Siyaset Felsefesi 2 Final 1. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi sosyalizmin eksen kavramlarından birisidir?
Birey |
Kişisel mülkiyet |
İşbirliği |
Özgürlük |
Bencillik |
Her şeyden önce tıpkı liberalizmde olduğu gibi sosyalizmin de farklı değişkenleri olduğunu kabul etmek gerekir. Tek bir sosyalist hareketten söz edilemeyeceği gibi, devlet ve birey ya da artık sosyalizmin bağlamında işçi-yurttaş arasındaki gerilimli ilişkinin çözümüne dair tek bir öneri de söz konusu edilemez. Ancak yine de tüm sosyalizme ait değer, düşünce ve inanç kümesinin ortak bazı kavramlar ekseninde yükseldiği ileri sürülebilir. Liberalizmin birey, bencillik, özgürlük, kişisel mülkiyet gibi dayanaklarına karşın, sosyalizmin eksen kavramları toplum, eşitlik, işbirliği ve ortak mülkiyet olarak belirir. Cevap C'dir.
2.Soru
Siyaset felsefesinin en temel sorunu aşağıdakilerden hangisidir?
Yönetim biçimleri |
İnsan-toplum ilişkisi |
Devletin varlığı ve varoluş amacı |
Demokrasi ve insan hakları |
Siyasal ideolojiler |
Siyaset felsefesinin iki temel sorusu olduğu kabul edilen “Kim hangi haklara sahip olacak?” ve “Egemenlik kimde olacak?” soruları, siyaset felsefesi için uygun bir başlangıç noktası oluşturur (Wolff 1996, s. 1). İlk soru toplumu meydana getiren yurttaşların birbirlerine karşı hak ve ödevlerinin dağılımı ve bu dağılımın dayandığı temellerle ilgiliyken, ikinci soru siyasal egemenliğin nasıl düzenlenmesi gerektiğiyle ilgilidir. Bu iki soru, aslında devletin varlığıyla ilgili temel sorundan doğan, yani “Devlet nedir?” ya da “Devlet ne içindir?” sorusuna indirgenebilecek sorulardır. Bu durumda siyaset felsefesinin en temel sorununun, devletin varlığı ve varoluş amacı sorunu olduğunu söyleyebiliriz. Doğru cevap C'dir.
3.Soru
Adam Smith’in iktisadi liberalizme ilişkin saptamalarını en uç noktasına ulaştıran özgürlükçü görüş nedir?
Sosyalizm |
İdealizm |
Liberterlik |
Anarşizm |
Usçuluk |
Liberterlik: Liberterlik ya da liberteryanizm, en genel anlamda, Adam Smith’in iktisadi liberalizme ilişkin saptamalarını en uç noktasına ulaştıran özgürlükçü görüş olarak tanımlanabilir. Devletin olabildiğince küçülmesi ve insanların ahlaki kısıtlamalardan bütünüyle serbest kalması gerektiğini ileri süren liberterler, bireyci anarşizm ve aşırı kapitalizm arasında bir tavır sergilerler.
4.Soru
Sosyalizm ekseninde devlet, birey ve toplum ilişkilerine göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Tek bir sosyalist hareketten söz edilebilir. |
Sosyalizmin eksen kavramları birey, bencillik, özgürlük olarak belirir. |
Sosyalizm özünde toplumcu bir ideolojidir. |
Sosyalizme göre birey, toplum karşısında bir önceliğe sahiptir. |
Sosyal ve ekonomik sorunların çözümü basit bireysel çabalarla olur. |
Sosyalizm her şeyden önce toplumcu bir ideolojidir ve birey ile devlet kavramlarını toplum ekseninde çözümler. Sosyalizme göre toplum, birey karşısında bir önceliğe sahiptir. Bu öncelik ahlaki bir öncelik olduğu kadar varoluşsal bir durumu da gösterir.
5.Soru
En güçlü görünen ve günümüzün egemen paradigması olduğu söylenebilecek küreselleşmenin bile etik bir temele dayanmadan uzun süre varlığını sürdüremeyeceğinin açık olduğunu savunan yazar aşağıdakilerden hangisidir?
En güçlü görünen ve günümüzün egemen paradigması olduğu söylenebilecek küreselleşmenin bile etik bir temele dayanmadan uzun süre varlığını sürdüremeyeceğinin açık olduğunu savunan yazar aşağıdakilerden hangisidir?
Anthony Giddens |
Ali Osman Gündoğan |
Joanna Kuçuradi |
Betül Çotuksöken |
Yasin Ceylan |
Yasin Ceylan “Global Etik” başlıklı çalışmasında, en güçlü görünen ve günümüzün egemen paradigması olduğu söylenebilecek küreselleşmenin bile etik bir temele dayanmadan uzun süre varlığını sürdüremeyeceğinin açık olduğunu savunur ve küresel etikten ne anlaşılacağı, küresel bir etiğin olanaklı olup olmadığı, ya da nasıl olanaklı olduğu sorularının önemini vurgular.
