Siyaset Felsefesi 2 Final 7. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Devletin müdahale etmediği serbest piyasanın kendi iç dengesini bulacağı inancına dayanan kuramda, devlete biçilen rol için Locke’un kullandığı mecazi ifade nedir?
Güneşin doğuşu |
Gece bekçiliği |
Akşam yıldızı |
Piyasa şartları |
Serbest dolaşım |
Devletin müdahale etmediği serbest piyasanın kendi iç dengesini bulacağı inancına
dayanan bu kuramda, devlete biçilen rol, Locke’un kullandığı mecazi ifadeyle “gece bekçiliği” dir.
2.Soru
Aşağıdaki ülkelerden hangisi çokkültürlülüğe sahiplik yönünden ele alındığında diğerlerinden daha önde gelir?
Avustralya |
Kanada |
İran |
Amerika Birleşik Devletleri |
Finlandiya |
Çokkültürlülük adından da anlaşılacağı üzere farklı etnik ve kültürlerin bir arada olması durumudur, yukarıda verilen ülkeler arasında da ABD çok farklı kültürlerin bir araya geldiği ve farklı eyaletleri içinde barındırdığı için diğerlerinden öne çıkmaktadır. Doğru yanıt D şıkkıdır.
3.Soru
Ulus olmanın vazgeçilmez koşullarından biri olarak görülen, bir halkın diline, kültürüne ve toplu yaşam deneyimine özgün kimlik kazandıran unsurların toplamını ifade eden terim aşağıdakilerden hangisidir?
Ulus devlet |
Ulusal karakter |
Küreselleşme |
Devlet kimlik |
Toplumsallaşma |
Ulus-devletin ortaya çıkması için öncelikle ortak kökenden gelen ve aynı dili konuşan, aynı tarihe ve kültüre, ortak bir özgün yaşam biçimine sahip bir halkın/insan topluluğunun, yani ulusun varlığından söz edebilmemiz gerekir. Giambattista Vico’dan bu yana, bir halkın diline, kültürüne ve toplu yaşam de neyimine özgün kimlik kazandıran unsurların toplamına işaret eden “ulusal karakter” terimi, ulus olmanın vazgeçilmez koşullarından biri olarak görülmüştür.
4.Soru
“Ulus-devletler günümüzde ……… talepleri ve küreselleşmenin getirdiği sorunlara bağlı bir meydan okumayla yüzleşmek durumundadır.”
Boş bırakılan yere aşağıdaki kavramlardan hangisi getirilmelidir?
Tekkültürcülük |
Çokkültürcülük |
Kültürlenme |
Modernleşme |
Ulusçuluk |
Ulus-devletler günümüzde çokkültürcülük talepleri ve küreselleşmenin getirdiği sorunlara bağlı bir meydan okumayla yüzleşmek durumundadır.
5.Soru
Marksist eğilimli sol-sosyalist akademik ve siyasî çevrelere göre, küreselleşme ne tür bir araç olarak tanımlanmıştır?
Demokratikleşme |
Özgürleştirme |
Sömürgeleştirme |
Farklılaştırma |
Dönüştürme |
Marksist eğilimli sol-sosyalist akademik ve siyasî çevrelere göre, küreselleşme şüpheyle
yaklaşılması gereken bir tür sömürgeleştirme aracıdır. Bu yaklaşıma göre küreselleşmenin amacı, önce ekonomik sonra da toplumsal ve siyasi alanda küresel sermayenin çıkarları
doğrultusunda dünyayı tektipleştirmektir. Doğru cevap C'dir.
6.Soru
“Modern devleti kendisinden önceki sosyal örgütlenmelerden ayırt eden en temel özelliği, _____________ ve _____________ bir iktidar yapısına sahip oluşudur.”
Yukarıda boş bırakılan yerlere aşağıdaki seçeneklerde yer alan sözcüklerden hangileri getirilmelidir?
