SORU: 93 Harbi öncesine kadar Osmanlı’da göç idaresi nasıl gerçekleşiyordu?
CEVAP: Göçmen ilk etapta işsizdir ve sadece tüketicidir. Bu nedenle kamuya maliyeti bir hayli yüksektir. Kamu sadece bu açıdan bile göçmenleri bir an önce yerleştirmek ve üretici konuma dönüştürmek zorunluluğu hisseder. Göçmenlerin kısa sürede üretici konuma dönüştürülebilmesi için her şeyden önce özelliklerine uygun yerlere yerleştirilmesi, yani doğru ve isabetli bir iskan politikası izlenmesi gerekir. Bunun için de hususi bir teşkilata ihtiyaç duyulur. Tanzimat’a kadar Osmanlı Devleti göçmen işlerini özel bir teşkilata bağlamamıştı. Tanzimat’tan itibaren göç sorununun yerel idarelerce çözümlenmesi yoluna gidilmiştir. Kırım Savaşı’nı müteakip kitlesel göçlerle karşı karşıya kalınınca özgün iskan projeleri planlamak, belirlenen ilkeler çerçevesinde göçmenleri iskan etmek ve sorunlarını gidermek amacıyla hususi bir teşkilatın oluşturulması kararlaştırıldı. Bu karar çerçevesinde 5 Ocak 1860 tarihinde Muhacirin Komisyonu kuruldu. Kitlesel göçler 1875 yılı itibariyle sona erince Muhacirin Komisyonu lağvedildi ve münferit tarzda gelen göçmenlerin yerleştirilmesi ve sorunlarının çözülmesi Zaptiye Nezaretine bağlı bir heyete havale edildi.