Türkiye’de en fazla lobisi yapılan alanlara bakıldığında, tütün sanayi, ilaç sektörü, enerji sektörü ve otomotiv sektörleri en fazla lobi yapan sektörler olarak karşımıza çıkıyor. Hizmet sektörü bunlar arasında yer almamaktadır. Doğru cevap E'dir.

Lobicilik; hükümetin karar alıcı mercilerinin belirli bir grubun, topluluğun, şirketin, kurumun veya yabancı bir ülkenin ekonomik, hukuksal, sosyal veya siyasal çıkarları doğrultusunda karar almasını sağlamaya yönelik faaliyetlerdir.

Kamuoyunun oluşumunda birinci aşama; kitle davranışı dönemidir. Kanaatler bu dönemde birincil gruplar içinde oluşmaktadır. İkinci aşama kamusal tartışmalar ve çelişkiler dönemidir. Bu dönemde biçimlenen kanaatler ikincil gruplara aktarılmaktadır. Son aşama ise kurumsallaşmış karar verme aşamasıdır. Bu aşama sonucunda olumlu ya da olumsuz bir eylem ortaya konulmaktadır. Doğru cevap E’dir. Kamuoyunun oluşmasıdır.

Propaganda teriminin ilk kez 1622’de, Protestan kiliselerinin ortaya çıkmaya başladığı bir dönemde Roma Katolik kilisesi tarafından kullanıldığı bilinir. Bu dönemde kilise, öğretilerine karşı gelenleri propaganda ile yola getirmeyi amaçlamıştır. Galile’nin ‘dünya güneşin etrafında dönüyor’ tezinden vazgeçirilmesi buna örnektir.

Siyasal pazarlamada altı kavram dikkat çekmektedir: Ürün, Pazar, Tüketici, Fark Yaratmak, Satış, Kazanç. alış bu kavramlar arsında değildir, bu nedenle doğru seçenek alış olmalıdır.

Siyasal alanda halkla ilişkiler faaliyetlerinin amaç ve hedefleri şöyle özetlenebilir

a) Siyasal partilerin topluma yabancılaşmasını önlemek.

b) Siyasal sistem içinde yönetimin karar alma süreçlerini parti gelenekleri doğrultusunda yönlendirebilmek.

c) Partiye bağlı, özdeşleşmiş veya oy verenlerin gurur duymalarını sağlayacak, biz duygusu geliştirecek faaliyetlerde bulunmak.

d) Siyasal kampanyaların organizasyonlarını yapmak.

e) Siyasal partilerin yerel teşkilatlarına yerel siyasal organizasyonlar için veri ve uzmanlık desteği sağlamak.

Doğru yanıt C seçeneğidir.

1977 seçimlerinde Adalet Partisi için Cenajans tarafından hazırlanan seçim kampanyası Türkiye’de siyasal reklâmcılığın başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Doğru cevap B'dir. 

Fransa’da kamuoyu kavramını ilk kez 1744’de Rousseau ‘toplumun tavrı’ anlamında kullanmıştır. Fransız krallığının ilk maliye bakanlığını yapan Neker ise, 1780’lerde kamuoyu kavramını yaygınlaştıran ilk kişi olarak bilinir.

Türkiye’de basın tarafından yapılan ilk geniş çaplı kamuoyu araştırması 1975 yılı ara seçim dönemi için Milliyet gazetesi tarafından gerçekleştirilmiştir. Ardından 1977 ve 1978 yıllarında Politika ve Tercüman gazeteleri tarafından da siyasal içerikli geniş kamuoyu araştırmaları yapılmıştır. Doğru cevap C'dir. 

Krizin sosyolojik, iktisadi ve
siyasal alanlardaki temel nitelikleri şu şekildedir:
• Beklenmeyen (göz ardı edilmiş de olabilir)
olarak nitelendirildiğinden, sabit bir süresi
yoktur.
• Tarafları net biçimde belli olmayabileceği
gibi, sorumluların konuya dahli zaman
alabilir.
• Boyutları, devamlılık süresiyle ilgili olarak
ani değişiklikler gösterebilir.
• Belirli bir kesimde etki yaratabileceği gibi,
kitlelere de hızlı biçimde yayılabilir.
• İnsan faktörüyle oluşmamış olabilir.
• Herhangi kesin bir sonuç vaadinde -süresi
belli olmaksızın- bulunulamaz.
• Tedbirlerin alınmış olması, problemin devamlılık göstermeyeceği anlamına gelmez.
• Hiyerarşi ve bürokrasiyi kırabilecek ölçüde
farklılıklar gösterebilir.
• Zaman ve mekândan bağımsız olarak olağandışı konumlandırmalarda meydana
gelebilir.

