ESKİ TÜRK EDEBİYATININ KAYNAKLARINDAN ŞAİR TEZKİRELERİ Dersi 16.YÜZYIL ŞAİR TEZKİRELERİ-I soru detayı:
SORU:
Ahdi’nin Gülşen-i Şuara tezkiresinin özellikleri nelerdir?
CEVAP:
Şehzade Sultan Selim adına yazılmış olan Gülşen-i Şuara, Anadolu sahasında Sehî ve Latifî tezkirelerinden sonra kaleme alınan üçüncü tezkiredir. Ahdî Tezkiresi olarak da bilinen Gülflen-i Şuara, ilk olarak bir mukaddime, ravza adı verilen üç bölüm ve bir hatime hâlinde düzenlenmifş olmakla birlikte Ahdî, eserine sonradan sancak beyleri ve defterdar şairleri içeren bir bölüm ekleyerek dört ravzaya çıkarmış, diğer ravzalara da bazı şairleri eklemiştir. Böylece Ahdî, eserinin ilk tertibini yaptıktan sonra eserinde bazı değişiklikler yapmıştır. Bu bakımdan Gülşen-i Şuara’nın yazılış tarihini Ahdî’nin ölümüne kadar uzatmak gerekir. Eser, son şekliyle bir mukaddime, dört ravza ve bir hatimeden meydana gelmiştir. Ahdî, eserinin mukaddime kısmında Kanunî Sultan Süleyman ve Şehzade Sultan Selim’i övdükten sonra Sebeb-i Nazm-ı Kitâb başlığı altında yolculuğunu, İstanbul’da bilim adamları ve şairlerle tanışıp görüşmesini, sonra da Bağdat’a geri dönüşünü anlatır. Ayrıca şairler hakkında topladığı bilgiler kaybolmasın diye tezkiresini yazdığını belirtir. Eserin birinci ravzasında başta devrin padişahı olmak üzere Şehzade Sultan Selim ve diğer şehzadeleri (17 şair), ikinci ravzada devrin ileri gelen devlet adamlarını (14 şair), üçüncü ravzada ulemâ ve müderrisleri (25 şair), dördüncü ravzada ise alfabetik olarak dönemin şairlerini anlatır (325 şair). Esere sonradan ilavelerin yapılmasından dolayı alfabetik sistemde bazı düzensizlikler vardır. Ahdî, hatime kısmında ise kusurlarının bağışlanması için temennilerde bulunur ve eserini övdüğü bir şiire yer verir. Eserin mukaddime kısmında olduğu gibi devlet büyüklerinden ve tanınmış şairlerden söz edilirken ağır bir dil ve sanatlı üslup kullanılmıştır. Diğer bölümlerde ise dil, bilgi ve düşüncenin aktarıldığı araç konumundadır. Tezkiredeki bazı şairler Sehî ve Latifî tezkirelerinden alınmıştır.