TEMEL SAĞLIK VE HASTALIK BİLGİSİ Dersi Vücut Sistemleri ve Hastalıkları soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Beyin hastalıkları nelerdir?


CEVAP:

Anensefali: Kafatası, saçlı deri ve beynin önemli bir kısmının konjenital olarak ol­mamasıdır. Beyin hemisferleri gelişebilir ancak fonksiyonel değildir. Yüz kemikleri ve kafatası tabanı hemen hemen normaldir. Tüm vakalarda alın (frontal) kemiği yoktur. Anensefalik bebeklerde serebral korteks olmadığından bilinç yoktur an­cak beyinsapı fonksiyonları farklı derecelerde mevcuttur. Bebekler doğumdan kısa süre sonra ölür. Nadiren bir haftaya kadar yaşar.

  • Serebral Palsi (Beyin Felci): Çocukluk yaş grubunun en sık görülen fiziksel en­gellilik nedenidir. Serebral palside henüz gelişimini tamamlamamış olan beynin ilerleyici olmayan hasarı sonucu ortaya çıkan bir hareket ve postür bozukluğu söz konusudur. Başlangıçta hipotoni denilen kas güçsüzlüğü varken daha sonra spasti­site (kasların aşırı kasılması) ve istemsiz hareketler ortaya çıkmaktadır.
  • Serebrovasküler Hastalık / Olay (SVH, SVO): Beyin damarlarında ve/veya bu damarlardan geçen kandaki bozukluklar sonucu damarların tıkanması (iskemik, yani kansız kalma) ya da kanamasıyla (hemorajik) ortaya çıkan SSS bozuklukları­dır. İnme (stroke) her ikisini de kapsayan bir tablodur. İskemik nedenler aterosk­leroza bağlı tromboz veya emboli sonucunda olur. Hemorajik olanlar ise ya beynin içine kanama (intraserebral hemoraji), ya duramater yaprakları arasına (subarak­noid hemoraji), ya beyin içindeki arterlerde görülen anevrizmaların rüptüre ol­ması (patlaması) ya da doğumsal olarak arteriyovenoz malformasyonlar (AVM, bozuk yapı) sonucu gelişebilir. Hemorajik SVO’yı tetikleyen de genelde hipertansif ataklardır. SVO’nun belirtileri beynin etkilenen bölgesine göre değişiklik göster­mektedir. Bunlar birkaç saat süren gelip geçici baş dönmeleri, görme kayıpları, konuşma bozuklukları, hafıza problemleri, vücudun bir yarısında oluşan uyuşma, karıncalanma, kuvvet kaybı olabilir. İlerleyen tablolarda felçler (hemipleji: vücu­dun tek tarafında aynı taraf kol ve bacakta felç, parapleji: tüm vücudun, kol ve bacakların felci), bilinç kaybı, koma ve ölüm görülebilir.
  • Epilepsi (Sara): Epilepsi nöbeti, beyinde bir grup nöronun ani, beklenmedik ve geçici bir şekilde elekriksel deşarjlara yol açması ve bunun sonucunda klinik belir­tilerin ortaya çıkması hâlidir. Epilepsi hastalığı, bu tanıma uyan nöbetlerin tekrar­laması durumuna denir. Epilepsi hemen her yaşta görülebilen ve uzun süreli tedavi ve izleme gerektiren bir hastalık olup yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler. En çok görülen formu Tonik-klonik nöbetlerdir. Klasik epilepsi nöbeti öncesinde aura (önceden nöbetin geleceğini hissetme) olmaz. Ani tonik bir kas kontraksiyonu (kasılması) ile başlayan nöbetler sırasında solunum kasları da kasılır. Tonik fazda hasta yere düşer ve kendini yaralayabilir. Bu fazda hasta kaskatı kesilmiştir, solu­num durmuştur ve buna bağlı olarak siyanoz (morarma) gelişir. Hasta dilini ısıra­bilir. Tonik dönemden sonra klonik faz gelişir. Klonik dönemde kol ve bacaklarda (ekstremitelerde) ritmik istemsiz atmalar izlenir ve kloniler arasında solunum ha­reketleri başlar. Klonik fazda ağızdan salya gelebilir, idrar ve gaita kaçışı olabilir. Nöbetin sonunda hasta derin bir nefes alır ve tüm vücudu gevşer ancak derin bir komaya girer ve yatar. 