Siyaset Felsefesi 2 Final 4. Deneme Sınavı
Toplam 17 Soru1.Soru
Klasik liberalizmin iktisat anlayışı üzerindeki en etkili isim kimdir?
Adam Smith |
Karl Marx |
John Stewart Mill |
John Keynes |
Irving Fisher |
Klasik liberalizmin iktisat anlayışı üzerindeki en etkili isim hiç kuşkusuz Adam Smith’tir.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi küreselleşmenin beraberinde getirdiği sonuçlardan biridir?
Üreten devletlerin yoksullaşması |
İnsani değerlerin yozlaşması |
Eşit gelir dağılımı |
Toplumsal sınıfların ortadan tamamen kalkması |
Üniter ve ulu-devletlerin refahının artması |
Küreselleşmenin yirminci yüzyılda en çok insan değerinin sıfırlanmasına, insanın yüzünün unutulmasına yol açan koşulları yarattığını hatırlayacaksınız.Doğru yanıt B şıkkıdır.
3.Soru
Devletin kendinde bir amaç olduğunu belirten isim aşağıdakilerden hangisidir?
Rousseau |
Hegel |
Platon |
Keynes |
Kant |
Hegel, bireylerin devlet dışında etik bir yaşam şansını bütünüyle yok etmekle kalmamış, devleti yurttaşlardan bağımsız kendinde bir iyi yaşam olarak değerlendirmiştir. Bu açıdan devlet-birey ilişkisinde Hegel, kuşkusuz devlete öncelik tanır. Başka bir deyişle devlet, kendinde bir amaçtır (Hegel 1991, s. 199). Doğru cevap B'dir.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi günümüzde ulus-devletleri en çok zorlayan problemler arasında gösterilebilir?
Dini farklılıklar |
Dilsel farklılıklar |
Sınıfsal farklılıklar |
Çokkültürcülük talepleri |
Ekonomik durum |
Ulus-devletin ve küreselleşmenin kökenlerini ve günümüzdeki durumu anlamayı hedeflediğimiz bu kısımda, daha çok olanı merkeze alan bir anlayış sergiledik. Oysa Siyaset Felsefesi I kitabınızdaki ilk üniteyle bu kitapta daha önce okuduğunuz “İdeolojiler” ve “Çokkültürlülük, Çokkültürcülük ve Irkçılık” ünitelerinindeğerlendirme kısımlarında dile getirilenlerden de hatırlayacağınız üzere, siyaset felsefesi, olgu betimlemesi yapmaktan çok, olan-bitenin ardındaki genel-geçer ilkeleri, yani olması gerekeni soruşturan bir disiplindir.Doğru yanıt D şıkkıdır.
5.Soru
Jürgen Habermas (1929-), ulus-devletlerin kendilerini aşmalarının elzem olduğunu ve bireylerinin medenî haklarını uluslar-üstü düzeyde kullanma kapasitesini yapılandırmak için girişimlerde bulunması gerektiğini savunmktadır.
Yukarıda bahsedilen düşünce, Jürgen Habermas'ın ulus-devletlere hangi siyaset anlayışını benimsemelerini önerdiğine işaret eder?
Emperyalizm |
Çokkültürcülük |
Anlıkçılık |
Irkçılık |
Merkantilizm |
Belirtilen görüşte bireylerini uluslar-üstü bir medeniyet kültüründen bahsedilmektedir. Bu da çokkültürcülüğe işaret etmektedir. Bu durumda doğru yanıt B seçeneğidir.
6.Soru
Toplum yaşamının ve siyasetin temelini dayandırdığı asabiyet kavramının soy ve neden asabiyeti olarak iki farklı biçimde anlaşılabileceğini ileri süren, Mukaddime adlı eserin sahibi aşağıdaki düşünürlerden hangisidir?
Toplum yaşamının ve siyasetin temelini dayandırdığı asabiyet kavramının soy ve neden asabiyeti olarak iki farklı biçimde anlaşılabileceğini ileri süren, Mukaddime adlı eserin sahibi aşağıdaki düşünürlerden hangisidir?
İbn Haldun |
İbn Sina |
Nizamülmülk |
Farabi |
Biruni |
Mukaddime’de dünya çapında yankı uyandıran bir tarih felsefesinin temellerini atan İbn Haldun (1332-1406), toplum yaşamının ve siyasetin temelini dayandırdığı asabiyet kavramının soy ve neden asabiyeti olarak iki farklı biçimde anlaşılabileceğini, toplumların uygarlık düzeyinin bu asabiyet türlerinden hangisine daha fazla önem verdikleriyle ilişkili olarak belirlenebileceğini savunur. Doğru cevap A'dır.
7.Soru
Çokkültürcü siyaset anlayışının ortaya çıkmasına zemin hazırlayan talepler, temelde ne ile ilişkili taleplerdir?
Çoğunlukçuluk |
Azınlık |
Çoğulculuk |
Temsiliyet |
İktidar |
Çokkültürcü siyaset anlayışının ortaya çıkmasına zemin hazırlayan talepler, temelde çoğulculukla (pluralism) ilişkili taleplerdir. Doğru cevap C'dir.
