TÜRK BASIN TARİHİ Dersi MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ VE CUMHURİYET'İN İLK YILLARINDA BASIN ( 1919-1928) soru detayı:
SORU:
Cumhuriyetin ilk yıllarında, harf devriminin öncesinde
basında neler yaşanmıştır?
CEVAP:
Zaferle sonuçlanan Millî Mücadele hareketini
takiben ülkede yeni bir dönem başlar. Cumhuriyet’in
ilânından 23 gün önce İstanbul’a giren Türk ordusu büyük
bir sevinçle karşılanır (6 Ekim 1923). Bu sevinç, bir gün
sonrasının basınında coşkulu bir şekilde yer bulur. TBMM
İcra Vekilleri Heyeti aynı gün bir karar alarak, basında
uygulanan sansürü kaldırır. Böylece, basın 1912 yılından
beri süren sıkı sansür uygulamasından kurtulur. Bunun
ardından basında bir temizlik hareketi başlatılır, Millî
Mücadele sırasında, bu harekete karşı tavır alan
gazeteciler yurtdışına gönderilirler.
Yukarıda değinildiği gibi “Yüzellilikler” diye anılan bu
grup mensupları davaya ihanetle suçlanır ve bir süre
yurtdışında yaşamak zorunda bırakılırlar. Bu yıllarda
Doğu Anadolu’da başlayan Şeyh Sait İsyanı bahane
edilerek 4 Mart 1925 tarihinde “Takrir-i Sükûn Kanunu”
çıkarılır. Hükümet böylece basını ve muhalefeti kısıtlama
yoluna gider. İkinci kez kurulan İstiklâl Mahkemeleri ile
gazeteciler üzerinde büyük bir baskı uygulanır. Hapse
atılanlar ve sürgüne gönderilenler olur. Hüseyin Cahit,
Çorum’da ömür boyu hapse; Zekeriya Sertel üç yıl için
Sinop’a; Cevat Şakir (Kabaağaçlı) ise Bodrum’a sürgüne
gönderilirler. Yine bu kanunun uygulamaya konulması ile
Terakki Perver Cumhuriyet Fırkası kapatılır. İsyana
yeltenenler ise ölüm cezasına çarptırılır. Kanunun
çıkarılmasının görünürde;
• İrtica ve
• İsyanı engelleme gibi iki sebebi vardır.
Asıl amaç ise basın ve muhalefeti susturup tepki çekecek
devrimleri gerçekleştirebilmektir. Nitekim duruşmalar
devam ederken diğer İstanbul gazetelerinden de
kapatılanlar ve kovuşturmaya uğrayanlar olur. Bu kanun
ile Türk basını uzun süren bir suskunluk devresine girer.