6.Soru
Liberal kuramcıların, devlete her ne kadar bireylerin toplamından fazla bir değer biçmemiş olsalar da, yine de devletten vazgeçememeleri durumunu ''zorunlu kötülük'' olarak tanımlayan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Friedrich Hegel |
Adam Smith |
Jeremy Bentham |
Jean Jacques Rousseau |
John Locke |
Liberal kuramcılar, devlete her ne kadar bireylerin toplamından fazla bir değer biçmemiş olsalar da, yine de devletten vazgeçemezler. Onların gözünde devlet, Locke’un deyişiyle “zorunlu kötülük”tür. Devletin kötülüğü bireysel özgürlükleri sınırlamasından, zorunluluğuysa sınırlanmış olan özgürlüğü doğada bulunan halinden daha güvenli kılmasından ileri gelir. Bu açıdan liberal kuramcılar için temel sorun devleti yok etmek değil, sınırlamaktır. Doğru cevap E'dir.
7.Soru
Çokkültürcülük kavramı ilk olarak nerede ortaya çıkmıştır?
Türkiye |
Fransa |
İtalya |
Amerika Birleşik Devletleri |
Kanada |
Çokkültürlülüğün de çokkültürcülüğün de Batı toplumlarında ortaya çıktığını dile getirmiştik. Bir olgu olan çokkültürlülük kendi “ideolojisi” çokkültürcülüğü doğurmuştur. Durum, somut durumundan kaynaklanan sorunlar, bir teorik temeli gerekli kılmıştır. Kullanım geçmişi postmodern olarak nitelenen 1950 sonrasına kadar geri götürülebilecek olan çokkültürcülük, 1960’larda Amerika Birleşik Devletleri’nde yaygınlaşmaya başlayan bir söylem olmuş, sonrasında Batı Avrupa’ya yayılmış olup günümüzde göçmen grupların kültürel farklarını korumada uygulanan politikaları da kapsayacak biçimde kullanılmaktadır. Doğru yanıt D şıkkıdır.
8.Soru
Robert Nozick ile ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisinin doğru olduğu söylenebilir?
Pozitif özgürlük anlayışının en önemli savunucularındandır. |
Serbest piyasa ekonomisinin toplumsal yaratıcılığı ve kârı arttırdığı görüşündedir. |
Karşı devrim niteliği taşıyan liberter siyaset anlayışı her zaman uygulanmıştır. |
Üstlendiği görevler nedeniyle genişleyen devlet, giderek hantal bir bürokrasiyle boğulmaktadır. |
Devlet yeniden dağıtımcılık rolünden istemediği sürece etkilenmeyecektir. |
Nozick’e göre üstlendiği görevler nedeniyle genişleyen devlet, giderek hantal bir bürokrasi ye boğulduğu gibi, siyasetinde arpalık haline gelmesine yol açar. Liberterlik bir tür piyasa funda mentalizmi olarak da değerlendirilebilir.
9.Soru
I. Yüksek/ırklar aşağı ırklarla asla karışmamalıdır, yoksa üstün ırk bozulur.
II. Aşağı ırktan olanlar, doğaları gereği, üstün ırktaki halklardan zekâ, fiziksel özellik ve ahlâk bakımından geri kalmıştır.
III. Aşağı ırktaki halk toplulukları, ekonomik, toplumsal, hukuki haklardan, üstün ırka ait halklarla aynı düzeyde yararlanamaz, hatta yararlanamamalıdırlar.
IV. Yüksek ırklar kendi aralarında en iyileri seçerek soylarını sürdürmeli ve geri kalanları geride bırakmalıdır.
Yukarıdakilerden hangisi daha yüksek ırkların/halkların daha aşağı olanları egemenliği altına almasını, hatta köleleştirmesini normal karşılamasını izleyen kabuller arasındadır?
Yalnız I |
I ve II |
II ve III |
III ve IV |
I, II ve III |
19. yüzyılda İngiliz biyolog Charles Darwin’in Türlerin Kökeni adlı yapıtında ileri sürdüğü doğal seçilimi temel alan ve toplumsal alana uyarlayan Sosyal Darwinizm’den de yararlanan ırkçı yaklaşım, daha önce İdeolojiler başlıklı ünitenin Faşizm altbaşlığında da kısaca değindiğimiz üzere, daha yüksek ırkların/halkların daha aşağı olanları egemenliği altına almasını, hatta köleleştirmesini normal karşılar. Böyle bir normalleştirmeyi şu kabuller izler:
1. Yüksek/ırklar aşağı ırklarla asla karışmamalıdır, yoksa üstün ırk bozulur.
2. Aşağı ırktan olanlar, doğaları gereği, üstün ırktaki halklardan zekâ, fiziksel özellik ve ahlâk bakımından geri kalmıştır.