8.Soru
I. Birbirinden ayrı yaşayan etnik grupların komşu bölgelere, soylara, alt-kültürlere, dil ve din topluluklarına yayılarak
II. Halkların ya da bir toplumun ayrılmaz parçası kabul edilebilecek alt-halkların devlet politikalarının da kısmen yardımıyla asimile edilmeleri, baskı altına alınmaları ya da marjinalleştirilmeleri pahasına
III. Kanlı saflaştırma töreleriyle ve yeni azınlıkların sürekli baskı altına alınması yoluyla
Alman düşünür Jürgen Habermas’a (1929-) göre ulus-devletlerin ortaya çıkışı yukarıda belirtilen biçimlerden hangisi veya hangilerine göre gerçekleşmiştir?
Yalnız I |
Yalnız II |
I ve III |
II ve III |
I, II ve III |
Habermas, soru metninde verilen tüm biçimlerden bahsetmektedir. Bu nedenle doğru yanıt E seçeneğidir.
9.Soru
19. yüzyılın hâkim ilkelerine karşı muhalif bir duruşu temsil eden ve Hürriyet Üzerine (1859), Temsili Yönetim Üzerine Düşünceler (1861) Kadınların Boyun Eğdirilmişliği (1869) gibi eserler ortaya koyan İngiliz filozof, siyasetçi ve iktisatçı hangisidir?
Charles Taylor |
John Milton |
Francis Fukuyama |
John Rawls |
John Stuart Mill |
John Stuart Mill (1806-1873). İngiliz filozof, siyasetçi ve iktisatçı. Mill’in farklı alanlarda yazmış olduğu eserleri, liberalizme yol gösterirken; Mill’in kuramına yol gösterici ilkeler de özellikle faydacılığın önde gelen isimlerinden olan babası James Mill ile Jeremy Bentham’ın etkilerini taşır. Mill’in önemi klasik ve modern kuramlar arasında bir bağ kurmasından ileri gelir. Mill bir yandan yaşadığı 19. yüzyılın hâkim ilkelerine karşı muhalif bir duruşu temsil ederken, diğer yandan bireysellik, kadınlara oy hakkı, işçi kooperatiflerinin kurulması gibi konularda yapmış olduğu çalışmalarla 20. yüzyılın önemli tartışmalarına yol gösterir. En önemli eserleri, Hürriyet Üzerine (1859), Temsili Yönetim Üzerine Düşünceler (1861) ve Kadınların Boyun Eğdirilmişliği’dir (1869)
10.Soru
Farklı ülkelerden göçen etnik azınlıkların yeni devletlerine uyum sağlamak üzere dillerini, kültürel değerlerini, yaşam tarzlarını terk etmelerine ve bunun karşılığında yeni bir ulusal kimlik kazanmalarına işaret eden terime ne ad verilir?
Patrimonyalizm |
Kolektivite |
Eritme potası |
Kolonyalizm |
Çoğulcu demokrasi |
Amerika Birleşik Devletleri’nde kullanılan eritme potası (melting pot), farklı ülkelerden göçen etnik azınlıkların yeni devletlerine uyum sağlamak üzere dillerini, kültürel değerlerini, yaşam tarzlarını terk etmelerine ve bunun karşılığında yeni bir ulusal kimlik kazanmalarına işaret eden, tekkültürcü siyaset anlayışından kaynaklanan bir terimdir. Doğru cevap C'dir.
11.Soru
"Bir topluluğun zaman içinde kendi kültürel değerlerini unutarak çoğunluğu oluşturan grubun dilini ve kültürel değerlerini benimseyerek dönüşmesi durumunun adıdır. Genellikle egemen toplumun birlikte yaşadıkları diğer topluluklara devlet eliyle bir dayatması ve zorlaması olurken, bazı durumlarda topluluklar herhangi bir dış baskı olmadan çoğunluğun dilini ve kültürünü benimseyebilmektedir."
Yukarıda tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Çokkültürlülük |
Asimilasyon |
Çokkültürcülük |
Radikal demokrasi |
Etnik milliyetçilik |
Bir topluluğun zaman içinde kendi kültürel değerlerini unutarak çoğunluğu oluşturan grubun dilini ve kültürel değerlerini benimseyerek dönüşmesi asimilasyondur. Asimilasyonda genellikle egemen toplumun birlikte yaşadıkları diğer topluluklara devlet eliyle bir dayatması ve zorlaması olurken, bazı durumlarda topluluklar herhangi bir dış baskı olmadan çoğunluğun dilini ve kültürünü benimseyebilmektedir. Doğru cevap B'dir.
12.Soru
I. Toplumda azınlık kabul edilen grupları toplum içinde özgün kılan çeşitli karakteristikleri, toplumsal bütünlüğün sürekliliği adına korumak ve geliştirilmelerini teşvik etmek gerekir.
II. Tek bir devlet çatısı altında farklı dinlere, etnik gruplara, dillere, kültürlere, hatta özerk yönetim bölgelerine ve işlevsel birimlerin çokluğuna zemin hazırlamak toplumsal bütünlüğü zayıflatır.
