CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK ŞİİRİ Dersi NÂZIM HİKMET VE TOPLUMCU GERÇEKÇİ ŞİİR soru detayı:
SORU:
Attila İlhan'ın edebiyat dünyasına katkıları nelerdir?
CEVAP:
1941’den beri toplumcu kuşak içerisinde ve o niteliği taşıyan şiirler yazmakta idi. Onun şirinin ilk kaynaklarından birisi Nâzım Hikmet’tir. Bu yıllarda yazdığı şiirlerde folklordan gelen öğeleri sıklıkla kullanan, dizelerin ses özelliklerine dikkat eden öyküleyici bir anlatım biçimini benimsemiştir. 1950’den sonra Garip’e -”bobstil, alafranga” nitelemeleriyle- karşı çıkarken, şiirin düz ve yalın bir ifade aracı olamayacağını, zengin benzetmeli, içli, derin olması, kendisine özgü bir söyleyiş özelliği taşıması gerektiğini ileri sürmüştü. Ona göre 1940 kuşağı toplumcuları dönemin tek parti iktidarı tarafından etkisizleştirilerek, Orhan Veli ve arkadaşlarının öne çıkmaları sağlanmıştır. Buna karşılık 40 kuşağı toplumcuları ise “dar bir formalizmle çocuk realizmi” arasında kalmakla suçlar. Böylece kendisini “sosyal realizm” olarak adlandırdığı bir anlayışla ötekilerden ayırır. Hem genel olarak düşünce dünyasında hem de şiirde bir sentez arayışı içindedir. İsmet İnönü Atatürkçülüğü’nden ayırmak için Mustafa Kemal Atatürkçülüğü diye adlandırdığı Atatürkçülük ile Marksizm arasında; çağdaşlaşmak zorunluluğu diye adlandırdığı ulusçu-ulusalcı düşünce ile Selçuklu-Osmanlı tarihsel deneyimi arasında bağlantılar kurmak, kendi deyimi ile “bileşim” oluşturmak ister. Bu tutumu onun şiirine de yansımıştır. Solculuğu Atatürk düşüncesi ile milli bir zemine oturtmak istediği gibi şiirde de toplumcu gerçekçilik anlayışı ile Divan şiiri estetiğini birleştirmek ister. Ayrıca kentli insanın yalnızlık, cinsellik gibi duyguları ve şiir dilinde argo, küfür vb. geniş söz varlığı ve söyleyiş öğeleri, Divan şiirinin müzikalitesinden yararlanma gibi özellikleri ile hem ses hem imge bakımından giderek Nâzım Hikmet etkisinden kurtulur. Böylece Batı şiiri estetiği ile gelenek arasında sentez oluşturmak isteyen, şehirli, entelektüel ve aynı zamanda toplumcu öznenin şiirini yazar.