TÜRKÇE CÜMLE BİLGİSİ I Dersi Ünlem Grubu, Edat Grubu ve Bağlama Grubu soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Bağlama grubunun cümle içindeki yeri nedir?


CEVAP:

Bağlama Grubunun Cümle İçindeki Yeri Bağlama grubu, cümlede isim, sıfat ve zarf görevlerinde kullanılır. • Bağlama grubu cümlede özne görevinde kullanılabilir. O modern Rusya ve Türkiye bu yoğun tarihi yoğun bir şekilde araştırmayı ve öğrenmeyi becerememektedirler. (İlber Ortaylı, Son İmparatorluk Osmanlı, s. 198) M. Kemal Paşa ve davetliler Belediyenin verdiği öğle yemeğine katıldılar. ( Turgut Özakman, Cumhuriyet Türk Mucizesi, s.256) • Bağlama grubu cümlede nesne görevinde kullanılabilir. Çünkü fazla mal üretimi, rekabet ve yıkım getirir. (İlber Ortaylı, Son İmparatorluk Osmanlı, s. 104) Sırılsıklam olmuş ayakkabılarını ve ardından da çoraplarını çıkardı. (İhsan Oktay Anar, Galîz Kahraman, s. 73) Antlaşmaları ve savaşları reddedemezsiniz: bunlar ulusları oluşturur. (İlber Ortaylı, Son İmparatorluk Osmanlı, s. 35) • Bağlama grubu cümlede yer tamlayıcısı görevinde kullanılabilir. Geçen asırda ve bu asrın başında mesela Mardin, Diyarbakır gibi bölgelerdeki köylere bakarsanız, bunu görürsünüz. (İlber Ortaylı, Son İmparatorluk, Osmanlı, s. 84) Sübyan mektebini vakfeden kimselerin çoğu, onun yanındaki bir mescit ve mezarlıkta medfundur. ( İlber Ortaylı, Son İmparatorluk Osmanlı, s. 108) • Bağlama grubu cümlede zarf görevinde kullanılabilir. Medeniyet tarihi, derin elektrik mühendisleri, derin nöroşirurji profesörleri, derin makina tasarımcıları, derin ilâç mucitleri, Atlantik’i geçen derin tayyâre pilotları derin kutup kâşifleri, derin ağır sıklet boksörler ve derin maratoncularla doluydu. (İhsan Oktay Anar, Galîz Kahraman, s.48) Bir münevvere yaraşmayacak şekilde paltosu ve kaşkolu olmadığından, gecenin soğuğu kemiklerine, hele hele omuriliğine işliyor, belkemiği işte bu yüzden sızım sızım sızıldadığından, sancı kalçasına vuruyor ve aksaya aksaya yürüyordu. • Bağlama grubu cümlede yüklem görevinde kullanılabilir. Nefes alma suretiyle beslenmemiz bedava ve yorgunluksuzdur. (Hüseyin Rahmi Gürpınar, Ben Deli miyim, s.96).