Karmaşık - zor |
Merkezileşmiş - kapsayıcı |
Merkezileşmiş - basit |
Merkezileşmemiş - kapsayıcı |
Karmaşık olmayan - basit |
“Modern devleti kendisinden önceki sosyal örgütlenmelerden ayırt eden en temel özelliği, merkezileşmiş ve kapsayıcı bir iktidar yapısına sahip oluşudur.”
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi ulus-devlet kavramı ve ulus-devletler için söylenemez?
Fransa, İtalya ve Almanya da doğmuştur. |
1945 yılından sonra Asya ve Afrika'da ortaya çıkmıştır. |
Ulus-devletlerin monarşist ve adaletsiz bir anlayış temeli vardır. |
Yurttaşlık bilincinin ortaya çıkmasına hizmet etmiştir. |
Ulus-devlet kavramı ve günümüzdeki ulus-devletler Aydınlanma, Fransız Devrimi ve Endüstri Devrimi’nin sonucudur. |
Bugün ulus-devlet kavramının ve günümüzdeki ulus-devletlerin, on sekizinci yüzyılda Avrupa toplumlarında gerçekleşen Aydınlanma, Fransız Devrimi ve Endüstri Devrimi’nin sonucu olduğu, ortalama bir ilk ve orta öğrenim görmüş hemen herkesin bildiği tarihsel bir gerçekliktir. İlk olarak doğduğu coğrafyada Fransa, İtalya, Almanya ile başlayıp daha sonra diğer orta ve doğu Avrupa ülkelerine yayılan ulus-devletler, İkinci Dünya Savaşı’nın sona erdiği 1945 ve sonrasında Asya’da ve Afrika’da da ortaya çıkmıştır. Aydınlanma sırasında olgunlaşan ve Fransız Devrimi sonrasında Avrupa toplumlarında yaygınlaşarak benimsenen laik, demokratik ve nisbeten eşitlikçi bir anlayış temeli üzerinde yükselen ulus-devlet, Ortaçağ’daki derebeyliklerden ve Yeniçağ’da tekrar güçlenmeye başlayarak merkezî otoriteler kurmayı başaran krallıklardan farklı olarak, aynı dinden, aynı kavimden ya da aynı krallığın tebâsı olmaktan farklı bir bilincin, yurttaşlık bilincinin ortaya çıkmasına hizmet etmiştir.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi modern devletin kendisinden önceki sosyal örgütlenmelerden ayıran en temel özelliktir?
Tek merkezli ve tekil iktidar yapısından çoklu bir iktidar merkezine yönelmesi |
Çok merkezli bir iktidar yapısına sahip olması |
Merkezileşmiş ve kapsayıcı bir iktidar yapısına sahip olması |
Belirli bir toprak yapısında egemen gücün çokluğunu göstermesi |
Modern devletin kurallarının bireyleri birbirine bağlayan sosyal ağların değil, coğrafi alanın bir fonksiyonu olması |
Modern devleti kendisinden önceki sosyal örgütlenmelerden ayırt eden en temel özelliği, merkezileşmiş ve kapsayıcı bir iktidar yapısına sahip oluşudur. Başka bir deyişle, modern devlet, kendisinden önce gelen siyasal örgütlenme biçimlerinden farklı olarak “(...) çok merkezli ve çoğulcu iktidar yapısından, bölünmemiş (...) tek (mutlakçı) bir iktidar merkezine” yönelir (Pierson 2000, s. 28). Eski Yunan polisleri, Roma İmparatorluğunun federe bölgeleri, Ortaçağın feodal krallıkları, “(...) modern devlete içkin olan siyasi iktidar ‘bir’liğinden yoksundur” (Ağaoğulları ve Köker 1991, s. viii). Oysa modern devlet, belirli bir toprak parçası üzerinde egemen gücün tekliğini gösterir. Doğru cevap C'dir.
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi gelişmiş toplumlar olan Batı ülkelerinde çokkültürlülük, yabancı düşmanlığı ve ötekileştirme gibi kavramların ortaya çıkmasında daha etkili olmuştur?
