SORU: Ahmet Hikmet Müftüoğlu kimdir?
CEVAP: Bu dönemde ismi anılacak bir diğer isim Müftüoğlu Ahmet Hikmet’tir. Onun Edebiyat-ı Cedide zevkiyle ve kelime kadrosuyla kaleme aldığı tek eseri Haristan ve Gülistan’dır. Kitaba adını veren “Haristan ve Gülistan”, kadın ve erkeğin birbirini bütünlediğini anlatan şiirsel üslubun hâkim olduğu bir hikâyedir. Diğer hikâyelerin büyük bir çoğunluğunda kadın, aşk ve evlilik ön plandadır. Kadınların dış görünüşleri ön plana çıkarılmaktadır. Genellikle kendilerine iyi bir talip bekleyen pasif konumda kişilerdir. Ahmet Hikmet’in bu eserinde bile Türkçülük fikrinin ilk izlerini taşıyan iki hikâye (“Yeğenim”, “Nakiye Hala”) vardır. Bunların yanı sıra alafrangalığın eleştirisi konumundaki “Üç Mektup” adlı hikâyesi de Edebiyat-ı Cedide zümresinin hikâyelerinden farklı özellikleriyle bu kitapta yer almaktadır. Henüz Edebiyat-ı Cedide topluluğu kurulmadan, 1891 yılında yazdığı Leyla yahut Bir Mecnun’un İntikamı adlı uzun hikâyesi, konusu köyde geçen ve içinde halk şiiri tarzında parçalara yer veren bir eserdir. Anlaşılıyor ki Ahmet Hikmet, bu eserinde bile, II. Meşrutiyet yıllarında hararetle savunacağı, Çağlayanlar, Gönül Hanım gibi güzel örneklerini vereceği “Millî Edebiyat anlayışı”na bağlıdır.