

Fotoğraf Sanatçıları Orhan Cem ?etin ve Murat Germen tarafından denenmiş ve uygulanmış fotoğrafçılık tekniğiİğne deliği fotoğrafçılığıdır.

Yanıt Açıklaması:

Doğada üç temel renk vardır. Bunlar Kırmızı, Yeşil ve Mavi'dir. 1861 yılında James Clark Maxwell adında İskoçyalı bir araştırmacı/fizikçi/matematikçi beyaz ışığın yukarıda saydığımız üç ana renkten meydana geldiğini ispatlamıştır. Doğru cevap D'dir.

Yanıt Açıklaması:

Bu boyuttaki algılayıcı Canon markası tarafından kullanılan APS-H adlı algılayıcıdır. APS-C (Nikon DX, Pentax, Sony) 23.6 x 15.7 mm 370 mm2’dir. APS-C (Canon) 22.2 x 14.8 mm 329 mm2’dir. Four Thirds System 17.3 x 13 mm 225 mm2’dir. Foveon(Sigma) 20.7 x 13.8 mm 286 mm2’dir.

Yanıt Açıklaması: Spektrofotometre ve kolorimetre, bilgisayar ekranlarının belirli renk profillerine göre ayarlanması, başka bir deyişle kalibre edilmesini sağlayan cihazlardır. A şıkkı dışında kalan seçenekler ise yazılımlar aracılığıyla gerçekleştirilen kimi işlemleri tanımlamaktadır. Doğru yanıt A şıkkıdır.

Yanıt Açıklaması:

Tarayıcıların, film çıkış cihazlarının vb. kabul ettiği renk sınırlama ve tanıma limitine renk gamı (gamut) denir. Bilgisayar ekranında çalışırken gördüğünüz renkler başka bir bilgisayara taşındığında veya kişisel yazıcıda ya da matbaada basıldığında, beklenmeyen
sonuçlarla karşılaşma ihtimali çok yüksektir. Bunun nedeni ekranların ve yazıcıların farklı renk gamlarına sahip olmasıdır. Doğru cevap B'dir.

Yanıt Açıklaması:

Sadece RGB ortamı içinde çalışılması söz konusu olduğunda ideal olarak kullanılması gereken değerler şöyle şekillenebilir:
Makinenizde Adobe RGB (1998) seçmek;
Yazılım renk tercihlerinde ya Adobe RGB (1998) ya da ekran kalibrasyon cihazı
kullanıyorsanız ölçüm sonrasında üretilen RGB profilini seçmek;
Camera RAW arayüzü ile RAW formatında çekilmiş dosyaları yazılımın içine
açarken ProPhoto RGB seçmek ve işlemleri bu uzayda gerçekleştirmek;
‹şlemler bitip kayıt aşamasına gelindiğinde, kayıt etmeden önce “Edit > Assign Profile” menü seçeneğini kullanarak baskı merkezinin size önerdiği RGB uzayını dosyaya gömmek, (fiekil 1.3) bundan sonra ise kaydederken “Embed Color Profile: Adobe RGB (1998)” seçeneğini tıklamak. Soru sadece RGB ortamını sorduğu için CMYK formatına dönüştürmek anlamsızdır.

Yanıt Açıklaması:

Işıkla arkadan aydınlatılan filmin görüntüsü karanlık kutu içinden geçerek objektife ulaşır ve objektif de görüntüyü karşıdaki bir yüzeye yansıtır.

Yanıt Açıklaması:

Yarı profesyonel olarak adlandırılabilecek üst düzey seçenekler bile görece uygun bütçelidir, fakat özellikle orta ve düşük bütçeli olanlar, D-SLR gövdelerin sağladığı tüm özelliklere sahip değillerdir. 100 USD gibi çok düşük sayılabilecek fiyatlara bile satılabilen bu tarz makinelere genellikle amatör kullanıcı veya sanatsal işler de üreten profesyoneller ilgi gösterirler. Algılayıcı boyutu küçük, sayısal dosya kalitesi düşük olan, D-SLR gövdeler ile karşılaştırıldığında daha fazla kumluluk oranı görülen, hatta yüksek ASA/ISO değerlerindeki (400-3200) performansı hayal kırık- lığı yaratan, yarı profesyonel modellerin çıktılarının bile profesyonel piyasada pek kabul görmediği makineler olarak göze çarpmaktadırlar. Basit sayısal makineler, kullanımları nispeten kolay ve hayli hafif olmaları dolayısı ile çok cazip alternatişer oluştururlar. Bu makinelerde önemli bir dezavantaj objektişerin değiştirilebilir olmamasıdır.

Yanıt Açıklaması:

Algılayıcının olabildiğince temiz tutulabilmesini sağlamak üzere Canon gibi bazı markalar, makinenin açılış ve kapanışında algılayıcıyı titretme aracılığı ile tozların yapıştığı yerden düşecekleri varsayımına dayanarak çözüm bulmaya çalışmışlardır.