Batı ülkelerinin eğitimdeki başarısı |
Batı ülkelerinin pozitif bilimlere verdiği önem |
Batı ülkelerine göç oranının artması |
Batı ülkelerindeki genç nüfus oranı |
Batı ülkelerinin iklim koşulları |
Özellikle 1945’ten sonra, Batı’nın gelişim ve dönüşüm süreçlerinden geçmemiş farklı kültür ve ulusal kimliklerden insanlar, daha insanca bir yaşam umuduyla Batı ülkelerine artan bir yoğunlukla göç etme eğilimi göstermiştir. Bu göçler, önemli sorunları da beraberinde getirmiş ve 20. yüzyılda özellikle yoğun
göç alan ABD, Kanada, Avustralya, Fransa gibi ülkelerde siyaset felsefesi açısından da önem taşıyan çokkültürlülük, çokkültürcülük, ötekileştirme, yabancı düşmanlığı gibi pek çok yeni konu tartışmaya açılmıştır. Doğru yanıt C şıkkıdır.
10.Soru
Bir olgu olarak küreselleşmeye ilişkin aşağıdaki ifadelerden hangisi söylenebilir?
Tek başına günümüzün en önemli olgusudur. |
Etkileri dünya çapında hissedilen tüm gelişmeleri kapsar. |
Kültürün sınırları içerisinde yer alır. |
Tek bir coğrafyaya yayılır. |
İklim değişiklikleriyle ilgilenmez. |
Küreselleşme, geride bıraktığımız yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkan ve bu çağ dönümünün büyük ölçekli değişmelerini nitelemekte sıklıkla başvurulan kavramların başında gelir. Küreselleşmeyi yalnızca kültürle, daha çok da ulusal bir kültürle sınırlamak, eksik kalacaktır. Küreselleşme ekonomiyi, çokkültürlü toplumsal yaşam tarzlarını, iklim değişikliklerinin dünyaya ve insanlığın geleceğine etkisini, siyaseti, ideolojileri, insan haklarını ve bunun gibi etkileri dünya çapında hissedilen tüm gelişmeleri kapsar.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi liberalizme ait unsurlar arasında değildir?
Demokrasi ile yönetilen toplumlarda, seçilmiş yöneticilerin, toplumun bütünü için refah seviyesini, bireysel hak ve özgürlüklerinin tümünü korumak, güçlendirmek ve geliştirmek gibi temel yükümlülükleri söz konusudur. |
Günümüzde çoğu Batı ülkesi liberal demokrasi anlayışından doğan çeşitli sistemlerle yönetilir, hatta Avrupa Birliği’nin siyasi temelini de bu demokrasi anlayışının temsil ettiği değerler oluşturur. |
Liberal demokrasi, çoğulculuğu, serbest piyasa ekonomisini, sivil toplumu, özel yaşamın dokunulmazlığını ya da bireyin özerkliğini ve karşılıklı hoşgörüyü de savunur ve vazgeçilmez görür. |
Liberal demokrasi, bireyi temel alan, hak ve özgürlüklerin en geniş biçimde yaşanmasını savunan bir görüştür. |
Liberalizm'de, tek partili siyaset tercih edilir, çünkü sınıflı toplumlarda olan burjuva siyasetinde olan siyasal yapının işçileri böldüğü görüşü savunulur. |
A,B,C ve D seçeneklerindeki unsurlar liberalizmi temsil ederler. E seçeneği ise Sosyalizm'e aittir. Doğru cevap E'dir.
12.Soru
Ulus-devleti ve küreselleşmeyi günümüzde felsefî açıdan değerlendirmenin yolu hangisini temel almaktan geçmektedir?
Sosyalizm |
Liberalizm |
Kapitalizm |
İnsan Hakları |
Fundamentalizm |
Kısacası ulus-devleti ve küreselleşmeyi günümüzde felsefî açıdan değerlendirmenin yolu, insan haklarını ve insanın değerini temel almaktan geçmektedir. Doğru cevap D'dir.