III. İçinde birden fazla din, etnik grup gibi unsurlar bulunan tüm devlet ve toplumların kültürel çoğulculuğu benimsemeleri, insan hakları açısından olumsuz sonuçlar doğurur.
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri kültürel çoğulculuğun savlarındandır?
Yalnız I |
Yalnız II |
Yalnız III |
I ve II |
II ve III |
Kültürel çoğulculuğa göre;
Toplumda azınlık kabul edilen grupları toplum içinde özgün kılan çeşitli karakteristikleri, toplumsal bütünlüğün sürekliliği adına korumak ve geliştirilmelerini teşvik etmek gerekir. Bunu da toplumda daha güçlü konumda olan çoğunluğun üstlenmesi önemlidir.
Tek bir devlet çatısı altında farklı dinlere, etnik gruplara, dillere, kültürlere, hatta özerk yönetim bölgelerine ve işlevsel birimlerin çokluğuna zemin hazırlamak toplumsal bütünlüğü zayıflatmaz, güçlendirir. Böylelikle bu ilkeyi benimseyen ve uygulayan devletlerde çokkültürlülük ya da kültürel çoğulculuk, bir durum betimlemesi olur.
İçinde birden fazla din, etnik grup gibi unsurlar bulunan tüm devlet ve toplumların kültürel çoğulculuğu benimsemeleri, siyaset açısından da insan haklarının korunup güçlendirilmesi açısından da en iyi seçenektir.
Doğru cevap A'dır.
13.Soru
I. Kültür
II. Ekonomi
III. Siyaset
Küreselleşme olgusu yukarıdakilerden hangisini veya hangilerini kapsar?
Yalnız I |
I ve II |
I ve III |
II ve III |
I, II ve III |
"Küreselleşme ekonomiyi, çokkültürlü toplumsal yaşam tarzlarını, iklim değişikliklerinin dünyaya ve insanlığın geleceğine etkisini, siyaseti, ideolojileri, insan haklarını
ve bunun gibi etkileri dünya çapında hissedilen tüm gelişmeleri kapsar." Bu nedenle doğru yanıt E şıkkıdır.
14.Soru
Klasik liberalizmde devlet-birey-toplum ilişkileri düşünüldüğünde aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Liberalizmin iktisat anlayışı üzerine etkisi alanında en öne çıkan isim hiç kuşkusuz John Rawls’dır. |
Tüm klasik liberal düşünürler, belirli bir insan doğası anlayışına sahiptir. |
Faydacılara göre doğru eylem, insanın refahını arttıran eylemdir. |
Klasik liberalizmin bireye ilişkin ayırt edici algısı, insanın bencil bir varlık olduğuna ilişkin Hobbesçu saptamaya dayanır. |
Bireyin kendi bireysel çıkarlarının peşinden koşan bir varlık olduğuna ilişkin saptama, klasik liberal kuramın iktisat anlayışını da biçimlendirir. |
Klasik liberal kuramın iktisat anlayışını biçimlendirir. Klasik liberalizmin iktisat anlayışı üzerindeki en etkili isim hiç kuşkusuz Adam Smith’tir. Adam Smith, insan doğasına ilişkin rasyonalist ve liberal varsayımları kullanarak, liberal kuramın temel argümanlarından biri olan sınırlı devlet anlayışına, devletin sivil toplum üzerindeki rolü tartışması yoluyla katkıda bulunmuştur.
15.Soru
Ulus-devletler, hangi koşullarda ve hangi modeller altında ortaya çıkmış olurlarsa olsunlar, ortak yönleri aşağıdakilerden hangisidir?
Toplumsal olması |
Global olması |
Üniter olması |
Tehdit'e dayalı olması |
Sürdürülebilir olması |
Ulus-devletler, hangi koşullarda ve hangi modeller altında ortaya çıkmış olurlarsa olsunlar, ortak yönleri, üniter ve kolay kolay çoğulculuğu benimseyemeyen bir yapıya sahip olmalarıdır. Doğru cevap C'dir.
16.Soru
Küreselleşme çözümlemesinde kapitalist ekonomiye ağırlık veren düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Martin Heidegger |
Aristoteles |
Jürgen Habermas |
Roland Robertson |
Anthony Giddens |
Giddens küreselleşme çözümlemesinde kapitalist ekonomiye ağırlık verirken, Robertson, Küreselleşme: Tarih Kuramı ve Küresel Kültür adlı yapıtında, küreselleşmenin açıklayıcı nedenleri arasında sosyo-kültürel süreçleri temel almış, bu süreçleri devletlerarası etkileşimin yerine koymuştur
17.Soru
Hangisi sosyalizmin eksen kavramları arasında değildir?
Eşitlik |
Toplum |
İşbirliği |
Özgürlük |
Ortak mülkiyet |
Liberalizmin birey, bencillik,m özgürlük, kişisel mülkiyet gibi dayanaklarına karşın, sosyalizmin eksen kavramları toplum, eşitlik, işbirliği ve ortak mülkiyet olarak belirir.