OSMANLI DEVLETİ YENİLEŞME HAREKETLERİ (1876-1918) Dersi BASIN,KAMUOYU,BOYKOT VE İŞÇİ HAREKETLERİ soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU: 1908 Grevlerinin özellikleri nelerdir?


CEVAP: Sayısı yüzün üzerinde olan 1908 grevlerinin başlıca özelliği, işçi ve memurların greve gitmeden önce, sorunlarını barışçı yollardan çözme yönünde girişimlerde bulunmuş olmalarıdır. Çünkü işçiler grev öncesinde isteklerini bir yandan işverenlere, öbür yandan da ilgili resmi makamlara iletmişlerdi. Bu nedenle grevlerin büyük bir kısmı, birden patlak vermiş kontrolsüz işçi eylemleri değildi. Bu grevlerin karakteristik özelliği, ücret artışı yönündeki taleplerden kaynaklanan işçi eylemleri olmalarıdır. Bunun dışında, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve günlük çalışma süresinin azaltılması da talepler arasındaydı. Daha seyrek dile getirilen istekler ise, hafta tatili hakkı tanınması, gece vardiyası için iki kat ücret ödenmesi, istirahat sürelerinin arttırılması, fazla çalışmaya ek ücret ödenmesi, yılda dört hafta ücretli izin verilmesi, kamuya yönelik yardım sandıkları için kesilen para cezalarının kaldırılması, avans ödenmesi, işyerlerinde sağlık koşullarının iyileştirilmesi, işçilerin kuracağı sendikanın işverence tanınması ve bir aylık ücretin yılda bir kez ikramiye şeklinde verilmesiydi. 1908 grevlerinin, hazırlık ve uygulama süreçleri bakımından planlı hareketler ve yürütme komitelerinin talimatları doğrultusunda gelişen işçi hareketleri olduğunu söylemek güçtür. İşverenlerin grevlere tepkisi, durumdan hükümeti haberdar ederek gerekli önlemlerin alınmasını istemek ve grevci işçilerin yerine daha düşük ücretlerle yenilerini almak olmuş; lokavta giden işverenlere de rastlanmıştı. Hükümetin bu grevlere tepkisi, polisiye tedbirler almak, diğer işçilerin çalışmasını engelleyen grevcileri tutuklamak ve grevci işçileri polis ve asker aracılığıyla dağıtmak oldu. 1908 grevlerinin, işçi hakları ve örgütlenmesi açısından çok başarılı eylemler olduğunu söylemek zordur. Bunun nedenleri, grevlerin hazırlıklı, örgütlü ve bir komite tarafından yönetilen eylemler olmaması; karizmatik işçi liderlerinin bulunmaması; grev fonları olmadığı için bu tür eylemleri sürdüren kesimlerin açlığa ve yokluğa mahkûm edilmesi; işverenlerin grevcilerin yerine başka işçi almasını engelleyen bir yasanın olmaması; işverenlerin işçileri bölüp grev kırıcılığı yapması; siyasi iradenin grev ve benzeri işçi hareketlerini hak arama mücadelesi değil, ekonomik ve sosyal düzeni bozan asayiş sorunları olarak değerlendirmesiydi.