13.Soru
Ünlü eseri Toplum Sözleşmesi’nde “güçlü olan, gücünü bir hak haline, boyun eğmeyi ise bir görev haline getirmedikçe, asla sürekli efendi olarak kalacak kadar güçlü değildir” diyerek, siyasal iktidarın varlığını, ancak yönetilenlerin rızasına dayalı olarak sürekli kılabileceğine dikkat çeken düşünür kimdir?
Locke |
Adam Smith |
Machiavelli |
Jean Jacques Rousseau |
Karl Marx |
Jean Jacques Rousseau, ünlü eseri Toplum Sözleşmesi’nde “güçlü olan, gücünü bir hak haline, boyun eğmeyi ise bir görev haline getirmedikçe, asla sürekli efendi olarak kalacak kadar güçlü değildir” diyerek (Rousseau, 2004: 18); siyasal iktidarın varlığını, ancak yönetilenlerin rızasına dayalı olarak sürekli kılabileceğine dikkat çeker.
14.Soru
Devletin kendisine bağlı topluluklar üzerinde ortak bir kültür politikasından söz etmenin mümkün olmadığı, her bir kültürün kendi siyasal haklarını ve kendi geleceğini belirleme ehliyetine sahip kılındığı, etnik-kültürel grupların topluma aidiyetlerini kolektif haklarını kullanmaktan vazgeçmeden tanımladığı çokkültürcülük türü aşağıdakilerden hangisidir?
Radikal çokkültürcülük |
Muhafazakar çokkültürcülük |
Milliyetçi çokkültürcülük |
Sosyalist çokkültürcülük |
Liberal çokkültürcülük |
Liberal çokkültürcülükte hukuksal, toplumsal ve siyasi ayrımcılığa yer yoktur ve insan haklarının doğru bir biçimde uygulanması, bunun sonucu olarak da kimliklerin korunması sağlanır. Radikal çokkültürcülükteyse, devletin kendisine bağlı topluluklar üzerinde ortak bir kültür politikasından söz etmek olanaksızdır. Bu modelde, her bir kültür kendi siyasal haklarına ve kendi geleceğini belirleme ehliyetine sahip kılınmıştır ve etnik-kültürel gruplar, topluma aidiyetlerini kolektif haklarını kullanmaktan vazgeçmeden tanımlarlar. Doğru cevap A'dır.
15.Soru
''Fransızcada“yeniden doğuş” anlamına gelir ve Avrupa’nın Ortaçağ’dan sonra Antik Yunan bilgeliğini ve düşünce ürünlerini yeniden keşfederek kültürel bir yenilenmeye geçiş sürecinin adıdır.'' verilen tanım aşağıdakilerden hangisine aittir?
Küreselleşme |
Homojen |
Hetorojen |
Diyagonal |
Rönesans |
Rönesans, Fransızcada “yeniden doğuş” anlamına gelir ve Avrupa’nın Ortaçağ’dan sonra Antik Yunan bilgeliğini ve düşünce ürünlerini yeniden keşfederek kültürel bir yenilenmeye geçiş sürecinin adıdır.Doğru yanıt E şıkkıdır.
16.Soru
Ahlak bakımından doğru eylem ya da siyasetin toplumun üyelerine en büyük mutluluğu getiren eylem ya da siyaset olduğunu savunan görüşe ne ad verilir?
Popülizm |
Milliyetçilik |
Faydacılık |
Demokrasi |
Marksizm |
Faydacılık: Ahlak bakımından doğru eylem ya da siyasetin toplumun üyelerine en büyük mutluluğu getiren eylem ya da siyaset olduğunu savunan görüş (W. Kymlicka 2004,
s. 13). Doğru cevap C'dir.