15-30 dakika süren bu dönemden sonra şuur yavaşça açılır. Hasta kendisini yorgun ve hâlsiz hisseder. Kas ve baş ağrısı vardır. Tanı ve tedavide Elektroensefalografi (EEG) yol göstericidir. Tedavide düzenli olarak kontroller ve ilaçların düzenli kullanılması önemlidir. • Menenjit: Beyin ve medulla spinalisi saran zarın inflamasyonuna denir. İnflamas­yon sonucu kan-beyin bariyerinin geçirgenliği artar, sıvı, protein ve lökosit ve bak­terilerin beyin omurilik sıvısına geçmesi kolaylaşır. Bakteriler, burada savunma mekanizmasının olmamasından faydalanarak hızla çoğalırlar. Sonuç olarak %10- 60 ölümle sonuçlanabilecek, akut ciddi serebral enfeksiyon tablosu ortaya çıkar. Belirtileri; başağrısı, ateş, bulantı, kusma, üşüme, titreme ile başlar. Ateş, ense sert­liği, başağrısı ortaya çıkar. İlerlediğinde konfüzyon (bilinç bulanıklığı, ileri dere­cede sersemlik) ve koma gelişebilir. Yoğun bir tedavi gerektirir. Bunun için tanıda BOS incelemesi önemlidir ve tedaviyi yönlendiricidir.
  • Ensefalit – Serebrit: Beyin dokusunun viral inflamasyununa ensefalit, bakteriyel inflamasyonuna serebrit denir. Ensefalitler içinde en çok bilineni kuduz hastalı­ğıdır.
  • Hidrosefali: Aşırı miktarda beyin omurilik sıvısının (BOS) beyin içindeki vent­riküller (karıncıklar) ve duramaterin zarları arasındaki boşlukta birikmesi ile seyreden bir hastalıktır. Çocuklarda, hidrosefali hemen her zaman artmış kafa içi basıncı (KİBAS) ile ilişkilidir. Baş ağrısı en baskın belirtidir. Hidrosefali bebek­lerde önemli bir makrosefali (kocaman kafa) nedenidir. Başın aşırı büyümesi, baş çevresinin belirli aralıklarla ölçümleri ile saptanabilir. Gözlerde “güneşin batımı” olarak ifade edilen aşağıya doğru yönelmiş bir görünüm vardır.
  • Multiple Skleroz (MS): Multipl Skleroz miyelin kılıfın zarar görmesi ve bu ne­denle akson hasarı ile karakterize otoimmün (kendiliğinden ortaya çıkan) bir SSS hastalığıdır. Hastalık sıklıkla genç yetişkinlerde ortaya çıkar. Ekstremitelerde (kol ve bacaklarda) güçsüzlük, uyuşma, karıncalanma, keçeleşme, ağrı gibi motor ve duysal; görme bulanıklığı ve çift görme gibi görsel; sık idrara gitme, idrar yaparken tutukluk hissi, idrar kaçırma (inkontinans) gibi mesane; baş dönmesi, denge so­runları, konuşma bozukluğu, bellek-konsantrasyon-dikkat bozukluğu gibi bilişsel belirtilerle ortaya çıkar. MS ataklar hâlinde klinik tablo verir. Her atakta ilgili fonk­siyonlarda bozulma daha belirgin hâle gelir. Tedavisi bu nedenle uzun sürelidir.
  • Parkinson: Ekstrapramidal sistemde dopamin denilen bir maddenin eksikliği so­nucu ellerde ve kollarda tremor (titreme), akinezi (kaslarda bir kuvvet azalması olmadığı hâlde bazı hareketlerin yapılamama) maske yüz, küçük adımlarla yürü­me, vücudun öne doğru eğik, kolların öne doğru çekik olduğu bir duruş söz ko­nusudur. Ayrıca hareketi durdurmada güçlük yaşanır. Ölümcül olmayan ama ciddi anlamda yaşam kalitesini etkileyen bir hastalıktır.
    • Beynin Kanserleri: Beynin ve beyinciğin benign ve malign tümörleri vardır. An­cak diğer organ ve sistemlerden farklı olarak benign tümörler iyi huylu olmasına rağmen KİBAS’a neden olarak ölümcül olabilirler bir anlamda malign kabul edi­lirler. Beynin primer tümörü kendi hücrelerinden kaynaklanabileceği gibi diğer doku ve organların tümörlerinden de sekonder olarak metastik tümörler de gö­rülebilir.