3. Aşağı ırktaki halk toplulukları, ekonomik, toplumsal, hukuki haklardan, üstün ırka ait halklarla aynı düzeyde yararlanamaz, hatta yararlanamamalıdırlar.
Doğru cevap E'dir.
10.Soru
“Gerçek ben akıldır ve gerçek ben etkin olandır” sözü hangi düşünüre aittir?
Descartes |
Kant |
Platon |
Sokrates |
Aristoteles |
Batı medeniyetinin yeniden keşfederek yükselişe geçtiği Antik Yunan kültürünün en
önemli sistem filozoflarından biri olan Aristoteles (M.Ö. 384-322), insanın özünü, benliğini, kimliğini ören en önemli yetisi olarak aklı gördüğünü Metafizik’te şu sözlerle dile getirmiştir: “Gerçek ben akıldır ve gerçek ben etkin olandır”. Doğru cevap E'dir.
11.Soru
Homojen toplum saplantısından vazgeçmeyen ya da vazgeçemeyen ulus-devletler için, ciddi tehdit oluşturacak unsurlar aşağıdakilerden hangileridir?
Küreselleşme – Irkçılık |
Irkçılık – Çokkültürcülük |
Tekkültürcülük – Ulusçuluk |
Çokkültürcülük – Küreselleşme |
Evrenselcilik – Tekkültürcülük |
Homojen toplum saplantısından vazgeçmeyen -ya da vazgeçemeyen- ulus-devletler için, çokkültürcülük ve küreselleşme ciddi birer tehdit oluşturacaktır.
12.Soru
Anayasal ya da modern devlet ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Mutlak devlet kuramcıları devletin iktidarını sınırlamıştır. |
Otorite ve iktidar arasındaki ayrımlar göz ardı edilebilir. |
İlişkisellik, mutlak egemenlik kuramcılarının eserlerinde bulunur. |
Anayasallık ilkesi cumhuriyetçi düşünme geleneğinin bir parçasıdır. |
Otorite ve iktidar arasında, egemenlik ortak yolla kazanılmıştır. |
Mutlak devletin iktidarın yürütme gücüne odaklanan yapısına karşın, anayasal devlet ister bir kişinin monarşik yönetimi, ister azınlığın aristokratik ya da seçkinci yönetimi isterse çoğunluğun demokratik yönetimi adına olsun, her türden iktidarın sınırlanmasını bir ilke olarak benimseyen devlettir. Bu açıdan anayasallık ilkesi, Eski Yunan’dan bu yana var olan cumhuriyetçi düşünme geleneğinin bir parçasıdır.
13.Soru
Aydınlanma, Fransız Devrimi ve Endüstri Devrimi’nin bir sonucu olarak ortaya çıkmış devlet şekli aşağıdakilerden hangisidir?
Monarşi |
Oligarşi |
Ulus-devlet |
Teokratik Devlet |
Aristokrasi |
Ulus-devlet, Aydınlanma, Fransız Devrimi ve Endüstri Devrimi’nin bir sonucu olarak
ortaya çıkmıştır ve dünyada bugün 222 bağımsız ulusdevlet vardır. Bunların 171’i de
Birleşmiş Milletler üyesidir. Doğru cevap C'dir.
14.Soru
18. Yüzyılda Avrupa toplumlarında gerçekleşen Aydınlanma hangi olaydan sonra meydana gelmiştir ?
2. Dünya Savaşı |
Küreselleşmenin başlaması |
İletişim teknolojisinin ilerlemesi |
Fransız devrimi |
Derebeyliklerin sona ermesi |
Bugün ulus-devlet kavramının ve günümüzdeki ulus-devletlerin, on sekizinci yüzyılda Avrupa toplumlarında gerçekleşen Aydınlanma, Fransız Devrimi ve Endüstri Devrimi’nin sonucu olduğu, ortalama bir ilk ve orta öğrenim görmüş hemen herkesin bildiği tarihsel bir gerçekliktir. İlk olarak doğduğu coğrafyada Fransa, İtalya, Almanya ile başlayıp daha sonra diğer orta ve doğu Avrupa ülkelerine yayılan ulus-devletler, İkinci Dünya Savaşı’nın sona erdiği 1945 ve sonrasında Asya’da ve Afrika’da da ortaya çıkmıştır. Doğru cevap D'dir.
15.Soru
Uluslar işin en başından, yani Fransız Devrimi’nden ve Endüstri Devrimi’nden yüzyıllar öncesinden beri, coğrafi bakımdan yerleşim ve komşuluklar, kültürel açıdansa ortak dil, töre ve geleneklerle devlet benzeri, fakat siyasi olmayan bir örgütlenme biçimi içerisinde kaynaşmış ...................