17.Soru
Devletin kaynağı olarak aileyi gösteren, egemenin otoritesini de aile içerisindeki babanın sınırsız otoritesine benzeten, bu çerçevede bir ülkede tek bir egemenin bulunduğunu ve egemenin buyurma gücünün hiçbir koşulda sınırlanamayacağını savunan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
John Locke |
Jean Bodin |
Thomas Hobbes |
Niccolò Machiavelli |
Jean Jacques Rousseau |
“Devlet, birçok ailenin ve onlarla birlikte malik oldukları şeylerin egemen kudret tarafından hukuka uygun olarak adaletle yönetilmesidir” (Bodin 1955; I.I, s. 1) diyerek devletin kaynağı olarak aileyi gösteren Bodin, egemenin otoritesini de hane içerisindeki babanın sınırsız otoritesine benzetir. Bodin’e göre bir ülkede tek bir egemen bulunur ve egemenin buyurma gücü hiçbir koşulda sınırlanamaz. Bu açıdan “Bir devlette egemenlik, yurttaşlar ve uyruklar üzerinde en yüksek, en mutlak, en sürekli güçtür” (Bodin 1955, I.VIII, s. 24). Diğer tüm güçler, ülkenin buyurma gücü sınırsız olan tek egemenin izniyle varolabilirler ve varlıklarını egemen izin verdiği sürece devam ettirebilirler. Doğru cevap B'dir.
18.Soru
Aydınlanma Çağının mirası olan eşitlik, akılcılık, ilerleme gibi değerlerin yerine birlik, farklılıkla mücadele, liderlik, güç gibi olguları çıkartan ve Devlet-Toplum-Birey denkliği anlamına gelen siyasi görüş aşağıdakilerden hangisidir?
Komünizm |
Faşizm |
Kapitalizm |
Liberalizm |
Sosyalizm |
Faşizm, etnik milliyetçiliğin dışlayıcı tutumunun en uç ifadesidir. Faşizm 20. yüzyılda doğan ve Aydınlanma Çağının mirası olan eşitlik, akılcılık, ilerleme gibi değerlerin yerine birlik, farklılıkla mücadele, liderlik, güç gibi olguları çıkartan bir ideolojidir. Doğru yanıt B seçeneğidir.
19.Soru
Liberal öğretiye göre aşağıdaki önermelerden hangisi doğrudur?
Devlet tek tek bireylerden oluşmuş bir mekanizmadan daha fazlasıdır. |
Toplum bireylerin varolabilmeleri için zorunlu bir koşuldur. |
Bireylerin toplumsal konumları ait oldukları soya göre belirlenmelidir. |
Devletin belirli bir ahlak anlayışı olmalıdır. |
Devlet, bireylerin kendi hak ve özgürlüklerini kullanabilmeleri amacıyla, yine bireyler tarafından kurulmuş araçsal bir değerdir. |
Siyasal açıdan liberal kuram da^hilinde ne toplum ne de devlet, tek tek bireylerden oluşmuş mekanizmalardan öte bir gerçekliğe sahip değildir.
Liberalizmde, toplum bireylerin varolabilmeleri için zorunlu bir koşul oluşturmaz.
Aristokrasinin soya dayalı sınıfsallaşma anlayışının aksine, eşit bireylerden oluşan bir toplum kurma arzusundaki liberal düşünce geleneği, bireyleri akıl paydasında eşitleyerek toplumsal sınıfların oluşumunda liyakati başlıca değer kılar.
Liberal ahlak kuralları, bireylerin birbirlerinden farklı olan kişisel ihtiyaç, istek ve arzularını yerine getirebilecekleri biçimde yansız ve tarafsız olmalıdır.
Doğru cevap E'dir.
20.Soru
Komünist topluma ulaşmanın yolunun, geçiş sürecinde topluma kanaat önderliği yapacak olan proletarya diktatörlüğünden geçtiğini ileri süren kişi kimdir?
Hegel |
Bakunin |
Marx |
Engels |
Lenin |
Komünist topluma ulaşmanın yolunun, geçiş sürecinde topluma kanaat önderliği yapacak olan proletarya diktatörlüğünden geçtiğini ileri süren Lenin'dir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