MEDENİ HUKUK II Dersi EŞYA HUKUKUNA İLİŞKİN TEMEL BİLGİLER-ZİLYETLİK-TAPU SİCİLİ soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Aynî hakkın sağladığı yetkiler nelerdir? 


CEVAP:

Aynî hak, sahibine, konusu olan eşya üzerinde doğrudan, aracısız egemenlik yetkileri sağlar. Bu açıdan, aynî hak, hak sahibinin cismanî bir şey üzerindeki hukuksal iktidarıdır. Öte yandan aynî hak, sahibine, eşya üzerinde sahibi olduğu doğrudan egemenlik yetkilerini üçüncü kişilerin müdahalelerinden uzak tutmasını sağlamak amacıyla tanınan koruyucu yetkiler vermektedir.

a. Doğrudan egemenlik yetkileri, aynî hak sahibinin hakkın konusu olan eşya üzerinde aracısız, tekelci ve böylelikle müdahalesiz kullanma, yararlanma ve tasarruf yetkileridir.

aa. Kullanma yetkisi (usus), aynî hak konusu eşyayı başkalarının aracılığı veya müdahalesi olmaksızın hukuk düzeninin çizdiği sınırlar içerisinde kullanabilmeyi ifade eder. Elbiseyi giyme, kalemle yazma, evinde yaşama gibi. Aynî hak sahibi, bu yetkisini esas itibariyle bizzat kullanır. Fakat, onun, bu yetkisini başkaları aracılığıyla kullanması (şeyi kullandırması) da mümkündür. Malikin aynî hak konusu evi ailesinin üyeleriyle birlikte kullanması gibi.

bb. Yararlanma yetkisi (fructus), eşyanın sağladı"ı yararları toplama yetkisidir. Aynî hakkın konusu olan eşyanın verebildiği, ondan elde edilebilir ne türden yarar varsa bu yararların tümü aynî hak sahibinin yararlanma yetkisinin kapsamına girer. Bu yararlar doğal ürünler (semereler) olarak adlandırılan süt, yün, meyve olabileceği gibi, bunlara benzer sayılan taş, kum, gibi diğer verimler de olabilir. Ayrıca bir eşyadan kira, faiz, kâr gibi elde edilmesi mümkün hukuksal ürünler de yarar kavramına dahildir. Aynî hak sahibi, yararlanma yetkisini de bizzat ya da başkaları aracılığıyla kullanabilir. Örneğin malik evini kiraya verirse, kullanma yetkisi sağladığı kiracıdan kira parası elde ederek bizzat yarar sağlamış olur. Fakat, malik eşyada üçüncü bir kişiye intifa hakkı tanırsa, bu kez eşyadan yararlanma yetkisini intifa hakkı sahibine bırakmış olur.

cc. Tasarruf yetkisi (abusus), aynî hakkın hukuksal yazgısını tayin etme yetkisidir. Diğer bir deyişle aynî hakkı malvarlığından çıkartma veya içeriğini sınırlama yetkisidir. Tasarruf yetkisi eşyayı terk (çöpe atma) veya tahrip etme ya da tüketme gibi fiilî tasarruf; aynî hakkı devretme veya sınırlı aynî hak konusu yapma (irtifak, taşınmaz yükü ve rehin) gibi hukuksal tasarruf yetkileri olarak ayrıma tâbi tutulabilmektedir. Böylelikle, aynî hak, bir ivaz karşılığında devredilmişse paraya çevirme suretiyle sahibi tarafından tasarrufa konu edilmiş olmaktadır. Kural olarak tasarruf yetkisi tam aynî hak olan mülkiyetin içeriğinde yer almaktadır. Dolayısıyla tasarruf yetkisi asıl olarak malike aittir. Bununla birlikte malik bu yetkiyi de üçüncü kişilere verebilir. Malik tasarruf için bir başkasına temsil yetkisi verebilir. Kanunla hüküm altına alınan kimi durumlarda ise malik tarafından temsil yetkisi verilmemiş olsa bile tasarruf yetkisinin malik dışında bir başka kişiye ait olmasına imkân tanınmıştır. Örneğin intifa hakkının özellikli kimi görünümlerinde söz gelişi tüketilebilen eşyada intifada, intifa hakkı sahibine tasarruf yetkisi kazandırılmış olur. Keza, rehin hakkı ile de hak sahibi paraya çevir(t)me yetkisi görünümlü bir tasarruf yetkisiyle donanmış olur.

b. Koruyucu yetkiler, fiilî koruma yetkileri ile hukuksal koruma yetkileri olarak ikili bir sınıflandırmaya tâbi tutulabilir. Fiilî koruma yetkileri esas olarak zilyetliğe bağlı koruma olanaklarını ifade etmektedir. Bunlar, saldırılara kuvvet kullanarak karşı koyma ya da zilyetlik davalarına ya da hak karinelerine dayanan taşınır davasına başvurma olanaklarıdır. Buna karşılık hukuksal koruma yetkileri, aynî hakka dayanarak ileri sürülebilen aynî taleplerle istihkak davası ve elatmanın önlenmesi davası açma olanaklarını ifade etmektedir.