Boin ve Lagadec, çalışmalarında modern krizi ise şu şekilde tanımlamaktadır:

• Geniş etki alanı ile birlikte, çok sayıda insan etkilenir.
• Çok yüksek iktisadi maliyetleri bulunmaktadır ve bilindik anlamdaki sigorta kavramı karşılamayabilmektedir.
• Önemli kaynakları etkileyebilecek ölçüde beklenmedik ve karmaşık, girift sorunlardır.
• Kartopu olarak da tabir edilen ve çok büyük etkileri olabilecek durumlardır. (Kartopu tanımı gittikçe büyüyen ve tahminden daha büyük etkiler yaratacağı düşünülen durumlar için kullanılan bir tabirdir.)
• Acil müdahale sistemleri eski ve uygulama dışı kalabilmektedir.
• Bitene kadar anlaşılamayacak şekilde aşırı şekillenmiş belirsizlik haline sahiptir.
• Tehdidin evrimine bağlı olarak uzun döneme yayılabilmektedir.
• Çok sayıda kişi ya da kurum ve kuruluşun aynı anda etkilenebilmesine sebebiyet verir.
• Kişiler, basın ve kurumlar arasında önemli iletişim sorunları yaratır.
• Ortak paydada her türlü etkisi yayılma gösterir (Boin ve Lagadec, 2000: 186).

Doğru cevap A.

Kolektif lobicilik, birçok kaynakta "lobicinin lobiciye lobi yapması" olarak açıklanmaktadır.

Tutum, bireyin herhangi bir konuya ya da soruna ilişkin gösterdiği somut davranışsal eğilimleridir. Siyasal parti liderleri gerçekleştirdikleri propaganda faaliyetlerinde seçmenlerin tutumsal eğilimlerine odaklanarak, onların belli yönde karar vermesi konusundaki eğilimlerini de kuvvetlendirmeye çalışmaktadır. Örneğin; seçmenlerin dini konulara yönelik tutumları güçlüyse, siyasal partilerin bu tutumlardan hareket ederek oluşturduğu propaganda ve kampanya faaliyetleri başarıyla sonuçlanabilmektedir. Doğru cevap B'dir. 

Elde edilen ön veriler, partilerin seçim dönemlerinde hangi iletişim tür ve tekniklerinin kullanılması gerektiği, hangi hatalardan kaçınılması gerektiği, rakiplerin durumunun neler olduğu, yararlanılacak propaganda tekniklerinin neler olacağı gibi konularda bir harita çıkarmakta, yol göstermektedir.

Lobiciliğin kökeni ABD'ye dayanmaktadır. 19. yüzyıl sonunda Başkan Uluysses Grant'ın Beyaz Saray'daki bir yangından sonra otelde konaklamaya başlaması ve işlerini halletmek isteyenlerin Başkan ile görüşmek için otelin lobisinde sıraya girmeye başlamasıyla bu kavram literatüre girmiştir.

Lobiciliğin temelinde, belli bir topluluğun veya kurumun çıkarları ve bu çıkarlar doğrultusunda doğrudan ya da dolaylı biçimde etki altına alınmaya çalışılan siyasal güç odakları bulunmaktadır. Lobicilik; yerel, ulusal ya da uluslararası düzeyde, örgütlerin amaçlarını gerçekleştirmeye yönelik hükümet politikalarını etkileme çabasıdır. Lobicilik belirli çıkar grupları tarafından, uzun vadeli planlamalar çerçevesinde siyasal olarak karar verme gücünü elinde bulunduranlara yönelik gerçekleştirilen ikna çalışmalarıdır. Doğru yanıt C seçeneğidir.

Boin ve Lagadec, çalışmalarında uzmanlığa doğru kısıtlanmış geleneksel hata yönetiminin yeterli olmadığını savunmaktır. Buna neden olarak da günümüzdeki farklı tipteki alanlarla işbirliğine girilmesi şartı gösterilmektedir. Geleneksel yapıya dair mevcut yapı içinde şu şekilde sıralanabilir. Geleneksel yöntemlerle şekillendirilmiş, teknik, iktisadi ve sosyal açıdan yönetilebilir, tahmin edilebilir maliyet sahip, sınırlı bir zamana sahip, herkesin ne yapacağı belli, yetkin problem çözmede uzman ve yöntemleri kesin biçimde belli bir yapıdadır. Doğru cevap A'dır.

Siyasal iletişimin temel aktörleri arasında devlet başkanı, hükümet, siyasal partiler ve yerel yönetimler bulunmaktadır. Doğru yanıt E seçeneğidir. 

Ancak yüz yüze iletişimde lobici, doğrudan konuya odaklanmalı, hedef kitlenin dikkati başka yöne kaydıracak eğilimlerden uzak durmalıdır. Konuya olan hâkimiyetini belli etmeli, ancak bu imajı ortaya koyabilmek için görüşmeyi gereğinden fazla uzatmamalıdır. Beden dili iletişim eyleminin etkinliğinde önemli bir faktördür, fakat lobici hedef kitle üzerinde baskı kurduğunu ima eden ya da üstünlük mesajı veren beden işaretlerinden uzak durmalıdır. Lobici bu görüşmeler esnasında konunun akışı ve gelişmeler hakkında hızlı düşünmeli, anında değerlendirmeler yapabilmeli, atik olmalı ve çabuk davranmalıdır.