Aşağıdakilerden hangisi boşluk bırakılan yere gelecek uygun terimdir?
Soy topluluklarıdır. |
Vatan severlerdir. |
Millet topluluklarıdır. |
Yerli topluluklardır. |
Ulus-devletçilerdir. |
Uluslar işin en başından, yani Fransız Devrimi’nden ve Endüstri Devrimi’nden yüzyıllar öncesinden beri, coğrafi bakımdan yerleşim ve komşuluklar, kültürel açıdansa ortak dil, töre ve geleneklerle devlet benzeri, fakat siyasi olmayan bir örgütlenme biçimi içerisinde kaynaşmış soy topluluklarıdır.
16.Soru
Günümüz dünya siyasî toplumunu meydana getiren ulus-devletler, …………..’a göre, “...kendini aşmalı ve kahramanca, uluslar-üstü düzeyde (bireylerinin) medenî haklarını kullanma kapasitesini yapılandırmak için girişimlerde bulunmalıdır”.
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdaki düşünürlerden hangisi getirilmelidir?
Habermas |
Platon |
Aristoteles |
Immanuel Kant |
Descartes |
Günümüz dünya siyasî toplumunu meydana getiren ulus-devletler, Habermas’a göre, “...kendini aşma(lı) ve kahramanca, uluslar-üstü düzeyde (bireylerinin) medenî haklarını kullanma kapasitesini yapılandırmak için girişimlerde bulunmalıdır”.
17.Soru
"Bir grup insanın diğer insanlardan biyolojik, zihinsel ve/veya ahla^ki^ bakımlardan yalnızca farklı değil, daha iyi, daha üstün, daha yaratıcı, vb. olduğunu savunan ve bu savunmayı genetik köklere dayandıran siyasi anlayış" aşağıdakilerden hangisidir?
Asimilasyon |
Tekkültürcülük |
Eritme potası |
Irkçılık |
Ötekileştirme |
Toplumsal yaşamı biçimlendirmek için ırk kavramını temel alan ırkçılık, bir grup insanın diğer insanlardan biyolojik, zihinsel ve/veya ahla^ki^ bakımlardan yalnızca farklı değil, daha iyi, daha üstün, daha yaratıcı, vb. olduğunu savunan ve bu savunmayı genetik köklere dayandıran siyasi anlayıştır. Diğer seçeneklerde verilen kavramlar ırkçılık kapsamında yer alsalar da soruda verilen tanımı en geniş şekilde ele alan kavram ırkçılıktır. Doğru cevap D'dir.
18.Soru
Latincede aklın hesap yapan, çıkarımlarda bulunan ve ilişkiler kuran çözümleyici yönüne işaret eden bir terim olan ve modern felsefede bilginin en temel kaynağının akıl olduğunu savunan akılcılık yaklaşımının kökenini oluşturan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Ras |
Ratio |
Uruk |
Sensum |
Notitia |
Ratio, Latincede aklın hesap yapan, çıkarımlarda bulunan ve ilişkiler kuran çözümleyici yönüne işaret eden bir terimdir ve modern felsefede bilginin en temel kaynağının akıl olduğunu savunan akılcılık (rationalism) yaklaşımının kökenini oluşturur. Doğru cevap B'dir.
19.Soru
Thomas Hobbes tarafından yazılan Leviathan eserinde, mutlak güç ve yetkilere sahip devleti ifade etmek üzere kullanılan yaratık/canlı sembolizmi Latince hangi anlama gelmektedir?
Baykuş |
Yılan |
Ejderha |
Aslan |
Timsah |
1651’de Thomas Hobbes tarafından yazılan Leviathan, toplum sözleşmesi kuramının en ünlü örneklerinden biridir. Latince dev, ejderha anlamına gelen Leviathan sözcüğü, bu eserde mutlak güç ve yetkilere sahip devleti ifade etmek üzere kullanılır.
20.Soru
Modern devleti kendinden önceki sosyal örgütlenmelerden ayıran temel özellik aşağıdakilerden hangisidir?
Merkezi ve kapsayıcı bir iktidar yapısına sahip olması. |
Yerel yönetimlerin güçlü olduğu bir iktidar olması. |
Tarihüstü olması. |
Derebeyliğe dayanması. |
Çokkültürlülüğe dayanan kültürel bir iktidar ağı olması. |
Modern devlet, kendisinden önce gelen siyasal örgütlenme biçimlerinden farklı olarak “(...) çok merkezli ve çoğulcu iktidar yapısından, bölünmemiş (...) tek (mutlakçı) bir iktidar merkezine” yönelir (Pierson 2000, s. 28). Doğru yanıt A seçeneğidir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